Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? değil tiyatro pedagojisi boyutuyla da üzerinde durulması gereken bir öğe olduğu vurgulanmaktadır. "Çünkü çocuklar tiyatro seyircisi olarak doğmamışlardır, tiyatroya bakmak, izlemek, 45 dakika konsantre olmak ihtiyacının geliştirilmesi gerekir. Bunun da öğretilmesi gerekir" diyerek bizde henüz yer almamış olan tiyatro pedagoglarını ve öğretmenleri sorumluluk almaya ve daha çok işlevli olmaya davet etmektedir. Tiyatro pedagoglarının ve öğretmenlerin, yalnızca tiyatro izlemenin gereklerini ve kurallarını öğretmede değil aynı zamanda oyunun alımlanmasının yollarını göstermede de çocuklara kılavuzluk edebileceklerini belirtmektedir. Özellikle öğretmenlerin rolünü ve işlevini vurgulamak için "bu bağlamda, öğretmenlere önemli bir rol düşüyor. Çünkü onlar okulla tiyatro arasında aracı olabilirler. Tiyatroya hazırlamak estetik eğitime ve yalnızca görüntüleri değil, tersine estetik olarak oluşturulmuş olan canlı görüntüleri de olanca içerikleriyle kavrama yeteneğini geliştirmeye ilişkin bir gorevdir" demektedir. Kuşkusuz, bunun için öncelikle öğretmenlerin böyle bir eğitimden geçmesi gerektiği açıktır. ACEMİLİK GİDERME ALANI Çocuk tiyatrosunun maruz kaldığı küçümseyici bakış açısının kendisini eleştiride de gösterdiğine işaret eden yazar, "bu nedenle çocuk tiyatrosu eleştirisi üzücü bir biçimde giderek yeni başlayanların oyun alanına dönüşmekte, kendini büyükseyen eleştirmenler çocuk tiyatrosu eleştirisini yardımcı elemanlara bırakmaktadırlar" diyerek bizde de çocuk oyununu acemilik giderme alanı olarak gören yönetmenlik ve oyunculuk uygulamalarını anımsatmaktadır. Bunun altında yatan te mel nedenin, toplumda, yetişkinlerin baskın olmalarını öne çıkaran, eşitlikçilikten uzak, neredeyse kök salmış antidemokratik tutumun yattığının farkında olan yazar şu önemli uyarıyı yapmaktadır: "Çocuklarını ve onların kültürünü eşit biçimde kabul etmeyen, dikkate almayan ve desteklemeyen bir toplumda çocuk tiyatrosu eleştirisi anlamlı ve önemli görevler üstlenemez." Bununla birlikte, "eleştiri yeteneğini öngören" eleştirmenlerin yapacağı çocuk tiyatrosu eleştirisinin önemli işlevler üstlenebileceğini belirtmekte ve eleştiri konusunda "çocuk tiyatrosunun ayakta kalabilmesi için gereklidir, en azından yazılı basının yetişkin tiyatrosundaki kötü gösterimler karşısında 'çocuk tiyatrosu gibiydi' türünde eleştirilerde bulunmaması için de gereklidir" demektedir. Çocuk tiyatrosu eleştirisine, özeleştiriye yanaşmayan tiyatro uygulayıcılarının da sıcak bakmadığını belirten Schneider, "yine de kalitenin sürekli seyirci sayılarıyla ve seyirci tepkileriyle örtülebileceğini düşünmek son derece talihsiz bir yaklaşımdır. Tabii ki çocukların hiç de azımsanmayacak tepkilerinin çocuk tiyatrosu eleştirisine katılması gerekmektedir, ama bu duyarlı bir algılama ve eleştirel bir yaklaşımla yapılmalıdır; ne alkış ne onaylama, ne de yuhalamalar ve huzursuzluk eleştirinin biricik ölçütleri olmalıdır." diyerek eleştirel değerlendirmede kaliteyi saptayacak bilgi birikiminin, estetik beğeninin ve sağduyulu yaklaşımın önemini vurgulamaktadır. Bir kültür politikacısı olan Schneider'in, (Almanya'da, Hildesheim Üniversitesi'ne bağlı Kültür Politikası Enstitüsü'nün müdürlüğünü ve aynı üniversiteye bağlı Kültür Bilimleri ve Estetik İletişim Bölümü Dekanlığını yürütmektedir) üzerinde durduğu konular arasında, çocuk ve gençlik tiyatrolarında repertuvar, örgütlenme, çocuk tiyatrosundaki politik yaklaşımlarla bu alanda uygulanması gereken politakalar da önemli yer tutmaktadır. Çocuk ve gençlik tiyatrosunun mevcut durumundan daha iyi bir noktaya gelebilmesi için sağlanacak desteği şu başlıklar altında sıralamaktadır: "Çocuklar ve gençler için kültürün desteklenmesi gerekir!, Hedef tiyatro sisteminin ortadan kaldırılması değil, yapısının değiştirilmesi olmalıdır!, Çocuklar için sanat yetişkinler için sanattan daha ucuz değildir!, Çocuklar ve gençler yarının değil buğünün seyircileridir!, Büyüme çağında olanlar için tiyatro yeni tiyatro çalışmasının döküm potası haline gelebilir!, Büyüme çağında olanlar için tiyatro herkes için tiyatro demektir!, Tiyatro kültürel eğitimdir!" HER SATIRI BİR ALINTI... "Çocuklar İçin Tiyatro" kitabı, her satırı alıntılanabilecek ancak böyle kısa bir değerlendirme yazısının sınırlarının izin vermeyeceği yüzlerce hatta binlerce değerli söz ve düşünce içeriyor. Schneider, kitabında yalnız kendi düşüncelerine değil büyük bir kadirbilirlikle meslektaşlarının da özgün düşüncelerine ve alandaki uygulamacıların çarpıcı deneyimlerine saygıyla yer vermiş. Böylece kitap daha da zenginleşip derinleşmiş. Kitabın sonunda ise, makalelerde adı geçen, (bir kısmını bizzat gördüğüm, bir kısmını okududuğum, bir kısmının sanatçılarıyla tanıştığım, böylece bu kitap sayesinde bütünleşen), yalnız Almanya'da değil, Hırvatistan'dan Fransa'ya, İtalya'dan Finlandiya'ya kadar Avrupa'nın birçok ülkesinde sergilenmiş olan oyunların fotoğrafları yer almakta, böylece dile getirilen düşünceler ve ortaya konan tartışmalar görsel olarak da desteklenmektedir. Çocuk tiyatrosu alanında deneysel çalışmalar yapan, tesçilli bir tiyatro uzmanı olan Dr. Ayşe Selen'in Almanca'dan yaptığı ve dipnotlarla beslediği duru çevirisi okurun işini hayli kolaylaştırmakta, kitabın bir solukta ve zevk alınarak okunmasına yardımcı olmakta ama aynı zamanda kitap bittikten sonra dönüp yeniden okunma ihtiyacı duyurtmaktadır. Schneider'in dünyaca ünlü şair, yazar yurttaşı Goethe, şaheseri Faust'ta "teoriler kurudur, canlı olan hayatın yemyeşil ağacıdır" demektedir. Oysa, Schneider, Mefisto'nun ağzından dile getirilen bu düşünceyle adeta hesaplaşmış, söyleşi tadındaki bir dille, yer verdiği örnekler, anılar ve alıntılarla, ortaya hayatın yeşil ağacı gibi capcanlı bir kuram kitabı koymuş. İyi ki, böylesine felsefi düşünen, özgün düşünceler ve politikalar üretebilen, kadirbilir ve içten bir bilim insanı Dünya Assiteji'nin başında görev yapmakta. Bu, bizi bu alandaki karamsarlıklarımızdan biraz olsun kurtarmakta, umut aşılamaktadır. Çocuk ve gençlik tiyatrosu alanında, yazan, uygulayan, eleştiren, ders veren ya da sadece ilgili olan herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap. Çocuk tiyatrosuyla ilgili vicdan sahibi herkes, bu kitabı okuduktan sonra, yapmakta oldukları çocuk tiyatrosunu ya tamamen bırakacaklar ya da tiyatrolarında yeni bir değişim, atılım yapma ihtiyacı duyacaklardır. ? *Doç.Dr. Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi Email:herkek@anadolu.edu.tr **Çocuklar İçin Tiyatro, Wolfgang Schneider, MitosBoyut Yayınları, 1.B., İstanbul, 2005, 210 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 869 SAYFA 15