22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 2010 PERŞEMBE 6 HABERLER Beyinölümügerçekleşti İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Muğ- la’daki üniversite olaylarõ sõrasõnda polis kurşu- nuyla yaralanan Muğla Üniversitesi öğrencisi Şerzan Kurt’un beyin ölümü gerçekleşti. Hasta- ne önünde bekleyen sõnõf öğretmeni olan baba Ömer ve anne Necla Kurt acõ haberi alõnca yõ- kõldõ. Bu sõrada hastane bahçesinde bekleyen bir grup da Türkçe, Kürtçe sloganlar attõ. Baba Ömer Kurt kalabalõğa sükunet tavsiye eden bir konuş- ma yaptõ. Baba Kurt, “Hastanenin teklifi olma- dan hemen organ naklini kabul ettim. Kime gideceği beni ilgilendirmez. Verdiğimiz karar- la Kürtlerin de insan olduğunu gösterdik. Ben onun mezuniyeti için bu topraklara gelecek- tim. Ancak şimdi cenazesi için geldim.” dedi. Kardeşleri de tamdestekveriyor TUNCELİ / KOCAELİ (Cumhuriyet) - CHP Genel Başkanlõğõ’na aday olan Kemal Kılıçdaroğlu kardeşlerinden de tam destek alõyor. Ağabeyi Yusuf Ziya Kılıçdaroğlu, kardeşinin CHP’yi en az yüzde 40 oyla iktidara taşõyacağõnõ savunurken bir süre ön- ce DP’ye geçen ikiz kardeşi Adil Kılıçdaroğlu da yeniden CHP’ye döndüğünü açõkladõ. Tunceli’de yaşayan 4 çocuk babasõ 63 yaşõndaki Yusuf Ziya Kõlõçdaroğlu, kardeşi politikaya girdiği zaman sevindiklerini belirterek “Kemal kardeşim- dir diye demiyorum gerçek- ten kendisi çok başarılı bir in- sandır” dedi. 5 erkek, 2 kõz ol- mak üzere toplam 7 kardeş ol- duklarõnõ anlatan Kõlõçdaroğlu, “Hepimiz okul okuduk ancak üniversiteyi sadece Kemal okudu. Ben de açık öğretim fakültesini bitirdim” diye ko- nuştu. Kardeşiyle gurur duydu- ğunu belirten Kõlõçdaroğlu ko- nuşmasõnõn sonunda kardeşinin CHP’yi iktidara taşõyacağõnõ sa- vunarak “Bence Kemal, genel başkan olduktan sonra CHP oylarını arttıracaktır” dedi. Kemal Kõlõçdaroğlu’nun Kocaeli’de yaşayan ikiz kardeşi Adil Kõlõçdaroğlu ise kendisinden yarõm saat sonra dünyaya gelen kardeşinin CHP liderliğine aday olmasõnõ sevinçle karşõladõklarõnõ söyledi. Gazeteci- lerin “CHP’den ayrılıp DP’ye geçmiştiniz. Geri dönecek misiniz” sorusuna Kõlõçdaroğlu, “Parti içe- risinde huzursuzluk olduğu için ayrıldım ve yeni- den partime, CHP’ye döndüm” diye yanõt verdi. ‘CHP’Yİ İKTİDARA TAŞIR’ Yusuf Ziya Kılıçdaroğlu. KAMER GENÇ, DAVET BEKLİYOR ‘CHP’yekatılabilirim’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kemal Kılıç- daroğlu’nun CHP genel başkan adayõ olmasõnõn ar- dõndan Tunceli Milletvekili Kamer Genç de CHP’ye katõlma kararõ aldõ. Genç, seçmenlerinin “CHP’ye katıl” dediklerini, “talep gelmesi duru- munda CHP’ye katılacağını” söyledi. 2007 seçimlerinde Tunceli’den bağõmsõz milletve- kili seçilen Genç, Kõlõçdaroğlu’nun adaylõğõyla bir- likte CHP’ye geçebileceğini açõkladõ. AKP’nin Tür- kiye’yi ‘karanlık dikta rejimine götürmeyi he- deflediğini’, buna karşõ Kõlõçdaroğlu’nun başõnda olacağõ CHP’de güçbirliği yapõlmasõ gerektiğini söyleyen Genç, Kõlõçdaroğlu’nu kutlamak için adaylõk açõklamasõ sonrasõ TBMM’deki odasõnõ iki kez ziyaret ettiğini, ancak yerinde olmadõğõ için görüşemediğini, telefonla da ulaşamadõğõnõ belirtti. Baykal, kendisini evinde ziyaret eden milletvekillerine Sav-Kõlõçdaroğlu ittifakõnõ eleştirdi ‘Bu işi gizleyerek yaptõlar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanlõğõ’ndan istifa eden Deniz Baykal, dün görüştüğü milletvekillerine “Parti yoluna devam eder, genel başkan- sız kalmaz” mesajõ verdi. “Kemal Kõlõçda- roğlu’nun adaylığı benden gizlendi. Bu işi kaçırarak, gizleyerek yaptılar” sözleriyle Genel Sekreter Önder Sav’õ hedef alan Bay- kal, Kõlõçdaroğlu-Sav ittifakõnõ “kutsal ol- mayan ittifak” olarak nitelendirdi. 30’a yakõn milletvekili, dün gün boyunca Baykal’õ oturduğu Beysukent Angora Evle- ri’nde ziyaret etti. Aralarõnda Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen, MYK üyesi Sav- cı Sayan, CHP İzmir Milletvekili Canan Arıt- man, İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’õn da bu- lunduğu milletvekilleri, yaklaşõk 2 saat süren ziyaretin ardõndan konuttan ayrõldõ. Millet- vekilleri konutun çõkõşõnda, gazetecilerin so- rularõnõ yanõtsõz bõraktõ. Edinilen bilgiye gö- re Baykal, milletvekilleriyle görüşmesinde şu mesajlarõ verdi: Parti genel başkansız kalmaz: Parti yoluna devam ediyor. Parti genel baş- kansõz kalmaz. Benim de istediğim bir çõkõş yolu bulunmasõydõ. Hayat devam ediyor. Bu toz bulutu da kalkar. Önder Sav’a sitem: Ben bu sürecin mu- tabakat içinde götürülmesini telkin ettim. Buna rağmen bu işi kaçõrarak, gizleyerek yap- tõlar. Yangõndan mal kaçõrõr gibi davrandõlar. Ben de bu süreçte Kemal Kõlõçdaroğlu’nun olabileceğini önermiştim ancak benim bu öne- rime karşõ çõkanlar, bugün yan yana geldiler. “Parti yönetimine Kemal Kılıçdaroğlu gelmemeli diyen” Önder Sav ile “Önder Sav orada olduğu sürece partide değişim ol- maz” diyen Kemal Kõlõçdaroğlu’nun birlik- teliği kutsal olmayan ittifaktõr. Ahlaki değil- dir. Önder, “Kemal’den genel başkan mı olur” dedi. Ben de kendisine “Bi bak kar- deşim niye olmasın” dedim. Kemal’le ilgili sorun yok: Kemal’i si- yasete ben soktum. İstanbul’da belediye baş- kanlõğõ adayõ yaptõk. Grup başkanvekilliğine getirdik. Hadi yürü demişiz. Bir sorun yok Ke- mal’la ilgili. Hatta ben Önder’i ikna etmeye çalõşõyorum “bir bak dinle” diye. Ama bir de baktõm ki gece yarõsõ pazarlõklarõyla hareket ediyorlar. Önder “53 yıldır dostuz” diyor. Bõ- rak 53 yõllõk dostluğu, gerçekten bir yõl dost olan insanõn yapacağõ iş midir bu? Ben seninle neler paylaştõm. Seni korumak için neler yaptõm. Seni sahiplendim. Önder gelse “Ke- mal ile konuştum” dese bi sorun yok. Kemal gelse “Önder’le konuştum, ikna ettim” de- se itiraz mõ edeceğim? Ama benden gizli iş çe- virdiler. Kemal’le her zaman görüşebilirim. Ama beni şimdiye kadar aramadõ. İkili mutabakatla bu işi yaptılar: Kõlõçdaroğlu’nun adaylõğõ benden gizlendi. Be- nimle ve diğer yöneticilerle paylaşmalarõ gerekirdi. Bunu basõndan öğrendim. Ayrõca kaçõrarak, yok sayarak yapmalarõ hoş olma- dõ. Geniş bir mutabakat yerine ikili bir mu- tabakatla bu işi götürdüler. Parti hepimizin: Gelinen noktada ya- pacak bir şey yok. Parti hepimizin. Çalõşa- cağõz. Kemal Kõlõçdaroğlu’nun aday yapõlõş biçimi dõşõnda bir yanlõşlõk yok. Onursal genel başkanlık: Partinin Ku- rucu Genel Başkanõ Mustafa Kemal iken onursal genel başkan olmam yönündeki tek- lifler boş laflar. İl başkanları toplantısı: İl başkan- larõna randevu vermemem son konusu değil. Bir yanlõş anlaşõlma oldu. Bazõ il başkanlarõ benim karşõmda zor durumda kalabilirlerdi. Böyle bir duruma yol açmamak için il baş- kanlarõnõ çağõrmadõm. Genel Başkan Yardõmcõsõ Yılmaz Ateş ise geldikleri noktayla ilgili olarak, “Partiye yardımcı olacağız. Partinin bugün birlik ve bütünlüğü tartışılmıyorsa Sayın Baykal’ın uğradığı ihanete rağmen gösterdiği büyük sorumluluk duygusundan kaynaklanıyor bu” açõklamasõnõ yaptõ. Bu arada Baykal’õn Antalya’ya gideceği haberleri de yalanlandõ. Baykal’õn istifasõndan hemen sonra genel mer- kezden ayrõlmak için aracõna bindiğinde ya- nõna oturan Önder Sav’õn “Antalya’ya mı gi- diyorsunuz” diye sorduğu, bunun üzerine Baykal’õn “Hayır, beni nereye gönderme- ye çalışıyorsun” diye Sav’a çõkõştõğõ aktarõldõ. Öte yandan Önder Sav, Kõlõçdaroğlu’nu des- tekleyip Baykal’la yollarõnõ ayõrmasõ konu- sunda “Duygularım ile aklım arasında çok gidip geldim. Ama aklın ön plana çıkma- sı gerekiyordu. Ülkenin ve partinin gele- ceği için bu kararı verdim” dedi. CHP MİLLETVEKİLİ KAPTAN ‘Baykal, hayırlı olsun dedi’ AYŞE SAYIN ANKARA - İstanbul Milletvekili Ke- mal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Baş- kanlõğõ’na adaylõğõnõ açõklamasõndan son- ra sessizliğe bürünen eski CHP lideri De- niz Baykal’õn, Kõlõçdaroğlu’nun adaylõğõ- nõ açõklamasõna ilk tepkisini “hayırlı ol- sun” sözleriyle dile getirdiği öğrenildi. Kemal Kõlõçdaroğlu’nun adaylõğõnõ açõk- ladõğõ anda Baykal’õn yanõnda olan Antal- ya milletvekili Osman Kaptan, “Baykal ‘Hadi hayõrlõ olsun arkadaşlar’, dedi sonra başka kanalı açtı. Ben o anda hiç öyle kırgınlık, kızgınlık ifadesi görmedim” dedi. İstifa sürecinden sonra sõk sõk Bay- kal’la görüşen Osman Kaptan, önceki gün de Baykal’õn kabul ettiği tek il başkanõ olan Antalya İl Başkanõ’na eşlik etti. ‘Dönmeyi hiç düşünmedi’ Görüşmeye ilişkin sorularõmõzõ yanõtla- yan Kaptan, Baykal’õn ailesiyle birlikte olduğunu, şimdilik geleceğe dönük somut bir plan yapmadõğõnõ belirtti. Kamuoyuna yansõyanõn aksine Baykal’õn Kõlõçdaroğ- lu’nun adaylõğõna hiç olumsuz bakmadõğõ- nõ savunan Kaptan, “Baştan itibaren de hiç dönmeyi düşünmedi, yani en azın- dan ben öyle bir izlenim almadım.” de- di. Baykal’õn Kõlõçdaroğlu’na yönelik bir kõrgõnlõk ve kõzgõnlõğõ da olmadõğõnõ kay- deden Osman Kaptan, “Niye kırgın, kız- gın olsun. Kılıçdaroğlu’nu grup baş- kanvekili yapan kendisi, büyükşehir be- lediye başkan adayı yapan kendisi, ne- den ona karşı olsun?” dedi. Aralarında Onur Öymen’in de olduğu 30’a yakın CHP’li milletvekili dün gün bo- yunca Deniz Baykal’ı oturduğu Beysukent Angora Evleri’nde ziyaret etti. (Fotoğraf:AA) BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Kılıçdaroğlu ve Mutlaklık Baykal’a karşı çıkanları Yılmaz Ateş CIA ajanlığı ile suçladı ya! Düşündüm, buna inanıyordur belki de! Çünkü gündeme sürülen kaset olayından sonra güzide basınımızda ve toplumumuzda “Türkiye’de siyasetin ve bu arada CHP’‘nin de yeniden tasarlandığına” ilişkin birbiriyle çelişkili bir dizi görüş ileri sürüldü! Örneğin: “ABD, iktidarın kendi başına hareket etmesinden ve dinciliğinden rahatsız; şimdi Baykal’la beraber Kemalizmi tasfiye ederek, CHP’yi AKP’nin yerine hazırlıyor.” Kılıçdaroğlu’na biçilen kaftanın niteliğini hesap edin! Geçen yaz Kanada’dan arkadaşlarla sohbet ediyorduk. İkiz Kuleler’e saldırıların CIA tarafından yapıldığına inandıklarını söylediler! Yapma yahu! dedik. Sonra gördük ki ABD ve Kanada’da buna inanan geniş bir “müritler ordusu” var. Sonra düşündüm: Dünyanın düz olduğuna inananların da bir derneği var ABD’de! Hiçbir zaman Ay’a ayak basılmadığına inananların sayısı da az değil! Bir söylentiye göre dünyada dine yönelenlerin, Tanrı’ya inananların sayısında artış var. Bunu bilemem, ayrıca sanmıyorum da; ama hiç araştırmadan ve sorgulamadan türlü çeşitli saçmalıklara inananların sayısında (bu iletişim çağında!) önemli bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Veya şöyle: İletişim çağındaki yakınsama, beyinlerde “doğmatik/ kör inanç merkezleri”nin ne kadar güçlü olduğunu ortaya çıkardı! Beyinde böyle merkez yoksa eğer, şöyle diyelim: Ne kadar çok insan varmış, “mutlaklık”a inanan! (*) Dinsel inançlarla, komplo teorileri ve “mutlaka ABD yapmıştır” biçimindeki doğrulanmayan saplantıların aralarında ortak yönler var. İkiz Kuleler’in ancak ABD tarafından vurulabileceği inancı, böyle bir mutlak güce tapınmadır! İyi bir “suç” örgütünün iyi bir örgütlenme ile bunu yapabileceğini reddeder. Dünyada hiçbir güç, herşeyi denetleme kudretine sahip değildir! Ama, her şeyi denetleme çabası her zaman olacaktır! Yapmayı isteyebileceğiniz şeyler, sizin gücünüzü ve sınırlarınızı belirler... Ama yapılmasını istemediğiniz şeyler üzerindeki denetiminiz hep sınırlı kalacaktır! Yarın her şey denetlenebilir mi, bilmiyoruz. Mesela herkese programlanmış bir çip takarsanız, bu yolda önemli bir adım atmış olabilirsiniz. Ancak yine de, dünyada 7 milyar insan var! Denetleyebileceğiniz her zaman belirli bir alan, saha, nüfus, kimse vb. ile sınırlı kalacaktır... ABD veya içimizdeki başka büyük güçler, şüphesiz yerli dostlarıyla birlikte, Türkiye’de komplolar kurabilir, kamuoyu yaratabilir, psikolojik savaş sürdürülebilir.. Dahası, iktidarları değiştirebilir! Bu iktidar bunun örneği.. Ama herşeyi biçimlendirebileceklerini sananların ayakları, birden boşlukta sallanmaya başlayabilir... Gelelim Baykal’a ve CHP’de lider değişimine. (**) İktidar koalisyonu öteden beri “kaset-CD/ ses, görüntü, belge” operasyonlarıyla büyük olaylar yaratıyor. Bu bir güçlü akım... İktidar ellerinde olduğu için, hukuksuzluklara karşı yaptırımlar, hak, adalet de yok. İyi ve sonuç veren bir “alet”. İktidar koalisyonunun en nefret ettiği insanların başında, şüphesiz ki Baykal var. Bir operasyonla, onun da bu arada canına okumaya karar vermiş olabilir. Tabii ki CHP’nin de! Lidere bir darbe ile büyük bir çöküş! Güç, iktidar böyle bir şeydir! 8 yıldır “herşeyi” adım adım yapabildiğini gören, en son olarak tek başına koskoca milletin anayasasını şey edebileceğine inanan bir güç, giderek kendinde mutlaklık vehmeder! Baykal operasyonunun da istedikleri gibi sonuçlanacağına, ya bu “mutlak güçlerine” dayanarak inandılar ya da, beyinleri, bu operasyonun beklemedikleri sonuçlara yol açabileceğini algılayamadı Güçlerine olan mutlak inanç, beyinlerinin en önemli kısmını felç etti Mutlaklık, böyle bir şeydir! Hiç beklemediğiniz bir anda, üstelik 19 Mayıs gibi bu ülkenin varoluş tarihinde, karalar bağlamış bir ülkenin üzerine şafağın ilk ışınlarını düşürebilir! Haydi hayırlısı! Kurtuluş umudu hiç bu kadar güçlü doğmamıştı! (*) İnsanların kafalarında, nesnel, olgulara, bilgiye, ampirik sonuçlara dayalı, varsayımlar inşa etme ve sonuçlar çıkarma konusunda büyük bir boşluk var. (Kendim dahil.) Analiz ancak, çok yönlü bir bakışla ve ilgili olasılıklar üzerinde inşa edilebilir ve akli çıkarsamalara dayanır. Pek çok bilimci, mutlak düşüncelerin yaygınlığını eğitimin kötülüğüne yoruyor. Şüphesiz, kültür ve gelenek bağları da işin içinde. (**) CHP’de yıllardır Baykal’dan şikâyet ve değiştirilmesi için istek vardı. Şimdi bu yolla değişimin gerçekleşmesine itiraz niye? Baykal’ın “kendine bağlı örgüt” yapısının da çatırdaması ilginçtir. Bir “mutlaklık” da burada yıkıldı! İnsanlar, zamanı geldiğinde zincirlerini atıyor! obursali@cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle