23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 2010 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN CHP Rüştünü İspat Etti - Deniz Baykal yönetimindeki CHP’de velilik, va- silik sistemi egemendi demek çok doğru olmaz. Neden derseniz; vesayet sisteminin egemen ol- madığı bir başka siyasi parti göstermek mümkün değildir de ondan. CHP’de, fiili durum olarak diğer partilerdeki ka- dar güçlü olan genel başkanlık makamı ayrıca bu- raya değil seçilmek ama aday göstermek için bi- le getirilen kısıtlamalar yüzünden daha da koru- malı kılınmış ve genel başkanın kendi isteğine kar- şın değiştirilmesi imkânsız hale getirilmişti. Bu yüzden izan sahibi hiçbir partili kendilerin- de velayet ve vesayet sisteminin egemen olduğunu yadsıyamıyor yalnızca şunu söylemekle yetini- yordu: - Diğerleri değişik mi yani? Oralarda da durum öyle. Kaset suikastının patlak vermesi ertesinde meydana gelen baş döndürücü gelişmeler CHP’de bir sürü ilke tanık olmamıza yol açtı. Hemen belirteyim, kimi iyi olayların olmasını bi- le “şer hayra tedbil oldu” diye yorumlamak müm- kün değildir. Meydana gelen olay öylesine vahimdir ki, ondan sebep olduğu şerden daha büyük bir hayrın sa- dır olması asla mümkün değildir. Ayrıca Sayın Baykal’ın bu olaylar dolayısıyla is- tifasının gereksiz olduğunu düşünüyorum. Sayın Baykal bu saldırı sonrasında herhangi bir hesap vermek durumunda değildi. Kasetin için- dekilerin doğru olup olmadığını da, Baykal’ın ya- kınlarından başka kimse sormak hakkına sahip de- ğildi. Bu durumda kalan bir liderin yanıtı kesinlik- le şu olmalıydı: - Sana ne? Özel hayatımın hesabını sana ver- mek zorunda değilim. Baykal da böyle davranıp istifa etmeseydi, olaylar buraya varmayacaktı. Ama etti. Ondan sonra da krizin ilk anını CHP’deki çeşit- li çevreler pek iyi yönetemedi. Baykal istifa etti. Bence birinci hata buydu. Bu istifanın taktik olmayıp, ciddi olduğuna kimileri inanmadı. İkinci hata bu izlenime yol açılmış ol- masıydı. Üstelik Deniz Baykal bu izlenimi güç- lendirecek şekilde, kapıyı açık bırakır ikircikli davranışlar sergiliyor, sözler söylüyordu. Ortada garip bir durum vardı, genel başkan yok- tu. Kurultayda da kimse adaylığını koymaya niyetli görünmüyor. “Baykal dönsüncüler” hışmından kimsenin böyle bir şeye cesaret etmesine ihtimal verilmiyordu. Bir kısım Baykalcılar da, “Başkan dönsün”den başka bir olasılığı bile düşünmek istemiyor, baş- ka birinin olmadığını söylüyordu. Bir partinin üyelerinin kendi partilerinde, Bay- kal’dan başka o makamı dolduracak kimsenin ol- madığını söylemelerinden daha garip bir şey dü- şünülebilir mi? Bu arada kimileri de, Deniz Bey’i birini işaret et- mesi için ikna etmeye çalışıyordu ama o da bu- na yanaşmıyordu. Bu durumda insanlar haklı olarak şunu soru- yorlardı: -Orada kimse yok mu? Yani sorulan soru şuydu: - Bu partide kendini genel başkanlığa layık gö- ren “Ben bu işi yaparım” diyebilen, bunu kimse- den korkmadan açıklayabilecek, yürekli bir adam yok mu? Bu sorunun sorulması bile CHP için hoş değil- di. Neyse ki Kemal Kılıçdaroğlu örgütün tabanı dı- şında kimsenin icazetini almadan çıktı ve açık açık ilan etti: - CHP Genel Başkanlığı’na adayım. Vesayet sistemine çok alışmış olanlar ve bu ara- da kimi MYK üyeleri, bu davranışı yakışıksız bi- çimde suçladı ve kurultay delegelerine direktif ver- di. Oysa böyle bir hakları yoktu. Ne MYK’nin ne de üyelerinin kurultaya talimat verme yetkileri vardı. Onlar da, öbür kurultay üyeleri gibi tek oya sahipti ve onu orada kullanırdı. Neyse ki MYK’nin bu yakışıksız açıklaması sonrasında il başkanları yaptıkları toplantıda, “vasi”lerin talimatlarının aksine Kılıçdaroğlu’na des- teklerini teyit etti. Böylelikle CHP iki kez, velayet ve vesayet sis- temine karşı rüştünü ispat ediyordu. CHP’de bir dönem şu sloganla kapandı. -Yeter söz tabanındır! Teşekkür: Beş gün süren hastalığım süresince hastaneye kadar gelen, arayıp soran, telefon eden, e-posta gönderen okur ve dostlarıma, ayrı- ca başta Prof. Dr. Oğuz Acar olmak üzere, Me- morial hastanesi personeline teşekkürlerimi sunarım. asirmen@cumhuriyet.com.tr İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com Topuz: CHP’nin Kılıçdaroğlu ile ibresi yükseldi. Şimdi iktidar olma ihtimalleri konuşuluyor ‘Halka dönme zamanõ’IŞIK KANSU ANKARA - İstifa eden CHP Genel Başkan Deniz Baykal ile yõl- larca siyaset yapmõş İstanbul Mil- letvekili Ali Topuz, “Deniz Bay- kal, kişisel olayını siyaseten kul- lanmaya çalıştı. Böylece parti gücünü arkama alayım istedi” dedi. CHP’nin Kemal Kılıçda- roğlu’nun genel başkanlõğa aday olmasõ ile ibresinin yükseldiğine de- ğinen Topuz, “Şimdi CHP’nin iktidar olma ihtimalleri konuşu- luyor” diye konuştu. Cumhuriyet’e Deniz Baykal’õn istifasõndan sonra gelişen olaylara ilişkin süreci anlatan Topuz, Kõlõç- daroğlu’nun adaylõğõnõn gecikme- mesini faydalõ gördüğünü “sanki icazet bekliyormuş gibi” görün- memesi konusunda uyararak ken- disini bir an önce kararõnõ açõklamasõ için teşvik ettiğini aktardõ. Kurul- tayõn il başkanlarõ toplantõsõndan ön- ce kararõnõ açõklamasõnõn çok fay- dalõ olduğuna da değinen Topuz, Genel Sekreter Önder Sav’õn sü- reçteki katkõsõna ilişkin şunlarõ söy- ledi: “Önder Sav, Deniz Bey isti- fa etmeden önce de Kılıçdaroğ- lu’nun yeni yönetim şekillenme- si içinde bir yere gelmesini, onun dinamizmini partiye katmak is- tiyordu. O bakımdan aralarında çok yakın bir ilişki kurulmuştu. Ama Deniz Bey ile ilgili olay öne çıktığı zaman Sav açısından çok hem duygusal açıdan, hem de mantıksal olarak karmaşık bir ruh durumuna girme söz konusu oldu.” Ali Topuz, Baykal’õn liderliğe dönmemesi istemlerinin gerekçesi konusundaki bir soruyu da şöyle ya- nõtladõ: “Deniz Bey, ‘İktidar yaptõ’ diye- rek olayı siyaseten kullanmaya ça- lıştı. Böylece parti gücünü arka- sına almayı, olaya karşı koymayı amaçladı. Bir kere, bu olay siya- si değil, bir kişisel mesele. Bu mesele de yargıya yansımış. Bırak bunu yargı çözsün. O konuda her türlü destek yapılsın ama CHP ile AKP bu konunun tartış- masını yapar hale gelmesin. Bu büyük komployu yapanlar akılsız mıydı ki sonuçta CHP’nin ibre- si yükseldi. Şimdi CHP’nin ikti- dar olma ihtimalleri konuşuluyor. Parti içinde heyecan, bütünleşme ortaya çıkıyor. Böyle komploları kuranlar, olası sonuçlarını he- sap etmezler mi? Bu olay sürpriz olarak ortaya çıkmış bir olay de- ğil zaten. Zaten hiç olmamıştır di- yecek netlikte ortaya çıkılmıyor. ‘Montajdõr’ deniyor. Bu konular açıklık kazanmadan, Deniz Bey’in nasıl muhalefet lideri olacağı me- rak konusuydu. ‘Hele şu mesele bir bitsin, ondan sonra konuş’ dendiği zaman ne yapacaktık biz? Baş- langıçta ‘Ben ayrõlõyorum’ dedi. Hem kendisini hem partiyi en az zarar alacak konuma getirdi ve ‘Yeni bir yönetim oluşsun, ben on- lara destek veririm’ dedi. En doğ- ru tavırlardı bunlar. Ama he- men sonra yeniden geleceği yo- lundaki haberlerin vizyona gir- mesini nasıl yorumlayabiliriz?” İçe değil, dõşõ dönük bir parti ör- gütlenmesi ile partinin yüzünün halka dönmesinin zamanõnõn gel- diğine değinen Topuz, “İnsanları bölgesinde, yöresinde çalıştıkları, başarılı oldukları takdirde parti içinde yükselebilecekleri duygu- suna kaptırmak lazım” dedi. Deniz Baykal’õn CHP genel başkanlõğõna geri dönmesine ilişkin yapõlan çağrõlara tepki gösteren ilk isim olan Ali Topuz, “Bu büyük komployu yapanlar akõlsõz mõydõ ki sonuçta CHP’nin ibresi yükseldi. Şimdi CHP’nin iktidar olma ihtimalleri konuşuluyor” dedi. Topuz CHP’nin içe değil, dõşõ dönük bir parti örgütlenmesi ile partinin yüzünün halka dönmesinin zamanõnõn geldiğini belirtti. FİKRİ SAĞLAR: CHP’nin asıl sahipleri akın akın gelecek CHP’den ihraç edilen eski kültür bakanlarõndan Fikri Sağlar, “Partinin asõl sahipleri dõşarõda. Kõlõçdaroğlu ile birlikte asõl sahiplerinin akõn akõn partiye gelebileceğini düşünüyorum” dedi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Kemal Kı- lıçdaroğlu, adaylõğõnõ açõkladõktan sonra küs- künler ve partiden ko- panlarla ilgili olarak “Kimsenin CHP’ye küs- me lüksü yoktur” açõk- lamasõ yaptõ. CHP’den kopanlardan da sõcak me- sajlar gelmeye başladõ. Deniz Baykal’õn “18 yıldır partiyi kilitledi- ğini” ifade eden Fikri Sağlar, “CHP’ye yeni- den döner misiniz” so- rusuna şu yanõtõ verdi: “Baykal partiyi özün- den uzaklaştırdı, ne ya- pacağını bilemez hale soktu. En önemlisi de partinin ideolojik sap- ması, toplumun talep- lerini anlamaması, de- ğişimini kavrayamama- sı, insanlarla kucakla- şamaması oldu. Her şey- den önce sosyal demok- rasiyi, bırakması CHP’yi özünden çıkar- dı. Oysa CHP devrimci, değişimci, bir parti. De- ğişimlere önderlik ya- pan bir parti. 1999 yı- lında Kürt sorununu kimse ağzına almazken, raporlar hazırlayıp mü- cadele eden bir parti. Deniz Baykal dar bir kadroyla gidiyordu. Baykal’ın partinin ba- şından ayrılması, Ke- mal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ve yeni bir ka- nın gelmesi büyük bir heyecan yarattı. Eğer Kılıçdaroğlu söylediği gibi partiyi özüne dön- dürecek, devrimci gele- neği sürdürecek, değişi- mi yakalayacak ve de- ğişimin ortaya koyduğu sonuçlarla sorunlara ça- re olabilecek bir anlayı- şı ve uygun kadrolaş- mayı sağlarsa ben ‘sol ve sosyal demokrat’ bir par- ti olarak CHP’ye katkı- da bulunmayı isterim.” Sağlar, “Kılıçdaroğ- lu’nun heyecan yarattı- ğına” dikkat çekerken “Dilerim bu heyecanı diri tutar, sürekli tutar. İlk olarak; dışarıda iz bırakmış, tecrübeli in- sanlarla birlikte parti içine bakmadan, halka dokunarak, partideki değişimi halka aktarma yoluna gitmeli. Dışarı- dan güç aldıkça parti içerisindeki değişimleri daha kolay yapacaktır. Daha kolay kabul görü- lecektir” dedi. “CHP’yi kuran bir aileden geldiğini” vur- gulayan Sağlar, “Dedem, CHP kurucularından. Sadece Baykal ve zihni- yetinin geçici olarak zo- runlu tatile gönderdiği bir kişiyim. Bu partinin asıl sahipleri dışarıda duruyor. Kemal Kılıç- daroğlu ile birlikte asıl sahiplerinin akın akın partiye gelebileceğini dü- şünüyorum” dedi. ‘Özlenen başbakan olacak’ CHP İstanbul İl Gençlik Kollarõ üyeleri, tam destek verdikleri Kemal Kõlõçdaroğlu’ndan ‘partinin gençleştirilmesini’ istedi İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul İl Gençlik Kollarõ, CHP Genel Başkanlõğõ’na aday- lõğõnõ açõklayan Kemal Kılıçdaroğlu’nu hafta sonu yapõlacak olan kurultayda destekleme kara- rõ aldõ. CHP İstanbul Gençlik Kollarõ İl Sekreteri Çiğdem Soysal, “Ülkenin her noktasında in- sanımıza ve özellikle gençliğe ulaşabilen, gençlerin sorunlarının farkında olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun özlenen ve beklenen başba- kan olacağına inancımız tamdır” dedi. CHP İstanbul İl Gençlik Kollarõ, Kõlõçdaroğ- lu’nun parti genel başkanlõğõna ilişkin dün Şiş- hane’deki CHP İstanbul İl Başkanlõğõ’nda basõn toplantõsõ düzenledi. İl başkanlõğõnda bir araya gelen onlarca partili genç, “Halkın umudu Kı- lıçdaroğlu”, “Başbakan Kemal” sloganlarõ attõ. Grup adõna basõn açõklamasõ yapan CHP İstan- bul Gençlik Kollarõ İl Sekreteri Çiğdem Soysal, AKP iktidarõnõn, gençler eğitim ve işsizlik so- runlarõna çözüm bulmak yerine Türkiye’nin te- mel kurumlarõna ve Cumhuriyetin savunucusu CHP’yi hedef aldõğõnõ belirtti. ‘Tüzükte değişiklik yapmalı’ CHP İstanbul İl Gençlik Kollarõ’na üye gençle- rin 29 Mart seçimlerinde Kõlõçdaroğlu’yla birlik- te çalõşma fõrsatõ bulduğunu da kaydeden Soysal şunlarõ dile getirdi: “Sayın Kılıçdaroğlu, gençle- rin partinin odağı olması gerektiği kanaatin- dedir. Her platformda gençliğin siyasette ön planda olması gerektiğini, partide gençlerin desteklenmesi gerektiğini ifade etmektedir. Bu düşünceleri doğrultusunda CHP gençliği olarak, Kılıçdaroğlu’nun gençliğe gereken desteği vereceğine, parti tüzüğünde de bu doğ- rultuda değişiklik yapacağına inanıyoruz.” İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylõğõna destek kararõ çõkan CHP il başkanlarõ toplantõsõnda, ortak bildiriye imza atmayan 4 il başka- nõndan biri olan İzmir İl Başkanõ Ek- rem Bulgun, tavrõnõn yanlõş akset- tirildiğini, İzmir delegasyonunun “oybirliğiyle” Kõlõçdaroğlu’nun ya- nõnda olacağõnõ söyledi. Toplantõdan basõna sõzan bilgile- rin “eksik” olduğunu kaydeden Bulgun, “Deniz Baykal’ın yeniden genel başkan adaylığının düşü- nülmesini uygun görmüyoruz” maddesine itiraz ettiği için bildiriyi imzalamadõğõnõ söyledi. Bulgun, “Böyle bir cümlenin konulmasına gerek yoktu, çünkü zaten Baykal aday değildi. İzmir delegasyo- nuyla yapmış olduğum toplantıda 48’inden 46’sı Baykal’ın geri dön- mesi için imza atmıştı. Ben de bu duruma göre hareket ettim. Şim- diki durumda cuma akşamı İzmir delegasyonunu Ankara’da topla- yacağım. Orada Kılıçdaroğlu’na ilişkin imzalar açılacak, desteği- mizi belirteceğiz” diye konuştu. Bulgun açõklamalarõ öncesinde, Kõlõçdaroğlu’na desteklerini bildir- mek isteyen CHP’liler il binasõnda buluştu. Açõklamada, “Adını 20. yüzyılın en büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk’ten, tavrını 20. yüzyılın bir diğer büyük lideri Ma- hatma Gandi’den alan ‘Gandi Ke- mal’, bu kez Türkiye’de ezilenle- rin, hor görülen, ikinci sınıf va- tandaş yerine konulan yoksul halk kitlelerinin iktidarı için yo- la çıkıyor” denildi. Açõklama sonrasõ parti binasõnda oluşan karmaşaya yorum getiren Ekrem Bulgun, “Burası Gürler Sineması değil. Erken kalkan yer tutar durumu söz konusu ola- maz” diye konuştu. Adana’dan da destek Kõlõçdaroğlu’na Adana’daki 28 kurultay delegesi de destek verdi. İl Başkanõ Serdar Seyhan’õn Kõlõç- daroğlu’na destek vermesinin ar- dõndan toplanan delegeler Kõlõçda- roğlu üzerindeki uzlaşõya herkesin katkõ koymasõ çağrõsõnda bulundu. İL BAŞKANI BULGUN, İLK TAVRININ YANLIŞ AKSETTİRİLDİĞİNİ SAVUNDU İzmir de Kılıçdaroğlu dedi GÜRSEL TEKİN ‘Güzel günler göreceğiz’ İstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanlõğõ’na aday olan Kemal Kılıçdaroğlu’na toplumun her kesiminden des- tek yağõyor. CHP İstanbul İl Başkanõ Gürsel Tekin yaptõğõ değerlen- dirmede, CHP’nin kurultayda değişimi sağlayacağõnõ belirtti. Tekin, “Nâzõm Hikmet’in şii- rinde dediği gibi olacak. Hik- met ‘Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler göre- ceğiz’ demişti. Halkımız ikti- dara yürüyen CHP’yle birlik- te baskıdan, zulümden, açlık- tan, yolsuzluktan ve yoksul- luktan kurtulacak” değerlen- dirmesini yaptõ. CHP örgütünün değişik kade- melerinde görevli partililerin katõlõmõyla gerçekleştirilen top- lantõnõn ardõndan yayõmlanan, “CHP’de Değişim Bildirisi”nde, CHP’nin iktidar olmasõ için değişimin kaçõnõl- maz olduğu vurgulandõ. Top- lantõya katõlanlar adõna açõkla- ma yapan Solmaz Belül, Do- ğan Öztunç, Metin Tüzün, Engin Uysal, Vahit Çalın ve Cemal Seymen, ortak bildiri metninde “CHP’nin iktidar olması için değişim kaçınıl- mazdır. CHP’nin başına, üretken, dürüst, sorunların üstesinden cesurca gidebile- cek, iktidar politikalarını üre- tebilecek, kadroları işbaşına getirecek bir lider geçmelidir. Bu hedefler doğrultusunda çalışacağını açıklayan Kõlõçda- roğlu’nu tüm bilgi ve birikim- lerimizle destekliyoruz” dedi. 68’liler Birliği Vakfõ Başkanõ Sönmez Targan yaptõğõ değer- lendirmede, Kõlõçdaroğlu’nu desteklediklerini belirtti. DİSK Genel-İş Sendikasõ İstanbul Anadolu Yakasõ Bölge Başkanõ Veysel Demir de Kõlõçdaroğ- lu’nun “emekçiye bakışı”nõn olumlu olduğunu vurgulayarak desteklediklerini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle