10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
ipekçahslarla HalideEdib1 üzerîne... Gazeteci. yazar ipek çalış- lar'ın yeni kitabı "Halide i Edib-Biyografisine Sığma- ! yan Kadın" adlı kitabı raf- i larda. Çalışlar kitabında Halide Edib'in edebiyat. si- | yaset ve dünyanın dört bir ' yanında sürdürdüğü mü- cadele ile geçen ömrünü kaleme alıyor. "Mandacı mıydı? Nasıl bir milliyetçiy- di? iyi bir eş, iyi bir anne miydi? Cephede ne yaptı? Kadın mücadelesindeki ro- lü neydi? Ermeni tehciri konusunda ne söyledi? Mustafa Kemal ile ilgili ne + düşünüyordu?" gibi merak edilen ve yanıtları yarım yamalak bilinen sorulara kaynaklar ışığında yanıtlar getiriyor. ipek Çalışlar ile işgale karşı isyanın hatibi Halide Edib'i konuştuk. • Camze AKDEMİR I » ^ ir özdeşlik gördünüz I J mü Halide Edib Üe •. M j aranızda? * -J - Ben de siyasi olarak ciddi problemler yaşamış birisi ol- duğum için ortak yönler buldu- ğum doğru. Tünı bu sorunlan yüz- yıhn başlarında çekmesi ve başa çıkma azmi bana olağanüstü geldi. Insa- nı rahatlatan bir tarafı da var, yüzyıl ön- ce çok ağır baskılar altında neler başara- bilnıiş. Kadın olarak hepimiz için bir ders kitabı gibi Halide Edib. Bu toprak- ların tüm kadınlannı yansıtıyor. Nere- deyse 10 kişinin başma gelebilecek ka- dar bela gelmiş başına. Belayı çekiyor da sürekli. - Kitleler önüne ilk nerede çıkıyor? - Türk Ocağı'nda çıkıyor. Ermeni teh- j ciri ve ulusal ekonomi üzerine çoğu ltti- • hatçı olan 700 kişilik bir topluluğa ko- nuşma yapıyor. Türk Ocaklarının yıldızı gibi, konuşma yapacağı zamanlarda yer bulunmuyor salonda. O Sultanalınıet mitingleri £alan sonra... Kendi kurduğu | cemiyeti var Teali-i Nisvan... Bir de Ye- ni Turan oyununu sahneliyorlar ve ken- disi de oyuncu olarak sahnede. ltirazlar, gerginlikler oluyor ama çıkıyor sahneye. Miting alanı gene iyi ama o zamanlar bir kadının sahneye çıkması başka yani... Gözü kara, buııu yapamam demiyor SAYFA 4 'Halide Edib; isyanın hatibi' hiç. Belayı da böyle çağmyor. - Yahya Kemal'in bu anlamda "belah" bir şiiri de yer ahyor kitabınızda. Hali- de'ye hhafetmiş... - Evet, "Rindlerin Hayatı". 3 Ekim 1939'da Akşam'da yayımlanıyor. Ezbe- rimde değil dur, kitaptan bulup okuya- lını: "Bazan kader, gelen bora halinde. Zorludur;/ Dağlar nasıl bakarsa siyah ufka öyle bak./ Bazan da çevreden nice bir âdem oğludur,/ Görmek değil dü- şünmeye bigâne kal! Bırak!/ Dindar adanı tevekkülü, rikkatle, herkese/ Isa'yı çannıhında, uzaktan, hatırlatır./ Bir arslan esniyor gibi engin vakar ise/ Rind'in belaya karşı kayıtsızhğındadır." Halide'nin belayla yakm ilişkisine gön- derme gibi. PEÇEDEN TAŞAN ASİ LÜLE! - 1874'te Istanbul'a gelen Italyan ya- zar Edmondo de Amicis 'in "değişim " üzerine yazdıkları gibi ashnda çocuklu- ğu değişimin her alanda kendisini gös- terdiği yıllara denkgeliyor. Nasıl bir ha- va esiyor? Nasıl bir ortama gözünü açı- yor ve yetişiyor? - Haİide'nin yaşadığı ortamı muhte- şem tarif ediyor Edmond de Amicis: "Hergün eski bir Türk ölmektc ve Tan- zimatçı bir Türk doğmaktadır. Cazete tespihin, sigara çubuğun, sarap iyi su- yun, yaylı araba arabanın, piyano davu- lun, Fransız grameri Arap safvenahvi- nin, kâgir ev ahsap evin yerini almakta- dır... Her sene binlerce kaftan kaybol- makta, binlerce Istanbulin ortaya çık- maktadır". Kadınlar konusunda da o kadar çok sayfa ayırmış ki, epey yarar- landım yazdıklarından. Değişim yıllan gerçekten her on sene de bambaşka bir şey olnıuş. - Bu Halide Edib'i değişimin daha iazlasını, daha insancasını talep etmeye sevk etnıiş... - Tabi tiryakisi olnıuş. Peçeli bir kız ama üniversiteye giderken peçesinin ke- narından bir lülesini asi bir şekilde pe- çenin dışında çıkararak gidiyor. Yani orada bir isyan var, Abdülhamid zama- nında bile. Abdülhamid sansürünün Shakespeare'in 'Jül Sezar'ını bile yasak- ladığı günlerde eğitim görüyor Halide. Yani özgürlükçü fikirleri çok gençken oluşmaya başhyor. Düşünmeyi de okul- da öğreniyor. Kolejde Miss Patrick saye- sinde kadm özgürlüğü konusunda fikir- leri cesaretleni- yor savaşımmın ta başlarında. - Mesela 1908 Devriminin on- da yarattığı etki- yi. de\rimin ka- dınlar üzerinde yarattığı Bziki ve tikri özgürleşme adımlanna dair izlenimlerini de okuyoruz... • Büyük bir özgürleşme ya- şanıyor tabi o nedenle 1980 Devrimi Hali- de'nin yaşamın- da bir dönüm noktasıdır bana göre. Baskıdan hak edilmiş bir özgürlüğe geçiliyor. "O coş- ku.ve yeniden doğuş havası içinde, ben de yazar oldum" diyor. Evinde yazılar yazan bir kadınken bakıyoruz artık "Demet", "Tanin" gibi gazete ve dergi- lerde sürekli yazılara başlıyor. Kadınlar ayrıca lkdanı, Servet-i Fünun, Sabah, Millet gibi günlük gazetelerde de yaz- maya başlıyorlar. Kadınlann yaşmak ve feracelerinin uzunluğunu ve kalınlığmı belirleyen 1901 tarihli kıyafet yasalan gevşiyor. Kadınlar yardmı ve eğitim amaçlı dernekler kurabüiyorlar. Halide anılarında "Sis kalkınca, insanlar muh- teşem bir manevi doğuş yaşadılar" diye anlatıyor bu ortamı. Kadınlar ilk mecli- sin kuruluşunu damlaıa çıkarak seyredi- yorlar hatta bir îngiliz dergisinin kapa- ğında da çok başarılı bir illüstrasyonla yer almıştır. BABASININ YAHUDİ KÖKENİ - Dünya Savaşı öncesinde kadın konu- su deyim yerindeyse muallak, yanar dö- ner gidiyor. Peçe yavaş yavaş kalkacak! - Aynen öyle, yanar döner... Halide, Amerikan Koleji'ne davet edildiğinde, konuşmasını yaparken siyah ince peçesi- ni kaldırıp yüzünü açıyor mesela. Falilı Rıfkı harem selamlık duvarını zorluyor- du diye yazmış. Edebiyat da kadınlar- dan yana. Peçeler savaşın ilk yıllannda kayboluyor. Bir memur yüzü açık ka- dınlann tutuklanması yönünde bir emir yayınlayınca ortalık karışıyor. Kadınlar o kadar tepki gösteriyor ki emri geri al- mak zorunda kalıyorlar. Dairelerde, dükkânlarda çahşan kadınlar artıyor. Talat ve Cemal Paşalar daha değişime açık, Enver Paşa'nm ise daha muhafaza- kâr olduğu anlaşılıyor. Anıa Enver Paşa buna rağnıen kadın hakları konusunda taviz vermek zorunda kajıyor. Çarşafla- rın, ayaklann hangi noktasuıa kadar ine- ceğini tayin etmek üzere komisyon kur- duruyor. Bu da taviz yani düşünün. - Babası Mehmet Edib beyin Yahudi oiması sonradan Müslümanhğa geçişi konusu... Bu Yahudi köken birsuçlama gibi yönelülegeldi Halide Edib 'e.. - Babasınm ailesi 1500'lerde îspan- ya'daki engizisyondan kaçıp Bursa'ya yerleşmiş Seferad Yahudilerinden. Sonradan Müslü- manlığı seçmiş bir -Kadın olarak heplmlz İçin bir ders kitabı gibi Halide Edib. Bu topraklann tüm kadınlannı yansıtıyor. Neredeyse 10 klslnln başına gelebilecek kadar bela gelmls başına. Belayı çekiyor da sürekli'' diyor İpek Çalışlar... memur, sarayda acil harcamalarla ilgili işlemleri gcrçekleştiren bir kâtip. Sela- nik doğumlu, ailesi ölünce Selanik'li Şeyh Mahmud ve eşi büyütmüş. Bilgiler çok fazla değil Halide Edib de bu konu- da fazla bir şey yazmamış. Türkiye'de cadı kazanları genelde köken konusun- da kaynatıhr biliyorsunuz. Devletin de böyle kocaman bir arşivi vardır, insanla- rı böyle kökenine göre çekmeceye ko- yar. Ümarım bu bitmiştir, bitmesi gere- kiyor yani ayıp bir gelenek. Halide Edib Milli Mücadele saflarına giderken bunu gündeme getiren kimse yok. Ne zaman ki muhalif bir ses çıkarıyor o zaman bu akıllara geliyor. En önce gazeteciler açı- sından terk edilmeli bu yaklaşım. - Farklı farkh Halide yorumlan var... Mesela aykın mı, sevecen mi, zor bir ka- dın mı?... - Bence ölçülü bir aykınlığı var mesela çok sert bir roman yazıyor sonunda bir çare olarak uzlaşma buluyor. Toplumun içinde veya önünde var olmak için belki ufak tavizler veriyor diyelim. Güncelle yakmdan bağlantıh bir kadın. Sevecen olup olmadığı konusunda soru işaretle- rim oldu fakat Suriye'dc onunla beraber bulunan Muazzez Tahsin, bir nıektu- bunda çok sevecen bir Halide'den bah- sediyor. Zaten hünıanist bir eğitim almış ve ailede de öyle yetiştirümiş. Sürgün ydları ve ardından giderek sertleşnıiş bir kadın çıkıyor karşımıza. Sevecen olma- yan insan bu kadar ısrarla idam cezasına karşı çıkmaz. Çocuklarma inanılmaz düşkün. Evdeki en önemli mesele önce- likle çocuklann geleceği çünkü baskı, tehditler akıl almaz boyutlara ulaşıyor. "1909 irtica hareketiııin ortasında iki küçücük yavrumla Mısır'a gittim diye yazmış anılarında. tkinci mesele işgale karşı nasıl direnileceği. DİNE BAKIŞI... - Din üzerine hayli kafa yormuş Hali- de Edib... îçsehnde samimi bir din- dar. .. - Evet. Şemsipaşa'daki evlerinde çalı- şan Ahmet Ağa ona Hz. Ali, Battal Gazi ve Eba Müslim Horasani'yi anlatıyor ama Halide en çok Hz. Ali'den çok et- kileniyor. Kolejdeyken Hıristiyanlık ta- rihini merak ediyor ama Hıristiyanhğın Müslümanhğa bakışını bağnaz buluyor. "O günlerde bana en fazla Budiznı tesir etmişti" diyor. Dine bakışı biras bilgiye bakışı gibi. Bütün dinleri seviyor. Mev- lüd dinliyor, güzel ezana kulak veriyor. Hatta bir gün Richard Crane'e, Hz. Muhammed'in hayatuıı yazmak istediği- ni yazıyor. - Bir kültür gibi hakıyor dinlere, öğre- tilere, kutsal khaplara değil mi? - Aynen öyle, bir Shakespeare örneği , var kitapta, "Muhammed, bana din te- ; melinde ne verdiyse, Shalcespeare de sa- natta vermişti" diyor. Çok geniş bir ufuk bu, tarilıi karakterlere de böyle ı bakması beni çok etkiledi. Biz imge gibi | bakarken o mesela 3. Selim için "O fe- : minist bir padişahtı" demiş. Sonra Ku- tadgubulik teki demokrasi laflarmı bu- lup çıkanyor ve öyle yorumluyor. Her- kesin yaptığı işte, geleceğe kalacak siyasi ve demokrat tavrına kıymet vermiş. - Halide Edib 'i taşımak kolay de- C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 5 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle