10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 20 MAYIS 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Taşeron Çıktı Gazetemizin dünkü sayısında arkadaşımız Mustafa Çakır’ın imzasını taşıyan haber başlığı: “Göçük altından taşeron çıktı”... Yaşanan gerçeği çok çıplak yansıttığı gibi beni sizlerle bir kez daha satır aralarıyla paylaşmak istediğim kimi geçmiş yaşanmışlıklara da götürdü. Dünya emek tarihinin yaşanmış en büyük kitleli, en uzun soluklu emek direnişi; 40 bini bulan işçi kitlesi, büyük madenci grevi, yüz binleri 60 gün boyunca aralıksız her gün önce Zonguldak, sonunda Ankara’ya doğru kış ayazı ve karında sokaklara taşıyan büyük direnişi, Özalizmin madenleri küçültme, çok sayıda işçi atma, kapatma. Bağlantılı toplusözleşme masasında hak verdirmeme üzerine idi... Ekonomisinin, yaşamının odağında maden işletmesi olan Zonguldak halkı; yaşamlarını karartma anlamına gelen bu kararların anlamını çok iyi anlamış, işçilerin başkaldırısına verdikleri büyük toplumsal destek ile kendilerini kurtarmaya çalışırken 12 Eylül’den gücünü alan Özalizmin kırılması gücünü de göstermişti. Bu büyük direnişin yarattığı sendika lideri Şemsi Denizer Valesya’ya benzetilirken bilinmeden onun gibi büyük medyatik yükseliş, dibe çekilişte de aynı kaderi paylaşmıştı. O tarihe kadar en örgütlü işçi kitlesine karşın, en eylemsiz sendikal hareketin Türkiye Maden- İş’in yönetim kurulu üyesi olarak Şemsi Denizer’i, yine bir grizu faciası üzerine, “kaza değil iş cinayeti” sloganı altında yapılan Zonguldak’taki büyük protesto mitinginde, karısını koluna takmış olarak tanımış, dikkatimi çekmişti. Hem eylem farklı içerik ve dinamikte idi hem de sendikacı lider görüntüsü. Şemsi Denizer toplusözleşmenin imzalanamadığı süreçte Genel Maden-İş’in Başkanlığı’na seçildi. Özal’ın meydan okuması ile yüz yüze geldi sendika; maden işçilerinin geleceği, Zonguldak halkı için “olmak ya da olmamak” anlamına gelen bir seçenek, dönemeç noktasıydı. Oldu olacak, yeri geldiği için üst düzey kültürel, bilgi, deneyim birikimini 50 yılın üstünde işçi, sendikal harekete adamış, büyük madenci direnişinde danışman olarak arkasında durmuş Önder Aker’i de saygıyla analım; sözleşmenin pazarlık tarafları Başbakan Yıldırım Aktuna, Çalışma Bakanı İmren Aykut oldukları halde, Özal’ın resti üzerine Ankara’yı terk etmişler, sabah başlatılacak grev için Zonguldak’a dönmüşlerdi. Kâğıt üstünde bu büyük grevin başlatılması töreni için Zonguldak’a davet edilmiştik. Gazeteci olarak 60 gün evime dönemeyeceğim bir büyük direnişin yaşanacağını aklımın ucundan geçiremesem de önemli bir dönemeç noktasında olduğumuzu duyumsamıştım. Önder’in 50 üstü yıllık sendikal alan çalışmaları, danışmanlığı ufkunda, işçi hareketinin anlamlı duruşu için düşü ise anlamlı bir hak arama dönemecinde madenlerde 3 günlük iş bırakılabilmesi ile sınırlıydı. 12 Eylül yasaklı düzeninde, 1984’ten 1990’a uzanan süreçte, sendikal hak arama yollarının tıkanmış olması bağlantılı, yapılmış çok sayıda ülke çapında miting, eylem, grev direnişler emekten yana kötü gidişin, hak kayıplarının, aşağıya çekilişin önüne set çekememişti. Büyük madenci direnişi Özalizm’i, madenleri özelleştirme, kapatma projelerini kırmakla kalmamış, 12 Eylül, neoliberal politikalar açılımında bütün işçiler, emeği ile geçinenler, köylüler aleyhine yaşanan büyük gelir dağılımı, paylaşım bozulmasında çok önemli bir düzeltmeyi getirmişti. Şemsi Denizer’in çok abartılı medyatik pompalamada Valesya ilan edilirken yaşadığı iç kaygıyı “Benden Türkiye’yi kurtarmamı istiyorlar. Beni aşar...” sözcükleri ile paylaştığını anımsıyorum. Sonra düş kırıklıkları ile dibe çekilirken de üzgün olduğu kadar şaşkındı. En azından, büyük beklentilerle çelişen lümpen olarak tanımlanabilecek davranışları dışında, üzerine atılan yolsuzlukların haksız, gerçek olmadığını biliyorum. Kişisel toparlanması yıllar aldı. Yine lümpen bir katilin kurbanı olmadan günler önce heyecanlı bir sesle aramıştı; hem Türk-İş içinde anlamlı, dinamik sendikacılık için kavgaya hem de Zonguldak’ta TKİ’nin özel sektöre, taşeronlara peşkeş çekilmesine karşı büyük bir savaşıma hazırlanmakta olduğunu uzun uzun anlatmıştı... Cenazesinin kaldırıldığı gün Zonguldak merkezden bindiğim taksinin şoförü, ağlayarak anlatıyordu. Tetikçiyi bir gün önce önemli bir özel maden şirketinin patronlarından birinin elinden zarf alırken görmüştü: “İçip içip para dilendiği için anlamadım. Masum bir dilenme, yardım sandım. Başkanı vurmak için olduğunu bilemezdim. Başkanı ya da polisi uyarmış, uyanmış olsaydım, yaşayacaktı..” Ağlayan şoförün kanıtı yoktu elbet ancak Zonguldaklılar, Şemsi Denizer’in madenciler adına yeni bir hak savaşımı noktasında vurulduğuna hâlâ inanmak istiyor. Nedenleri çok yalın, TKİ’de artık sendikal haklarla, göreceli işçi sağlığı, iş güvenliği koşullarında çalışan madenci sayısı, dörtte bir eksikle on bin civarında. Akıl almaz ilkel koşullarda, özel madencilik üretimi, TKİ içinde taşeron işçilikler gündemde. Ne rastlantıdır ki üst üste yaşamakta olduğumuz maden cinayet kazalarının hepsi bu ellerde.. [email protected] E M L A K Birçok meslek grubundaki beyannameli vergi mükellefleri, 81 ilin 77’sinde bin liranõn altõnda gelir beyan etti İşçiden de yoksulu varmõş ANKARA (AA) - İşada- mõ, doktor, avukat, kuyum- cu, mimar, mühendis gibi beyannameli gelir vergisi mükellefleri, 81 ilin 77’sin- de bin liranõn altõnda ortala- ma kazanç bildirdi, sadece 4 ilde aylõk gelir bu rakamõn üzerinde oldu. Gelir İdaresi Başkanlõ- ğõ’ndan edinilen bilgiye gö- re, martta 2009 gelirleri için İstanbul’da 430 bin 136 mü- kellef beyanname verdi. Bu beyannamelerle 7 milyar 377 milyon 259 bin lira gelir bil- dirildi, tahakkuk eden vergi de 2 milyar 108 milyon 673 bin lira oldu. Ankara’da da 121 bin 356 mükellef, 1 mil- yar 713 milyon 746 bin lira- lõk gelir beyan ederken, bu- nun vergisi 462 milyon 520 bin lira olarak hesaplandõ. Ortalama da düşük İzmir’de beyanname veren mükellef sayõsõ 117 bin 660, beyan edilen gelir 1 milyar 315 milyon 578 bin lira, ta- hakkuk eden vergi de 332 milyon 560 bin lira oldu. Gelir vergisi beyanname- leri, İstanbul’un kişi başõna ortalama gelirde de ilk sõra- da yer aldõğõnõ ortaya koydu. Mükellef başõna yõllõk or- talama 17 bin 151 lira tuta- rõnda gelir bildiriminde bu- lunulan İstanbul’da, mükel- lef başõna yõllõk ortalama vergi de 4 bin 902 lira oldu. Yõllõk ortalama gelir, An- kara’da 14 bin 122 lira, Bur- sa’da 12 bin 615 lira olarak hesaplandõ. Bu rakamlar, Türkiye’de 81 ilin sadece 4’ünde ayda ortalama bin lira ve üzerinde gelir beya- nõnda bulunulduğunu da gös- terdi. Beyanlarõna göre, İs- tanbul’daki beyannameli ge- lir vergisi mükelleflerinin aylõk ortalama geliri 1429 li- ra, Ankaralõ mükelleflerin 1177 lira, Bursalõ mükellef- lerin 1051 lira, Balõkesirli mükelleflerin de 1034 lira. Geri kalan 77 ilde ortala- ma aylõk kazançlar bin li- ranõn altõnda kaldõ. Bu ra- kam, İzmir’de 932 lira, Kayseri’de 901 lira şeklin- de tespit edildi. Beyan ettikleri gelir kar- şõlõğõnda İstanbullu mükel- lefler, ayda ortalama 409 li- ra gelir vergisi ödedi. Ay- lõk ortalama vergi, Anka- ra’da 318 lira, Bursa’da 262 lira oldu. ‘Avrupa yanıyor, kriz geçmiş değil’ Avrupa borsalarında yeni şok dalgası Almanya’nõn açõğa satõş işlemini yasaklamasõyla Avro dolar karşõsõnda 1.2146 ile son dört yõlõn en düşük seviyesine gerilerken ham petrol fiyatlarõ da 67.90 dolara kadar düştü. Ekonomi Servisi-Almanya’nõn bazõ hisselerde çõplak açõğa satõş işlemlerini yani yatõrõmcõlarõn hiç- bir maddi yükümlülük altõna girmeden, sadece bir kağõdõn değerinin ileride daha da düşeceği varsa- yõmõndan yola çõkarak para kazanabildiği finans işlemlerine karşõ harekete geçme kararõ piyasala- rõ sarstõ. Avro dolar karşõsõnda son dört yõlõn en dü- şük seviyesine geriledi ve çarşamba günkü iş- lemlerde 1.2146 seviyesinden işlem görmeye başladõ. Avro’nun bu yõl dolar karşõsõndaki değer kaybõ yüzde 15’i buldu. Almanya’daki yasak ya- tõrõmcõlara beklenen ferahlõğõ getirmemesine rağ- men akşam saatlerinde Avro-dolar paritesi 1.2246’ya kadar yükselme gösterdi. Almanya’nõn kararõ petrol ve diğer emtia fi- yatlarõnõ da vurdu. Ham petrolün fiyatõ Avru- pa’daki borç krizinin yayõlacağõna yönelik en- dişelerin de etkisiyle son yedi ayõn en düşük se- viyesine, 67.90 dolara geriledi. Fransõz CAC-40 endeksi yüzde 2.92 değer kaybederek günü 3511.67 pundan, Alman DAX endeksi de yüzde 2.72’lik değer kaybõ 5988.67’den, İtalyan borsasõ da 3.30 puan kaybõyla günü 20.200, 65’ten kapadõ. 19 Mayõs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramõ nedeniyle tatil olan İMKB ise bu satõş dalgasõndan etkilenmedi. FRANKFURT (Cumhuriyet Bü- rosu) – Alman otomobil devi BMW’nin Yönetim Kurulu Başkanõ Norbert Reithofer, Avrupa’nõn kõ- sa vadede feraha çõkmasõnõn zor ol- duğunu belirterek “Avrupa yine yanıyor, kriz geçmiş değil” dedi. Avrupa’daki resesyonun otomobil piyasalarõnõ kötü vurduğunu anlatan Reithofer, AB üyesi devletlerin aşõrõ borçlanmasõnõn otomobil sektörü üzerinde ciddi baskõ yarattõğõna da vurgu yaptõ. Bu yõlõn ilk üç ayõndaki BMW satõşlarõnda yüzde 14’lük ar- tõşõn abartõlmamasõnõ isteyen Reit- hofer şöyle devam etti: “Krizin de- vam ettiği 2009’da BMW’nin za- rar etmemesi büyük bir gelişmey- di. Ancak bu başarı yetersiz. BMW’nin halen 50 milyar 300 milyon Avro tutarındaki net bor- cunun şirketin yıllık cirosuna ya- kın olması da tablonun bir başka gölgeli bölgesi.” Eroğlu Yapı, Sarıyer’de yaptığı Oksizen Konakları’nı teslim tarihine kadar geçen yılın fiyatlarıyla satıyor. 222 metrekare 4 + 1 teras dubleks konutlarının 670 bin dolar, 287 metrekare 5 + 1 bahçe dubleks konutlarının ise 890 bin dolardan başlayan fiyatlarla satışa sunulduğu Oksizen Konakları’nda şimdilik fiyatlar sabitlendi. Eroğlu Yapı’dan yapılan açıklamaya göre teslim tarihine kadar 2009 yılının fiyatlarının geçerli olacağı projede peşin ödemeye yüzde 10 indirim yapılıyor ve 120 aya kadar vade olanağı sunuluyor. Konaklarda doğayla uyumlu mimari doku hedeflenirken 287 metrekare (5+1) ve 222 metrekare (4+1) ölçülerinde iki farklı yaşam seçeneği bulunuyor. Eroğlu Yapõ 2009 fiyatlarõyla satõyor BMW Yönetim Kurulu Başkanõ Norbert Reithofer, Avro bölgesi için fazla iyimser değil Tek kişinin yoksulluk sõnõrõ 1475 TL, 4 kişilik ailenin asgari geçim sõnõrõ 2 bin 962 TL. Vergi beyannamelerine bakõlõrsa doktor, avukat ve mimarlarla işadamlarõ en yoksul kesimleri oluşturuyor. Maliyet yükseldi, fiyat artar Türkiye Ev Tekstili Sanayici ve İşadamlarõ Derneği’nin (TETSİAD) desteği ve Uludağ Tekstil İhracatçõlarõ Bir- liği’nin (UTİB) katkõlarõyla CNR Expo Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen alanõnda dünyanõn en büyük ikinci, Tür- kiye’nin ise en büyük fuarõ EVTEKS, dün kapõlarõnõ zi- yaretçilerine açtõ. 1000’in üzerinde firmanõn katõldõğõ ve 100 bin ziyaretçi- nin beklendiği fuarda yok yok. Sarar’õn ev tekstili markasõ Sarev; 2010 İlkbahar-Yaz dönemi için ürettiği ve ev tekstiline birçok yenilik getiren “Elegance Ko- leksiyonu” ile fuara katõlõyor. Koleksiyonda yer alan “Organic”, “Tencel”, “Coolmax”, “Fancy Saten” ve keten ürünleriyle ev tekstilinde tek- nolojiyi kullanõyor. Tarlalardan toplanan pa- muklardan yataklara uzanan serüveninde birçok özel işlemden geçen “Organic” pamuk nevresimler; insan ve çevre dostu olmalarõnõn yanõ sõra, şõk tasarõmlarõyla da dik- kat çekiyor. Aydõn Örme de perdeden döşemeye, nevresimden hav- luya kadar evde ihtiyaç duyulacak her tür- lü üründe, yeni kreasyonlarla katõlõyor. Stantta, US Polo nevresim, havlu, bornoz ve iç çamaşõrlarõ, Pierre Cardin perde ve dö- şemelikler, Lila ve Perfiore marka perdelerle, ev tekstiline önem verenlerin beğenisine su- nulacak. Nano teknolojisi Fuarda en yeni ‘İşbir Home Ev Tekstili Ürünleri’ ta- nõtõlõyor. Nano teknoloji, Polymer Yay teknolojisi, Visco teknolojisi, Hijyen teknolojisi, Quallofil Dolgu teknolojisi ve An- ti-Stress teknolojisine sahip ya- taklarõ ziyaretçilerine tanõtõyor. Doğal ve hiçbir kimyasal katkõ bulunmayan organik elyaflar- dan üretim yaptõğõnõ ilan eden İş- bir, bambu bitkisinin antibakteriyel özelliğiyle daha sağ- lõklõ bir uyku sunan Bambu Nevresim Takõmlarõnõ tüke- ticinin beğenisine sunuyor. 3 boyutlu nevresim Zorlu Tekstil tarafõndan üretimi yapõlan üç boyutlu Dis- ney Cars 3D nevresim takõmõ ve perde fuarda sergileniyor. Grup, 7. salon B02’de yer alan standõnda üç boyutlu nevresim takõmõ ve perdeyi üç boyutlu gözlüklerle özel bir bölmede tanõtõyor. İlk olarak fuarda tü- ketici ile buluşan Taç markalõ Disney Cars 3D nevresim takõmõ farklõ bir tasarõma sahip. El- vin Tekstil de yeni koleksiyonlarõnõ tanõtõyor. Şirketin, bu yõl ki temasõ; Romantizm. Bu fuarõ kaçõrmayõn İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nce (İM- SAD) yayõmlanan sektör raporuna göre, inşaat sek- törüne yatõrõmda en uygun dönem yaşanõyor. Raporda şu saptamalara yer verildi:  İnşaat sektöründe gerek tüketicinin yatõrõm yap- ma eğiliminin artmasõ gerekse faizlerin düşük bir dü- zeyde seyretmesi hareketlilik yaşanmasõna neden ol- maktadõr. Buna bağlõ olarak inşaata ilişkin veriler- de olumlu bir havanõn oluştuğu görülmektedir.  Bununla birlikte Nisan ayõnda da emtia fiyat- larõnda yaşanan yükseliş inşaat üretiminde maliyet- leri artõrõcõ bir etki yapacak gibi durmaktadõr. Nite- kim Nisan ayõnõ içermeyen 2010’un birinci çeyreğine ilişkin inşaat maliyet rakamlarõnda yüzde 3,49’luk ar- tõş yaşandõğõ görülmektedir.  İnşaat sektörünün maliyetlere ilişkin güncelle- melerde kullandõğõ bu veri aynõ zamanda proje ma- liyetlerinin belirlenmesinde önemli bir rol oyna- maktadõr. Dolayõsõyla inşaat maliyetlerinde yaşanan bu artõşõn son dönemde yeniden canlanan konut pro- jesi çalõşmalarõnda maliyetleri artõrõcõ bir etki yara- tacağõ unutulmamalõdõr.  Dikkat edilmesi gereken gayrimenkul fiyatla- rõnda etkili olan iki değişken, faiz ve inşaat malze- mesi fiyatõ rakamlarõnõn mevcut durumunda gayri- menkule yatõrõm yapmak için en uygun zamanda ol- duğumuza işaret etmesidir. Nitekim mevcut durumda faizlerin yükselme ola- sõlõğõ güçlenmiş, buna ek olarak artan emtia fiyatla- rõ, inşaat malzemesi fiyatlarõnõ dolayõsõyla inşaat üre- timi maliyetlerini yükseltmiştir. Bu görünümün de- vam etmesi durumunda gayrimenkul fiyatlarõnda yük- seliş kaçõnõlmaz olacaktõr. İMSAD’a göre, maliyet ve faiz verileri gayrimenkulde yatõrõmõn zamanõ olduğuna işaret ediyor. ALÇI İLE DUVARLARINIZ NEFES ALSIN Türkiye Alçõ Üreticileri Derneği, kimyasal yapõsõ sayesinde bünyesinde bakteri barõndõrmayan alçõnõn mekanlarda kullanõmõnõ öneriyor. Açõklamaya göre, duvarlarõn nefes almasõnõ sağlayan alçõ, iklimlendirme etkisi sayesinde özellikle astõm hastalarõ için büyük fayda sağlõyor. Alçõ Üreticileri Derneği’nin vurgu yaptõğõ diğer özellikleri de şöyle: “Türkiye’nin yeraltõ zenginliklerinden biri olan ve doğada kolayca elde edilebilen alçõnõn PH değeri insan cildi ile aynõ özelliği sahip. Bazik ve asidik özellikler taşõmayan alçõ, kristalin silis ihtiva etmediğinden kanserojen içermez. Bu sebepten tõbbi amaçlõ olarak da yaygõn olarak kullanõlõyor. Türkiye’de yapõlmakta olan bazõ otel, restoran, kamuya açõk alan ve toplantõ salonlarõnda alçõ kullanõmõ mutlaka öneriliyor.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle