26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

? olmazdı. Sadece anılarımı anlattım. İster inanın, ister inanmayın, doğduğum topraklara ilişkin gerçek, yahut rivayete dayalı bilgileri çok küçük yaşlarımda öğreniyordum. O yaşlarda bildiklerim gerçeklerdi. Bilmediğimse, öğrendiklerimin derin ve geniş kapsamlarıydı. 'Zaman da Eskir'den önce, epeyce ilerledikten sonra kurgusunu beğenmediğim için bir süreliğine bıraktığım, Asi adında bir roman yazıyordum. Destek bilgiler o romanın çalışmaları sırasında edinildi. Anılarımın bir tarih kitabı olmasını arzulamadım. Toplumsal tarihimizle buluştuğuma inandığım her anda ancak gerektiği kadar ve kısa bilgiler verdim. Beni Antakya’ya dair konuşturursanız, öyle zengin, öyle renkli, öyle önemli bir yerleşim ve kültür diyarından söz etmeye başlarız ki, yeni bir kitap yazmak gerekir. Biz ülkemizin müthiş kültürel birikiminden ve zengin geçmişinden bîhaber yaşamaktan memnun, ayaklarımızı uzatıp, tembel tembel yatan insanlarız. Batılı tarihçiler, ressamlar,. seyyahlar Antakya’nın önemini iyi bilirler. Yüzlerce yıl, İstanbul, İzmir şehirlerinin hemen ardından Antakya’nın geldiğini biliyoruz. Bu üç şehri Çanakkale, Urfa ve Bursa izler. O dönemlerin haritaları, seyahatnameleri ve gravürleri sözlerimin tanıklarıdır. Bunu bir yarış olarak dile getirmiyorum. Üstünde konuştuğumuz, aşkımı tanıtmaya ve insanları elimizdeki hazinelerden biri hakkında uyarmaya çalışıyorum. DÜNYA HALLERİ İlk çocukluk yıllarındaki İkinci Dünya Savaşının o utanç verici Yahudi düşmanlığı belli ki şuncacık çocukları bile etkilemiş. Meşhur "iğneli fıçı" uydurmacası bizim de çocukluğumuzun karabasanlarından biriydi. Sonra... "Allahın belası kızlar" gibi yürek inciten yakıştırmacaları, o titiz Ayla Kutlu duyarlılığını besleyen kaynaklar arasında sayabilir miyiz ? Dünya hallerine ilişkin duyarlılıklarımın gelişmesi bakımından alırsak evet. Tabii etkilemiştir. Şimdi söyleyeceğim şeye inanmayabilirsiniz. Ama doğru söylüyorum. Benim Allahın belası sayıldığım koşullar az değildir. Ama böylesi küçültücü sözleri duyduğumda içimden yükselen tepki sözün ağırlığını savuşturup atıverirdi. "Sen öyle san…" derdim… "Böyle sözleri söylemek için insanın ne kalın kafalı bir aptal olması gerekir acaba" diye düşünürdüm. Olumsuz değil, olumlu yönden aldım. Biliyorsunuz, ben şiir yaratandım! Ben şarkı söyleyebilen, okula gitmeden önce okuyabilen, karanlıktan korkmayan bir kızdım. Bunların da farkındaydım. Belki o yüzden benden kötü adam olmamı istediklerinde "Sağa sola hain hain, alçak alçak bakarak dolaşan" rolleri oynardım. Yahudilere gelince… Ah o çocukluğun mutlak olduğuna inanılan doğruları!.. Sıcak savaşta Yahudiler hiç bilmediğimiz bir biçimde, hiç bilmediğimiz sebeplerle savaşı çıkarmış olmalıydılar(!) Soğuk savaş yıllarında da etkin Amerikan propagandasının yükünü taşıdım. Bu da, benim yazdıklarımda bile insanlarıma kavga ettirmememin nedenlerindendir sanıyorum. İlahî Komedya Ayla Kutlu’nun hayatını niçin öylesine derinden etkiledi acaba? Sanırım bunun bir tek nedeni var. CUMHURİYET KİTAP SAYI Kitap şimdiki gibi resimsiz olsaydı etkilemezdi. Kitabın içindeki taşbaskı resimler o kadar ayrıntılı, o kadar canlıydı ki, dikkatini yoğunlaştırabilen bir çocuk için adeta bir örümcek ağı işlevini görüyordu. Beni içine alıp, bir daha bırakmayan bir ağ gibi gördüm resimleri. Kitabı okuma çabası bu etkiden kurtulmak içindi. Sanki okursam, okuduklarımı anlarsam, takıntıdan kurtulacak, korkumu hafifleten bir şeyler bulabilecektim. Bunu başaramıyordum. Çünkü okuduklarımdan bir şey anlamıyordum. Bilmediğim, hatta okuyamadığım çok sözcük, kitabın yazılışına ilişkin kafa karıştırıcı işaretler; bölümler, başlıklar, altbaşlıklar vardı. Kitaba değil, kafamı taşlara vurmuştum. Neyse ki babam vardı. Beni bütün kafa karıştırıcı bilgilerden kurtaran babam. Onun bir sözüyle ve hiç sezdirmediği kollamasıyla kurtuldum. Ama nasıl etkilendimse, hemen her kitabıma girdi İlahî Komedya. YOĞUN EMPATİ... Yaşadıklarınız çok rastlanır türden değil. Özel bir zaman parçasında dünya ile ilk ilişkiniz başlıyor: İkinci Dünya Savaşı Yılları… Küçük bir taşra şehri… Sokağa açılmayan, başka çocuklardan soyutlanmış bir ev… Tehlikeli eğlenceler… Savaşın en derin yoksulluklarının yaşandığı günler. Karneyle ekmek alınan, karartma uygulanan, kızların sokağa çıkmadığı, ışıksız , küçük bir kenar mahalle, Türkçe ezanın okunduğu dönem… Bunların yazarlığınıza kazandırdığı özgünlükleri genel biçimde söyleyebilir misiniz? İskenderun’daki özgürlük günleri de bu anılara dahil. Hakkını yemeyelim. Hatay bütün yapıtlarıma bir aydınlık, güzellik olarak girdi. Hâlâ da giriyor. Bu coğrafya benim gözlerime ve ruhuma dolan bütün içimi kaplayan bir coğrafya. Kendimi parçası gibi hissediyorum. O topraklarda var olan ve sonra dönüp o topraklara katkıda bulunan. Algıladığım koşullar, yaşadıklarım; bende yoğun bir empati yeteneği oluşturdu. Bu, sanırım yazar için en büyük şanslardan birisidir. Kitaplarımda anlatılan kişiler ister gerçek kimliklerden yararlanılarak yazılmış karekterler olsun, ister hiç yoktan (ki çoğunlukla roman ve hikâyelerimin kişileri gerçekte var olmayan, benim oluşturduğum karakterlerdir) var edilsinler, onlara kimlik vermekte bu yeteneğim bana olanaklar sağladı. Alçakgönüllülük, insanlarla hemen ilişki kurabilme, en bağnaz, en inatçı olanın bile içini görmeye çalışma, yoksulluğun insanları ne çok şeye zorladığını algılama yeteneklerim o günlerden kalma deneyimlerle gelişmiş olabilir. Öte yandan, insan eliyle oluşturulan zorluklar, anlaşmazlıklar, gerilimler konularında sınırlarımı geniş tutmaya çabalamam da yaşadığım koşullardandır. Ben savaşın bitmeye yazgılı olduğuna; barışın ise daima geleceğine ve savaşları kesme gücünün bulunduğuna inanıyorum. Öyleyse yaşamımda savaşa yer vermemeliyim. Bu bireyler arasında da olur, gruplar arasında, toplumlar arasında da... Savaşların zaman kaybı olduğunu bana yaşadığım koşullar öğretti. Kayıp zaman yok zamandır, eskiyen zamanınsa bir sürü erdemi var. ? Zaman da Eskir / Ayla Kutlu / Bilgi Yayınevi / Aralık 2006 / 400 s. 887 SAYFA 5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear