26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Toplu şiirleri 'Sözcükler' Türkye İş Bankası Kültür Yayınları'nca yayımlandı Belleğin basamaklarında Melih Cevdet Anday şiiri ? Yalçın ARMAĞAN M elih Cevdet Anday’ın Garip’in üç şairinden biri olarak kısa zamanda tanınması, onun şair imgesinde kalıcı bir etki yapmış, Garip tarzından radikal biçimde farklı olan 1962 sonrası şiiriyle Türkçenin en önemli şairlerinden biri sayılmasına rağmen, Anday öncelikle bir Garip şairi olarak anılmıştır. Anday’ın şiirsel birikimine bakıldığında Garip döneminin, şairin altmış yıllık yazı yaşamında kısa sayılabilecek bir dönem olduğu görülebilir. Buna rağmen Anday’ın öncelikle bir Garip şairi olarak anılması, onun ilk ününün etkisi kadar, Kolları Bağlı Odysseus sonrasındaki şiirinin zorluğundan da kaynaklanır. 1962’de yayımlanan ve şairin tarzını köklü bir dönüşüme uğrattığı Kolları Bağlı Odysseus kitabı, "zor bir kitap" olarak nitelendirilmiştir. Oysa Melih Cevdet’in ilk şiirleri için böyle bir zorluk söz konusu değildir. Orhan Veli ve Oktay Rifat’la ortak kitapları olan Garip’i 1941’de, Rahatı Kaçan Ağaç’ı 1946’da, Telgrafhane’yi 1952’de, Yanyana’yı ise 1956’da yayımlayan Anday, 1962 tarihli Kolları Bağlı Odysseus’a kadar zor bir şiiri değil, aksine olabildiğince metafordan arınmış, var olan dünyanın imgesi olmayı amaçlayan bir şiir yazmayı seçmiştir. Kolları Bağlı Odysseus ise hem metaforu şiirin temeline yerleştiren diliyle hem de dünyanın imgesi ya da yansıması kabul edilen bir evrenin yerine belleğin olanaklı kıldığı bir evreni anlatmasıyla önceki kitaplardan radikal biçimde farklıdır ve önceki kitaplarının okuru kolayca içine çekebilme kolaylığının tam aksine, okuru pek çok yönden dışarıda bırakma eğilimine sahiptir. Orhan Koçak’ın deyişiyle, "Anday’ın şiirlerinde, onunla özdeşleşmek isteyen okuru durduran, geri iten, dışarıda bırakan bir şey vardır. Kolayca sahiplenemeyiz onu, yaşantı sürekliliğimizin içine çekemeyiz" (Koçak, 1990: 20). Kolları Bağlı Odysseus’tan sonra Anday’ın şiiri, bu kitabın açtığı kanaldan ilerlemiş, tüm izlekler bu kitabın kaynağından beslenmiştir. Dolayısıyla Melih Cevdet Anday şiirinin "zorluğunu" aşmaya 1962 tarihli bu kitapla başlamak yerinde olur. Melih Cevdet Anday şiirinde belleğin basamaklarından geçerek yitirilmiş ‘o an’a varılmak istenir. Bellek, zamanın alıp götürdüklerini, onun ‘çizgisel dili’yle değil, şiirin bunu altüst eden diliyle yeniden toparlar ya da belleğin toparladıkları ancak şiirle anlatılabilir. na şiirin tamamını kapsayacak genel bir eğilim olarak bakılamaz. Dahası, bir şiiri nitelendirirken asıl olarak onun diline bakılıyorsa, Anday’ın Kolları Bağlı Odysseus’tan sonraki şiirinin, bu kitaptan önceki şiirinden radikal biçimde farklı olduğunu söylemek gerekir. Bu iki farklı tarz Anday’ın külliyatında aynı kitapta buluşsalar bile, bu şiirsel bir ortaklıktan daha öte şairin tarihinden kaynaklanır yalnızca. Kolları Bağlı Odysseus, şaşırtıcı bir kitaptır. Kitabın şaşırtıcılığı onun niteliğine bağlanabilecekler bir yana asıl olarak Anday’ın kaleminden çıkmasından kaynaklanır. Melih Cevdet gibi "şairane"ye karşı olmak üzerinden kendisini tanımlayan Garip’in üç şairinden birinin ve Garip şiirinden koptuktan sonra "toplum yararı"na şiirler yazmayı amaçlayan bir şairin, "şairanelik"i yeniden üreten ve açık bir "toplum yararı" görülmeyen bir şiire geçmesinin şaşkınlık yaratması olağandır. Anday, bu şaşkınlığı tahmin eder gibi, kitap piyasaya çıkar çıkmaz Yeditepe dergisinde "Kitaba Ek" başlıklı bir açıklama yayımlar. Şiirlere ya da şiir kitaplarına açıklamalar yazmak pek sık rastlanmayan bir tavır olsa da Melih Cevdet bu konuda ilk değildir. Garip’in diğer şairlerinden Oktay Rifat da şiirini kökten biçimde değiştirdiği kitabına bir açıklama yazma gereği duymuştur. Oktay Rifat 1956 tarihli Perçemli Sokak kitabını yayımlarken bu kitaba bir önsöz yazmış, sonrasında hayli tartışılan bu önsözde, şiir dilinin nasıl olması gerektiğini belirlemek istemiştir. Hem Oktay Rifat’ın hem de Melih Cevdet’in şiirini değiştirirken, daha doğru bir deyişle yeni bir tarzda şiir yazmaya başlarken bir açıklama yapma gereği duyması rastlantı olmasa gerektir. Türkçe şiirinde köklü bir dönüşüme 887 verme isteği olarak görülebilir. Bu nedenle Oktay Rifat’ın bu kitabının ve şiirindeki değişimin İkinci Yeni’den kaynaklandığı ileri sürülmüştür*. Oysa Melih Cevdet Anday’ın Kolları Bağlı Odysseus için yazdığı açıklamanın İkinci Yeni bağlamındaki tartışmalarla doğrudan ilgisi yoktur. Melih Cevdet bu açıklamasında, hangi düşüncelerin onu bu şiiri yazmaya ittiğini, hangi kaynaklardan yararlandığını belirtir. Anday’ın, şiirin nasıl olması gerektiğini değil, kendisinin bu yola nasıl girdiğini açıklamayı tercih etmesi, onun kendi şiirini dönemin tartışmalarından ayırmak istediğine işaret eder. Oktay Rifat’ın aksine Anday, İkinci Yeni’yle bir bağlantı kurmamayı, kendi şiirindeki dönüşümün kişisel nedenleri olduğunu göstermeyi dener. yol açan Garip’in iki şairi, bu tarzdan vazgeçmiş olmalarının gerekçesini açıklama ihtiyacı içindedirler. Bu ihtiyaç, geleceğini tahmin ettikleri eleştirilere, daha onlar söze başlamadan, içerden yanıt verme isteği olarak yorumlanabilir. Oktay Rifat’ın Perçemli Sokak’ı çıkardığı 1956, Türkçe şiir için önemli bir tarihtir. 1953/54’te dergilerde yayımlanmaya başlayan İkinci Yeni tarzına ilişkin tartışmaların yoğunlaştığı, Muzaffer İlhan Erdost’un bu şiire "İkinci Yeni" adını verdiği yıldır 1956. Oktay Rifat’ın aynı yılın sonunda yayımlanan kitabının önsözü, dönemin İkinci Yeni bağlamındaki tüm sorunlarına topluca yanıt KOLLARI BAĞLI ODYSSEUS Anday şiirinde Kolları Bağlı Odysseus’un bir dönüm noktası olmasına rağmen, şair aynı şiiri yazdığını, bir daireyi tamamladığını düşünmektedir (Anday, 1999: 87). Her an kapıda hazır bekleyen ve yazarın amacını yapıtın amacı sayma hatasına yol açabilecek "niyet yanılgısı"na düşmemek için şairin sözleri bir yana bırakılırsa, Anday şiirini bir daire olarak kabul etmemek; Kolları Bağlı Odysseus’un öncesini, 1962 sonrası şiirden kesin olarak ayırmak gerekir. Şairin kendi sözlerini bütünüyle yabana atmak korkusundan kurtulmak isteyenler için şu söylenebilir belki: Anday’ın Kolları Bağlı Odysseus’tan önceki şiirinde ancak izlekler düzeyinde o da çok az sayıdaki şiirde bazı benzerlikler bulunabilir ama buCUMHURİYET KİTAP SAYI İKİNCİ YENİ VE MELİH CEVDET ANDAY Kolları Bağlı Odysseus’un İkinci Yeni sonrası bir kitap olması rastlantı değildir elbette. Ama ne bu kitabı ne de Anday’ın sonraki şiirleri, doğrudan İkinci Yeni etkisine bağlanabilir. Oysa Kolları Bağlı Odysseus’un İkinci Yeni’den sonraki bir kitap olması, onu doğrudan İkinci Yeni etkisinde saymaya yol açmıştır. Bu konuda yapılan bazı değerlendirmelere bakıldığında bu açık biçimde görülür. Oben Güney, Kolları Bağlı Odysseus için yazdığı sert bir eleştiride Anday’ın değişiminin İkinci Yeni’den kaynaklandığını ileri sürer: "[B]azıları kendilerinden sonra gelen kuşaktan etkilenmek, onların mısra düzenini olduğu gibi alarak kişiliğini yitirmekten bile çekinmedi. […] Bunun en kesin bir örneğini de o sıralarda Kolları Bağlı Odisseus adlı şiir kitabıyla Melih Cevdet Anday verdi" (Güney, 1964:12). Oben Güney kadar sert olmasa da Cemal Süreya, Anday’ın değişimini kendi kuşağının şiirine bağlamakta sakınca görmez: "Melih Cevdet Anday da, o yıllarda şiirini gözden geçirme gereğini duydu. Böyle denebilir mi? Yanyana’dan (1956) sonraki kitabında, Kolları Bağlı Odysseus’ta (196[2]**) çok belirli bir değişiklik var. İkinci Yeniyle, kendi şiirini geliştirerek, bir noktada buluşmadı mı Melih Cevdet?" (2000: 426). Memet Fuat ise bu değişimle İkinci Yeni ilişkisine gönderme yapar, ama bu değişimi bağımsız değerlendirme eğilimindedir: "Melih Cevdet Anday’ı Telgrafhane’den Kolları Bağlı Odyssseus’a getiren herhalde modaya uyma isteği değil, olaylar katındaki değişmeleri görüp sanatını birtakım yüklerden kurtarmak isteğidir kanısındayım. Böylece de şiirin gücünü yeniden duymak" (2002: 40). Başka eleştirilerde ve bazı edebiyat tarihlerinde Anday’daki değişimi doğrudan İkinci Yeni etkisine bağlama eğilimiyle karşılaşılır. Ancak Melih Cevdet Anday şiiri ile İkinci Yeni arasında bir bağ kurmak olanaklı olsa bile***, Anday şiirindeki değişim asıl olarak şairin kendi gelişiminden kaynaklanır. Onun şiirini İkinci Yeni ile buluşturan en önemli nokta ise, özerk şiir dili anlayışıdır. İkinci Yeni’nin Türkçe şiirde gerçekleştirdiği en önemli yenilik, özerk bir şiir dilini inşa etmesidir. ? SAYFA 19
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear