27 Eylül 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

? dini müziklerin çok büyük bir bölümünü "Anthem"lar oluşturur. Kutsal metinlerden alınan sözler üzerine, önceleri yalnızca koro için bestelenen "Anthem"lar, VIII. Henry döneminden başlayarak İngiliz Kilisesi’nde yapılan ayinlerin değişmez müzik parçalarıdır. Elbette tarihçi değilim ama sizin de sorunuzda gayet güzel belirttiğiniz o dinsiyasetfelsefe üçlüsünün müzik bağlantısını kurmak, müzik tarihini layıkıyla anlatmanın önemli bir koşuluydu. Bu bağlantının din, kilise noktasına gelirsek, kilisenin müziğin gelişimine bir açıdan olumlu etkisi de olmuş öyle değil mi? Tabii çok etkisi var. Olumlu da evet. Barok dönemde özellikle kilise ve sarayın ikisinin de kullandığı yöntem aynı, kendi güçlerini göstermek için sanatı ve sanatçıyı destekliyorlar. Mezhep savaşlarında hem Protestan mezhebini yaymak için özellikle Martin Luther, son derece iyi de bir müzisyen olduğu için ve müziğin kitleleri etkileme gücünü çok iyi bildiği için, Calvanistlerin müziği ayinlerinde yasaklamalarına rağmen Evangelist ayinlerde müziğe çok önemli bir rol veriyor. Hem müzik yöneticisi hem de lider anlamında kiliselerde bir kantor pozisyonu ortaya çıkarıyor ki Bach mesela yaşamının son 27 yılını kantor olarak geçiriyor. Buna karşılık Katolik Kilisesi bir şekilde kaybettiği prestiji yeniden kazanmak için sanatı ve sanatçıları daha çok desteklemeye başlıyor. Sadece müziği değil kiliselerin içine bezemek için ressamları, dolayısıyla resmi de destekliyor. Evet sıkı bir propaganda aracı olarak görüyorlar sanatı. Tabii düşünün o dönem okuma yazma oranı inanılmaz düşük bir düzeyde dünyada. O dönem Avrupası’nın beşte dördü okumayazma bilmiyor. Sanat sadece belirli bir kesimce kilise, saray veya soylular tarafından desteklenirse yaşam bulabiliyor Dolayısıyla müzik aracılığıyla doğrudan kulağa giden bir kelime, bir vurgu müthiş etkili oluyor. Beyin yıkama aracı olarak görülüyor adeta. İstediği kadar işte bu budur, İsa şunu yaptı diye kutsal kitapta yer alsın müzik yoluyla çok daha etkili. Bütün bunları kilisede bir Bach kantatı, Vivaldi’nin "Nisi Dominus"u veya Hendel’in "Messiah"ı eşliğinde duyup ve müziğin o olağanüstü gücü karşısında insan zaten inanmayacağı varsa da inanır, düşünün o fresklerin, tabloların önünde öyle bir ortamda, öyle bir dönemde. Çok daha kulağa gelir, çok daha etkiler kuşkusuz. MÜZİKFELSEFE Müzikfelsefe ilişkisine gelirsek, Descartes’ın müziğin tekniğine ilişkin eğilimini öğreniyoruz kitaptan. Şöyle, Descartes, 1618 yılında Compendium musicae (Müzik Özeti) adlı yapıtını kaleme alıyor ve müziği üç ana başlık altında inceliyor. "Sesin fiziksel oluşumu, müziğin duyusal algılanması ve bu algılamanın üzerimizdeki etkileri". Descartes’a göre bir notanın insan üzerinde iki önemli etkisi vardır; neşelendirmek ya da farklı heyecanlara sürüklemek. Ona göre hüzünlü ezgilerin insanda hoşa giden duygular uyandırması, trajedilerin üzerimizdeki etkisine benzer; üzüntülü olmaları onlara bağlanmamızı engellemez. Ayrıca bir sesin oluşumunda şu iki noktanın da önemi vardır; ne kadar sürdüğü, yani süresi ve ne şiddette olduğu. Şimdi BaCUMHURİYET KİTAP SAYI rok Dönem’de bilim ve teknolojideki tüm bu gelişmelerin ışığı altında bir şekilde müziğin akustik yönü araştırılmaya çalışılıyor. Pisagor’dan beri seslerin arasındaki ilişkinin durumuna, mesela Bach bölümünde tarih boyunca akord yani klavyeli şarkıların akord edilme sorununa değiniliyor. Bu tarih boyunca özellikle doğadaki seslerin nasıl bir şekilde klavyedeki sese uydurulmaya çalışıldığına dair uzun bir bölüm var. Gerçekten insan, sesi kullanmaya başlayınca onun fiziksel ve rustik ögelerini de bir şekilde bulmaya ve onları tekrar keşfetmeye çalışıyor. İşte önceleri bu çok basit yöntemlerle teli ikiye bölerek yani orantı yöntemleriyle Pisagor’un yaptığını daha sonra fiziğin ve matematiğin gelişmesiyle hesap yöntemiyle bulmaya gidiyorlar. Descartes’ın da çağdaşlarıyla özellikle Mersen ile mektuplaşmalarında daha çok müziğin bu fizik ve akustik kısmına kafa yorduğu ortaya çıkıyor. SOYLULARIN DÜNYASI Felsefe aklı, yaratıya sadece keşfedişler edimi anlamında yönlendirmiyor sanırım? Hayır sadece o anlamda değil tabii. Descartes’in ünlü "Düşünüyorum öyleyse varım"ı da etkisini göstermeye ve insanlık dogmaların yerine geçmeye başlıyor yavaş yavaş. Bu muhalefetin müzikteki tezahürünü yorumlar mısınız? Bu çağ sonuna kadar, Bach’ın sonuna kadar bugün anladığımız anlamda bir sanatçı kavramı yok. Bu insanların hepsi kendilerini bir zanaatkâr olarak görüyorlar. Toplumun da bu insanlara bakışı böyle. Yani saraya ya da işte emrinde çalıştığı soylu tarafından işe alınırken sıradan bir uşaktan belki biraz daha prestijli bir işe alınmış muamelesi görüyorlar. Ama Bach içinde Hendel için de "Ben sanatçıyım, istediğimi yaparım" tavrı henüz yok. Yani Beethoven’dan sonra görmeye alıştığımız, o Kant’ın, Hegel’in sanatçıya dair estetik düşüncelerinin sonrasında gelinen "Ben Olimpos’un tepesindeki sanatçıyım" düşüncesi henüz yok. Kralların, soyluların dünyası olduğu için Barok Dönem’de böyle bir şey olamıyor. Son olarak müzik tarihinin tümü günümüze dek ulaşamayan ve ulaşan ilk gerçek anlamda opera yapıtlarının öyküleri de dikkatimi çekti. Onlardan bahsetmeden bitirmeyelim sözü. Günümüze dek ulaşamayan ilk gerçek anlamda opera yapıtı "Dafne"dir. Floransa’da sanatı destekleyen soylulardan biri Jacobo Corsi idi. Corsi, 1595’te Ottavio Rinuccini’nin "Dafne" adlı yapıtını bestelemeye başlamış ancak tamamlayamamıştı. Bir süre sonra Jacobo, Peri’nin yardımını istedi. Peri’nin yeniden gözden geçirip tamamladığı yapıt 1598’in karnaval sezonunda Corsi’nin şatosunda temsil edildi ve ne yazık ki yapıtın çok az bir bölümü günümüze ulaşabildi. 6 Ekim 1600 tarihinde sahnelenen ve tümü günümüze dek ulaşabilen ilk opera ise "Euridice"t§ir. Fransa Kralı IV. Henri ile Maria de Medici’nin düğün törenleri için Jacobo Corsi bir opera gösterisi hazırlatmayı düşünmüş ve bunun için Rinuccini ile Peri’yi görevlendirmişti. "Euridice" böylece ortaya çıktı. ? Müziği Yaratanlar Barok Dönem/ Aydın Bükeİpek Mine Altınel/ Dünya Kitapları/ 328 s. 887 SAYFA 11
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear