29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Bir televizyon dizisinin kah- ramanı olarak bütün dünya- da polisiye roman sevenlerin ilgisini çeken takıntılı ve sap- lantılı dedektif Adrian Monk yeni bir macerayla, Monk: Havvaii Macerası BÜ\\ kitapla okuyucuların karşısına çıktı. (1 Erol ÜYEPAZARCI A ynı kahramanın çeşitli ma- ceralarının hikâye edilmesi- nin edebiyattaki ilk örnekle- rini Honore de Balzac'ın t \ verdiği bir gerçek. Onun ünlü kahra- Jjj manı Vautrin, yazarın (ioriot Baha, ;*|| Kibar Fahişelerin thtişam ve Sefaleti - s ile Vautrin 'in Son Dirilişi gibi eser- lerde çeşitli isimler altmda boy gösterir. Polisiye roman yazanlar onuıı açtığı yol- dan gitmiş ve aynı kahramanın çeşitli öy- külerinin anlatılması bu edebi türde çok rastlanan bir uygulama olmuştur. Polisiye roman tarihine bakarsak bu uygulamanm Auguste Dupin, Sherlock Holmes, Arsene Lupin, Hercule Poirot, Komiser Maigret gibi efsanevi örneklerini hemen hatırlaya- biliriz. Özellikle Anglosaksonlann "Whodo- nit" dedikleri "Katil kim?" türü polisiye romanlarda bu uygulama neredeyse bir genellik kazanır. Usta bir polisiye roman yazarı eğer seri öykülerini anlattığı kahra- manını iyi betimlerse okuyucuda bir tirya- kiliK yaratır; meraklı okuyucu ya onunla özdeşleşir ya da onunla yanşır. Lee Cîoldberg'in yazdığı polisiye ro- manların kahramanı Adrian Monk bu tip dedektiflerin çok başarılı bir örneği. Oku- yucuyu baştan uyaralım, Monk öyküleri, özellikle Dashiell Hammett ve Raymond Lee Goldbergden 'Monk: Hawaii Macerası1 Saplantılı dedektif Monk Lee Coldberg Chandler ikilisinin kıırucusu olduğu "ka- ra roman" okulunun takipçisi olan bu- günkü Isveç, Fransız ve Güney Amerika polisiye romanlarmda başat öğe olarak gö- rülen toplumsal somnları irdeleme gibi bir işlevi üstlenmiyor. Kitabın okuyucuya tattırdığı keyif ona bir kaçış zevkini dolu dolu vermesi. Yalnız bu arada kişisel kanı- mız olarak belirtelim ki polisiye roman okurunun "kaçış zevki"ni küçümseme yo- luna, entelektüel bir ukalahkla hiçbir za- man kapılmamak gerekir. tnsanların helc bugünkü koşullarda "kaçış zevkine" gereksiniminin her za- mandan çok olduguna inaniyoruz. Bunun ayıplanacak hiçbir yanı yok. Çoğu olayın, çoğıı gelişmenin, çpğu insanın dönüp de ikinci kez bakılmaya değmediği bir dün- yadan "kaçarken";sevdiğimiz ressamlann yapıtlarını tekrar tekrar bakalım diye du- varlarımıza asmıyor muyuz? Bunca baya- ğılığın, duygusuzluğun, tutarsızlığın, kar- maşıklığın egemen olduğu bir dünyadan "kaçarak"; anlam, tııtarlılık, duygululuk ve düzenin simgesi olan müziği dinlemek için konser salonlarına veya evinıizdeki müzik dinleme cihazlarına sığınmıyor mu- yuz? Bundan dolayı ki iinlii Bolşevik lider Bukharin'in polisiye roman merakını ve polisiye roman okurken politbüro toplan- tılarını bile kaçırmasını yahut Abdülha- mit'in her gece yatmadan kendisine polisi- ye roman okutturup dinlemesini gayet iyi anlıyoruz. Monk bize bu kaçış zevkini en üst dü- zeyde veren kahramanlardan biri. Özellik- le bu türde az rastlanan ve ustalık isteyen ironi öğesi öykülerden keyif almamızı da- ha da artınyor. Monk hikâyelerinin Dok- tor Watson'u rolünü dedektifin sekreteri Natalie Teeger üstleniyor. Natalie çalış- mak zorunda, patronunu seviyorsa da ta- kıntı ve saplantıları bazen onu canından bezdiriyor. Monk ise sekreteri olmadan yaşamını sürdüremeyecek durumda, çün- kü takıntı ve saplantılanyla birliktc yaşa- yabilmesi Natalie'nin desteğine bağlı. Öykü, Natalie'nin } lawaii'ye çok sevdi- ği bir arkadaşının dügüniine nedime ola- rak katılmak için kaçamak bir izne gitme- siyle başlıyor ama Monk, Natalie'siz yaşa- yamayacağından, dedektifimizin de aynı uçakla Hawaii'ye gittiğini görüyoruz. Bu Natalie için hiç de hoş olmayan bir sürp- riz ancak asıl sürpriz Monk'un bütün sap- lantı ve takıntılanndan kurtulmuş olması. Örneğin uçağın tu- valetini kullanması, -dedektifimiz San Fransisco'da bu ihtiyacı ortaya çıktıgında umumi bir tuvalcte girmektense işi gücü bırakıp evine döner- uçakta verilen ye- mekleri yemesidir. Ama bu durum geçici- dir, Monk psikiyatristi'nin çok acil bir du- rum ılışında kııllanmasını yasakladığı bir ilacın etkisi altmda böyle davranır, işin kö- tüsü bu ilacı kullanınca beyni çalışmaz ve üstün dedektif niteliklerini yitirir. Hawaii'ye gelince dedektitimiz ilacın kı- sa süreli etkisinden kurtulacak yine takın- tılı ve saplantılı Monk olarak karşımıza çı- kacak ve başına düşen bir hindistancevi- zinden dolayı öldüğü söylenen zengin He- len Gruber'in herkesin sandığının aksine bir cinayet kurbanı olduğunu anlayıp şar- latan ünlü televizyon medyumu I)ylan Swift ile olayın ilişkisini ortaya çıkaracak- tır. Olan bir haftalık tatil umutlarıyla Ha- waii'ye gitme düşleri berbat olan Nathal- lie'ye olacaktır. Sonuç olarak Monk'un bu öyküsü gi- zemli, süriikleyici, yerinde ve bayağı kur- nazca kullanılmış ironi öğesiyle eğlendirici ve polisiye kurgusu ustalıklı bir hikâye ve günlük dagdağadan kurtulmak isteyenler için dört dörtlük bir kaçış olanağı. Çeviri- nin başarısı da bu etkiyi çoğaltıyor. • Monk: Havraii Macerası/ Lee GoIJ- berg/ Çeviren: Zeynep Umuroğlu Çeti- nol/E Yaytnkn/ )50 s. 343 Riverside Müzesi Zaha Hadid Architects Olaylar-Yorumlar, Doğan Hasol "Plaza del Torico"da Yenileme Çalışması, Fermîn Vâzquez (b720 Arquitectos) Yapı Kredi Bankası Bankacılık Akademisi, Teğet Mimarlık -Kalmar Sanat Müzesi, Tham&Videgârd -"Magic Ice"-Buz Müzesi, Akyürek-Elmas Mimarlık •Yapı Fuarı İstanbul 2010 Stand Ödülleri • Birkaç Satırla Tamer Başoğlu, Bülent Özer MIMARtlK T/\5ARIM KÜLTÜR SANAT HA/IRA' C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 6 0 SAYFA 19
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear