25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
O K U R L A R A tLrendiz Atasü sıradanlı- g*ın sıra dtşıltğını yazdı hep. Hayattaki o çoğu zaman gözden kaçan anları ve atakları işledi inccden. Ile- pimizi kahraman kıldıgı öykülerinde sahiciligi hiç ıskalamadı. En aaklıların- da bile veryansın etmedi, 'edebiyat' parçalamadt. Çağdas edebiyatımızın usta yazarlartndan Erendiz Ata- sü yeni öykü kitabı Haya- tın En Mutlu An ı 'ndn ka- dın, erkek, genç, yaslı öteki bizi anlatıyor bu kez. Var oluşa ilişkin tenıel ahlaksal sorulart göz ardı etmcden imanın her an tökezlemeye hazır hayatınt ve ödenen bedelleri hatırlatıyor. Mazi- yi deşerken anılarla geri ge- lcn mutluluk hayalinin hüznünü duyumsatıyor. Mutlulug'un tanımınt sor- guluyor, hesaplaşıyor. ka- villeşiyor. Atasü ile Haya- ttn En Mutlu An'/ üzerine hir söylesi gerçekleştirdik. (îazetelerin soluk yaprakla- rt arasında yitip gidetı anı- lar llıfzı Topuz'un kale- minde yeniden gütı ışığına çıkıyor. Topuz'un Bana Atatürk 'üAnlattılaradlı kitabında, îsmet Inörıü, Falih Rıfkt Atay, Cafer Tayyar Eg'ilmez, Sabiha Cıökçen, Mim Kemal Öke, Ali Fuat Cebesoyi Agop Dilaçar, Vildan AşirSava- str, I. Süreyya Yigit, Yakup Kadrt Karaosmanog'lu, Sırrı Bellioglu, Ekrem Rize gibi her biri yakın arkadaşı olan unutulmaz isimîer, kuruluş dönemine ve Ata- türk'e ilişkin, tarihe ışık tutacak amlarım paylası- yor. Kitapta ayrıca Yunan orduları başkomutanı Ge- neral Trikupis de nasıl esir oldugunu, Atatürk'ün ken- disine nasıl içtenlikle yak- lasttgını anlatıyor. To- puz'la kitabı üzerine ko- nustuk. Bol kitaplı günler... TURHANGÜNAY e-posla: turhangunay@cumhuriyet.coin.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr ÖZÜR 1O5'J. sayımızda yayımlanan Gamze Âkdemir'in NurSağla- mer'le yap/ığı söyle$iıtin ı'ist başlığında NurSa&kmer'in aJt, Nur Behramoğlu olarak yaytm- lanmıştır. Sayın Nur Saglamer ve okurlanmızdan özür dileriz. Refik Durbaşın toplu şiirleri Refik ustayı okumak Refik Durbaş, her şeyden önce şiirsel- liği elden bırakma- dan, sıcak bir dille birleştirdiği imge yumağını tekrarlar- la, yığmalarla süs- ler. Onda barış ve kardeşlik şuruba benzetilir. Tüm bu yaratıların hasadını devşirir, harmanını kaldırır; sözü tutuk- lar, baharı yüreğine teyeller. Refik Durba$'ın şllrlerl birbirine yakın durur, ama dolaştıgı yerler hep kala- balık ve coğalan blr ufku sergller. "I HüseyinPEKER H erkesin geçmişinde, anılarında bazı ustaların yeri vardır. Be- nim de ustam Refik Durbaş'tı. Daha doğrusu îzmir'de ilk ye- tiştiğim sıralar elime Soyut, Yeni Dergi vb. dergileri sıkıştıran, dizeleri kurmada ilk öğretmenliği yapıp yön gösteren hocam. Bir rastlantıdır belki, onun şiire kızıştığı yıllarda edebiyat egitimi alıp tstanbul'a taşma- sıyla, okumak üzere peşisıra lstanbul'a okuma- ya gitmem. Onun Aksaray'daki öğrenci evinde belki birçok şairle tanışmam, bir odada yat- mam, aynı şarabı içmem, öğrencilik hüzünleri ve taşmalan, hepsinin bir araya gelnıesi. Bu yüzden Refik Durbaş'ın özellikle bugün Kırmızı Yayınları'nca bir araya getirilen toplu şürlerindeki 17 kitabının en azından ilk onunun yaratıhş sürecini birlikte yaşadım. Ordaki şiir- lerde adı geyen kişiler, sokaklar, inanılmaz yoksulluk, actnın zembereğinden taşmış biçi- mini bozmamış dizeler. Hepsi adım kadar yakın ses çemberleri, tluygıı ibriştmleri. Durbaş'ın 'Umut bulun- maz hanemizde' dediği yer kapımdı. Çalan bendim: Tüneyen. 'Kalbim acıyla damgalan- sın' dediği yer kalbimin de atışlarıydı. O se- sin birazını ben de duydum. Onun esmer kalp atışları nargile kadar çarpıcı, ispirto ka- dar kuvvetliydi bizim için. AKŞAM AĞRISI... 'Uslanmaz hayvanlığım' diye bahsettiği belki, onun iri cüssesinde kabına sığmayan, yerlere çöken akşam ağrısıdır. 'Kuytu bir yüz bırakır, akşamın üniforması kuşlara' diye bi- çimlediği anlatım örgüsü, belki dönemin mo- da şairleri Cemal Süreya, Ülkü Tamer'e ilk teğet geçip birleştiği ozan ilmikleridir. Şeh- rin yanaklarında alkolün kahramanhğıyla sö- ze başlar, şehrin yanaklarında aşkın şiirini ve memuriyetini kurar. Aldıgı edebiyat eğitiminin de ondaki kalın- tılarıyla asla şiirin o gür sesinden dışarı taş- mamış, onun esrarlı gizeminde portre kurar- casına şiirini dogrultmuştur. Kimsenin kal- bindekinin kendi olmadığını bildiği bir şiiri söyler durur: Yüzündeki inzal kuşlarında. Yer yer hece, aruz kalıplarına erişen, asla çı- kıntı yaratmayacak bir nizam'dır şiirde yaşa- dıgı. Hasretinden elbiseler biçtiği bir sevgili her zaman yedeğinde dolaşır, onla belli belir- siz ve hayali olduğu daha belirgin bir sevda- ya dahü eder sürekli kendini. Sonunda aşkı da yalnızlıkla damgayıp işi noktalar: Kede- rin, aşkın dülgeri şair. 'Sadece bir ihanetti, bütün yaşadığımız' di- yecek kadar şiiri öldürüp yeniden şiire başla- mıştır. 'Çaylar Şirketten' şiirinde; trene ya da otobüse biner, çarığını ayağına geçirir, aslen Urlalı olur ilkin, 'zulmüne şivan düşe yoksul- luk' diye serzenişte bulunur okuruna. Ekseri şiirini bir konudan esin tutarak bi- tiştirir. Bu konu bazen gazetede okuduğu bir haber, bazen bakılan fal benzetileri, bazen arabesk şarkıcımn birinden kopan nağmeyle, türkülerdcn bir dörtlükle sonlandırılır. Refik'te ölüm bile anayurdunu arar. I lep aynı sıcaklık, hep aynı terennüm! r Jep menzilini şaşırır yürek zaviyesinde! Tezgâhtarlar, işçi kızlar, çıraklar ve tüm işçi- ler kahramanıdır onun. Hep proleter kesim. Zengin mahallelere dokunmaz. 'Yol Uzundur Günden..' bölümünde Kars, Çıldır, Kapadok- ya, Kastamonu, Ağrı, Dide, Midyat, Cizre ve il- le de Mardin'de konaklayan şoför gibidir. Canlı Yayın'a kadar geçer gazeteciliği. Doğum yeri olan Palandöken'den içtiği şeyse hicrandır. Şiirleri birbirine yakın durur, ama dolaştıgı yerler hep kalabalık ve çoğalan bir ufku sergi- ler. 'Ne çok hisli sevmişim seni' dediği yer; bir arabesk çeşmeden akan su gibidir. Giinlük tutar gibi yazar. 'Kırk Dört Sıfır Dört' kitabında bu günlük'ün sayfa dozunu art- tırmış, Doğum yılında (1944) başına gelenlerle 2004 yılını kıyaslamış, pırıltılı gün artıkları bı- rakmıştır. Onun şiirinden avare mi avare şarkılar geçer. Ustü başı kokmayan hamal şarkılan: Neşe Ka- raböcek'ten I'erdi Tayfur'a, Orhan Gencebay'a sızlayan nağmelcr. Kuşların ağzından niyet tu- tar. 'Rüya Tabirleri' bölümünde ise en ilginç noktaya varır. Uğurlu sayılarıyla her gördüğü günün müjdesine bir tabir düzenler. Bu onun yaratıcı imgeleminin sokak çeşmesidir: Akar ve sızıldar. 'Beyaz Kehribar'ın, 'Çaylar Şirketten'in muh- teşem şairi, son şiirlerindeki durulmaya, hayata dahil olmaya rağmen Kuş Tufanı'nda başlayan şiir serüveninde ne özgün noktalara pike yaptı- ğı çoğunca göstermiştir hepimize. Bunları toplu biçimde okuduğunuzda ise; belki çok şairden farklı, çok şiire de esin vermiş bir kaynağa karşı durduğunuzu göreceksiniz. • Çırak Aranıyor-Toplu Şiirler-1/ Refik Durhaş/ Kırmızı Yayınlan/ 5\2 s. Hatıram Olsun-Toplu Şiirler-2/ Refik Durbas/ Kırmızı Yayınlan/ 472 s. KÎTAP Imtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakft adına llhan SelçukOGenel Yayın Yönetmeni: Ibrahim YıldızO Yayın Yönetmeni: Turhan GünayO So- rumlu Müdür Miyase llknur Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı 0 Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Oİdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar öktel Sok. No: 2,34381 Şişli- Istanbul,Tel: 0(212) 343 72 74(20 hat) Faks: 0(212) 343 72 640Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt - ISTANBUL 0 Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: özlem Ayden/ Reklam Mü- dürü: Eylem ÇevikOTel: 0 (212) 25198 74-75-0 (212) 343 72 740 Yerel süreli yayın 0 Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 0 6 0 SAYFA 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear