25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B 10 HAZİRAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Araplara ‘Seks ve Kent’ Ayarı Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) yasaklandığı için, “Ne olur ne olmaz!” kaygısıyla bizde de gösterimi bir hafta ertelenen “Sex and the City” (Seks ve kent), Arap ülkelerinin egzotik mekânlarına taşınırken sıradan bir “sit-com”un çok ötesine geçen tartışmalara konu oldu. “SATC” rumuzu ile markalaşan ünlü Amerikan dizisinin “Abu Dabi şeyhliğine” uzanan son filmi, “Müslümanlıkla dalga mı geçiyor?” polemiklerine malzeme edildi. Konuya ayırdığım salı günkü yazımda da belirttiğim gibi, filmi görmüş biri olarak rahatlıkla şunu söyleyebilirim: Tepeden tırnağa karalara bürünmüş Sicilya dullarını beyazperdeye aktaran Hollywood yapımı bir komedi “Katolik âlemi” ile ne oranda dalga geçerse, bu film de “Arap- Müslüman âlemi” ile o kadar dalga geçiyor. Ne eksik, ne fazla. ‘Dışı başka, içi başka’ Arap dünyası Yani “dini inancın” bizatihi kendisi değil, “inancın” “şekilciliğe” indirgenmesi ‘ti’ye alınıyor burada. Hicvedilen ayrıca yalnız “Arap usulü” İslami yaşam tarzı. Peçe altına saklanan ultra modern, pahalı, Batılı giysiler… “Şeriat” kurallarına rağmen, beş yıldızlı otellerde su gibi akan şampanyalar anlatılıyor. Sağır sultanın bildiği Araplara mahsus o “dışı başka, içi başka” Müslümanlık -ki en son üç yıl önce gittiğim Abu Dabi’de örneklerine bizatihi tanık oldum- mevzu ediliyor. Abu Dabi otellerinden birinde geçirdiğim bir yılbaşı gecesi, masaların üzerine yerleştirilen viskilerin, şarapların.. oluk oluk akışına bire bir şahit olmuştum… Bu “şaraplar”, bu “içkiler”; sözüm ona “yabancılar” için ortaya konuyor ama sonuçta tabii isteyen istediğini içiyor… “SATC-2”nin taşladığı konu bu: Arapların benimsediği bu “ikiyüzlü varoluş biçimi”. Türkiye’de -henüz/halihazırda!!!- böyle bir rejim geçerli olmadığına göre, burada bizim üzerimize alınacağımız, kıssadan hisse pay çıkaracağımız bir durum yok… Yarası olan gocunur. Öyle değil mi? Bize ne oluyor? “Dışı başka, içi başka” Arap düzenlerini hicvetmek ötesinde, “feminist” iddiaları da olan “SATC”; kadına yönelik -her tür cinsel ve biçimsel- baskıya da yer veriyor. Filmde akılda kalan en çarpıcı sahnelerden biri, peçeli bir kadının patates kızartması yiyişi… Ağzına götürdüğü her patates tanesi için, indir- kaldır… peçeyle cebelleşmek zorunda kalan Arap kadınını yan masadan izleyen filmin kahramanları, tipik Amerikan yaklaşımıyla, “Bunca zahmete katlanmak için, sıkı bir patates kızartması müptelası olmak lazım!” diyor… Bu içler acısı manzaralara biz -artık her yaz İstanbul’u (örneğin Büyükada’yı!) mesken tutan- peçeli Arap kadınlardan bol bol aşinayız. Gene bizim için şaşırtıcı, afallatıcı bir durum yok ortada. Ancak “politically correct/siyaseten doğru olmak adına” bu sahnelerden hareketle filmi “Müslüman karşıtı” ilan eden bazı aklı evvel Batılı sinema yazarları yüzünden… SATC’nin Abu Dabi versiyonu üzerine böyle yersiz bir “efsane” çökmüş durumda. Filmdeki “taşlamanın” başta söylediğim gibi oysa “Müslüman inancı” ile ilgisi yok. Çöle gökdelen dikmekle “yeni/modern” olunacağını varsayan Arap zihniyeti ile ilgisi var… Taşlanan ‘Yeni Ortadoğu’ mitosu Samantha, Carrie, Miranda ve Charlotte, filmin baş karakterlerini oluşturan New York’lu dört kadın; Abu Dabi’ye nitekim heyecan içinde bu güya “Yeni Ortadoğu mitosunu” keşfetmek üzere gidiyorlar. Ve dizinin skandal karakteri Samantha’nın “ahlak polisinin” eline düşmesiyle, “Hangi Yeni Ortadoğu? Yeni Ortadoğu filan diye bir şey yok-muş meğer!” yargısına ulaşarak New York’a geri dönüyorlar… Filmin sonunda, “kimliklerini gizlemek adına”; çarşaf-peçe giyerek havaalanına kaçmak zorunda kalan 4 Amerikan kadının, kayboldukları çarşıda, birbirlerini ancak yanlarından gelip geçen kadınların “ayakkabılarını” inceleyerek bulması, filmin en çarpıcı ve gülünç sahnelerinden biri. Gözlerine dek kapalı kadınlar birbirlerini ancak “ayaklardan” tanıyor... Ultra modern gökdelenlerin gölgesindeki “Yeni Ortadoğu”da, dün olduğu gibi bugün de “kadının adı yoktur!” deniyor kısaca. Ve her fırsatta kadın erkek arasındaki cinsiyet uçurumu vurgulanıyor… “SATC-2”nin; gerek Arapların ikiyüzlü yaşam tarzları olsun, gerek cinselliğe yönelik baskıları olsun, esasen dikkat çektiği konu “hoşgörüsüzlük”… Filmi yasaklayarak halklarının “dış gözle” nasıl algılandığını saklamak isteyen Arap ülkeleri, sonuçta sadece bu hoşgörüsüzlüğün altını çizmiş oluyor. Arapların filmi izlemesine de üstelik hiçbir şekilde mani olmuyor bu. El altından satılan DVD’ler ve internet vasıtasıyla tüm Ortadoğu halkları, dünyanın gerisiyle eşzamanlı olarak SATC’yi izliyor/izleyebiliyor… Ortadoğu’da yeni olan bir şey varsa o da bu. nilgun@cumhuriyet.com.tr Dış Haberler Servisi - ABD Savunma Bakanõ Ro- bert Gates, Türkiye’nin “Batı’dan uzaklaşmasın- dan” kõsmen Avrupa Birli- ği’nin (AB) sorumlu oldu- ğunu söyledi. Gates, AB’nin Türkiye’nin üyeliğini kabul et- memesinin Anka- ra’nõn dõş politi- kasõnda değişime ve İsrail’le ilişki- lerin kötüleşme- sine yol açtõğõnõ belirterek Tür- kiye-İsrail iliş- kilerindeki kötüleşme- nin ve böl- gesel istik- rara etkile- rinin endişe kaynağõ olduğunu bildir- di. Gates, İngiltere’nin başkenti Lon- dra’da gazetecilere yaptõğõ açõklama- da, “Avrupa’da bazıları Türki- ye’nin Batı ile bir çeşit organik bağ kurma isteğini reddediyor” di- yerek, Avrupa’nõn Türkiye konusun- daki isteksizliğinin Ankara’nõn Do- ğu’ya yönelmesinde rol oynadõğõnõ söyledi. AB ise Gates’in sözlerini reddetti. AB Dõşişleri Yüksek Tem- silcisi Catherine Ashton’õn sözcüsü Maja Kocijancic, AB’nin Türkiye ve İsrail ile ilişkilerinin çok iyi olduğu- nu, iki ülke arasõndaki ilişkilerin, AB’nin bu ülkelerin her biriyle olan ilişkilerine bağlõ olmadõğõnõ söyledi. ABD Genelkurmay Başkanõ Or- amiral Mike Mullen ise Türkiye ve İs- rail’in, dünyanõn çok kritik bir böl- gesinde ABD’nin iki hayati müttefi- ki olduğunu belirtti. ABD Genel- kurmay Başkanlõğõ’ndan yapõlan açõklamaya göre, Mullen, İsrail’in Gazze’ye yardõm filosuna saldõrõsõyla ilgili bir soruya cevaben, Türkiye ve İsrail genelkurmay başkanlarõyla çok iyi ilişkilerinin bulunduğunu ve her ikisiyle de olayõn ardõndan gör- üştüğünü bildirdi. Olayõn uzun vadeli olasõ etkileri konusunda bir şey söy- leyemeyeceğini ancak bu sorunun at- latõlacağõndan umutlu olduğunu ifade eden Mullen, “Meydana gelen can kayıplarından kesinlikle üzüntü duyuyorum, ancak ayrıntılara vâ- kıf değilim, olayın detayları ve bun- dan sonrasının nereye uzanacağına dair bir şey söyleyemem” diye ko- nuştu. Mullen daha sonra şunlarõ söy- ledi: “Dünya genelinde ordularla ilişkiler tesis etmek için çok çalışı- yoruz. Bazıları, diğerlerinden daha güçlü. Türklerle ve İsraillilerle olan ilişkilerimiz fevkalade güçlü. Türk- lerle 2003 yılında Irak savaşı baş- ladığında çok zor bir dönemden geç- tik. İlişkileri tekrar 2003 yılından önceki seviyesine getirmek için o dö- nemden bu yana çok çalıştık. Askeri alanda bunu yaptık.” Robert Gates, AB’nin Türkiye’nin üyeliği konusundaki isteksizliğinin Ankara’yõ Batõ’dan uzaklaştõrõp Doğu’ya yaklaştõrdõğõnõ savundu. Gates, Türk- İsrail ilişkilerindeki kötüleşmeden endişe duyduklarõnõ belirtti. İsrail ABD’den daha fazla silah istedi Dış Haberler Servisi - İs- rail’in ABD’den yeni silah ve bomba istediği bildiriliyor. İs- rail’de yayõmlanan Haaretz gazetesi, Savunma Bakanõ Ehud Barak’õn geçen hafta ABD’ye yaptõğõ ziyaret sõra- sõnda, acil durum silah stokla- rõnõn da yüzde 50 arttõrõlmasõ- nõ istediğini yazdõ. Gazeteye göre, İsrail ABD’den, 400 milyon dolarlõk acil stoklarõnõ 1.2 milyar dolara çõkarmak ve daha çok “Müş- terek Doğrudan Ta- arruz Mühimmatı” (JDAM) bombasõ satõn almak için girişimde bu- lundu. Acil durum silah stoklarõ, İsrail’in Was- hington’un onayõyla kullanabileceği, füze, bomba ve zõrhlõ araçlar gibi silah ve ekipman- lardan oluşuyor. İsra- il’in, özellikle Gazze’ye yardõm filosuna saldõrõ- sõndan ötürü Türkiye ve komşularõyla ilişkileri- nin gerginleştiği bir dö- nemde ABD’den daha fazla silah talebinde bu- lunmasõ, bölgede yeni bir savaş çõkacağõ yo- lundaki kaygõlarõ arttõr- dõ. İsrail Savunma Ba- kanlõğõ ve Amerikan Dõşişleri Bakanlõğõ, ha- bere ilişkin yorumda bulunmaktan kaçõndõ. Pakistan’ın başkenti İslamabad yakınlarında, Afganistan’daki NATO güçlerine askeri araç taşıyan TIR’lara saldırı düzenlenerek araçlar ateşe verildi. Saldırıda çoğu şoför 7 kişi öldü, 7 kişi yaralandı. İslamabad’a 10 kilometre mesafede, ağır vasıtaların park yerinde yapılan saldırıda 60 TIR’ın ateşe verildiği, yaklaşık 80 NATO aracının da zarar gördüğü bildirildi. Motosikletler ve pikaplarla gelen yaklaşık 15 militanın önce otomotik tüfekler ve el bombalarıyla saldırdıkları, daha sonra da TIR’ları ateşe verdikleri ve kaçmayı başardıkları öğrenildi. Saldırının sorumluluğunu henüz üstlenen olmadı. İslamabad yakınlarında ilk kez bir NATO konvoyuna saldırı düzenleniyor. Afganistan’daki ABD öncülüğündeki güçlere gönderilen malzeme ve yakıtın büyük kısmı, Karaçi limanına gemilerle indirildikten sonra Pakistan üzerinden taşınıyor. Pakistan’ın Orakzai bölgesinde de Taliban ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 6 asker ile 30 militan öldü. (Fotoğraf: EPA) NATO konvoyu ateşe verildi ‘İngiltere plan sundu’ iddiası Dış Haberler Servisi - İngiltere’nin İsrail’e, Gazze’ye yardõm götüren gemilere saldõrõnõn ardõn- dan ululararasõ soruştur- ma baskõsõnõn hafifletil- mesi karşõlõğõnda Gaz- ze’ye yönelik ablukasõna son vermesi için bir plan sunduğu iddia edildi. İn- giliz Daily Telegraph ga- zetesi, İsrail’in de İngil- tere’nin planõnõ ilke ola- rak kabul ettiğini yazdõ. Plan doğrultusunda İsra- il’in Gazze’ye kara geçi- şine yönelik kõsõtlamalarõ azaltacağõ ve BM’nin ge- çen yõl başõndaki saldõrõ- larda hasar gören ya da yõkõlan 60 bin evin yeni- den inşasõnda kullanõla- cak malzemeleri naklet- mesine izin vereceği ifade edildi. İngiltere, gazete- nin bu iddiasõnõ reddetti. Castro: İsrail, İran’a saldırabilir Dış Haberler Servisi - Fidel Castro, İsrail hükü- metinin İran’a nükleer saldõrõ düzenleyeceğinden endişe duyduğunu söyle- di. Eski Küba devlet baş- kanõ, “Cubadebate.cu” in- ternet sitesinde yayõmla- nan yazõsõnda, BM’nin İran’a uygulayacağõ yeni yaptõrõmlarõn “olaylarõn akõşõnõ değiştiremeyece- ğini” belirtti. Castro, İsra- il’in nükleer gücünü kul- lanmaktan çekinmeyece- ğini, aksini düşünmenin gerçeği inkâr etmek oldu- ğunu da ifade etti. Castro, İsrail’in, İran’õn uranyum zenginleştirdiği tesisleri yõkmayõ deneyeceğinin aşikâr olduğunu belirtti. Sınırda bir kayıp daha Dış Haberler Servisi - Amerikalõ bir sõnõr devri- ye görevlisinin, geçen pa- zartesi günü 14 yaşõndaki Meksikalõ Sergio Hernan- dez’i iki ülke sõnõrõnda öl- dürmesi üzerine tepkiler büyüyor. Meksika Dõşiş- leri Bakanlõğõ “Teksas’ta devriye gezen bir görevli- nin, ABD’ye yasadõşõ ola- rak geçmeye çalõştõklarõ anlaşõlan grup gence ateş açmasõ sonucu bir genç öldü” dedi. Ailesi ise gen- cin Meksika topraklarõn- da vurulduğunu belirterek gencin ABD’ye kaçmak niyeti olmadõğõnõ belirtti. KAYGILARI ARTTIRAN ADIM SEUL (ANKA) - Güney Kore’yi ziyaret eden İs- rail Cumhurbaşkanõ Şimon Peres, İran Cumhur- başkanõ Mahmud Ahmedinejad’õn, CİCA zirve- sinden dolayõ Türkiye’ye yaptõğõ ziyarete ilişkin “Türkiye’nin Ahmedinejad’ı sıcak karşılama- sından utanç duyduğu”nu söyledi. İsrailli haber sitesi Ynet, Peres’in Güney Kore ba- sõnõ ile yaptõğõ söyleşi sõrasõnda Türkiye’nin, Ah- medinejad’õ ağõrlamasõna ilişkin olarak sarfettiği söz- lerini aktarõrken, “Cumhubaşkanı, Seul’de alkış tu- fanı ile karşılandı. Hiçbir İsrail karşıtı gösterisi kayda geçmedi” diye yazdõ. Peres: Ahmedinejad’a sõcak karşõlamadan utanç duydum Robert Gates. TC FETHİYE 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN DÜZELTME İLANIDIR Dosya No: 2009/332 T. Müdürlüğümüz 2009/332 Tal. sayõ ve 11.05.2010 tarihli gayrimenkul satõş ilanõmõzda sehven tapu kaydõ; “Muğla ili, Fethiye ilçesi, Kesikkapõ Cumhuriyet Mah.” ve “27 bağõmsõz bölüm numaralõ 10 m2,” olarak yazõlmõş olup; İlanõmõz TA- PU KAYDI bölümü; Muğla ili, Fethiye ilçesi, Kesikkapõ Mah.. Şeklinde, İMAR YE HALİHAZIR DURUMU bölümü; Muğla ili, Fethiye ilçesi, Kesikkapõ Mah.,İMAR VE HALİ- HAZIR DURUMU SON PARAGRAF bölümü; Kesikkapõ Mahallesi. TAHMİNİ DEĞERİ bölümü; Muğla ili, Fethiye ilçesi, Kesikkapõ Mah. SATIŞ ŞARTLARI bölümü; A- Muğ- la ili, Fethiye ilçesi, Kesikkapõ Mah., B- Muğla ili, Fethiye il- çesi, Kesikkapõ Mah., C- Muğla ili, Fethiye ilçesi, Kesikkapõ Mah., D- Muğla ili, Fethiye ilçesi, Kesikkapõ Mah., E- Muğ- la ili, Fethiye ilçesi, Kesikkapõ Mah., 113 ada, 16 parsel’de bulunan ve kat mülkiyeti kurulmuş olan, yaklaşõk 20-25 yõl- lõk olan, “üç katlõ kagir bina” vasõflõ zemin katõndaki 27 ba- ğõmsõz bölüm numaralõ 11 m2, Şeklinde, düzeltildiği ilan olu- nur. 01.06.2010 Basõn: 38849 TEŞEKKÜR Eşim ASİYE YILMAZ’ın katarakt ameliyatını başarıyla gerçekleştiren 2. Göz Kliniği Şefi Doç. Dr. ERSİN OBA’ya ameliyat öncesi hazırlık süreci ve ameliyatı gerçekleştiren Dr. ZEYNEP ÖZKURT’a Dr. MAHMUT ODABAŞI’na Dr. SEMRA TİRYAKİ’ye, ayrıca 2. Göz Kliniği’nin tüm doktor, hemşire ve personeline sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. BASRİ YILMAZ ABD Savunma Bakanõ, Türkiye’nin Avrupa yüzünden Batõ’dan uzaklaştõğõnõ söyledi Gates, AB’yi suçladı ABD’den israil’e çağrı Gazze’ye yardım WASHINGTON (Cumhuriyet) - ABD Başkanı Barack Obama, Filistin lideri Mahmud Abbas ile görüşmesin- den sonra yaptığı açıklamada, Orta- doğu’da durumun “sürdürülemez” olduğunu belirterek “İsraillilerle Fi- listinliler görüşmelere bağlılıklarını gösterirlerse gelecek aylarda gerçek bir ilerleme kaydedileceği” öngörü- sünde bulundu. Gazze’deki durumun “kabul edilemez” olduğunu vurgula- yan Obama, Filistinlilere 400 milyon dolar sivil yardım sözü verdi. Ab- bas’a, bu yıl sonuna kadar Ortado- ğu’da “önemli ilerlemeler” olabilece- ğini ifade eden Obama, barış sürecini bu zor durumdan çıkarmak için ABD’nin tüm gücünü ortaya koyaca- ğını bildirdi. Abbas da İsrail’in ablu- kayı kaldırması gerektiğini kaydetti. BAŞSAĞLIĞI Baromuzun 4608 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT FERİT ÖNGÖREN 07.06.2010 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 09.06.2010 Çarşamba günü defnedilen aziz meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI ENGİN BORA Hasretle. Bedriye Hanımefendi’nin, Berna’nın ve dostlarının başı sağ olsun. SALİH ECER
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear