Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
10 HAZİRAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Atak Ama Belkemiksiz
soner@cumhuriyet.com.tr
Ne zaman iç ve dış politikaya yönelik yaşamsal
bir sorunla ilişkili, kamuoyumuz için sürpriz yeni bir
çıkış gündeme gelse, Başbakanımız, Dışişleri
Bakanımız.. birbirinden çekici sloganlarla yeni
atağın önemini, ülke çıkarları, dünya barışı için
getirilerini anlatmaya başlasalar, yandaş medya
yorumcuları, uzmanların destek havaya girişleri ile
ışıltılı, umutlu rüzgârlar estiriliyor...
AB üyeliğinde atılan adımlar, Kıbrıs’ta kazan-
kazan sloganlı görüşmeler süreci, Kürt açılımı, en
önemlisi bir süre sonra konu bolluğu ile suyu çıkan
açılımlar, ekonomisi dünyadan daha hızlı büyüyen,
krizin teğet geçtiği ülke olmak, komşularla sıfır
sorun, nükleer krizde İran’ı anlaşmaya ikna
edebilen ülke olmak, Ortadoğu’da İslam
ülkelerinde Türk bayrağını dalgalandıran,
liderliğe yükselen ülke olmak, İsrail’in insanlık
dışı politikalarında ders veren geri adım attıran
rolü oynamak.. Hangisi daha az çekici,
reddedilebilir ilke, başarı olarak değerlendirilebilir,
reddedilebilir ki...
Medyatik pompalama gücü ile bağlantılı
kimilerinde toplumsal düş görebilmemiz daha uzun
sürse, kimi olumlu izleri kalsa da, neden bir tanesi
için olsun amacına ulaşıldığını, en azından anlamlı,
olumlu yol alışın sürmekte olduğu, sonucun düş
kırıklığı, dahası pek çoğu için tersine gidiş
olmayacağını söyleyemiyoruz ki...
“Atak ama ilkeleri olmayan, ya da daha kötüsü
görünür söylemi ile çatışan, yani ülke çıkarları,
gerçek insan hakları, demokrasi, laiklik,
Cumhuriyet, sosyal devlet eşit paylaşım ilkeleri ile
uyuşmadığı için açık dillendirilmeyen bir gizli
ajandası olduğu için; belkemiksiz bir iktidar icraatlar
gündemi ile yüz yüze olduğumuzdan mı?”
AKP’nin oluşumu, iktidara gelişi, istediği kadar
geleneksel, giderek güç kazanan, dinci kimliği ağır
basan sağ siyasal tabana dayansa da, gökten
zembille inercesine bir hızla kurulup, yaratılıp,
güçlü iktidar edilmesinde, ancak medya çağında
gelişmekte olan ülkeler için geçerli, dönemin kritik
emperyal politkalarının gücü, desteği
yadsınamaz...
Irak işgali sürecinde kesin destek alınması
gereken Türkiye’de, Ecevit koalisyon hükümetinin
yıpranmışlığı, kırılganlığı rol oynasa da, en son Irak
işgaline kesin onay vermediği için baskın seçime
yönlendirildi. Ecevit hükümetine infaz kararı
verilmesi ile, iktidar alternatifi yaratılmak üzere
Refah’ın içinden AKP’nin kurdurulması projesi de
birlikte gündeme geldi. Sonrasını eksiği gediği ile
yakın tarihimiz olarak biliyoruz...
Seçim sistemi, en çok küresel saldırı 12 Eylül
mirası ülkemiz gelişmelerine dayalı, büyük iktidar
gücü, elbette ülkeyi bir yerden bir yerlere taşımaya
dönük birikimler, ilkeler, değerler anlamına hiç
gelmiyor. Acul ataklara, deneme yanılma
yöntemleriyle iyi niyetli arayışlara AKP, liderleri için
prim vermek çok doğal bir yaklaşım olabilirdi. AKP
iç politikada iktidar gücünü çok acımasız, ılımlı
siyasal İslam, rejimi değiştirme kaygılarını
yaratacak biçimde kullanmasaydı.
ABD, AB ülkeleri, bizim ülkemizden yükselen
gerçek insan hakları, hukuk devleti, Cumhuriyet,
laiklik, rejim için tehdit algılamalarına, hukuk devleti
sınırlarını sürekli zorlayan iktidar icraatlarına yönelik
kaygılara uzun süre kulaklarını tıkadılar.
Kendi ülkeleri için geçerli olan insan hakları,
demokrasi duyarlılıkları gelişmekte olan ülkeler için
yoktu. Çıkarlarına hizmet etmeleri koşuluyla,
günümüzde emperyalizme hizmet verdikleri
ölçeklerde, gelişmekte olan ülkelerin rejimlerinin ne
kadarıyla gerçek demokrasi, hatta ne kadarıyla
diktatoryal yapılarda olduğu hiç önemli değildi.
Dahası geçmişte sıkıştıklarında sık sık
başvurdukları antidemokratik ittifaklar için,
günümüzde sivil darbeler askeri diktatörlüklerden
daha ucuza geleni idi.
Denebilir ki Türkiye, İslami diktatörlükler,
şeyhlikler ile bir tutulabilecek bir ülke değil. Hele de
dünyamız ölçeğinde güç dengeleri böylesine
değişirken, gerçekten önemli olan Türkiye için,
Irak, Afganistan, Pakistan, hatta eski Yugoslavya,
Doğu Bloku ülkeleri.. benzeri oluşumların,
kaderlerin hiçbiri ne istenebilir, ne de öngörülebilir.
Daha özenli ittifak arayışları, en azından sandık
demokrasisi çizgileri içinde çözüm reçeteleri
yeğlenecektir...
Bizim için bilmece yanları çok fazla İran
gelişmeleri, son İsrail krizi bu anlamda dış odaklı
arayışların belirtileri midir? Emperyal güç odakları
acilen sağın içinden, dahası belki de AKP’nin
içinden yeni iktidar formülleri mi yaratmaya
çalışacaklardır?
Türkiye’nin kendi geleceğini, çizgisini çizebilme
yolunda hiç mi şansı yok? Olmaz olur mu?
Kurtuluş Savaşı destanını en olumsuz koşullarda
yaratmış, Cumhuriyet, Atatürk devrimleri ile kendi
geleceğinin kalın çizgilerini çizebilmiş bir ülke
olduğumuzu anımsar, bizi insan yapan, ayakta
tutan evrensel, ulusal ilkelere sıkı sıkı tutunursak..
Birincil görev, sorumluluk elbette siyasal
partilerimizde...
İşçi ve memur sendikalarõ konfederasyonlarõ, hassas konular içeren istihdam stratejisine karşõ öneriler hazõrlõyor
AKP kriz fõrsatçõsõMUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - Konfederasyonlar, is-
tihdam paketi taslağõ nedeniyle hü-
kümeti “kriz fırsatçılığı” yapmakla
suçladõlar. Ekonomi Koordinasyon
Kurulu’nun önceki günkü toplantõsõ-
na katõlan konfederasyonlarõn pakete
ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
Türk-İş Başkanı Mustafa
Kumlu: Pakette yer alan birçok hü-
küm, konfederasyon olarak duyarlõ
ve hassas olduğumuz konularõ içe-
riyor. Türk-İş bugüne kadar, bu ko-
nulardaki düşüncelerini hükümete
çeşitli nedenlerle zaten iletmişti,
şimdi daha etraflõca bir değerlen-
dirme yapõp yine görüşlerimizi ile-
teceğiz. İncelememiz bittikten son-
ra görüşlerimizi açõklayacağõz.
Hak-İş Başkanı Salim Uslu:
Teknik bakõmdan iyi bir çalõşma. Ka-
tõlõmcõ bir anlayõşla hazõrlandõ. Ancak
sosyal boyutu zayõf bir paket olarak
görüyorum. İstihdam sorununun çö-
zümünde kamunun sorumluluklarõnõ
yeterince belirlemeyen, sosyal koru-
maya çokça vurgu yaptõğõ halde sos-
yal koruma anlayõşõna uygun yeni
yaklaşõmlar içermeyen bir paket.Sen-
dikal haklar, iş güvencesi konularõnõ
görmezden gelerek, seçiçi davranõp
kendi tercihlerini, önceliklerini öne çõ-
kartan bir sosyal hukuk devleti yak-
laşõmõ olamaz.
DİSK Genel Sekreteri Tayfun
Görgün: Paketin hazõrlanmasõ aşa-
masõnda sosyal taraflarõn da katõldõğõ
toplantõlar yapõldõ. Ancak oradaki
önerileri hiç dikkate almamõşlar. Kõ-
dem tazminatõnõ kaldõrmak istiyorlar.
Biz bunun çok yanlõş olduğunu söy-
lüyoruz. Bunun istihdamõ arttõrõcõ hiç-
bir yanõ yok. Kesinlikle karşõyõz. Es-
nek çalõşmayõ getiriyorlar. İşçileri
krize karşõ koruyacak önlemler almak
yerine kriz fõrsatçõlõğõ yapõyorlar. Ça-
lõşma koşullarõnõ daha da güvencesiz
hale getiren, ücretlerini, sosyal haklarõ
aşağõya çeken bir düzenleme öngö-
rüyorlar. Bu kriz koşullarõnda çalõşma
hayatõnõ daha zorlaştõran bir süreç
ortaya konuluyor.
KESK Genel Sekreteri Emi-
rali Şimşek: Hükümetin sunduğu
taslak birçok açõdan skandal niteli-
ğindedir. Ülkenin en önemli sorun-
larõndan biri olan işsizliğin taslağa
egemen olan temel yaklaşõmla azal-
tõlmasõ, ortadan kaldõrõlmasõ mümkün
değildir. Taslak ülkedeki işsizliğin ya-
põsal karakterini görmezden gelmek-
tedir. Taslakta yer alan kadõnlarõn is-
tihdama katõlõm oranõnõ yüzde 26’dan
2023 yõlõna kadar yüzde 35’e çõkar-
ma hedefi ise hem yetersiz hem de çok
uzun vadelidir.
Kamu-Sen Başkanı Bircan
Akyıldız: Kõsa vadeli bir işsizlikle
mücadele programõ konuştuk diyebi-
liriz. İşsizliği konuşurken de çözüm
önerileri arasõnda esnek istihdamõ öne
çõkartan görüntü vardõ. İşsizliğin çö-
zümü noktasõnda esnek istihdamõn
doğru olmadõğõnõ belirttik.Toplantõda
umduğumuzu bulamadõk. Biz esnek is-
tihdama tamamen karşõyõz. 9 aylõk ça-
lõşmanõn sonucu bu olmamalõydõ.
Memur-Sen Başkanı Ahmet
Gündoğdu: Paketin kamu boyutu
eksik. İşçi-işveren ayağõnõn yanõna me-
mur ve kamu bölümünün de eklenmesi
gerekiyor. Raporu verimli görmüyo-
rum. En çok konuşulan iki konu esnek
çalõşma ve kõdem tazminatõydõ.
Konfederasyonlar, hükümetin istihdam paketi taslağõnõ beğenmedi. Paketteki esnek istihdam
önerilerine sert tepki gösteren sendikacõlar, hükümetin krizi fõrsat bilerek çalõşanlarõn haklarõnõ
tõrpanladõğõnõ vurguladõlar.
Sanal mağazada
satõş rekoru
Ekonomi Servisi - Vatan Bilgisayar,
2010 yõlõnõn ilk çeyreğine ait internet
mağaza büyüme rakamlarõyla sanal
mağazacõlõktaki iddiasõnõ ortaya koy-
du. Vatan’õn sanal mağaza satõş gelir-
lerinin önceki yõlõn aynõ dönemine gö-
re yüzde 665, müşteri sayõsõnõn yüzde
675 ve satõlan ürün adedinin de yüz-
de 710 artõş gösterdiği belirtildi.
İnternet mağazasõnõn ilk çeyrekte el-
de ettiği başarõnõn 2010 yõlõ genel he-
deflerine ulaşmada önemli bir katkõsõ
olacağõnõ belirten Vatan Bilgisayar
Genel Müdürü Hasan Vatan, Vatan
Bilgisayar’õn orta vadede online pe-
rakendecilikte daha da iddialõ olacağõnõ
söyledi. Vatan, şunlarõ söyledi: “Va-
tan dünyasını internete taşıdıkça
müşterilerimizden çok olumlu geri
dönüşler alıyoruz. Elde ettiğimiz
rakamlar da bunu ispat ediyor.
Amacımız Vatan Bilgisayar’ın ka-
liteli hizmet anlayışını, iyi fiyat po-
litikasını ve doğru ürün çeşitliliği ile
birleşmiş uzmanlığını tüm Türki-
ye’ye sunmak. Ayrıca sadece inter-
net satışlarımızı değil, mağaza sa-
yımızı da arttırmaya devam ediyo-
ruz. Bu seneki büyüme planlarımız
içinde olan Samsun ve Mersin Hi-
perstore’larımızı açmış bulunuyo-
ruz. Vatan Notebook’ların sayısını
artırmaya da devam ediyoruz.”
Kamuda üst yöneticiler için firmalardan ‘nitelikli personel’ transfer edilebilecek
Amirler özel sektörden
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümetin son bi-
çimin verdiği 657 sayõlõ Dev-
let Memurlarõ Yasasõ, me-
murlarõn meslekten atõlmasõ
kolaylaştõrõrken verilen ce-
zalarõ da arttõrõyor. Özel sek-
törden kamuya üst düzey
yönetici transferinin önünü
açan hükümet, mevcut sicil
sistemini de yürürlükten kal-
dõrõyor. Tasarõ ile bir yõl için-
de toplam iki defa kademe
ilerlemesinin durdurulmasõ
cezasõ alanlar memurluktan
atõlacak.
Devlet Bakanõ Hayati Ya-
zıcı, dün düzenlediği basõn
toplantõsõnda 23 maddelik
yasa tasarõsõnõ açõkladõ. Ta-
sarõda yer alan düzenlemeler
özetle şöyle:
Gece vardiyası: Kadõn
memurlara, hamileliklerinin
24. haftasõndan itibaren ve
doğumdan sonra bir yõl sü-
reyle gece nöbeti ve gece
vardiyasõ görevi verileme-
yecek.
Babalık izni: Kadõn me-
murlar, çocuklarõn bakõmõ
için en kritik dönemi teşkil
eden 0-2 yaş döneminde, 24
aya kadar aylõksõz izin ala-
bilecek. Kadõnõn izin kulla-
namamasõ durumunda er-
keklere de doğum sonrasõ
24 aya kadar izin verilebile-
cek. Babalara, eşlerinin do-
ğum yapmasõ nedeniyle ve-
rilen 3 günlük mazeret izni-
nin süresi de 10 güne çõkarõ-
lacak. Doğum esnasõnda ve-
ya doğumdan sonra annenin
ölümü halinde, babaya da
anne için öngörülen süreler
kadar ücretli ve ücretsiz izin
verilecek.
Refakat izni: Yakõnlarõnõn
ağõr bir kaza geçirmesi ya da
önemli bir hastalõğa yaka-
lanmõş olmalarõ hallerinde
memurlara 3 aya kadar ay-
lõklõ refakat izni verilecek.
Toplugörüşme ödeneği:
Sendika üyesi memurlara
yõlda 122 TL toplugörüşme
ödeneği verilecek.
Memura yeni cezalar: İş
sahiplerine (vatandaş) karşõ
kayõtsõzlõk göstermek veya il-
gisiz kalmak fiili uyarma ce-
zasõ yerine, aylõktan kesme
cezasõ; kötü muamelede bu-
lunma fiili, kõnama cezasõ ye-
rine, kademe ilerlemesinin
durdurulmasõ cezasõ; söz ve-
ya hakaretle sataşmak fiili,
kõnama yerine kademe iler-
lemesinin durdurulmasõ ce-
zasõ kapsamõna dahil ediliyor.
Vatandaşa fiili saldõrõda da
memura kademe ilerlemesi
durdurma yerine memuri-
yetten ihraç cezasõ getiriliyor.
Bir yõl içerisinde toplam 2
defa kademe ilerlemesinin
durdurulmasõ cezasõ alanlar
memurluktan çõkarõlacak.
Sicil sistemi yürürlük-
ten kaldırılıyor: Mevcut si-
cil sistemi yürürlükten kal-
dõrõlõrken kamu kurumlarõna
hizmetlerin ve istihdam et-
tikleri personelin özellikle-
rine göre somut, ölçülebilir,
veriye dayalõ, hizmet üre-
tim kalitesi, etkinlik, verim-
lilik, kendini geliştirme, he-
def odaklõ çalõşma kriterle-
riyle personel başarõ ölçüm
ve değerlendirme sistemi ge-
tiriliyor.
Özel sektörden kamuya
transfer: Kamuda müste-
şar, başkan, genel müdür gi-
bi bazõ üst yönetici kadrola-
rõnda, özel sektörde çalõş-
mõş nitelikli personelin de is-
tihdam edilmesinin önü açõ-
lõyor. Düzenleme ile bazõ
üst yönetim görevlerine ata-
nacaklarõn özel sektördeki
görev sürelerinin de kamuda
geçmiş gibi değerlendiril-
mesi öngörülüyor.
657 sayõlõ Devlet Memurlarõ Yasasõ kamu
personeline hem havuç hem sopa getiriyor. Bir yõl
içinde toplam iki defa kademe ilerlemesinin
durdurulmasõ cezasõ alanlar memurluktan atõlacak.
Özel sektörden kamuya üst düzey yönetici
transferinin önünü açan hükümet, mevcut sicil
sistemini de yürürlükten kaldõrõyor.
Maliye Bakanlõğõ içindeki anõtõn önünde
toplanan bir grup vergi denetmeni, tasa-
rõyla oluşturulan Vergi İnceleme ve Dene-
tim Koordinasyon Kurulu’nda vergi de-
netmenlerine yer verilmemesini protesto
etti. Vergi Denetmenleri Derneği Genel
Başkanõ Aykut Güleç, Gelir Vergisi Kanu-
nu ile Bazõ Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapõlmasõna
Dair Kanun Tasarõsõ’nõn, vergi denetmen-
lerini de kapsayacak şekilde yeniden ele
alõnmasõnõ istedi. Güleç, vergi incelemele-
rinin yüzde 90’õnõ yapan ve vergi denetim
gücünün yüzde 80’ini oluşturan vergi de-
netmenlerinin, bahanelerle çalõşmalarõn
dõşõnda bõrakõlmaya çalõşõldõğõnõ belirtti.
Denetmenlerden Maliye’ye protesto
5. Sakıp Sabancı Uluslararası
Araştırma Ödülleri sahibini buldu
Sabancõ Üniversitesi’nce bu yõl 5’incisi dü-
zenlenen “Sakıp Sabancı Uluslararası
Araştırma Ödülleri”, Sabancõ Üniversitesi
Mütevelli Heyeti Başkanõ Güler Sabancõ’nõn
katõldõğõ törenle sahiplerini buldu.
Bu yõlki araştõrma konusu “AB’nin Yöne-
tişimi ve Kültürel Çeşitlilik: Türkiye’nin
Katılımının Etkileri” olarak belirlenen Sa-
kõp Sabancõ Uluslararasõ Araştõrma Ödülle-
ri’nde birinciliğe, “Türkiye’nin Öteki Kül-
türel Çeşitlilik Tartışması: AB İçin Ders-
ler” başlõklõ makalesiyle Delaware Üniversi-
tesi doktora öğrencisi Juliette Tolay layõk
görüldü. İkincilik ödülünü, “Babil Kulesin-
de Bir Tuğla: Türkiye’nin AB Dil Politi-
kasına Olası Katkıları ve Yaşayacağı Zor-
luklar” başlõklõ makalesiyle Çankaya Üni-
versitesi öğretim görevlisi Dr. Akça Ataç
kazanõrken, üçüncülük ödülü de “Etnik-Dini
Nüfus Özelliklerinin Laikliğin Güçlenmesi
ve Kültürel Çeşitlilik Dinamikleri Üzerin-
deki Etkisi: Türkiye’nin AB Üyeliği” baş-
lõklõ makalesiyle Koç Üniversitesi öğretim
üyesi Yrd. Doç. Dr. Şener Aktürk’e verildi.
Hazõr betona internet
üzerinden takip
MURAT GÜLDEREN
MERSİN - Çimento ve hazõr beton tedarikçisi
Çimsa, tüketicinin, hazõr beton siparişi eline ulaşa-
na kadar kat ettiği tüm aşamalarõ takip edecek yazõ-
lõm geliştirdi. 1.5 milyon dolara mal olan ‘Merke-
zi Sevkıyat Projesi’ ile hõzlõ servis ve aynõ anda da-
ha çok müşteriye ulaşma hedefleniyor.
ÇİMSA Genel Müdür Yardõmcõsõ Şahap Sarıer,
Mersin’deki tesislerde düzenlediği basõn toplantõsõnda,
“Adana ve Mersin’de hayata ge-
çirdiğimiz projeyle tüketici ha-
zır beton siparişini, eline ula-
şana kadar cep telefonuna oto-
matik olarak gönderdiğimiz
mesajlar sayesinde ve internet
ortamında takip edebilecek. Si-
parişler gecikmesiz ve sürpriz
olmadan ulaşacak” dedi.
Oran:Rakam
oyunu işsize
yaramaz
MURAT KIŞLALI
ANKARA - CHP Genel Başkan
Yardõmcõsõ ve Türkiye Odalar ve Bor-
salar Birliği (TOBB) Konfeksiyon ve
Hazõr Giyim Sanayi Meclisi Başkanõ
Umut Oran, hükümetin, işsizlik ora-
nõnõn aşağõ çekilmesi için bulduğu “3
saatliğine iş bulanların bile işsiz sa-
yılmamasına” dönük yöntemi “Hü-
kümet politikalarıyla işsizliği düşü-
remiyor. Onun yerine tanımını de-
ğiştirerek rakamlarla oynuyor. Bu şe-
kilde istatistiklerdeki işsizlik oranı
düşebilir ama işsiz yine işsiz kala-
caktır” şeklinde değerlendirdi.
Devlet Bakanõ ve Başbakan Yar-
dõmcõsõ Ali Babacan’õn açõkladõğõ
Ulusal İstihdam Strateji Belgesi’ne
göre, hükümetin işsizliği düşürmek
için “esnek istihdam” modelini be-
nimsedi. Edinilen bilgilere göre, esnek
çalõşma yöntemi ile özel istihdam bü-
rolarõna bağlõ olan ve ayda 3 saat çalõ-
şanlarõ Türkiye İstatistik Kurumu (TÜ-
İK) işsiz olarak kabul etmeyecek.
Oran, konuyu şöyle değerlendirdi:
“İşsizlik 2002’de yüzde 8,6 iken,
şimdi yüzde 14,6’ya çıktı. Milyonlar
işsiz kaldı. Son ekonomik krizi Baş-
bakan dikkate almadı. İşsizliği gün-
demine almadı. Ekonomik Sosyal
Konsey iki yıldır toplanmıyor. Tür-
kiye’nin çıkmasını söyledikleri teks-
tilde 2 milyon kişi çalışıyor. Tarım
politikaları sonucu 4 milyon kişi iş-
siz kaldı. Hükümet politikalarıyla iş-
sizliği düşüremiyor. Bilakis, işsizliğe
yol açıyor.”
Devlet Bakanõ Hayati Yazıcı, kamuda-
ki uzman personel sayõsõnõn son derece ye-
tersiz olduğunu, kurumlar arasõndaki da-
ğõlõmda da dengesizlikler bulunduğunu
ifade etti.
Halen kariyer uzmanlarõ arasõndaki üc-
ret, çalõşma şartlarõ ve statü farklõlõklarõ bu-
lunduğunu belirten Devlet Bakanõ Yazõcõ,
“Örneğin kariyer uzman olduğu halde
1660 lira ücret alan uzman yanında, 5
bin lira ücret alan uzman da bulunuyor.
Aynı şekilde kariyer uzmanlar arasın-
da emekli olduklarında bağlanacak
emekli aylığında da büyük farklar bu-
lunuyor. Tasarı ile bu durum eşitleniyor
ve ücret, çalışma ortamı ve statüler
arasında adalet sağlanıyor. Kamu ida-
relerinde bu kapsamda ilave olarak
1140 uzman, 2 bin 540 uzman yardım-
cısı istihdamı sağlanacak.” dedi. KPSS sõ-
navõyla ilgili değerlendirmelerde bulunan
Yazõcõ, “Bu sınavlar yapıldıktan sonra
sene sonunda, kamuda istihdam edilecek
kamu görevlerinin bu sınav sonuçları-
na göre yerleştirmeleri yapılacak. Daha
önceki KPSS sınav sonuçları hükümsüz
hale gelecek” uyarõsõnda bulundu.
Daha önceki KPSS
sonuçlarõ geçersiz
SENDİKALARDAN TEPKİ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Memur konfederasyonlarõ 657 sa-
yõlõ Devlet Memurlarõ Yasasõ’nda de-
ğişiklik öngören tasarõya tepki gös-
terdi. Türkiye Kamu-Sen Başkanõ
Bircan Akyıldız, kamu çalõşanlarõ-
nõn muhatap olduğu cezalarõn ağõr-
laştõrõldõğõnõ, çalõşanlarõn işten atõl-
masõnõn kolaylaştõrõldõğõnõ vurgula-
dõ. KESK Başkanõ Sami Evren de
“İş güvencesini ortadan kaldıra-
caksınız. Çalışma saatlerini ku-
rumun kendisine bırakacaksınız.
Bu, çalışanı köle gibi algılayan
zihniyeti çağrıştırmaktadır” dedi.