01 Aralık 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
ürkçe Günlükleri FEYZAHEPÇİÜNGİRUB1 7 EKİM ÇARŞAMBA E rgün özkan'ın, "Çoğunlukla cami görevlilerinin duyurula- nndaki şu tümce de çok sık yineleniyor" diye yakındığı, benim de özellikle Ayvalık'ta evimin çok yakın olduğu ca- miden yapılan cenaze duyurulannda hep duyduğum bir söz. Bütün camilerde böyle, bir Arapça tınısıyla mı söyleniyor aca- ba? " öğle namaazına müteakip..." Farsça "namaz" sözcüğü- nün ikinci a'sı uzundur; ama öyle üç ses kadar uzun değil; üs- telik Türkçede kısalmıştır. Müteakip, "birbiri ardından gelen, ar- dı sıra gelen" demek, Arapça. önceki sözcüğün "-ı, -i" ekli bi- çimini alıyor yanına. "Dersi müteakip müdürle görüştüm" (TDK Türkçe Sözlük), "Sırpça bir küfrü müteakip bir yuvarlanma sesi duyuldu" (Reşat Nuri Güntekin'den, Kubbealtı Lügatı). Dualar Arapça diye, duyurulann da Arapçaymış gibi yapılması gerek- mez. "öğle namazından sonra" dense ne olur? lyi olur, bu yan- lışlara düşülmez. Deniz kıyısına asılmış büyük bir bezin üzerindeki uyan yazı- sından da söz etmiş Ergün Bey." Denize giderken, eşyalannızı yalnız başına bırakmayınız." Canlan sıkılmasın diyedir. Siz de- nizde oyalanırken onlar yalnız başlanna bunalabilirler tabii. "Denize düşmüş olan cep telefonlannız özel dalgıç tarafın- dan kurtanlır." Bu da ağaca iliştirilmiş bir el duyurusuymuş. Yanlış yapmak için Arapçaya Farsçaya pek gereksinmemiz yok anlaşılan. Dümdüz söylenebilecek sözleri bile yamultmayı ba- şanyoruz. Cep telefonlannı denizden çıkarmak için özel dalgıç bulundurmak lüksün, konforun son aşaması olmalı. "Siz atın, biz çıkannz." diyorlar. Herkes spor olsun diye cep telefonlannı denize mi fıriatıyor, nedir? 9 EKİM CUMA Geçen hafta Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerine konuşmak için Izmit'teydim; bugün Kocaeli Barosu'nda konuş- mak için. Kocaeli Adalet Sarayı'nın girişinde, alışık olduğumuz gibi, "Adalet mülkün temelidir" değil, "Adalet devletin temeli- dir" yazdığı hemen gözüme çarptı. "Adalet mülkün temelidir" sözündeki "mülk" sözcüğünün, "taşınmaz ve gelir getiren mal" anlamında algılandığı için, "Adalet bile zenginlerin emrinde." I diye yorumlandığını duymuşluğum çok. Bu sözdeki "mülk", ge- çit törenlerinde söylendiğini sıklıkla duyduğumuz "mülki ve ida- ri erkân" sözündeki "mülk"; "mal mülk" derken "mafın yanına eklediğimiz "mülk" değil. Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne kısaca "Mülkiye" denmesi de bundan. Bir okurumdan tam da bu ko- nulara değinen bir mektup almıştım. "Adalet mülkün temelidir" sözündeki "mülk", "bir devletin ülkesi" anlamına gelir. Yanlış anlamalan önlemek için bu söz değiştirilecekse, "Adalet devle- tin temelidir" yerine, "Adalet ülkenin temelidir" denmesi daha doğru olmaz mıydı? 10 EKİM CUMARTESİ Halim Yazıcı'nın "âşıkhava sineması" (Yom Yayınlan) eski- meyecek şiirlerden oluştuğunu bildiğimden bekletmekte sakın- ca görmediğim ve eskimezlik konusunda yanılmadığım kitap- lardan. Tomris'in (Uyar) adını anıp Turgut Uyar'a selam gönde- ren şiirden bir bölüm: "tomris'leri saydı çocuk, öncelikli orkide- leri / akreplerin çanlannı, votka limonlannı // saafleri saydı ço- cuk, öncelikli büyükleri / kırmızı gözlerini tavşanlann / incelikli ölümleri." Yaman Tüzcet'in, toplumcu şiirlerini içeren, desenlerini de kendisinin çizdiği kitabının adı: "Ay Mandalina" (Mitos Boyut Yayınlan). Tüzcet yıllardır Avustralya'da yaşıyor. Şiirlerini doku- naklı yapan, şairin damıtarak özlerine akıttığı aynlık, yalnızlık, sıla özlemi: "şimdi memlekette akşamdır / radyoda çalan saz semaisi / bir ninni gibi gelir / batan güneşin kulağına / gider güneş / dağlann ardındaki / buluttan yatağına" Muzaffer Oruçoğlu da Avustralya'da yaşıyor. Onun, sözünü edeceğim kitabı bir destan: "Baba Ishak Destanı" (Babek Ya- yın). "Yağmuriu bir gece idi / Hayat bir büyük sual / Dermanı tükenmiş bir arzuhal / Ve bir büyük bilmece idi." Ihsan Işık, inceleme ve araştırma çalışmalan yüzünden iste- diği kadar zaman ayıramadığı eski aşkı şiir alanında kırk yılın şiirlerini "Şiirier" adlı bir kitapta toplamış (Elvan Yayınlan). 13EKİMSALI Ahmet Yılmaz, "Şimdilerde; konuşurken, yazarken 'ki' bağla- cından sonra bir de 'de' bağlacı kullanma modası başladı. 'Ta- bii ki de sevdim' gibi. Varlık'ın bu ayki sayısında H.Bülent Kah- raman'ın yazısında 'lyi ki de buradayım.' tümcesine rastlayınca artık dayanamadım, kendimi tutamayıp size bir danışayım iste- dim: Buradaki 'de' bağlacı fazla değil midir? 'lyi ki buradayım', demek/yazmak yetmez mi? Üst üste iki bağlacın anlama ne katkısı olmuştur?" diyor. Böyle bir söyleyişi modalaştıran gali- ba Hülya Avşar oldu ya da "tabii ki de" demeleri ben ilk kez onun ağzından duydum. Aslında burada yalnız 'de' değil, 'ki' de fazla. "Şuraya gider misiniz? Şunu yapar mısınız?" gibi so- rulann yanıtı, "Tabii giderim. / Tabii yapanm" olsa anlamda hiç- bir eksilme olmaz. "Tabii" sözcüğü de son zamanlarda "tabi" diye yazılmaya başlandı. Bu söylediklerini yazmaya kalksalar "tabikide" diye yazacaklanndan korkarım. "Ki", zaten Türkçeye sonradan ve dışandan gelmiş bir bağlaç. Her sözcüğün sonu- na bir "ki" eklemek yetmezmiş gibi bir de "de" eklemeye hiç mi hiç gerek yok. 14 EKİM ÇARŞAMBA KanaH' de yayımlanan "Kelime Oyunu" adlı yanşma izlence- sine, TDK ödül mü verrniş? Erol Soysever öyle diyor; ama ben inanamadım doğrusu. Gereksiz "ki" kullanıcılanndan biri de o yanşmanın sunucusu. "Eğer doğruysa" demek yetmezmiş gibi, "eğer ki doğruysa" deyip duruyor. Bu programdan yakınan çok okurum var. Dikkatleri Türkçenin güzelliğine, zenginliğine çek- mek için pek güzel bir fırsat olacakken alt yazılardaki yazım yanlışlanyla, sunucunun "süper, enteresan, performans" gibi yabancı sözcük kullanma merakı, sözcük dağarcığının zayıflığı, sesletim (telaffuz) yanlışlanyla ("fıgan" yerine "figân" dediğini ben de duydum) ve asıl önemlisi eksik ve yanlış tanımlanyla Türkçeye kötülük ediyor. "Son beş harfli cevabımıza haiz soru- muz" ne demek? "Haiz" sözcüğünü cümle içinde kullan, de- mişler sanki. Ama olmamış. Bir şeye "haiz" olmaz, bir şeyi "ha- iz" olur. Peki soru, cevabı mı içeriyormuş? Arapça - Farsça sözcükleri "köklü" diye, yüksek puanlan "kudretli" diye nitele- mek neyin nesidir? Bir de bilgiçlik! "özel isim olduğu için birle- şik yazılıyor"muş efendim! Neymiş o özel isim? "Ağaçkakan" Ya! Ağaçkakan özel isim miymiş? "Sokak jargonuna selam du- ran kelimeler", "çalkalanmış, kanştınlmış, zirzopça" sorular... Epeyce de izlenen bir program. Fırsat iyice elden kaçmadan bir uzman görevlendirilse keşke. www.feyzahepcilingir1er.com / feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı-34349 Yıldız/lst. B U L M A C A Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU önce aşağıda tanımları verilen söz- cükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde ya- zın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda J<ara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satınn başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan ta- nımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukandan aşağıya doğru bir şai- rin adını oluşturacak; bulmaca karelerin- deyse bir şiirinden alıntı ortaya çıkacak- tır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Ahmet Telli'nin bir şiir kitabı. 42 64 28 9 56 72 31 70 B. Eyo Üniversitesi Edebiyat Fakülte- si'nde öğretim üyeliği yapan, şiirlerini "Uzuneşek", "Ne Çok Enkaz" ve "Sana Bunca Yangından" adlı kitaplarında toplayan şair. 17 69 16 11 43 12 37 18 74 19 5 C. Orhan Pamuk'un bir romanı. 66 47 61 2 15 10 62 36 32 D. Gravür dalındaki çalışmalarıyla tanı- nan, Türk ressam ve gravürcü. 110 21 32 42 53 62~ 72 1c H C A ; A 111 22 143 63 73 1B D _ 1B H G 1 12 23 33 44 54 64~ 74 E B D D D K ~Â~ B 2 13 24 34 45 55 65~ 75 C J E H M ~H F 3 14 25 35 46 56 176 D D M J L A D 4 15 26 36 47 66 1 M C G C C C 1 5 1 137 48 57 67~ 77 B 1 1B 1 "1" D 6 16 27 38 158 68~ 78 G B M F 1 ; 1 7 17 28 39 49 59 179 M B A E F 1I 118 29 40 50 60 ÖT 80 1B J D K H ~B~ D 8 19 30 _ 151 70 1 G B 1 _ 1D A 1 9 20 31 41 52 61 1 A G A F C 1 23 22 80 3 40 33 14 76 77 44 51 E."... Izgören" ("Sonunda ketum birta- rihe göçebe oldum / Adressiz kaldım bu yüzden bir rüzgâr gibi / Takıldım hiç büyümemiş bir çocuğun ardına / Vizem yok kimliğim sahte yollar mayın döşeli" diyen şair) 1 55 39 24 67 F. "Sinekli Bakkal" ve "Handan" adlı romanlan da yaratan yazarın soyadı. 75 52 53 49 58 38 G. Tırnak beresi. 8 6 20 73 26 71 H. "Kemal..." ("Devlet Ana" adlı romanı da yaratan yazar). 65 21 63 34 60 I. Kalınca bükülmüş ipek iplik. 59 79 48 41 57 78 30 J. Yarı. 35 29 13 K. Bir kan grubu. 50 54 L. Lavrensyumun simgesi. 46 68 M. Ahmet Cevdet tarafından Istan- bul'da yayımlanan (1894) günlük siyasi gazete. 27 45 25 4 7 1026. sayının çözümü: A. YAĞMU- FtUN, B. AGIR AĞIR ÇIKACAKSIN, C. ZİLKADE, D. SİDDHARTA, E. OBLOMOV, F. NUŞ, G. ULAY, H. RADİKA, I. ETİKA, J . MAKAL, K. ZULA, L. İŞKAL j Metin: "Ve uzak, dokunaklı bir şarkı: Şim- di uzaklardasın... Yağmurlar hiç ol- mayacaktı sanki. Adalet Ağaoğlu". C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 2 7 SAYF A 3 1
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear