01 Aralık 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
K endlsl de eskl bir futboicu olan yazar Vecdl Çıracıoğlunun kala- me aldığı Gladyatörae Metln Kurt, futbolu ve futbolcuiuğunu anla- tıyor. olsun, istediği oyuncuyu alı- yor, ama o büyük ücretlerle takıma katılan oyuncu kısa sürede başarısızhğa düşüyor, mursuz oluyor... Metin Kurt, sendikal mü- cadelede adı ön plana çıktı- ğında dönemin spor basının- daki kimi kalemşorların linç girişimine hedef oluyor. Dö- nemin spor basınında bu ib- rct verici linç girişimi adeta kampanyaya dönüşüyor. Linç korosu hep bir ağızdan köşelerinden "Metin Kurt biz senin komünist olduğu- nu bilmiyor muyuz?" diye yazıyorlar. Daha yakın tari- hin benzer linç girişimlerini anımsatması dikkat çekici değil mi? Metin Kurt'un öy- küsü, maçların pazar günü öğleden sonraları radyodan anlatıldığı, formalarda sırt numarası ve yakalarında ku- lüp armasından başka yazı ya da ibarenin yer almadığı, yani oyuncuların reklam ta- belası gibi sahaya çıkmadığı ydların da öyküsü olarak yer alıyor kitapta. H9| sağlanması söz konusu değildir. Mü- cadelenin tek ve en güçlü silahı ise örgüdenmektir. Metin Kurt da sömürüye karşıdır ve egemenlere karşı mücadele et- mek için ezilenlerin silahının örgütlenmek olduğunun bilincine varmış ünlü bir fut- bolcudur. O yıllar zaten ülkede örgütlen- me bilincinin yükseldiği yıllardır. Toplum- sal mücadelenin yoğunluk kazandığı, pa- ranın ve bencilliğin kuşatmasının yarıldığı, hak arayışının, egemenlere karşı direniş ve diklenişin onurunun yaşandığı bu yıllarda Metin Kurt da kendini sorumlu hisseder. Devrimci düşünceler hayatın her alanmda şöyle ya da böyle karşılık bulmakta, haya- tın her alanında şöyle ya da böyle pratiğe yansımaktadır... Metin Kurt tavrını, duruşunu açıkça or- taya koymaktan çekinmez artık. Arkadaş- lanyla birlikte karar alarak bir tür sarı sen- dika olan Profesyonel Futbolcular Sendi- kası'nm yönetimine seçilir, ikinci başkan olur. Faal ama etkinliği oknayan sendikayı harekete geçirerek basındaki kıyıcılara, kulüp yöneticilerine, futbol dünyasında çöreklenen çıkar çevrelerine, diktatoryal uygulamalara karşı ve futbolculartn sosyal haklarmı sağlamak için mücadeleye girişir. Futbolcularm haklan için uğraşı ve yürüt- tüğü sendikal örgütlenme mücadelesi îs- panya basmına bile konu olur o yıllarda. Daha yolun başmdayken, yeşil sahalarda sürenin aslında bir gladyatörler savaşı ol- duğu gerçeğini kavradığmda başlayan hu- zursuzluğu sonunda isyan ateşine dönü- şür. Olay, PTT'de oynadığı dönemde ge- çer. Kulübün genel kaptanlığını yapan, ama adı çeşitli yolsuzluk olaylarıyla anılan kişi, bir maç öncesi soyunma odasmda futbolculan maçı kazanmaları için tehdit ederek konuşurken Metin Kurt futbolcu- ların sessizliğini bozar. "Kimsin sen?" di- ye sorar ve ekler: "Sen git de dürüst bir adam gelsin başımıza. Senin gibi sahtekâr genel kaptan istemiyoruz." Galatasaray'la Fenerbahçe arasında sü- ren ezeli rekabetin o yıllarda nasıl yaşandı- ğını da ilginç olaylarla anlatıyor Kurt... Kiralık olarak geldiği Galatasaray'dan söz verdiği için sözleşmesi bitse de aynlmayıp ve daha çok ücret teklif edildiği halde Fe- nerbahçe'ye girmeyip takımmda kalışı da bunlar arasında. Metin Kurt'un anlattmın- dan da anlaşrlıyor ki Fenerbahçe o yıllarda da aynı politikayı izliyor... Transfer döne- mi geldiğinde parayı bastırarak ne olursa FUTBOLCU DÜNYAYA KARŞI SAĞIR DİLSİZ KALMAMALI Gladyatör futbolun endüstrileşmediği ydların yüdız futbolcusu Metin Kurt'un yaşamöyküsünü anlatsa da kapsamı "dört yüz elli gramlık meşin yuvarlak aş- kı"nı fazlasıyla aşıyor. Topu takip eden seyircinin görmediğini göstermeye, oyu- nun tamamını sergilemeye çahşıyor... Bir futbolcunun asıl dünyaya karşı sağır, kör, dilsiz kalmayarak yıldızlaşacağını bir futbol yıldızının şu cümlelerinden daha iyi ne anlatabilir: "Çocuklarına is- mimi verenler dahi vardı. Biz sanki ilah oknuştuk, antik gladyatörler misali. Ter- sine düşündüğüm konu şuydu: Esas benzememiz gereken insanlar Denİ2'ler, Mahir'ler, Ulaş'lar, Cihan'lar, yani 68 kuşağının, gençliğinin sol görüşlü dev- rimcileri ohnalıydı." Metin Kurt ve arkadaşlarının Galata- saray'dan adeta sürgün edilmesi, takım- da kalanlarınsa susturulması futbol emekçilerinin verdiği mücadelenin de önünü kesmişti... Ama aynı zamanda futbol oligarşisinin başına bela olan oyuncularla üst üste üç yıl şampiyon olan takım, on dört yıl boyunca bir daha bu başarıyı yakalayamıyor. Galatasaray yönetimi futbol emekçilerinin mücade- lesinin başladığı ve yükseldiği kulüpten kimi isimleri uzaklaştırarak hareketin büyümesini durdurmuş ve futbolun en- düstrileşmesi yolunda önemli bir engeli aşmı§ oluyor. Futbolda başlayan örgütlü hak arayışı, enıek ve futbolcunun onur mücadelesi dönemi böylece belki bir başka bahara kadar kapanıyor. Günü- müzde Türkiye'nin de dünya futbol en- düstrisi ve pazarmın bir parçası haline gelmesiyle yetmişli yılların koşulların- dan kaynaklanan sorunların birçoğunun geride kaldığı söylenebilir. Ancak futbol emekçileri için hâlâ pek çok sorun çö- zümlenebilmiş değil... Oysa bugünün gladyatörleri arasında dünyaya, hayata karşı duyarlı, sorumluluk alarak sosyal haklan için, onurları için mücadele eden Metin Kurt ve arkadaşlarının mi- rasına sahip çıkanların sesi duyulmuyor. Gladyatör aslında bir başka bakış açısıy- la bu eksikliğin de altını çizerek konuyu gündeme taşıyor... • Ali Kemal Vatan haini miydi, günah keçisi mi? Orhan Karaveli konuşıılması bile zor bir konuyu, sayfalara döküyor. Ciddi bir araştırma, sorularla dolu bir hayat ve olağanüstü bir süreç... A 1 İ.. belki deölr Sünah keçisi..." "Orhan Karaveli, Ali Kemal'in maceralı ömrünü anlattıgı kitabıvla, aslında seneler önce yapılması gereken bir işi yerine getirmiştir." Murat Bardakçı, Haber Türk OOGAIM KİTAP Gladyatör/ Vecdi Çıractoğlu/ Everest yayınları/ 326 s. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 2 7 SAYFA 1 5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear