28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
D eğinmeler MUSTAFAŞERİFONARAN T oplumun kıyısına bırakılmak; dışlanmak, küçük görülmek, sömürülmek, ezilmek anlamına gelir. Toplumbilim açısından olaya tek tek kişiler bakımından değil, bir toplumun yazgısı bakımından önem vermek gerekir. Ama "bırakılmış" olmanın insanın ruh yapısını nasıl etkilediğini anlamak için, Zlya Hurşlt'in bir sözünü anımsamak yeter. Mjğla Universitesi sosyolojl Bölümü öğretlm üyelerinden iki toplumbilimci, Dilek Hatta- toğlu (üsttel ile Gökçen Ertuğrul ünlü top- lumbilimcilerin, insanbilimcilerln görüslerlni derieyerek bir basvuru kltabı hazırlamıslar. "Kuram ve Yöntem KenanndarT... "KenarAçılımı"Ziya Hurşit, Izmir'de Mustafa Kemal'i öl- dünne girişiminde adı geçenlerden birisiydi. Mustafa Kemal'in ona şöyle sorduğu söyle- nir I "Ziya Hurşit, ben sana ne yaptım? Sen bana nasıl kıyacaktın?" Ziya Hurşit Mustafa Kemal'e dargındır: "Sen bizi neden bıraktın?" Demek "bırakılmış olmak", ruh yapısında düş- manlığa kadar varan değişimlere yol açabiliyor. Demek devrimci bir önder kimlerle yola çıkacağını saptarken geride bıraktığı arkadaşlannın ne gibi bir ruh yıkımı içinde olduğunu anımsamak durumun- dadır. ULUS ANLAYIŞI Bir ulusu ırkçılık anlayışına göre tanımlamak yanlışına düşmemek gerekir. Afrika'nın ortasında, pek kanşmamış sanılan Hotantolar'da bile 17 de- ğişik budun var. Bir Alman doğubilimcisi Türki- ye'de 42 değişik budun olduğunu saptamış. Göç yolları üzerindeki Anadolu toprağını yurt edinmek kolay değil. Bizden önce gelen, bizimle birlikte olan nice budunlarla uyum içinde yaşamak gerekecek. Kültürün temeli olan bunca dil, bunca değişik yaşama biçimi bir arada nasıl olacak? Hele sömürü düzeni sürdükçe, sevgiye dayanan yakın- laşmalar nasıl kurulacak? Yeryüzünde 6000'e yakın dil var. Arapça, Ispan- yolca, Türkçe gibi aynı dili kullanan uluslan da sa- yarsak 300'e yakın devlete ancak ulaşınz. Demek ki dil aynlığı da devlet olmaya yetmiyor. Ama öncelikle değişik budunlann diline saygı göstermek gerekecek. Ameliyat ettiğim bir Kürt kadını, "yavralıyam" demekten başka Türkçe söz bilmiyordu. Kolay an- laşabilmek için kocasını da hastaneye yatırdım. Yer sıkıntımız vardı. Arkadaşlar sitem etti. Ama özel bir durumdu bu! Doğu insanıyla özellikle bü- tünleşmesini bilmek gerekir. Çünkü "bırakılmışlık" duygusu onlarda daha belirgindir. Ne diyordu Cahit Külebi? "Işte Doğu bu. Kesilmiş insan başı Gibi bakar orda insan gözleri." Bırakılmıştaki kuramları iyi kullanmak, kendinin uzağına düşen o insanlara nasıl bir yöntemle bakı- lacağını iyi bilmek gerekecektir. Muğla Universitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyelerinden iki toplumbilimci, Dilek Hattatoğlu ile Gökçen Ertuğrul, dünyanın pek çok ülkesinde ye- terince çözüm bulamayan bu soruna ayna tutmak için, ünlü toplumbilimcilerin, insanbilimcilerin gö- rüşlerini derleyerek bir başvuru kitabı hazırlamışlar (METHODES: KURAM ve YÖNTEM KENARIN- DAN, Anahtar Kitaplar, Inceleme Dizisi, 2009). Kitabı yayına hazırlayanlar her ne kadar "bırakıl- mışlık" anlayışını "sömürülen budunlar" için dü- şünseler de, kendini yersiz yurtsuz sayan ünlü top- lumbilimci Edward Said'in bir durumuna da deği- niyorlar. Said, Columbia Üniversitesi'nde işe alınır- ken "Iskenderiyeli bir Yahudi" olarak sunulmuş. Oysa kitabı yayına hazırlayanlar bir gerçeği daha anımsatıyor: "Said'in bağlanmasının aktivist yönü de vardır. Ikinci "intifada" sırasında Kudüs'e gidip bizzat Is- rael'e taş atarkenki fotoğraflan unutulmazdır; bu fotoğraflann yayınlanmasının ardından, 'şiddet yanlısı' olduğu iddiasıyla ünivertiseden atılması için harekete geçirilen çark ve bunlara üniversite rektörünün verdiği muazzam cevap da öyle. Rek- tör Said'i savundu, ama savunmak zorunda kal- mıştı ve savunmanın güzelliği ve gücü, hiç değilse biraz da saldınlann şiddetinden kaynaklanmış ola- bilirdi. Biraz da, Said'in Columbia'nın gelmiş geç- miş en parlak hocalanndan biri olmasındandır" (Tuttuğumuz Yollar Kenardan Kuram Kenardan Yöntem). YÖNTEM YANLIŞLARI Kıyıya itilmişlerin sorunlarına önyargılı bir yön- temle bakılırsa nesnel olunamaz. Öznel yöntemler bilimsellik adına yanlışa düşülmesine engel değil- dir. Ali Rıza özkan'ın Tûrkiye Çingeneleri" üzerine hazırladığı kitap onları huzur içinde gösteren bir "kartpostal manzarasf çizdiği için, Mustafa Aksu, "bu kitapta yapılan aynmcılığı çok tehlikeli ve dü- şündürücü" bulmuş, yargı yoluna başvurmuştur. Mustafa Aksu, Türkiye'de Çingene Olmak" kita- bında belirttiği gibi, devlet görevlerinde yükselebil- mek için Çingeneliğini gizlemek zorunda kalan bir yazardır (Çingeneleri Araştırmak: Bilime Sızan ön- yargılar ve Savunmacı Sosyal Bilim, Emine Onaran Incirlioğlu). Kıyıya bırakılmış insanların sorunlan yüzeyden bir bakışla, egemen bir anlayış yöntemiyle çözüm- lenemez. Kitabı yayına hazırlayan Dilek Hattatoğlu ile Gökçen Ertuğrul diyor ki: "Bu kitap, bütün bu meseleleri dert edinmenin bir sonucu olarak ortaya çıktı. Dolayısıyla, bu der- lemede, bilimi, araştırmayı, araştınlanı, araştırma- cılan ve edinilen bilginin ne içinliğini tartışan maka- lelerin yanında, ezilenler, mağdurlar, dezavantajlı gruplar ya da bizim tercih ettiğimiz daha jenerik te- rim 'kenar 1 ile hemhal olan yazılar da yer alıyor. 'Kenar* konumlannda araştırma sürecine ve araş- tırma konumlarından da 'kenar' deneyimlerine bakmayı dert edinen yazılar, bu kitabın bel kemiği- ni oluşturuyor." Theodor Adomo'nun çalışmaları; kıyıya itilmişle- rin durumunda" 'Kenar'ın ve 'Kenardanlık'ın sö- mürü ve hegemonya ilişkileri bağlamı dışında tartı- şılmayacağını, 'Kenar'dan söz edeceksek, sömürü ve hegemonyayla yüzleşmek zorunda olduğumu- zu" ömekleriyle gösterir (Sosyoloji ve Ampirik Araştırma). Egemen kültürün dayatılmasıyla çokkültürlü bir ülkenin güç oluşturması engellenir. Çokkültürlülük söz konusu olunca Hindistan gibi değişik dillerin, dinlerin yaşadığı, anakara kadar geniş bir ülkede kültür uyumu sağlamak olanağı bulunabilir mi? Gayatari Chakravorty Spivak, Kalküta doğumlu bir edebiyat kuramcısı. Suskun toplulukların uyum içinde olduğu anlayışı kabul edilebilir mi? Gayatari; "Uluslararası işbölümü, emperyalizm ve sömürge- cilik bağlamında, madun grup mensuplarının, özel- likle bu gruplara mensup olmayanlarca temsili so- runsalını ve bu sorunsalla ilişkili olarak ortaya çı- kan sorunlan tartışıyor" (Madun Konuşabilir mi?) BARIŞ EMEK İSTER "Banş Buluşması" yazımda Zerrin Taşpınar'ın sözlerini de anımsatmıştım (Cumhuriyet Kitap, 1 Ekim 2009): "Hiçbir halkın ya da devletin üstünlüğü, ötekine çekidüzen verme hakkını kabul etmeyen bir banş talebi olmalı bu!" Barış kültürüyle yetişmeyen, siyasetin yapay yü- züne sığınan, içinin sevinciyle halkına yaklaşama- yan yöneticiler kültür bütünleşmesini sağlayabilir mi? Ağabeyim Âlim Şerif Onaran müzikle de ya- kınlığı olan bir kültür insanıydı. Diyadin'de kayma- kamlık yaptığı yıllarda dağ köylerine gider, köylü- nün sofrasına bağdaş kurar, acılı bir ananın çağır- dığı türküyü notaya çekerdi. Aynı ortamda yaşamanın ruh yakınlığı insanlann kaynaşmasını kolaylaştırabilir. Aradan yıllar geçip de, yavaş edimli bir savaşta insanlar ölmeye başlayınca, her ölünün yakın çev- resi, düşmanlığa dö- nüşen bir acıyı yaşa- dı. O acıyı yatıştır- mak için iç ödeşme- sinden geçen bir banş sürecini başlatmak gerekir. "Kuram ve Yöntem Kenanndan" kitabı, "Kenar Açılımı" diyebileceğimiz bir umut ışığı yakıyor. Bu kitapta 22 çalışma var. Insanla ilgilenen de- ğişik bilim alanlanndan, kimi dünyaca ünlü, kimi çevresini yeni tanımaya çalışan yazarlar, 22 deği- şik çalışmayla "Kenar Açılımı"na ışık tutuyor. Günümüzde bir "açılım" sözüdür gidiyor. Kendi ülkesinde iç barışı sağlayamayan, yönetim erkini elinde tutmak için demokrasiyi ökse gibi kullanan siyasetçilerin "Kenar Açılımı" sağlaması olanağı var mıdır? Kitabı yayıma hazırlayan Dilek Hattatoğlu ile Gökçen Ertuğrul bir "Konya Türküsü"nü anımsatı- yor: "Ben kenardan giderim, yol sizin olsun Ben ağular içerim, bal sizin olsun." Kıyıya itilmiş olan insan zor yolu seçmek duru- munda kalacaktır. "Kendinin ücrasında" yaşayan insandır o! Ken- diyle giriştiği savaşımda "ölmezden önce ölerek" gerçek yaşamının gizlerine varmış olacaktır. Peki, Şeyh Sadi-i Şirazi, Doğu kumazlığını anım- satırken bu savaşımın dışına mı düşüyordu? "Be derya der menafi bî şümarest Eğer hah-ı selamet der kenarest." I (Denizden her türlü çıkar beklenebilir. Ama sen kendini kurtarmaya bakıyorsan, kıyıya çekil.) Mükrimin Halil Yinanç'ın insanları arasında bun- lar 'Taife-i Şiş" diye anılırlar. Çıkar için bile sava- şım vermek gerekir. Onlar hazıra konanlardır. Karşı kıyıdaki ezilenlere küçümseyen bir tavırla bakarlar. BARIŞ KÜLTÜRÜ "Içerdeki İnsan" da bir kıyıya itilmiş demektir. Dil Demeği, 26 Eylül Dil Bayramı'nda, devrimle- rin temelini oluşturan Dil Devrimi'nin usta kalemle- rine onur ödülleri verdi. Bu ödülü hak edenler ara- sında, dilimizin değişmeceli derinliğini bilen, "içer- deki adam" Mustafa Balbay da vardır. ödülü onun adına kızı Yağmur aldı. Yağmur, Ege efesinin kızı olduğunu gösteren bir tavırla mikrofona yaklaştı. Tane tane konuşmaya başlayan bu 8 yaşındaki kız çocuğu biraz durdu. Sol yanında bekleyen annesi Gülşah'a başını kaldınp, "Onu da söyliyeyim mi?" der gibi baktı. Annesi yumuşacık'gülümsedi. Yağ- mur'un konuşması, dinleyenlerin içine işleyen bir yağmur gibiydi. "38 Olaylan"nda 28 yıl hüküm giyen Nâzım Hik- met'in yargılanmasında, savcı Nusret Budak, "Biz bu davada delil arayacak kadar saf değiliz" demiş- ti. Kurnaz savcılarla yargıçlar iç barışı bozan bir düzensizliğe yol açarsa, siyasetçiler, "Kenar Açılı- mfnda başanya ulaşabilirler mi? Unutmayalım ki önyargılı davranışlann sıkıntısını gene siyasetçiler çeker. "Bırakılmış lnsanlar"a değişik bir açıdan bakan "Kuram ve Yöntem Kenanndan", dünya gerçekle- rini öğretirken, kendi gerçeklerimizi anlamayı da kolaylaştınyor. Yaşamanın anlamı, kendimizi iyileştirme süreci olarak yorumlanırsa, barış kültürünü özümsemiş oluruz. O zaman "Kenar Açılımı"na girişmek, gös- teriş olmanın ötesinde, kendimiz ile ödeşmek an- lamına gelecektir. • Bu sayfayla ıletişim kurabilmek için dergilerinizi ve kitaplannızı aşağıdaki adrese gönderiniz Mustafa Şerif Onaran Hekimköy Sitesi 20. Sok. No: 8 06800 Ümitköy-Ank. Tel.:(0312)23591 11-2362346 SAYFA 22 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 2 7
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear