28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 2009 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Uygulamayacaksan Neden Getirdin Meclis’e? Her şey öylesine baş döndürücü bir hızla cereyan ediyor ki, olayları izlemek ve yansıtmak güçleşiyor. Pazartesi, devlete teslim olmak ya da kimilerinin deyişiyle devleti teslim almak üzere, Habur sınır kapısına gelen PKK’liler oluşturuyorlardı olağanüstü gündemi, ertesi gün olağanüstü gündemin konusu Türkiye ile Ermenistan arasında Zürih’te 21. yüzyıl İtilaf Devletleri’nin nezaretinde imzalanan protokoldü olağanüstü gündem maddesi. Aslında bu baş döndürücü gelişmenin şaşılacak bir yanı yok. Türkiye’den, Obama’nın gelişiyle birlikte tesisi için çabuk davranılan bölgedeki Pax Americana’nın çeşitli unsurlarını hayata geçirme konusunda, çabuk hareket etmesi istendi. AKP iktidarı da, bu çağrıya uygun olarak, baş döndürücü gelişmeleri birbiri ardına yaşama geçiriyor. Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokollerin içerikleri, birçok platform gibi bu sütunda da, enine boyuna tartışıldı, yeniden aynı şeyi yapacak değiliz. Konuyu diplomatik dilin inceliklerinden ayıklayarak ele aldığımızda sorunun düğümlendiği noktayı görmek kolaylaşıyor. Bilindiği gibi, Türkiye ile komşusu Ermenistan arasında ilişkiler iyi değildir ve bu durum üç ana nedenden kaynaklanmaktadır. Ermenistan kurulur kurulmaz, bölgede saldırgan bir politika izlemeye başlamış, Yukarı Karabağ’ı işgal etmiş, Azerbaycan topraklarının bir bölümünü elinden almış, ayrıca, Türkiye’ye karşı düşmanca tavrını a) Anadolu’daki topraklarımızın bir bölümünden Batı Ermenistan diyerek ve hak iddia ederek, b) Diyaspora ile birlikte, Ermeni “soykırımı” adı altında Osmanlı ve de TC’yi içerecek biçimde Türkiye’yi suçlayarak sürdürmektedir. Ermenistan’ın bu tavrına karşılık Türkiye’de ABD’nin hemen ardından tanıdığı bu ülke ile diplomatik ilişkilerini kesmiş, sınır kapısını da kapatmıştır. Bununla birlikte Ankara, komşu ülkeyi ekonomik açıdan boğazlamaya niyetlenmemiş, toprakları üzerinde 70 binden fazla Ermenistan yurttaşının varlığına resmen göz yummuştur. Sınır kapısının kapanması, Ermenistan’ın izolasyonunu arttırmış, bozuk olan ekonomisini daha da bozmuş, ülke büyük kan kaybına uğramaya başlamış, Ermenistan nüfusu azalmıştır. ABD ve AB ülkeleri Ermenistan’ın bu çıkmazdan kurtulması için Türkiye üzerine baskı uygulamaya başlamışlardır. Ankara, ilişkilerin düzelmesi için Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve Türkiye’ye karşı düşmanca tavrına son vermesi gerektiğini ileri sürmüştür. Hemen belirtmek gerekir ki, Türkiye’nin Ermenistan’a karşı herhangi bir kompleksi veya ondan talebi yoktur. Ancak devlet sıfatına layık her devlet gibi ilişkilerini normalleştirmek için, hasmane tavırların ve komşusunun kendi toprakları üstündeki toprak taleplerinin durmasını istemektedir. Daha doğrusu istemekteydi. Washington’da, Obama’nın iktidara gelmesi ve büyük evrensel Pax Americana’nın en önemli bölgesel parçalarından biri olan Ortadoğu’daki düzeninin bir an önce sağlanması amacıyla, bölgedeki bütün anlaşmazlıkların, alanın üzerine Pax Obama kurulmasını sağlanması amacıyla temizlenmesi girişimlerine hız verilmiş ve bu cümleden olmak üzere, Türkiye Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çekilmesini ve kendisine karşı yürüttüğü hasmane politikaya son vermesini beklemeden, son derece muğlak ifadeler içeren iki prokol metnindeki yarım yamalak teminata güvenerek, sınır kapısını açmayı kabul etmiştir. ABD’nin desteğiyle oluşturulduğu yolundaki kanaatin bütün çevrelerde egemen olduğu Tayyip Erdoğan iktidarı, Azerbaycan ile ilişkilerini bozan, Türkiye’nin de fazla çıkarına olmayan bu gerçeği açıklıkla itiraf etmek yerine her aşamada bir adım daha atarken şimdi de, işgal sona ermediği sürece bu protokolü de uygulamayacağını ileri sürüyor. Buna karşılık MHP’li Şandır da, çok çarpıcı bir biçimde soruyor: “Arkadaş sen bu protokolü uygulayacak mısın, uygulamayacak mısın? İşgal kalkmadıkça uygulamayacaksan niye TBMM’ye getiriyorsun?” Şimdilik bu noktadayız... asirmen@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B Hukukçular, 34 PKK’linin ‘etkin pişmanlõk’ kapsamõnda serbest bõrakõlamayacağõnõ vurguladõ Yasayõ uygulamõyorlar ‘Balbay’ın ve Haberal’ın kaçma ihtimali mi var?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki- ye’ye gelen PKK’liler hakkõnda uygulanan hu- kuksal işlemler ve serbest bõrakõlma süreçleri- ne tepkiler sürüyor. CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, yaşananlarõn “yargının siyasal- laştığını ortaya koyduğunu” söyledi. Mengü, PKK’lilerin pişmanlõk belirtmemele- rine karşõn serbest bõrakõldõklarõnõ anõmsatarak “Mustafa Balbay’ın, Mehmet Haberal’ın mı kaçma ihtimali var?” diye sordu. Mengü, DTP’lilerin tutuklan- ma olmayacağõnõ her- kese söylediğini belir- terek “Olay tek cüm- leyle izah edilebilir. Dünkü (önceki gün- kü) olay yargının na- sıl siyasallaştığını gösteriyor. Gelenle- rin tutuklanmayaca- ğını DTP’liler herke- se söylüyor. Tutukla- ma yok diye neyin pazarlığı yapılıyor, nasıl bir yargılama bu?” diye konuştu. İşin çõğõrõndan çõktõ- ğõnõ vurgulayan Men- gü, “Diyarbakır’daki hâkim gidiyor Silo- pi’de yargılama ya- pıyor. Neresinden bakarsan bak dökülüyor. Hadi özel yetkili savcıyı anladım da hâkim nasıl gidiyor, onu anlamadım” dedi. İfadele- re ilişkin basõna yansõyan diyaloglarõ değer- lendiren Mengü, “Bunların hiçbir hukuki ta- rafı yok” değerlendirmesini yaptõ. Serbest bõ- rakõlma gerekçesinin “sabit adreslerinin belli olması ve kaçma ihtimallerinin bulunma- ması” olarak basõna yansõdõğõna dikkat çeken Mengü, “Mustafa Balbay’ın mı kaçma şüp- hesi var, Tuncay Özkan’ın mı kaçma şüphe- si var. Mehmet Haberal’ın mı kaçma şüp- hesi var? Bunların hepsi, tamamıyla yargı- nın siyasallaştığını gösteriyor” dedi. CUMHURBAŞKANINI HALKIN SEÇMESİ ‘Diktatörlüğe gidişin adımı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milletvekili seçimlerinin 4 yõlda bir yapõlmasõnõ ve nüfusu 2 milletvekili çõkarmaya yetmeyen illere iki milletve- kili çõkarma hakkõ getiren yasa önerisi dün TBMM Anayasa Komisyonu’nda kabul edildi. Görüşmeler sõrasõnda CHP’li Şahin Mengü, “İstanbul’da 4 seçmene karşı Bayburtlu bir seçmen eşit oluyor. Bu, temsilde adaletsizlik yaratır” dedi. Görüşme- ler sõrasõnda MHP’li Faruk Bal’õn “Cumhurbaş- kanının halk tarafından seçilmesi diktatörlüğe gidişin adımıdır” sözleri tartõşma yarattõ. AKP’li Mehmet Daniş, “Halkoyuyla seçilecek cumhur- başkanının diktatör olarak nitelendirilmesini esefle karşılıyorum” diye kendisine tepki gösterdi. CHP’li Mengü cumhurbaşkanlõğõ seçimi sõrasõnda 367 görüşünü ilk olarak ortaya atan kişilerden biri olduğunu söyledi. Komisyon Başkanõ Burhan Ku- zu’nun “Epey beddua almışsındır” demesi üzeri- ne Mengü, “1982 Anayasası’nın Türkçesi bozuk. Bunu yazan adamı ilkokuldan hangi cahil mezun etti? Güneydoğu’da bugün yaşanan sorunun te- melinde adamın Türkçe bilmemesi yatıyor” dedi. ANKARA / İSTANBUL (Cum- huriyet) - Türkiye’ye gelen 34 PKK’linin sorgulamasõ yapõldõktan sonra Türk Ceza Yasasõ’nõn (TCY) “etkin pişmanlık” başlõklõ 221. maddesine göre serbest bõrakõlmasõ üzerindeki tartõşmalar sürüyor. TCY’nin TBMM’deki görüşmeleri sõrasõnda Adalet Komisyonu üyesi olan eski CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, pişmanlõk belirtisi göstermeyen PKK’lilere 221. mad- denin uygulanamayacağõnõ belirterek “Bu, kanunu zorlamak değil, bile bi- le uygulamamak olur” dedi. Bahçe- şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi De- kanõ Prof. Dr. Süheyl Batum, PKK’li- lerin “pişman olmadıklarını” ifade etmelerine karşõn serbest bõrakõlma- larõnõn, TCY’nin 221. maddesiyle bağdaştõrõlamayacağõnõ söyledi. Ba- tum, “Bir yanda halen suçlarının ne olduğu bilmediğimiz saygın profe- sörlerin, akademisyerin Ergene- kon davası kapsamında aylardır cezaevinde tutulduğuna şahit olu- yor, diğer yandan giysileriyle, söy- lemleriyle çok açık bir biçimde PKK üyesi olduğunu bildiğimiz ki- şiler neye dayandırıldığı bilinmeden serbest bırakılıyor. Türkiye’de te- rör kavramının değiştirildiğine ka- tılıyorum” diye konuştu. İstanbul Barosu’nun eski başkanlarõndan Tur- gut Kazan da “Son gelen PKK’lile- re yönelik farklı uygulama”nõn bir hukukçu olarak kendisini rahatsõz et- tiğini söyledi. 221. madde ne diyor? Türkiye’ye gelen terör örgütü PKK üyesi 34 kişinin pişmanlõk gösterme- melerine karşõn TCY’nin 221. mad- desinin nasõl uygulandõğõ netlik ka- zanmadõ. TCY’nin “etkin pişmanlık” başlõklõ 221. maddesi, “Örgüt üyesi- nin, örgütün faaliyet çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildir- mesi halinde, hakkında cezaya hük- molunmaz”, “Örgütün faaliyeti çer- çevesinde herhangi bir suçun işle- nişine iştirak etmeden yakalanan ör- güt üyesinin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensup- larının yakalanmasını sağlamaya el- verişli bilgi vermesi halinde hak- kında cezaya hükmolunmaz” hü- kümlerini düzenliyor. ‘İdari af uygulandı’ TCY’nin TBMM’deki görüşmele- ri sõrasõnda Adalet Komisyonu üyesi olan eski CHP milletvekili Eraslan, PKK’lilere 221. maddenin hiçbir şe- kilde uygulanamayacağõnõ belirterek “Bir devlette en kötü kanundan daha kötü bir şey vardır, o da var olan kanunun uygulanmamasıdır. Bırakın örgütün çökmesini sağla- yacak bilgi vermeyi, herhangi bir pişmanlık bile göstermemişlerdir. 221. maddenin hiçbir fıkrası uygu- lanamaz. Çok vahim, anayasal suç işlenmektedir. İdari bir af uygula- nıyor. Birtakım siyasi mülahazalarla kanun askıya alınıyor” dedi. ‘Terör kavramı değişiyor’ Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi Dekanõ Prof. Batum, söz ko- nusu PKK’lilerin, etkin pişmanlõk başlõğõndaki 221. maddeye göre yar- gõlanabilmeleri için pişman olup ör- gütün suçlarõnõ açõklayarak, örgütün ele geçirilmesine yardõmcõ olmalarõ ge- rektiğini, ancak halihazõrda “gelen” ki- şilerin pişman olmadõklarõnõ, 221. maddeden yararlanmak gibi bir amaç- larõnõn bulunmadõğõnõ ifade ettikleri- ne dikkat çekerek, “Söz konusu PKK’liler, tam tersine örgütün bir üyesi olarak örgüt liderinin tali- matlarına uyduklarını ve açılım için geldiklerini ifade ediyorlar ” de- di. Yargõnõn bu durum karşõsõnda ne yapacağõnõ şaşõrmõş bir hale geldiği- ne dikkat çeken Batum, “Yargı ger- çekten zor durumda. PKK’lilerin serbest bıraklılmasına ilişkin ‘221. maddenin etkin pişmanlõğõ uygulaya- bilmesi ihtimalinin var olmasõ’ gibi bir ibare kullanılıyor. Bunun hiçbir hukuki karşılığı yok” diye konuştu. Kürt açõlõmõna karşõ olmadõğõnõ ancak mevcut durumun “hukuku zorladı- ğını” ifade eden Batum, “Şu an ya- şananlar hukuk devleti açısından utanç verici” değerlendirmesinde bu- lunarak, özetle şunlarõ söyledi: “Türkiye’de terör kavramının değiştiğine katılıyorum. Bir yan- da halen suçlarının ne olduğu bil- mediğimiz saygın profesörlerin, akademisyerin Ergenekon davası kapsamında aylardır cezaevinde tutulduğuna şahit oluyor, diğer yandan giysileriyle, söylemleriyle çok açık bir biçimde PKK üyesi ol- duğunu bildiğimiz kişiler neye dayandırıldığı bilinmeden serbest bırakılıyor. İktidar yandaşı liberal aydınlar da bu duruma sessiz ka- lıyor. Bu adaletsizlik, insanları hukuktan soğuttuğunu artık an- lamamız gerekiyor. Böyle bir du- rum askeri darbeler döneminde dahi olmamıştır.” ‘Hukuk adına utanç verici’ Eski İstanbul Barosu Başkanõ Ka- zan da Türkiye’de birçok kişinin PKK’ye destek vermek ya da üye ol- mak iddiasõyla tutuklu veya hüküm- lü sõfatõyla cezaevinde bulunduğunu anõmsatarak, “Adalet söz konusu ki- şilere bunu reva görürken, ‘üni- formasõyla gelen, etkin pişmanlõktan yararlanmayõ reddeden insanlarõn’ serbest bırakılması için yapılanlar bir hukukçu olarak beni utandırı- yor” değerlendirmesini yaptõ. AKP: Karar mahkemenin Adalet Bakanõ Sadullah Ergin ise, TBMM’de gazetecilerin konuya iliş- kin sorusuna, “Mahkemelerin aldı- ğı kararların ya da savcılıkların ver- miş olduğu kararların nasıl oldu- ğunu bana soruyorsunuz. Bunlar, soruşturmalar tamamen savcılıklar tarafından yapılıyor, kararlar mah- kemeler ve hâkimler tarafından alınıyor. Dolayısıyla bir bakan ola- rak benim bu süreçte yapılan yar- gılamaya şu ya da bu şekilde etki et- mem mümkün değil” yanõtõnõ verdi. CİNDORUK: AYNI ÖZEN ERGENEKON SANIKLARINA DA GÖSTERİLSİN ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DP Genel Başkanõ Hüsamettin Cin- doruk, PKK’lilerin Türkiye’ye gelme- siyle ilgili olarak, “Gerilla giysileri giymiş bir müfreze Türk sınırından içeri girdi. ‘Ne için geliyorsunuz?’, ‘Barõş’. Barış için gerilla elbisesiyle gelinir mi?” dedi. Cindoruk, partisinin Dedeman Otel’de yapõlan il başkanlarõ toplantõsõ öncesi yaptõğõ konuşmada, hükümetin açõlõmlarõnõ eleştirdi. Cindoruk, “Bir Ermeni açılımı yaptık, Ermenistan’ı kazanamadık, Azerbaycan’ı kaybet- tik. Böylesine bir akıl, böylesine bir yöntem hangi demokratik ülkede, hangi iyi idarede olmaktadır” dedi. “Kürt açılımı” konusunda da hükü- metin elinde “içi boş defter” olduğuna dikkat çeken Cindoruk, şunlarõ kaydet- ti: “Sonuç ne olacak diye herkes me- rakla beklerken, Habur sınır kapı- mızda bir olayla karşılaştık. Orada gerilla giysileri giymiş bir müfreze Türk sınırından içeri girdi. Üstlerin- de, savaş yapan gerillaların dünya- daki klasik üniformaları. ‘Ne için ge- liyorsunuz?’, ‘Barõş’. Barış için gerilla elbisesiyle gelinir mi? Sonra otobüs- lerde elbiselerini değiştirdiler ve hâlâ seyahat halindeler. Diyarbakır’a git- tiler. O insanların tutuklanmasını ta- lep etmiyoruz, suçları varsa tutukla- nırlar. Ama orada gösterilen özenin ben Silivri’de Ergenekon sanıklarına gösterilmesini beklerim. Eğer siz o gerilla müfrezesinden ümit bekliyor- sanız, sizin terörle mücadeleniz hiç- bir sonuç vermez. Devlet terörle an- laşmaz, devlet anarşiyle masaya oturmaz, devlet terorizmle mücadele eder. O gerilla müfrezesini o bölgede dolaştırırsanız uzlaşmayı halkla ara- nızda sağlayabilir misiniz?” “Türkiye’nin müzakerelerde taraf ve muhatap olarak bir terör örgütü liderini bulduğunu ve onu muhatap aldığının anlaşıldığını” söyleyen Cin- doruk, “Terör lideri önder olamaz; Türkiye Cumhuriyeti onu önder di- ye kabul edemez” diye konuştu. TCY’nin TBMM’deki gö- rüşmeleri sõrasõnda Adalet Ko- misyonu üyesi olan Eraslan “Pişman olmadõklarõnõ” ifade etmelerine karşõn TCY’nin 221. maddesi kapsamõnda 34 PKK’linin serbest bõrakõlma- sõnõn anayasal suç olduğuna dikkat çekti. Prof. Batum “Bir yanda suçlarõnõn ne olduğu bil- mediğimiz saygõn profesörler aylardõr cezaevinde tutuluyor, diğer yandan PKK üyesi oldu- ğunu bildiğimiz kişiler serbest bõrakõlõyor” diye konuştu. CHP’Lİ MENGÜ: YARGI SİYASALLAŞTI CHP’li Mengü, PKK’lilerin pişman- lık belirtmemelerine karşın serbest bıra- kıldıklarını anımsa- tarak “Mustafa Bal- bay’ın, Mehmet Ha- beral’ın mı kaçma ihtimali var?” diye sordu. Yaşananları yargının siyasallaş- masının kanıtı olarak yorumlayan Mengü, Diyarbakır’daki hâ- kimin Silopi’ye gidip karar vermesinin izaha muhtaç oldu- ğunu söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear