28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Sema Kaygusuz'dan Yüzünde Bir Yer 1 Sema Kaygusuz Türk ede- biyatının sön dönem par- layan yazarlarından. Esir Sözler Kuyusu, Doyma Noktası, Sandık Lekesi ki- taplarında topladığı öykü- lerin ardından yazın serü- venine romanla devam ediyor. Bundan önceki Ye- re Düşen Dualafla ülke- mizde olduğu kadar ülke sınırlarını aşıp Avrupada da adından söz ettirdi. Şimdilerdeyse yeni roma- nıyla gündemde. Geçen günlerde yayımladığı, Yü- zünde Bir Veradını verdiği bu yeni romanında, baba- anneyle torunu arasındaki hikâyeyi bizlerle buluştu- ruyor yazar. Dersim Ayak- lanması'yla sürgün edilen ve büyük bir suskunluğa gömüjen Bese'nin hikâye- sini bütün kutsal kitaplar- da var olan Hızır ve büyük bir metafor olan incir üze- rinden anlatıyor. Hikâye- nin ortaya çıkışınıysa Kay- gusuz şöyle anlatıyor: "Ya Hızır diye kulağıma çalı- nan bir sesi hatırladım. Bu ses sevgili babaannemin sesiydi. Hızır'la aramdaki bağı ören babaannemdi yani. Sonra çocukluğumda dinlediğim masallar diril- meye başladı." Babaanne- den dinlenen masaların di- rilmeye başladığı noktada ise ortaya feci bir hayat tecrübesi çıkıyor. Sonuç- taysa Dersim sürgünü Be- se, Hızır ve incir ağacının birbirine sarmalandığı bir roman çıkıyor ortaya. Or- tada var olan anlaşılmaz, bilinmez ve mahrem bir konu. Romanın sayfalarını çevirdikçe, yıllardan bu yana süregelen suskunlu- gun gelecek nesillere ne kadar da büyük tesirler bı- raktığım görüyorsunuz. Ceçmişte yapılması gere- ken belki de incirle Hızır'ı kendi hallerine bırakmaktı. Ama geç değil sanıyoruz. Her seyin daha anlaşılır ve güzel günlerin hayalini ya- kalamak bizim elimizde! Yazarın da bir yerde dedi- ği gibi, "Ağacın aklına vâkıf değilsek, o akla merak du- yarak yeni başlangıç yap- malıyız. insandan azade bir varlık olarak görebilmeliyiz onu." Sema Kaygusuzla yeni romanı Yüzünde Bir Verüzerine konuştuk. SAYFA 16 'Bölüşülemeyen mahremiyeti ortaya koyan bir roman1 ErdemöZTOP I f ^ öyleşiye gelmeden, ^ ^ sizin hakkmızda geç- mm ^ % miş bir anekdota K*^ ulaştım: Ankara yüla- nnda reklam ajansına gidiyorsu- nuz. îlk iş göriişmesinde sanmm, yazar olmak istediğinizden söz açı- yorsunuz... Göriiştüğünüz yetkili de hemen müdahale edip, reklam sektö- rünün yazarhğı körelteceğini söylüyor. Ertesi gün kararımzı veriyor ve yazmaya koyuluyorsunuz... Hayatınızı dönüm noktası oluyor santrun bu? -Doğrusu söylediğiniz şeyler o kadar geride kaldı ki hatırlamakta güçlük çe- kiyorum. Öğrenciliğimde ve Istanbul'a geldiğim Uk yıllarda reklam yazarhğı yaptım ve o işten nefret ettim. Girdiğim her işten de kovuldum. O yüzden tam olarak dediğiniz gibi değil. "KİTABA AYIRDIĞIM ZAMAN İÇİN KEŞKE DEMEDİM" -Gerçi bildiğim kadanyla metin ya- zarhğı yaptmız sonrasında, değil mi? -Evet, lstanbul'da bir dönem bir halkla ilişkiler şirketinde çahştım, bül- ten gibi şeyler yazıyordum. 1999'dan sonra bir daha hiç mesaili iş hayatım ol- madı. Sema Kaygusuz'un yazdığı ilk roman, 'Yere Düşen Dualar' sadece Türkiyede değil, Avrupada da adından söz ettlrdl! - Vepeşi sıra öyküler yazdınız! Peki yazmayla geçen bu süreçte hiç 'keşke' dediğiniz oldu mu? Umutsuzluk ya da bu işten geçinememek hissi? -Kendime bakacak yollar buldum her zaman. Ne bileyim dışarıdan yapdan parça başı işler, sinema fragmanları yaz- mak gibi... Ama hiç 'keşke' demedim. Kitaplara ayırdığım zaman, düzenli para kazanmak için harcayacağım zamandan daha kıymetliydi. -Bir önceki kitabınız Yere Düşen Dualar 7a roman türünü denemiş, eleş- tirmenler ve okuyucular tarahndan olumlu karşûanmıştı. Öyküyle başlayıp romanla devam ediyorsunuz artık... Öykü, romana geçmekte bir basamak mıydıyoksa? Ya da us'a düşenler bir roman boyutuna mı ulaşmıştı artık? -Oyküden romana ge- çilmez ki. Bu çok yaygın ama ne yazık ki yanlış bir bakış açısı. Sizin de işaret ettiğiniz gibi her temanın, her hikâyenin yeri ayn. Rir kcrc roman ile öykü arasında kurgu dışında hemen hemen hiçbir yakınlık yoktur. Oykü bir eksiltme sana- tıdır, şiire yakın, kırüma anlarıyla ilgili, ışık ça- kmılarına odaklı, kişileri konu alan çok özel bir disiplin. Roman ise ka- rakterle, daha geniş za- man dilimleriyle kurulu- yor. Dolayısıyla ben öy- küden romana geçme- dim. Öykü yazmayı bı- rakmadım da. Bu arada deneme, piyes, izlenim, günce gibi başka türlere de açığım ve çalışıyorum. Zamanı geHn- ce yayımlayacağım hepsini. -Oyküden sonra yazdığtnız ilk roman, Yere Düşen Dualar sadece Türkiye'de değil, Avrupa'da da adından iyi söz et- tirdi! ÖzeUikle Avrupa'dan böyle bir tepki bekliyor muydunuz? -Bir ümidim vardı ama doğrusu bu kadar hızlı bir gelişme beklemiyordum. Bir de kitabın çevirisi çok iyi oldu, bu- nun da etkisi var tabii. -Öteyandan geçen yıl konuşulan ama az yazılan Kürtçeye de çevrildi öyküleri- nizden bir seçki kitabı, Üşüyen/Efsiri adıyla. Aynı coğrafyanın insanmın farkh dilde sizin eserinizi okuyor ohnası nasıl bir duygu? -Ilginçtir, bu bana son derece doğal geldi. Kürtçe yasağını hiç benimseme- mişim demek ki. Ülkemde birkaç dilin birden konuşuluyor olmasının zaten ya- kın tanığıydım. Çocukluğumda Türki- ye'nin çeşitli yerlerinde yaşadığım için başka diller, başka diyalektler zaten gündelik hayatın bir parçasıydı. Iz- mir'in hazı semtlerinde Rumca. Gelibo- kı'dıi Türkçe, Anrikya'da Arapçayı duymuştum. Bu yüzden fazladan bir se- vinç yaşamadım. Çeşitlilik, çoğulluk ya- şantımın bir parçasıydı. Ama iyimserli- ğim arttı elbette. Kültürel haklar için ödenen bedelleri düşünürsek, Kürtçe Üşüyeri'm /Efsırinin kendi öz dili ya- saklanan Kürtler için ne anlama geldiği- ni tahmin edebiliyorum. Benimle birlik- te birçok yazarın Kürtçede yayımlandı- ğmı düşünürsek bu dilin bir edebiyat dili olduğunu, yazı dili de olduğunu herkes kabul etmek zorunda artık. -Peki, nasıl dönüşlcr ahyorsunuz, Üşüyen kitabı için okurlardan? -Sema Kaygusuz: Diyarbakır'a gitti- ğimde birçok okurla tanıştım. Çe- ^ ^ viri konusunda çok olumlu tepki- E 3 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAY1 1 0 2 7
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear