28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
O K U R L A R A Yine kıpır ktpır öyküler, yine Cemil Kavukçu... "Tasmalı Güvercin" adlı yeni küabtyla selamhyor okıırlarını Kavukçu. Ço- cukluk döneminin, öykü- lerini besleyen ana da- marlardan biri olduğunu söyleyen yazar, bu yapı- tında da hayal gücüyle gerçeği iç içe geçiriyor. Her ne kadar kimi mııt- suzluk ve karamsarlık içerse de yaşamın ö'biir dinamiklerini ıskalama- maya çalısıyor öykülerin- de. Hüzünlü bir ânın ar- dtndan, btytkaltı da olsa gülümseten bir durutn ol- sun istiyor. Cemil Ka- vukçu ile "Tasmalı Gü- vercin" i konuştuk. Vecdi Çıraaoğlu bir dö- nemin ünlü futbolcusu ve sonrasının eylem adamt Metin Kurt'u anlatıyor "Gladyatör'de. Aslmda çok uzun sürmüyor Me- tin Kurt'un futbol yaşa- mı. Kısa bir zanıan dili- minde oyunculuğu süre- since öyle çok şey yaşıyor ki... "Gladyatör'deMetin Kurt anlatıyor, anlattıkça da sözcüklerin çekici fut- bolun aynasını kırıyor. Kitabı Enver Topaloğlu değerlendirdi. Ünlü bir filozof, bir baba ve oğlu ile filozofun çalış- ma arkadaşr. Bııenos Ai- res Üniversitesi'nde felse- fe dersleri veren, Arjan- tin'in en önemlı felsefed ve romancılartndan Jose Pablo Feinmann, "Hei- degger'in Gölgesf'nde derin sorgulamalarm ka- ptstnı aralarken dehşetin akılla nasil bir araya geti- rildiğini gözler önüne se- riyor. Ali Bulunmaz de- ğerlendirdi kitabı. "Yüzünde Bir Yer" Sema Kaygusuz'un yeni kitabı. Bir babaanne ile torunu arasmdaki öyküyü aktarı- yor bize kitap. Kaygu- suz'la bu önemlı' yapitı üzerine Erdem Öztop ko- nuştu. Bol kitaplı günler... TURHANGÜNAY e-posla: turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr P ervasız Pertavsız BtfSBAIUR Uyku üzerine"amyirmiyılolmuş, Sanat Dünyamız dergisine eşlik et- sin, küçümen bir kitap hazırlamıştım: Sonra- dan Başkalaşımlatm ilk cildine aldığım "Bi- Linç"in altbaşlığı "Ede- biyatta ve Sanatta Uy- kıTydu. P derglslnln Yaz 2009, 51 no'lu sayısı'uy- ku ve Sanat' konusunu seçmiş (ustte). Pierre Desproges'un 20. ölüm yıldönü- münde yazıian l'Almanac adlı kltapta toplandı. jg| P dergisinin yeni sayısı (Yaz 2009, no: §{> 51) için aynı konu seçilmiş: "Uyku ve Sa- *, , nat". Ahsen Erdoğan'ın editör yazısından, ^ bu sayıyı Dr. Sabri Derman'a "borçlu" ol- mk duklarını, öneri onun getirdiğini öğrendim. • I "Bi-Linç"in girişinde "Karabasan, Kısrak, » Şovalye", sonrasında "Yedi Uyuyanlar Efsa- nesi", Borges, Tanpınar, Asaf Hâlet Çelebi, Goya ele alınmıştı; bana Pde de biraz öyle olmuş gibi geldi. Herhangi bir gönderme var mıydı, hayır yoktu; yanılmıyorsam artık işler bu minval yürü- yor. Kaldı ki, elime kalem almama yol açan, 'gön- derme' konusunun önemi. Ya da hiçbir önemi- nin kalmayışı. Şüphesiz bir uzmanlık yayını sa- yılamaz P; ama, bir vülgarizasyon yayını da de- ğil. Deneme yazarları, edebiyat adamları her se- ferinde dipnot düşmezler. Buna karşılık, biçim insanlarının satır arasında, hiç değilse ayraç içinde kimi yararlandıkları kaynakları belirtmeleri eskiden bir namus ölçütü sayılırdı; herhalde de- ğişmiş genel eğilim, ben pek izleyemiyorum dünyada olup bitenleri. Dr. Derman'ın alanının bütünüyle yabancısı- yım, bu nörofizyoloğumuzun yazısında kaynak göstermeyi gerektirecek bir durum olmayabilir gerçekten de. Buna karşılık, Sabancı Üniversi- tesi öğretim üyesi Irvin Cemil Schick'ın Ashâb-ı Kehf üzerine metnini okuduğumda, hiçbir gön- dermenin yer almaması yadırgattı beni. Belki de, konuyla ilgili öğrendiklerimi borçlu olduğum Louis Massignon'da ve François Yourdan'ın soluklu araştırmalarında çok sayıda gönderme- ye, kaynağa rastladığım için böylesine tuhaf bir beklentiye kapılmışımdır. Gene de, sözgelimi ef- sanenin doğuşuna ilişkin, Schiek'in söyledikleriyle Massignon'un söyledikleri arasmdaki önemli fark- lar düşündürdü bir okur olarak beni: Massig- non'un iki uzun önceleme- sinden ilki 1950, ikincisi 1951 tarihlerini taşıyor (ikisi de Opera Minora'nn III. cildindeler şimdi: Dar el Maaref yayını, Lübnan, 1963); ola ki, otarihtenbu yana yeni bulgular sözko- nusu olmuştur - iyi de, kimler tarafından? Bu ara- da, Kuhf sûresinin çevirisi Schick'e mi ait, onu da anlayamadım, belirtmedi- ği için: Elimin altında bütün çevirileri yok Kuranı-j kerim'in, karşılaştıramadım. Ironik bir üslûp tutturdumsa, biraz da öfkem ka- barmasın diye. Akademik unvanıyla konumlandırı- lan bir yazarın, küçük ölçekte de olsa, bu soy akademik kaygılarının olması gerekir, diye düşü- nüyorum. P dergisine yazıyor olmak, hepten böy- lesi tasarruflar doğurmamalı. Ahsen Erdoğan'ın, mare/nightmare ikilisine ünlü bir yorum getiren Starobinski'yi fark etmemiş olması bağışlanabilir de, Irvin Cemil Schiek'in aynı lüksü kullanması abes olur. Kültür tarihçisinden yazı ürettiği alana hâkim olması, kimden ne aldığım göstermesi bek- lentilerin bilmem en garibi midir? i CÖNÜLSÜZ BİR HECCAV Pierre Desproges'u tanımazdım; yanılmıyorsam 20. ölüm yıldönümünde yazıları tek -oylumlu- bir ciltte toplandığı, televizyonda bir 'stand-up'ı gös- terildiği, bir belgesel gerçekleştirildiği için, sözün özü gözümüze sokulduğu için, bu sefer keşfettim onu. Genç yaşta onu Pere Lachaise'de Chopin'in mezarının tam karşısına taşıyan kanseri bile tiye almayı savsaklamamış bir kara mizah beyi. Son "iş"lerinden L'Âlmanach'\ baştan uca oku- dum. Sivrinin sivrisi dilini hiçbir şeyden (kişi, ko- nu, tabu) esirgememiş gerçekten de. Sağı ve so- lu, Yahudileri ve antisemitleri eşit mesafeden ga- galadığı için 'reaksiyoner' kategorisine sokulması- nı anlıyorum: özellikle solcular, kendilerini eleşti- ren, çuvaldızlayan herkesi sağcı ilân etmekte bu- lurlar kurtuluşu, söylenenler doğru bile olsa onları ilgilendirmez bu. Ayrıca, kimse kaldıramaz bu ka- darını: Sağcıların da Desproges'a bayıldıklarını sanmıyorum. : Kim yemiyor ki, ta...larına tekmeyi? Papa'dan Duras'a, Coluche'den devlet başkanlarının tümü- ne, Kilise'den Parti'ye ve Aile'ye, sıraya dizmiş. Coluche şüphesiz daha yetenekliydi (benim ölçü- lerimce), ama geniş bir kesim tarafından sevilmeyi isterdi. Desproges; hiç kimsenin kendisini sevme- mesini göze almış besbelli. Sahnede başarılı bir kimlik koyabilmiş ortaya: Izlediğim uzun 'stand-up' ve skeçler özgün bir üslûp taşıyordu. Sunturlu sövgüye sığınmıyordu genellikle, yerine göre iyi gelse de kolay bir yakla- şımdıro. Yazılarını okumadım, L'Almanach'dak\ asit dozu yüksek, ama çok yaratıcı olmuyor her vakit, dirsek atışları. "15 Ağustos, Meryem'in gö- ğe ağış günü. Kutsal Yazılar, hava duruysa, alttan bakınca donunun göründüğünü belirtir". Bu fena değil doğrusu. Duras'ya giydirişi de. "Haftanın daly...ğı" köşesini iyi döşüyor genelde. Gelgele- lim, güncellik handikapı az buz değil Despro- ges'da. Arkada, uzun bir gelenek olduğunu unutamayız: Rabelais ve Villon'dan başlayan, Alphonse Alla- is'ye, Flaubert'in "Ahmaklık Ansiklopedisi" projesi- ne uzanan güçlü bir klâsik çizgi. XX. yüzyılda Kara mizahın gelişmesinde bu okulun payı büyüktür. Desproges'un kitabını alıp Engin Ardıç'a gön- dermek geçti içimden - adresini bilmiyorum. • -h TAP Imtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına llhan SelçukO Genel Yayın Yönetmeni: Ibrahim YıldızO Yayın Yönetmeni: Turhan GünayO So-j rumlu Müdün Miyase llknurOGörsel Yönetmen: Dilek AkıskalıOYayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Idare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar öktel Sok. No: 2,34381 Şişli- Istanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0(212) 343 72 64 0 Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt - ISTANBUL 0 Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: özlem Ayden/ Reklam Mü- dürü: Eylem ÇevikOTel: 0 (212) 25198 74-75-0 (212) 343 72 74 <> Yerel süreli yayın 0 Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 0 2 7 SAYFA 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear