Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Tarım Gıda Hayvancılık 46 / 10 Haziran 2008 Köylüler, resim sanatının önemli temalarından biri Günay GÜNER Araştırmacıyazar İ şle, eylemle sanatın buluştuğu ilk uzam mağara duvarları olmalı. Bu resimlerde av sahneleri vardır. İnsan doğa ilişkisinde varolan mücadeleyi resmetme gereksiniminin ne kadar eskiye dayandığını kanıtlar bunlar. Başlangıçtaki nedeni dinsel miydi? Sanatsal mıydı? İnsanın, resim gereksinimini, gelişiminin ilk evresinde duymuş olması aynı derecede önemlidir. Doğa ve tarım yaşamsallığıyla, her zaman resmin teması olmuştur. Yüzlerce yıldır sanatçıların uğraş alanındadır. Eski Mısır’da, papirüslerde, Uzak Asya’da, Çin’de tarlada çalışan insanlar resmedilir. İnsanın en sürekli etkinliği olarak dünyanın her yanındaki resimlerde tarım vardır. Çağdaş resim sanatının merkezi sayılan Avrupa’da çevrenin, coğrafyanın, üretimin başyapıtlara dönüştüğünü görürüz. Sözgelimi, Fransız resminde çok tanınan, kült bir yapıt olan, Millet’in “Başak Toplayan Kadınlar”ı böyledir. Ekinler toplandıktan sonra yerde kalan başakları toplayan köylü kadınlar resmedilir bu tabloda. Van Gogh’ta buğday tarlaları, ayçiçeği tarlaları başat temadır. Yaşadığı yerlerin tarımını, çalışan köylülerini insanlığa çok açık bir şekilde yansıtır. Bunalımlı yaşamından kıra, doğaya sığınır. Yine de sağalmasına yetmez… Yalnızlık, içtenliksiz dünyanın cenderesi peşini bırakmaz. Kimliği boyalarındadır. Ne kadar kendine hastır, güzeldir, eşsizdir. Acısı sarısına siner. Başka bir sarıdır o. Van Gogh sarısı! Görüldüğünde tanınmayacak, onun olduğu anlaşılmayacak tablosu yoktur. Resimleriyle, kederiyle o denli bir olmuştur. Türk resim sanatında da sürecin kısalığına oranla başarılı bir sonuçla karşılaşılır. Cumhuriyet öncesinden başlayarak, Cumhuriyet’in ilk yıllarıyla birlikte anılan Osman Hamdi, Şeker Ahmet Paşa, Halil Paşa gibi sanatçıları kapsayan dönemi; Çallı kuşağı olarak da belirtilebilen ilk kuşak olan 1914 Kuşağı izler. Avrupa’ya gönderilen ilk kuşaktır. Ama Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte, Türkiye’ye dönmek zorunda kalırlar. 1914 Kuşağı’nın yaşadıkları yerlerdeki kırsal bölgeyi resmeden kompozisyonlar yaptıkları görülür. Anılan dönem içerisinde çok bilinen, önemli resimler Namık İsmail’in yaptığı resimlerdir ki, bunlar bizde tarımsal üretimle ilgili en bilinenlerdir. Harman, dövenle çift sürenler, ekinleri ezen köylüler… Takvimlerde, reklamlarda çok sıkça karşımıza çıkar. Onu incelemiş araştırmacılardan, usta ressam A. Celal Binzet, bir söyleşisinde Namık İsmail ve Türk resminde köylülere ilişkin şu bilgileri verir: “Namık İsmail’in bu temalı resimlerinden birinin iki versiyonu vardır. …Bir tanesinde testiden su içen bir köylü ön plandadır. O dönem Anadolu’su ki, o resmin yapıldığı 1920’li yılların hemen başlarıdır, o dönem Anadolu’sunun yaşam biçimini verir, tarımsal üretim biçimini bize yansıtır. Türk köylüsünün çalışma koşullarını bize verdiği için, hem belgesel özelliği vardır, hem de estetik anlamda güzel birer çalışma örneği olarak karşımıza çıkar. Yine aynı sanatçının “Köylüler ve Atatürk” kompozisyonunu, traktör başında gösteren çok büyük bir kompozisyonu da burada söylemek istiyorum. Bugün Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü’nde bulunan resim, yaklaşık beş metre boyutundadır. Bu da hem dönemin tarımsal üretim biçimini, hem de ideolojisini birleştiren bir kompozisyondur. Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında kurucu Atatürk’ün önderlik ettiği, işaret ettiği hedeflerin bir somut göstergesi olarak görülebilir bu resim. Teknolojiyi işaret eden, tarımı daha iyi yapabilmenin koşulu olan makineleşmeyi işaret eden ve aynı zamanda da bize resimde Anadolu’nun bozkır halini gösteren. Bunları tabi ki başka sanatçılara da yaymak mümkündür. Çünkü üretim aşamalarını şöyle ya da böyle gerek fon olarak gösteren, gerekse ana konu olarak çıkaran sanatçılarımız olmuştur. Namık İsmail bu işin başlangıcında olduğu için özel bir yer vermek durumunda kalıyoruz. Değişik sanatçılarımız; tarımsal üretimin değişik aşamalarını, gerekse üretimin farklı alanlarını; işte balık avcılığını, denizdeki yaşamları konu eden sanatçılar olmuştur. Günümüze kadar geldiğimizde yine farklı sanatçıların köy yaşamını birebir işleyen yapıtlarının olduğunu da görüyoruz. Neşet Günal, Akademi’nin yetiştirdiği önemli ressamlardan, yakın bir zaman önce kaybettiğimiz Neşet Günal yine köy yaşamını ve köylü figürlerini resimlerine esas konu olarak seçmiş bir sanatçıdır. İbrahim Balaban köy ve köylünün üretimdeki yerine bize yansıtır. Tarımsal üretimle ilgili söylenebilecek çok şey var. Bunları sanatçı, yaşadığı topluma yabancı değilse şu ya da bu şekilde resmine yansıtıyor.” (“A. Celal Binzet’le Resim ve Edebiyat Üzerine”, Söyleşi: G. Güner, Türktarım der, S.170) Belki birebir etkinlik ve eylem içinde olmasa da, Nuri İyem’in, Fikret Otyam’ın, doğa insan mücadelesini işlerlerken, özellikle kadınları öne çıkaran yaklaşımlarını, özgün renk ve çizgi anlayışlarını anmak gerekir. Türk edebiyatında son dönemlerde, roman olsun, öykü olsun kırsal temalar terk edildiği gibi, resimde de aynı eğilimin olduğu söylenebilir. Oysa doğal ve gerekli olan, sanat toplum birlikteliği ve duyarlılığıdır. Bu ilişkinin yapıtlara yansımasıdır. Nüfusun %30’a yakını kırda yaşarken, kentlerin çevresini kuşatan bölgelerde yozlaşmış da olsa kır kökenli bir kimlik egemenken sanatçının anılan gerçekliğe yüz çevirmesi nasıl açıklanabilir? TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: “Fındık fiyatlarını Hamburg belirlemeyecek” Hisarcıklıoğlu, ''Kayseri'de 'paran kadar konuş yerine hayrın kadar konuş' kuralı vardır. Kayseri, yıllık ihracatı 1 milyon doları aşan sayılı şehirlerimizden biridir'' dedi.Hisarcıklıoğlu, borsaların tarım ve hayvancılık ürünlerinin pazarlandığı merkezler olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: ''Borsaların alt yapılarının güçlü olması lazım. Lisanslı depoculuk ve ihtisas borsası kuracağız. Lisanslı tarım ürünlerinin teslim edildiği, lisanslı depoculuk çalışmalarına yakında başlıyoruz. Bu amaçla Toprak Mahsulleri Ofisi ile anlaşma yaptık. Bu konuda Toprak Mahsulleri Ofisini devreye sokacağız. Ürün İhtisas Borsaları'nın tek çatı altına alınması lazım. Bunun için Ürün İhtisas Borsası kuruyoruz. Artık fındık fiyatlarını Hamburg Ticaret Borsası belirlemeyecek. Türkiye kendi tarım ürünlerinde artık söz sahibi olacak.'' Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki de konuşmasında ticaretin artık eski kurallarının geçerli olmadığını, bir çok meslek dalının da teknolojiyle birlikte yok olduğunu anlattı. Özhaseki, ''Esnaf grupları için eğitim seminerleri düzenleyeceğiz. 50 grup esnafın artık 25 grubu kaldı. Bunun için biz de belediye olarak esnaflarımızı bilgilendirmek istiyoruz'' diye konuştu. Özhaseki, dünyanın ilk ticaret borsasının milattan önce 2 bin yılında Kayseri Kültepe Kaniş'te kurulduğunu ve bunun çivi yazılı tabletlerle belgelendiğini söyledi. KAYSERİ (A.A) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, lisanslı depoculuk ve ihtisas borsası kurulacağını söyledi. Kayseri Ticaret Borsası'nın yeni hizmet binası törenle hizmete açıldı. Kayseri Ticaret Borsası Başkanı Şaban Ünlü, açılış töreninde yaptığı konuşmada 1965 yılında kurulan borsanın bin 200 üyeye ulaştığını ve geçen yıl işlem gören 60 ürün için 588 milyon YTL işlem hacmi gerçekleştirildiğini kaydetti. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da açılış töreninde yaptığı konuşmada, Kayseri'nin ticaret ve sanayisi dışında, hayır işleriyle de ön plana çıkan bir şehir olduğunu ifade etti. 30