Katalog

Cumhuriyet Tarım Gıda Hayvancılık 46 / 10 Haziran 2008 Çiftçi Günü’nde çiftçi ne durumda?.. 14 İbrahim YETKİN Türkiye Ziraatçılar Derneği NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ürün bazında örgütlenen yedi üretici sendikası Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu altında birleşmeye karar verdi. Çiftçilerin çıkarlarını korumak amacıyla kurulmuş bulunan Üzüm Üreticileri Sendikası (ÜzümSen), Tütün Üreticileri Sendikası (TütünSen), Fındık Üreticileri Sendikası (FındıkSen) Ayçiçeği Üreticileri Sendikası (AyçiçekSen), Hububat Üreticileri Sendikası (HububatSen), Zeytin Üreticileri Sendikası (ZeytinSen) ve Çay Ürün bazında örgütlenen yedi üretici Üreticileri Sendikası (Çay sendikası Çiftçi Sendikaları Sen) bir araya gelerek Konfederasyonu’nu oluşturdu. Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu’nu kurdular. Konfederasyon yapılan açıklamada, kuruluşun ama amacları şöyle sıralandı: ? Artık destekleme alımları yapmayan ve destekleme alım fiyatı açıklamayan kamunun yerine çiftçiler için referans fiyatları belirleyip açıklamak ve gerçekleşmesi A kabul ediliyor. Bizde de değişik tarım ve çiftçi kuruluşları tarafından kutlanıyor. *** Ancak bu yıl, bir çok çiftçi kuruluşu çiftçi günü dolayısıyla yapılacak şenlikleri iptal etti. Çünkü çiftçide şenlik yapacak hal kalmadı. *** 2001 krizinden sonra çiftçinin durumu ile ilgili bir araştırma yapmıştık. O araştırmada Türk çiftçisi ile çevremizde yer alan ülkelerin çiftçilerinin durumunu karşılaştırmış ve tüm göstergelerde çiftçimizin en sonda yer aldığını görmüştük. Öyle ki, OECD belgelerinde bile o yıl Türkiye, “çiftçisini en az destekleyen ülke” olarak anılmıştı. Bunun üzerine araştırmanın sonuçlarını Çiftçi günü’ne denk getirerek yayınlamış ve çiftçimizi “Dünyanın En Kahraman Çiftçisi” olarak ilan etmiştik. *** Bunları düşünürken “Acaba şu anda durum nasıl?” sorusu aklıma takıldı. Biraz rakamları karıştırdım. Ortaya şöyle bir tablo çıktı: Çiftçinin kullandığı en önemli girdilerden biri olan gübrenin bazı türlerinde üç aylık fiyat artışı yüzde 70’in üzerinde... Mazota üç ayda yüzde 17 zam gelmiş... İlaç desen aynı... Mayıs Dünya Çiftçiler Günü idi...Malum, bu tarih, 1946 yılında Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun kurulduğu tarih ve bütün dünyada bir kutlama günü olarak Genelde tarım girdilerindeki enflasyona bakıldığında yüzde 30’un üzerinde... Üretim rakamlarına bakıldığında biriki istisna dışında tüm temel ürünlerde 2001 krizindeki rakamların altına düşülmüş... Traktör satışlarında bir artış görülüyor, ama bunun nedeni çiftçinin elindeki traktörü peşin satıp taksitle yeni traktör alarak bir tür kredi yaratma yöntemi geliştirmiş olması... Çiftçi kredilerinde artış var, ama bu borçlanma üretimi sürdürebilme çabasından kaynaklanıyor... Çiftçi elektriğe, suya tarım sektörü açısından dünyanın en yüksek bedelini ödüyor. Yatırımlar durma noktasında, Dünya Bankası bile 2006 yılında yayınladığı bir raporda, “Toplam Kırsal Yurtiçi Hasılanın yalnızca yüzde 1.2’si veya kırsal yerleşimci başına yıllık 30 ABD doları düzeyinde olan kırsal yatırımlar çok düşük; bu yatırımların karşılaştırılabilir ülkelerdeki seviyeye (yani gelişmekte olan ülkeler seviyesine –İY.) ulaşması için iki katına çıkarılması gerekmektedir” diyor. *** Buna karşılık ürün fiyatlarına baktığımızda en fazla resmi enflasyon düzeyi olan yüzde 10 artış var; bazı ürünlerde üreticinin eline geçen para yıldan yıla azalıyor. Başka bir deyişle “fiyat makası” her geçen yıl çiftçi aleyhine biraz daha açılıyor. Çiftçi bırakın para kazanıp üretim koşullarını geliştirmeyi tarlasına gübre atmakta, traktörüne mazot koymakta zorlanıyor. Nitekim son iki yılda tarım kesiminden iki milyon civarında üretici üretimi terk ederek ayrılmış. *** Oysa üyesi olmayı hedeflediğimiz AB, bütçesinin yaklaşık yüzde 40’ını tarımsal desteklere ayırıyor. Yanıbaşımızdaki Yunan çiftçisi mazotu bizim çiftçinin dörtte bir fiyatına alıyor. Bizde ise Tarım milli gelirin yaklaşık yüzde 10’unu karşılıyor, ama aldığı destek bütçenin yüzde 2.5’i, GSMH’nın ise yüzde 1’inden bile az (Tarım Yasası yüzde 1’in altına düşülmesini yasakladığı halde). *** Bütün bunların üstüne bir de kuraklık vurmuş... Çiftçinin ise kuraklık sigortası yaptırması bile mümkün değil; çünkü yasada bu hak yok. Ve Türk çiftçisi hâlâ üretme kavgasını sürdürüyor. Yani “kahramanlığa devam ediyor!”... *** Tabii bu kadar kahramanlıktan sonra, kimsede şenlik yapmaya mecal kalmıyor!.. Onu da çok görmeyin... Bu kadar kusur kadı kızında da olur! mücadelesini vermek. ? Çiftçilerin haklarından yana politikaların belirlenmesinde etkin olmak. ? Çiftçilerin üretim aracı olan toprak ve suyun kirletilmesine karşı etkin hukuksal ve demokratik mücadele vermek. ? Çiftçilerin mesleklerini sürdürmelerine engel oluşturan tohumun şirketlerin egemenliğine geçmesi ve doğa, toprak, su ile insan sağlığını riske eden endüstriyel tarım modelinin alternatifi olan organik köylü tarım modelinin uygulanabilmesini savunmak ve gerçekleştirmek. ? Çiftçiler için gerekli olan Tarım Sigortası Yasası’nın çiftçilerin çıkarına yeniden düzenlenmesini sağlamak. ? Tüccarın vurgunculuğu ve dolandırıcılığına karşı çiftçileri koruyacak etkin bir yasanın çıkarılma mücadelesini vermek. ? Kamunun tarımcıyı koruyucu, çiftçilere öncü, eğitici ve öğreticilik yapmasını sağlamaya yönelik demokratik mücadele yürütmek. ? Çiftçilerin, eksiksiz sosyal güvenceye kavuşturulmasını sağlamak. ÇiftçiSen kuruldu 15