Katalog

Cumhuriyet Tarım Gıda Hayvancılık 46 / 10 Haziran 2008 Savaş KÜRKLÜ DANA Pastaneler... Bir zamanlar sayıları parmakla sayılacak denli az olan, genelde sosyetenin, zenginlerin, beyfendilerin, hanımefendilerin, kibar, nazik delikanlıların uğrak yeri olan pastanelerden kaçı var şimdilerde? Bilinen en eskilerden Markiz başta olmak üzere, Gezi, Divan, Pelit, Baylan İstanbul'da, Reyhan, Bravo ve Rain İzmir'de, Liva ve Palet Ankara'da, Orkide ise Gaziantep'te nasıl ilk akla gelen isimlerse Adana'da Sun Pastanesi de öyledir. Kent merkezinde iki ayrı yerde lezzet sunan Sun Pastanesi'nin Ziyapaşa Bulvarı girişindeki kıdemli olanına gidiyoruz. Şık bir dekor içinde dizi dizi pastalar daha girişte önce kokusuyla karşılıyor sizi. Yemek isteseniz karar vermekte zorlanacağınız onlarca çeşit pasta, pasta severler için hazırlanmış bekliyor. Nilay Tatlıtuğ; ailenin 3. kuşaktan torunu. Dededen kalma pastacılığı babadan, Şevket Tatlıtuğ'dan aldıkları işi İlker Tatlıtuğ ile birlikte zevkle yürüttüklerini söylüyor ve anlatıyor: “Aslında Mavi Köşe Pastaneleri olarak biliniriz. A Kent merkezindeki 3 – 4 şubede uzun yıllar Adanalıların, hemşehrilerimizin damak zevkine uygun hizmeti vermiş dedelerimiz, babalarımız. Ama iş bu ya, değişim gerekiyor. Daha sonra Mavi Köşelere bir de Sun eklendi ve marka oldu. Sun, bize göre artık vazgeçilmez bir isim ve yaptığımız işle kendimizi kabul ettirdik. Bu imajı ve ismi kendine, Tatlıtuğ ismine yakışır biçimde sürdüreceğiz.” O güzelim, gözalıcı, rengarenk, mis kokulu pastaları yapanla konuşmak istiyoruz. Halil Baycan usta ilkokulun ardından başladığı pastane işinde çıraklıktan kalfalığa, kalfalıktan ustalığa geçişini, daha doğrusu pasta ustası olmasını şöyle özetliyor: “Salaş bir pastanede işe başladığımda çok küçüktüm. Ama işe karşı bir ilgim vardı. Çok çalıştım, uğraştım. Küçük yaşıma rağmen kendi kendime pasta, kek çeşitleri yapmaya başladım. Usta olduktan sonra Sun Pastanesi'nde işe başladım. Tam 27 yıldır bu marka için üretiyorum. Bugüne dek tek bir şikayet olmadığına göre, markaya, Tatlıtuğ ismine yakışır bir iş yaptığımıza inanıyorum. İyi bir ekibiz ve kaliteli üretim yapıyoruz.” Hazır Halil ustayı bulmuşken iyi bir pasta tarifi almadan olur mu? İşte çikolatalı pastanın malzemeleri ve hazırlanışı: Bir kilo sütü kaynatırken, ayrı bir kapta hazırlanan bir buçuk su bardağı şeker, üç yumurta, bir çay bardağı nişasta kaynayan süte karıştırılarak iyice pişmeleri sağlanır. Soğumasını bekleyip mikserle iyice çırptıktan sonra hazır alınmış ya da evde hazırlanmış pandispanya içine emecek kadar sürülür. Üzerine istenen meyveler konulduktan sonra dışı krem şanti ile sıvanır. Üst kısım yine arzu edilen meyve çeşitleri ile süslenebilir. Diğer malzeme ya da şekillendirilmiş çikolata ile de süslenen pastamız, üzerine konan meyve ve diğer malzemeler çabuk bozulmasın diye pasta jölesi ile kaplanır. Daha ne olsun, afiyet olsun. Sadece Aydın'daki ekim alanlarının yarı yarıya azaldığı vurgulandı Ak pamukta gelecek karardı Hicran ÖZDAMAR İ ZMİRTürkiye'nin stratejik ürünlerinden pamuk üretim alanları hızla azalıyor. Destekleme primlerinin yetersizliği, üretim masraflarının artması, kuraklık gibi nedenlerle pamuktan vazgeçen çiftçi büyük sıkıntılar yaşıyor. Son yıllarda sadece Aydın'daki ekim alanlarının yarı yarıya azaldığı vurgulanırken, komşu Yunanistan'ın bu alanda yaptığı atağa dikkat çekiliyor. Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı, Aydın'da 95 bin hektar olan pamuk arazisi miktarının kuraklık ve destekleme primlerinin azlığı nedeniyle 45 bin hektara düştüğünü söyledi. Bunun çok acı bir durum olduğunu kaydeden Posacı, “Pamuk stratejik bir ürün. Söke'nin toprağı çok tuzlu, bu nedenle sadece pamuk ekimi yapılabilir. Pamukta her yıl yaşanan “bu yıl ne kadar prim verilecek” sıkıntısını çözmek için en yakın zamanda fark fiyat uygulamasına geçilmesi gerekir” dedi. Ege Çiftçiler Derneği Başkanı Hulusi Tanman da beyaz altının yerini mısıra bıraktığını kaydetti. Aydın'da pamuk ekim alanlarında önemli oranda daralma yaşandığını anlatan Tanman, “Ege'nin hatta dünyanın en kaliteli pamuğu artık yok oluyor. Yunanistan akıllıca bir politika izleyerek pamuk üretimine önem veriyor. Selanik'ten İstanbul'a pamuk gitmesi daha kolay ve ucuz hale geldi. Yunanistan'ın ülkemize göre üretim maliyetleri çok düşük. Bizim aptal politikalarımızdan dolayı çok değerli ürünümüzü kaybediyoruz. Bir kriz anında aç kalırız. Yiyeceğimizi, giyeceğimizi ithal ediyoruz. Bu bilincle ülkemiz aç ve çıplak kalacak” diye konuştu. Bölgede pamuk ekim alanlarının yeri mısırın aldığına dikkat çeken Tanman, çiftçilerin mazotu 3 YTL, gübrenin 1 YTL 50 Ykr'den satın aldığını ancak pamuğu 80 kuruşa sattığını, bunun çiftçileri üretimden uzaklaştırdığını vurguladı. 14 Fotoğraf: Yusuf Baştuğ Dededen toruna pastacılık Sun’da pastacılık dededen toruna geçme.