22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Tarım Gıda Hayvancılık 46 / 10 Haziran 2008 OKUYUCU MEKTUBU GÜNEYDOĞU “AFET BÖLGESİ” İLAN EDİLSİN Cumhuriyet Tarım Gıda Hayvancılık Eki Atatürk Bulvarı 125/4 06640 ANKARA email: tarimhayvancilik@cumhuriyet.com.tr Güneydoğu Anadolu Bölgesi yüzyılın en büyük kuraklığını yaşıyor. Aslında son dörtbeş yıldır az yağışsızlık yaşayan bölge için tehlike çanları çalıyordu. Tek teselli bölge çiftçisinin kendi imkanlarıyla 300400 metre derinlikten çıkardıkları su ile sulu tarım yapmasıdır. Mezopotamya’nın en verimli toprağının merkezi olan Güneydoğu Anadolu bölgesi yaşanan kuraklık nedeniyle tarihini arar durumdadır. Bir zamanlar neolotik devrimi (tarım devrimi) gerçekleştiren ve tarihe ‘Verimi Hilal’ diye geçen bölgenin çiftçisi şu sıralar ağlamaklı bir ruh halini yaşıyor. Bölge çiftçisinin yaşadığı ruh hali ve çok zor koşullarda yaptığı üretim bilinen bir gerçek.Hiçbir zaman ürettiğinin tam karşılığını alamadı Güneydoğulu çiftçi. Kendi olanaklarıyla su kuyuları açıp sulu tarıma geçen çiftçiye her türlü kolaylık ve destek sağlanması gerekirken bu konuda hükümetler tedbir almaktan uzak bir politika izlemektedirler. Yıllardır çiftçiye elektrik tüketim faturası TEDAŞ tarafından on milyarlarca lira tutarında gelmektedir ve ne yazık ki çiftçiler bunu ödeyememektedir. Bir çok çiftçinin TEDAŞ’a olan borcu 100 milyarı aşmış bulunmaktadır. Yine gübre ve mazot gibi girdilerin her yıl fiyatları katlan makta ve çiftçi maalesef huzursuz bir ruh haliyle tarlasına gidip üretim yapmaktadır. Ancak bugüne kadar çiftçinin bu sorunlarına bir nebze olsa da hiçbir hükümet adım atmamıştır. Son yaşanan kuraklıkla ilgili olarak hükümet ve bölgede görev yapan ilgili bakanlığın idareci ve personeli adeta kış uykusundalar. Yine Ziraat Oda Başkanları derin bir sessizlik içerisindeler. Bölgenin sivil toplum örgütleri konuyla ilgili ilgisiz tavırlarını sürdürmektedirler. Kızıltepe Tarım İlçe Müdürü Bekir Kılıç’ın verdiği bilgilere göre, şu durumda yağışsızlık yüzünden yüzde yüz bir hasar söz konusu. Kuru tarım yapılan 450 bin dönüm tamamıyla zarar görmüş durumda. Kızıltepe Dörtyol Köyü’nde 40 yıldır ziraatla uğraşan Mustafa Çeçan, bir asırdır bölgede böylesi bir kuraklığın yaşanmadığını bunu atalarından da bildiğini vurguluyor. Hükümete ve bölge milletvekillerine seslenen çiftçi İsmail Taşkın ise, bölgenin afet bölgesi ilan edilmesini ve vekillerin bölgesel kuraklıkla ilgilenmesini istedi. Yine çiftçilerden Bişar Yavuz, çiftçinin devletin aşçısı olduğunu vurgulayarak ‘Evde bize yemek yapan hanıma ellerine sağlık demekteyiz. Ancak çiftçi bunca zorluklar içerisinde ve kendi olanaklarıyla üretim yapıyor. Devlet elinize sağlık bile demiyor’ diyor. Çiftçiler hükümetten hibe veya faizsiz kredi talep etmektedir. Alınan bilgilere göre, bu yıl borçlanarak tarlasını eken çiftçilerin mevcut durumda tarlasını sürecek maddi olanaklardan yoksun olduğu görülüyor. Tarlalar büyük ve küçük baş hayvanlara kaldı. Bu durumda çiftçi mevsim sonunda ödemesi gereken ilaç, gübre, tohum gibi girdilerin parasını kara kara düşünüyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi “Kan Davaları” gibi tarihi ve sosoyolojik gerçeği açısından duyarlı bir yapıya sahiptir. Son yıllarda eskiye nazaran çok büyük bir azalış olmakla beraber bu olgu, zaman zaman ucunu gösterebilmektedir. Günümüzde kan davalarının olgusal nedenlerinde de değişiklikler görülmektedir. Eskiden bir kadının sebebiyet verdiği “namus” kavramından ötürü aşiretler arasında kan davaları olurken günümüzde geçim sorunları, alacakverecek durumları da bu yaraya neşter vurabilmekte, kan davalarının yeni sebepleri olabilmekte. Hal böyle olunca bölgeyi saran bu seneki kuraklığın insanlar arasında alacakverecek, borç ödemeler gibi olguları ortaya çıkaracağı ve bunun sonucunda insanları hakhukukunu kendi yöntemleriyle arayacağı aşikardır. Böylesi bireysel yöntemler artarsa yeni kan davalarıyla karşılaşacağımız göz önünde ve bu noktadan sonra toplumsal kargaşayı yaşayacağımız gün gibi ortadadır. Bölge halkı, parti farkı gözetmeksizin bütün vekillere tepkili. Bölgesel boyutta yaşanan kuraklığı sadece çiftçiler kendi aralarında tartışmaktadır. Acilen bölge ziraat odaları ve sivil toplum örgütleri bir araya gelmeli ve konuyu Türkiye’nin gündemine taşımalıdır. Önceki yıllarda İç Anadolu Bölgesi’nde yaşanan kuraklığı hükümet acilen gündemine aldı ve bölgedeki çiftçiye yardım ve destek sundu. Aynı yaklaşımı Güneydoğu çiftçisi için de göstermelidir. İktidar milletvekillerinin yanı sıra bölgenin “niteliksel temsilini” elinde bulunduran DTP’li milletvekilleri acilen bölgeye gelmeli ve bu konuda incelemeler yapmalı; konuyu TBMM’nin gündemine taşımalıdır. Aksi halde bunun neticesinde ortaya çıkabilecek kaos ortamından herkesin vebali büyük olur. Doğal olarak başta AKP milletvekilleri ile DTP’li milletvekillerinin bu konuda sorumlulukları daha büyük olacaktır. Sorun il ve ilçe tarım müdürlüklerinin hazırlayacakları raporlarla çözümlenmeyecek kadar ciddi boyutta. Herkes bu ciddiyetin neticesinde ne gibi toplumsal sorunların yaşanabileceğini ön kestirmelidir. Faraç ÇOBANOĞLU Kızıltepe Çukobirlik Delegesi Elazığ’da kuraklık yaktı TZD ödülleri belli oldu ELAZIĞ (A.A) Elazığ'da merkeze 15 kilometre uzaklıkta bulunan Tadım köyünde bazı köylüler mevsimin kurak geçmesi nedeniyle sıkıntılı günler yaşadı. Köylüler, Mart ve Nisan aylarında yetersiz yağmur yağması nedeniyle büyümeyen buğday ve arpa tarlalarını yeniden sürerek, söktü. Kuraklıktan yem bitkileri de olumsuz etkilendi. Elazığ, Muş, Bingöl, Tunceli Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri Birlik Başkanı Halit Öztekin, bazı köylülerin kuraklık nedeniyle ürünlerini tarladan sökmeye başladığını belirterek, bölgenin afet programı kapsamına alınmasını istediklerini söyledi. Öztekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köydeki çiftçilerin kuraklıktan dolayı mağdur olduğunu, buğday ve arpada kayıplarının yüzde 80 olduğunu belirterek, çiftçinin mazot, gübre ve zirai ilaçları veresiye aldığını, şu anda borçlarını ödeyemeyecek durumda olduklarını bildirdi. Mahsulün kuruduğunu, sulama imkanlarının olmadığını, zarar gören ürünün tespiti için tarım il müdürlüğüne dilekçe verdiklerini anlatan Öztekin, ''Bölgemizin afet kapsamına alınmasını istiyoruz'' dedi. Öztekin, köylülerin, arpa ve buğday tarlalarını söktükten sonra bunları nadasa bırakacaklarını belirterek, ürün kaybının aynı zamanda hayvancılığı da olumsuz etkileyeceğini söyledi. Tadım köyünde 8 bin dönüm arazi bulunduğunu ve 250 çiftçinin üretim yaptığını ifade eden Öztekin, çiftçinin zararının karşılanmasını istediklerini sözlerine ekledi. ANKARA (ANKA) Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD), geleneksel olarak düzenlenen ve bu yıl 7 dalda verilen ödülleri kapsamında, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan’a “TZD Özel Ödülü”nü verecek. TZD Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye’deki tarım satış kooperatifleri, şeker politikaları ve tarım sanayinin Sanayi Bakanlığı’na bağlı olduğunu kaydederek, “Çağlayan’ın bakan olduktan sonraki bugüne kadar takındığı tavır ve pratikteki uygulamaları ile Çağlayan’ı ‘tarım dostu’ olarak nitelendirdiğimiz için derneğimizin Özel Ödülü’nü layık gördük” dedi. Yetkin, TZD ödüllerinin bu yılki sahiplerini İçkale Otel’de düzenlenen toplantıda açıkladı. Özel Ödül, TZD Dayanışma Ödülü, Araştırma Ödülü, Sadullah Usumi Basın ve Televizyon Ödülleri, Birlik ve Kooperatifler Başarı Ödülleri, Tarımsal Özel Sektör Ödülleri ve Tarım Bankacılığı Ödülleri olmak üzere bu yıl 7 dalda verilen ödüller, 24 Haziran’da yapılacak TZD 59. kuruluş yıldönümü kutlamasında sahiplerine verilecek. TZD Özel Ödülü Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan’a, TZD Dayanışma Ödülü Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün’e verilecek. TZD’nin ödülleri şöyle: “Bilim/araştırma dalında: Dursun Yıldız. Basın dalında: Işık Kansu, Osman Arolat, Güngör Uras, Noyan Doğan, Serhat Akkan, Bülent Yardımcı ve Anadolu Ajansı ekonomi servisi çalışanları. Televizyon dalında: Mehmet Ali Birand, Nahit Duru, Erdoğan Aktaş, Fatih Altaylı, Mehmet Rigan, Suat Tekiner, Yılmaz Tunca, Hilmi Hacaloğlu, Gürkan Zengin, Mehmet Soysal. Birlik, kooperatif ve KİT’ler dalında: Trakyabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin, Tariş Pamukbirlik Yönetim Kurulu Başkanı Basri Özçoban, Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu, Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, Tire Süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eskiyörük. Özel sektör dalında: Dimes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Diren, Alara A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Taner, Yayla Bakliyat/Durukan Gıda A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gümüş, Grow Fide A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ünal, Türk Traktör A.Ş Genel Müdürü Hakkı Akkan. Sigorta ve finans kuruluşları dalında: Tarsim Genel Müdürü Bülent Bora, Ziraat Bankası, Denizbank, Halkbank, Finansbank, TEB, Vakıfbank, Garanti Bankası.” 2
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle