Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tavuk eti, kırmızı et karşısında üçte bir oranında ucuz Prof. Dr. Ahmet ERGÜN (Veteriner Tavukçuluk Derneği Başkanı) Tavuk etine olan talep artışının nedenleri şöyle sıralanabilir; • Dünya genelinde tavuk eti tüketimine ilişkin dini bir kısıtlama yoktur. • Diğer etlerle karşılaştırıldığında protein değerinin yüksek, hayvansal yağın ise düşük olduğu görülür. Özellikle beyaz göğüs eti bundan dolayı Avrupa ve Kuzey Amerika’da çok tüketilmektedir. • Kırmızı etlerle karşılaştırıldığı zaman 1/3 oranında ucuzdur. • Günümüzde yaygın bir tüketim şekli olan ‘‘fast food’’ için uygundur. Konuya üretici ve tüketici açısından baktığımızda; Yüksek kalitede ürün çıkışı vardır. Bir taraftan insan tüketimine kaliteli ürün hazırlanırken diğer taraftan tüketim dışı yan ürünler (baş, iç organlar, tüy ve ayaklar) rendering tesislerinde işlenerek yüksek kaliteli yem hammaddelerine dönüştürülmektedir. • Güvenli ürün çıkışı sağlanabilmektedir. El değmeden üretilen, bu nedenle de sağlıklı piliç etleri, soğuk zincirlerle her mevsim Türkiye’nin dört bir tarafında tüketiciye ulaştırılabilmektedir. • Hayvan haklarına azami özen gösterilmektedir. • Piliçler mükemmel ortamlarda yetiştirilmektedir. Nakliye ve kesimhanelerde de hayvanlara eziyet söz konusu değildir. • Çevre kirliliği açısından tehdit oluşturmayacak yetiştirme yöntemleri geliştirilmiştir. Kümes ve gübrelikler kontrol altına alınmakla sinek ve koku problemi önemli ölçüde azaltılmıştır. Tavuk eti üretiminde ulaşılan bu yüksek kaliteye sırasıyla şu gelişmeler etkili olmuştur: • Hayvan materyalini oluşturan piliçler melezleme çalışmaları ile yetiştirilmektedir. • Tavukçulukta maliyetin yüzde 6570’ini yem oluşturur ve büyüme üzerine doğrudan etkilidir. Hayvanların besin maddesi gereksinmelerinin daha doğru ve süratle belirlenmesi, yemlerin besin maddeleri içeriği ve değerlendirilebilmeleri konusundaki bilgi ve teknik gelişmeler önemli olmuştur. • Tedavi, aşılamalar ve dezenfeksiyon daha doğru, daha etkili ve daha çabuk yapılabilmektedir. • Kümes yapımı, 80100 bin pilicin barındırılabildiği kümeslerde havalandırma, ışık, ısı, ve nem ideal seviyelerde tutulabilmektedir. • Kesimhane teknolojisindeki yeni uygulamalar. Günde 150200 bin pilicin en son teknolojiyle donatılmış mezbahalarda kesildiği ve bunların çiğ, yarı pişmiş ve pişmiş yirmiden fazla ürünü tüketiciye ulaştırılabilmektedir. Bugünkü konumuyla Türkiye’de tavukçuluk sektörü; üretimin her aşamasından, pazarlamasına kadar Avrupa stan dartlarını yakalamış bir sektördür. Tıpkı Türkiye’nin turizm, tekstil ve otomotiv gibi son yıllarda Avrupa ve dünyada söz sahibi olmaya başladığı alanlar gibi tavukçuluk sektörünün de artık bu başarıyı elde ettiğine inanmanın zamanı gelmiştir. Avrupa Birliği kapılarını aralamaya başladığımız şu dönemde bu kapıdan geçişi en kolay sektörlerin başında da tavukçuluğun geleceği kesindir. Nitekim bunun göstergesi olarak da ilk aşamada beş büyük entegrasyonumuz ön denetimi başarı ile tamamlamıştır. Bu entegrasyonlarımızın önünde bir engel kalmamıştır. Bu sayının diğer enteg Avrupa Birliği kapısından geçişi en kolay sektörlerin başında tavukçuluk geliyor rasyonlarımızın katılmasıyla daha da artacağı kesindir. Veteriner Tavukçuluk Derneği’nin kuruluş amacı tavukçuluk konusunda çalışan kişileri bilgilendirmek, yeni çalışmalardan örnekler aktarmak, bu amaçla eğitim çalışmaları düzenlemek, iletişimibilişimi sağlamak, yurtiçi ve yurtdışı kongre ve fuarlarda ortaya çıkan yeni teknolojileri tanıtmak, tavukçulukta dünya ve Türkiye konjonktüründe meydana gelen gelişmeleri aktarmak şeklinde özetleyebiliriz. Derneğimiz 1998 yılında Dünya Veteriner Tavukçuluk Derneği’ne üye olmuş bu derneğin Türkiye branşını oluşturmuştur. Dünya Veteriner Tavukçuluk Derneği iki yılda bir üye ülkelerden birinde Uluslar arası kongre düzenlemektedir. Dünya çapında bu bilimsel bir olimpiyattır ve gerçekten ciddi görüşmeler ve kulis faaliyetlerinden sonra yapılan oylamalarla belirlenebilmektedir. Kongre sırasında 15002000 bilim insanı değişik ülkelerden aileleri ile gelmektedir. Bu bilimsel faaliyetler ülke tanıtımına, ekonomisine ve tabiatıyla tavukçuluk çalışmalarının sergilenmesine büyük katkı yapmaktadır. 2001 yılında Kahire’de yapılan kongrede 2005 yılı için seçim yapılmıştır. Türkiye Almanya’nın önünde 1 oyla bu yarışı kazanmıştır. Dünya Veteriner Tavukçuluk Derneği’nin 2005 yılı kongresi 2226 Ağustos’da İstanbul’da yapılacaktır. Kongrenin başarılı olabilmesi için tüm hazırlıklar yapılmaktadır. Türkiye’nin dünya ile bütünleşme sürecinde bizim gibi sivil toplum kuruluşlarına, ihtisas derneklerine önemli görevler düşmektedir. Yapılacak olan bilimsel kongre bu yönü ile de ayrı bir önem kazanmaktadır. Bu kongre ile Türkiye’nin tanıtımı, tavukçuluk sektörümüzün ve bilimsel çalışmalarımızın mevcut durumunu dünyaya tanıtma fırsatı bulacağız. Kongrenin ülkemiz ekonomi ve kültürüne önemli katkıları olacaktır. Kongrenin çok önemli bir yönü de tabiatıyla Türk bilim insanlarının yapmış oldukları araştırmaları dünyanın dörtbir tarafından gelen uzmanlara sunma şansını yakalamaları olacaktır. Kongreye özellikle genç bilim insanlarımızın katılımını teşvik etmek için 40 yaş altı giriş ücretleri yüzde 50 indirimli uygulanacaktır. Bu Dünya Veteriner Tavukçuluk Derneği ile bizlerin ortak kararıdır. Çok sağlam temelleri olan tavukçuluk sektörünün gelişerek ekonomimize daha büyük katkılar yapması, Türk insanının daha bol, daha ucuz ve daha kaliteli bu hayvansal proteine ulaşması için resmi ve özel sektör elinden gelenin azamisini yapmalıdır. İhracat potansiyelimiz vardır, yemi ucuza yapabildiğimiz zaman önümüzdeki en önemli engel kalmış olacaktır. Bunu iyi değerlendirmemiz gerekir. Halkımızı günü birlik hiçbir temele dayanmayan yanlış bilgilerle yönlendirip ekonomimize zarar verenlere, tavuk eti tüketimini azaltıcı mesajlar verenlere fırsat tanımamak, bu gibi durumlarda doğru bilgilerin halkımıza ulaştırılabilmesi için medyamıza her zamankindenm daha fazla ihtiyacımız vardır. 9