02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Prof. Dr. Hasan BATMAZ (Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı) lkemiz Avrupa Birliği müzakereleri sürecinde birçok alanda olduğu gibi tarım ve hayvancılık alanında da yapısal değişikliklerle karşı karşıyadır. Bu alanlardan tarım ve hayvancılık ülkemizi en çok uğraştıracak konuların başında gelmektedir. Hayvancılık konusunda birçok düzenlemeler yapılırken ve yapılmaya devam edecekken, bu alanda çalışacak veteriner hekimleri yetiştiren Veteriner Fakültelerinin de bu gelişmelere uyum sağlaması gerekmektedir. Türkiye’de Veteriner Fakültelerinin AB’ye akreditasyonu diğer birçok alandan önce başlamıştır. Avrupa’da Veteriner fakültelerinin akreditasyonu ile ilgili ilk adım 1978 yılında Avrupa Birliği’nin direktifleri ile başlamıştır. Bu direktifler veteriner hekimlik eğitimi için gerekli minimum standartların bütün Avrupa Birliği ülkelerindeki veteriner fakülteleri için zorunlu kılınması esasına dayanmaktaydı. Buna yönelik değerlendirme sistemleri başlangıçta Avrupa Komisyonunun kontrolünde Avrupa Veteriner Eğitim Komisyonu tarafından yapılmıştır. Daha sonraki yıllarda bu amaçla Avrupa Veteriner Eğitim Kurumları Birliği (EAEVE, European Association of Establishment for Veterinary Education) kurulmuştur. Avrupa’daki tüm Veteriner Fakülteleri ile birlikte Türkiye’den dokuz Veteriner Fakültesi’nin üye olduğu EAEVE, 1994 yılından itibaren akreditasyon değerlendirmelerini yapmaya başlamıştır. 1996 yılından itibaren de değerlendirme ziyaretlerine Avrupa Veteriner Federasyonu’nu temsilen bir üye katılmaktadır. Avrupa’daki veteriner fakültelerinin akreditasyonu için bu şekilde değerlendirilmelerin amacı; . Homojen kriterleri ve şeffaflığı sağlamak . Eğitimin benzer bir biçimde yüksek standartlarda yapılmasını sağlamak . Ana hatların ve gereksinimlerin belirli bir standartta olmasını sağlamak . Değerlendirme sisteminin bir parçası olarak mevcut eksiklerin giderilmesini sağlamaktır. Avrupa’da veteriner hekimlik eğitiminin aynı standartlara sahip olmasını amaçlayan EAEVE, bu değerlendirmelerde ulusal standartları değil, Avrupa veteriner hekimlik standartlarını temel almaktadır. Avrupa Birliği’ne üye ülkelerdeki veteriner fakültelerinin değerlendirilmeleri zorunludur. Avrupa Birliği ülkelerindeki değerlendirmeler sonucu veteriner fakülteleri için yapılan öneriler yaptırım niteliğindedir ve kararlar bazen bu ülkelerde fakültenin kapatılmasına kadar gidebilmektedir. Geçmişte İtalya’da bir Veteriner Fakültesi alınan bu karar doğrultusunda kapatılmıştır. Türkiye şu anda Avrupa Birliği üyesi bir ülke olmadığı için akreditasyon değerlendirme ziya Ü retleri zorunlu olmayıp tamamen isteğe bağlıdır. Bu nedenle Türkiye’de şu anda aktif olarak eğitimöğretim yapan 17 Veteriner Fakültesi’nden dört fakülte EAEVE’nin akreditasyon değerlendirmesi için 20002001 yıllarında kendi istekleri doğrultusunda başvurularını yaparak, 2002 yılında Selçuk, 2003 yılında Ankara ve İstanbul ve 2004 yılında Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakülteleri akreditasyon değerlendirmesinden geçmiştir. Biri Avrupa Veteriner Federasyonu üyesi olan 5 kişilik değerlendirme ekibi, bir raportör ve bir koordinatör olmak üzere toplam 7 kişi tarafından 5 iş günü süresince incelemeye alınmışlardır. Bu değerlendirmeler sonucu fakültelerin olumlu yönleri ile iyileştirilmesi gereken yönleri saptanmış olup, Veteriner Fakülteleri de AB’ye uyum bekliyor ana kriter olarak saptanan eksikliklerin giderilmesi halinde ikinci başvuruyu takiben yapılacak ziyaret sonucu fakültelerin akreditasyon açısından kararları verilecektir. Fakültelerin değerlendirilmeleri sırasında ele alınan başlıca kriterler; eğitimde uygulamaların en az yüzde 50 olması ve içeriğinin güncel olması, uygulamaların küçük gruplar halinde yapılması ve öğrencilerin birçok uygulamayı bizzat yapması, teorik ders müfredatlarının güncel ve özellikle bazı derslerde AB müfredatlarını içermesi, öğrenci başına yeterli sayıda çiftlik ve pet hayvanı ve otopsi düşmesi, klinik derslerin tüm dersler içinde en az yüzde 25 yer alması, eğitimde öğrenci odaklı sistemin olması, öğrencinin problem çözmeye yatkın olması, bir ve teriner hekim olarak bilmesi gereken asgari konular yanında öğrenciye yüzde 25’e varan seçmeli ders şansı verilerek öğrencinin ilgi duyduğu alanlarda daha çok ders almasının sağlanması sayılabilir. Bununla birlikte dikkat edilen diğer konular olarak da; hayvan refahı üzerinde durulması, AB kapsamındaki veteriner hekim mevzuatının iyi bilinmesi, besin hijyeni ve teknolojisi derslerinde çiftlikten sofraya gıda zincirinin dikkate alınması ve bu zincir içinde hayvansal üretimhayvan sağlığı hayvansal ürünlerin üretimi ile koordineli ele alınması ve dünyada yaygın olarak yetiştirilen ve insan tüketiminde eti değerlendirilen domuz yetiştiriciliği ile hastalıklarına yer verilmesi sayılabilir. Ayrıca, fakültelerin bulunduğu bölgede başvuru merkezi olmasına ve bölgede pratisyenler tarafından çözülemeyen problemlere çözüm getirip getirmediğine dikkat edilmektedir. 1992 yılında EAEVE’ye üye olan ve 2000 yılında akreditasyon değerlendirmesi için başvurup 2004 yılında değerlendirilen UÜ Veteriner Fakültesi, İngilizce Hazırlık Sınıfı uygulamasına başlamış, öğrencilerine son sınıfta çiftlik hayvan hekimliği ve yetiştiriciliği, pet hayvanı hekimliği, kanatlı hayvan hekimliği ve yetiştiriciliği ile gıda hijyeni ve teknolojisi konularında daha çok ders seçmesine olanak sağlamış, hayvan türlerine göre dersler programlamış ve inşaatı süren hayvan hastanesini de hayvan türlerine göre düzenleyerek geleceğe yönelik ciddi adımlar atmıştır. UÜ Veteriner Fakültesi’nin geçen Kasım’da gerçekleşen değerlendirme ile ilgili olarak 89 Nisan 2005 tarihinde Brüksel’de görüşmeler sürecektir. Avrupa Üniversiteler Birliği’nin kurumsal değerlendirme sürecinden başarılı bir şekilde geçen ve Bologna reformları kapsamında kalite kültürü çalışmalarına Avrupa’daki genç üniversitelere örnek gösterilen Uludağ Üniversitesi’nin bir fakültesi olan Veteriner Fakültesi’nin hedefi bu süreci en geç 2008 yılında tamamlamaktır. EAEVE, Türkiye’de çok sayıda veteriner fakültesi olduğundan yeni veteriner fakültelerinin kesinlikle açılmaması üzerinde durmaktadır. Mevcut fakültelerin de bir an önce AB akreditasyon süreçleri tamamlamaları ve tamamlayamayanlar için de ciddi karar verilmesini önermektedir. Bu nedenlerle akreditasyon süreçlerinin ilk aşamalarını geçen veteriner fakültelerinin bu süreçlerini tamamlamaları için üniversiteler içinde ve özellikle Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından desteklenmelidirler. Sonuçta tarım ve hayvancılık alanında yapılacak düzenlemelerle birlikte Türkiye’den akredite olmuş Veteriner Fakültesi aranacaktır. Akredite olmuş veteriner fakültelerinden mezun veteriner hekimlerin yalnız AB ülkelerinde çalışması üzerinde durulmamakta, özellikle hayvanın ve hayvansal gıdanın serbest dolaşımın olduğu Avrupa’da bu hayvanları ve gıdaları kontrol etme yetkisine sahip veteriner hekimleri yetiştiren veteriner fakültelerinin Avrupa standardında olması amaçlanmaktadır. VIV Türkiye 2005: Dünya Veteriner Tavukçuluk Kongresi Ağustos’ta yapılacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İstanbul’da 2527 Ağustos 2005 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ‘‘VIV Türkiye 2005: Dünya Veteriner Tavukçuluk Kongresi’’nin hazırlıkları sürüyor. Organizasyon çalışmalarını yürüten HKF Fuarcılık tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, Tarım Bakanlığı’nın himayesinde ve Türkiye Bilimsel Tavukçuluk Derneği, Veteriner Tavukçuluk Derneği, BESDBİR, Türkiye Yumurta Üreticileri Derneği ile Türkiye Yem Sanayicileri Birliği’nin sponsorluğunda düzenlenecek olan ‘‘VIV Türkiye 2005: 14.WVPC Kongre Fuarı’’nın sektördeki en yeni ürün ve hizmetleri Türkiye’den ve çevre ülkelerden gelen üreticilerle buluşturacağı ifade edildi. HKF Fuarcılık’ın açıklamasında, VIV Türkiye 2005 Fuarı’na ilişkin şu bilgilere yer verildi: ‘‘VIV Uluslararası Fuar Konsepti yenilenmiş, ‘Et güvenliği: Yemden tüketim etine’, mevcut VIV kopseptine eklenmiştir. Deli dana, kuş gribi gibi hastalıklardan ve hormonlu yemlerin kullanıldığı korkularından dolayı tüm dünyadaki tüketiciler tedirgin olmuş ve tükettikleri etin, sağlık açısından ‘garantili’ olmasını talep eder tutuma geçmişlerdir. Etin sağlıklı olması, ancak et üretiminin her aşamasının dikkatlice yönlendirilmesi ve kontrol edilmesi ile mümkündür. Bu gelişme entegre üretim zincirlerinin oluşmasına sebep olmaktadır. Bu üretim tesisleri daha saydam ve konstrantre olmalıdır. Güvenli et üretimini garanti etmek için, bu sektördeki tüm kuruluşların sıkı işbirliği içerisinde çalışmaları gerekmektedir. İşte bu sebepten dolayı hazır et konsepti, bilinen VIV konseptine eklenmiştir. İlk olarak 25 27 Mayıs 2004 tarihlerinde yapılan VIV Russia ve akabinde Ekim 2004te VIV China fuarlarında uygulanan bu yeni konsept, şimdi 2527 Ağustos 2005 tarihleri arasında düzenlenecek olan VIV Türkiye 2005 fuarımızda da hizmete girecektir.’’ Açıklamada, VIV Türkiye fuarının ‘‘sektörün yegane kabul görmüş ve oturmuş uluslararası tavukçuluk fuarı’’ olarak değerlendirildiği de belirtildi. 23
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle