06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

>> bu nedenle evrensel bir boyutta kaleme aldıkları yazılarına politik duruşları ve toplumcu tavırları da yansıyor. Çift, Bilgelik ve Cahillik’te, genel çerçevede insanın, özele inildiğindeyse kadın ve erkek ruhuna dokunan aforizmalar sunuyor okura. İkilinin Türkçeye çevrilen ilk kitabı olan Bilgelik ve Cahillik okur karşısına çıktı. 1902 Doğumlular / Ernst Glaeser / Çeviren: Öner Ünalan / Yordam Kitap / 288 s. Ernst Glaeser’in 1902 Doğumlular’ı, iki büyük savaşa sahne olan yirminci yüzyılın ilk yarısına ışık tutuyor. Roman; acı ve üzüntülü dönemin, edebiyata kattığı barış, kardeşlik ve insancıllık bağlamında kuruluyor. Glaeser’in başyapıtı olarak kabul edilen kitap savaşı, koşulları ve ona giden süreç ekseninde ilerliyor. Savaşın gerçeklikleri, 1902’de doğan ve Birinci Dünya Savaşı sırasında on ikion altı yaş arasındaki çocukların gözünden anlatılıyor. Yazarı küçük bir Alman kasabasındaki gençlerin siyasi ve cinsel uyanışları, sosyal demokrat siyaset, enternasyonalizm, milliyetçilik, açlık gibi konulara perde aralıyor. Ölmeden İyi İnsanlar / Yayına Hazırlayan: Yunus Bekir Yurdakul / Yitik Ülke Yayınları / 256 s. Bekir Yurdakul, Orhan Veli’nin “Biz de ölünce iyi adam oluruz” sözünden esinlenerek Ölmeden İyi İnsanlar’ı kaleme almış. Bir anıanlatı örneği olan kitap Melih Cevdet Anday, Fethi Naci, Sait Faik Abasıyanık, Sevin Okyay, Ülkü Tamer, Füruzan ve Pablo Neruda gibi isimlerin anılarını okura aktarıyor. “Sanat İnsanlarından Güldüşün Anılar” altbaşlığıyla yayımlanan çalışmada bu kişilerin birbiriyle yaşadığı ilginç olaylar yer alıyor. Yurdakul, onların nüktedanincelikli yönlerini vurgulamak amacıyla dünün birikimiyle bugüne bir derleme yapmış. Ölmeden İyi İnsanlar okurla buluştu. Yazarlar Eleştiriler Anılar / Emre Kongar / Remzi Kitabevi / 160 s. Yazarlar Eleştiriler Anılar, çocukluğundan beri sanat ve edebiyat çevreleriyle iç içe yaşamış Emre Kongar’ın, yetiştiği ortamda bu çevreyle ilgili anılarını anlatırken dikkat edilmeyen ve hatta bilinmeyen olaylara da ışık tutan yazılarından oluşuyor. Kitapta; Yahya Kemal’in çocukluğu ve yazıları, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın son söyleşisi, Melih Cevdet Anday’ın dizeleri, Attilâ İlhan ve Troçkizm, Elif ŞafakAdalet Ağaolu polemiği, Hilmi Yavuz, Orhan Pamuk ve Mîna Urgan gibi isimlere dair dipnotlar bulunuyor. Mülteciyim / Gülçimen Yurtsever / Sokak Kitapları / 350 s. Gülçimen Yurtsever, sokaktaki hayatı ele alan ilk romanı Sokaklardayım’la bir yaşamöyküsü sunarak okura merhaba demişti. Yurtsever, bir yıl aradan sonra bu kez Mülteciyim ile okur karşısında. Kapitalizmin en büyük keşfinin, insanlara verdiği acıları satın almak olduğunu belirten sivil toplum gönüllüsü yazar, romanında sistemi irdelerken mültecilik başta olmak üzere sosyal konulara eğiliyor. Üç Kırmızı Güvercin / Yorgo Seferis / Derleyen: Cevat Çapan / Sözcükler Yayınevi / 284 s. Eserlerinde, daha çok bir düşün ve uyanışı dile getiren Yorgo Seferis, kullandığı imgelerle şiirini, işlevsel bir isim ve fiil örgüsü üzerine kuruyor. Cevat Çapan, Üç Kırmızı Güvercin’de, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Seferis’in şiir ve denemelerini bir araya getirerek şaire dair bir portre sunuyor. Kitaba bu düzlemde, İzmir doğumlu Seferis’in Türkiye’de geçirdiği yılları kapsayan günlüğü, öne çıkan denemeleri, kendisiyle yapılmış bir söyleşi ve fotoğraflar da yansıyor. Derlemenin başındaysa Seferis’in hayatı ve eserleri bağlamında Çapan’ın kaleme aldığı kısa bir biyografi yer alıyor. Umut İçin Senfoni / Uğur Kökden / Dafne Kitap / 216 s. Denemelerinde diller ve kültürler arasında gezinen Uğur Kökden, Umut İçin Senfoni’de, kendi yazın evrenin özelliklerini içeren deneme birikimine perde aralayarak yazarların dünyasına bir bakış getiriyor. Kökden, yazı serüveninin izlerine okuru da dâhil ederken yapıttan yazara, imgedense bir yere varıyor. Yazmayı; alıp başını gitmek ve sınırlar, ülkeler ve kısıtlamalar ötesi bir yolculuk olarak tanımlarken düzyazıyı ise yaşam ırmağının akışı karşısında bir çeşit “çağdaş şiir” olarak niteliyor. Kökden, deneme türünün bir anlamda, seçimi dışında yalnız kalan insanın mırıldanışları olduğunu da dile getiriyor. Şeytan’la Konuşmalar / Hilmi Ziya Ülken / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 208 s. Şeytan’la Konuşmalar, Hilmi Ziya Ülken’in, Şeytan’ı kişileştirip onunla konuştuğu yazılarından oluşuyor. Bu bağlamda yazar; nesir, şiir, fikir, hareket, eleştiri, kitap, tembellik, resim, geçmiş zaman gibi konuları ele alıyor. İlk baskısı 1942’de yapılan >>ve yayınevince Ülken’in Seçme Eserleri’nin onuncusu olarak ye KItap 8710 Kasım 2016 KASIM 2016 Anı, 390 sayfa Sinemaya tutkun bir adamın hikâyesi Sinemayı Seven Adam, Mithat Alam’ın şahsi hikâyesiyle beraber Boğaziçi Üniversitesi’nde kurduğu film merkezinin de hikâyesini, üstelik birinci ağızdan aktarıyor. Umut Barış Dönmez’in hazırladığı ve yürü üğü söyleşiyle şekillenen kitapta,Mithat Alam sevmediği iş yaşamından kopup sevdiği sinemaya dair meşgalelere nasıl “bulaştığı”nı zevkle anlatıyor. Bir yandan filmler ve yönetmenler, oyuncular hakkında muazzam bir sohbete tanıklık ederken diğer yandan sinema tarihine, Mithat Alam Film Merkezi’nin kuruluşu ve gelişimine, Film Merkezi’nde yapılan işlere, Merkez’den yetişen sinemacılara uzanan kapsamlı bir dökümün sunulmasına da şahit oluyoruz. Sinemayı Seven Adam sadece bir insanın hikâyesini anlatmıyor; insanların yaptıkları “iyi” işlerle kendi hayatlarını olduğu kadar başkalarının hayatlarını da nasıl zenginleştirdiğini gösteriyor… www.iletisim.com.tr [email protected] vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimbirikim twi er.com/iletisimyayin instagram.com/iletisimyayin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle