27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

artist 2016 UMULMADIK TOPRAKLAR 1220 Kasım tarihlerinde, TÜYAP’ta gerçekleşecek ARTİST 2016, bu yıl sizleri, ortak deneyimimiz olarak göçmenlik üzerine düşünmeye davet ediyor. Liberal demokrasinin vaatlerinden ve ekosistemden sürgünümüzün öyküsünü kolektif bel leğe kaydetmek için yola çıkıyor. Savaşlar, soykırımlar, katliamlar, sürgünler, ekolojik felaketler ve bunların ardından yaşanan travmalar yirmi birinci yüzyılın deneyimine damgasını vurdu. Buna karşın yaşananlar gizlendi, bastırıldı, dile dökülemedi. Bellek aktarımı felaketler dizisiyle kesintiye uğradı. Çağımızın ruhuna yası tutulamamış kayıpların gölgesi düşüyor. Felaketler birbirini izlerken ve geçmişin hayaletleri hâlâ huzur bulmamışken nasıl ve nerede soluk alacağız? Bunca kaybın ağırlığı ile nasıl, nereye yol alacağız? Bir gemi inşa etsek örneğin. Tufandan sonra yeni bir yaşama başlamak umuduyla. Siz neyi alırdınız yanınıza? Yası tutulamamış bir geçmişten geleceğe hangi anıları, hangi izleri, hangi imgeleri, hangi duyguları götürürdünüz? Umut mu, aşk mı, bir hayvan mı, bir tohum mu, yoksa bir şiir mi alırdınız kucağınıza? Bu geminin belli bir rotası olmazdı elbette. Ama tarihlerin ve hafızaların kesiştiği yere, bu tarih ve hafızaların hem çözüldüğü hem de keşfedilen yollar boyunca yeni ve daha zengin dillere tercüme edildiği bir sınıra, ufka doğru giderdi. “Sınır demek bir şeyin durduğu yer demek değildir. Sınır, Yunanlıların da gördüğü gibi bir şeyin asıl açılımına başladığı yerdir. Bundan dolayıdır ki bu kavram Horismos’tan yani ufuktan gelir”(1). Zaman daralıyor, sular çoktan yükseldi. Ayaklarımızı güvenle bastığımız toprak koyu bir bataklık şimdi. Ekolojik, ekonomik ve politik anlamda eve dönüşün olmadığı uzun bir yolculuğa çıkıyoruz. Yirmi birinci yüzyılda milyonlarca insan, toplum sal ve zihinsel evrenlerinden zorla kopartılarak bulutlar dışında hiçbir şeyin tanıdık olmadığı bir manzaraya dâhil oldu(2). Uzam tutmayan kesin tili bir var oluşu; kimliğin, aidiyetin, mülkiyetin geçerliliğini yitirdiği bir sınır deneyimini paylaşıyoruz. Bu deneyimden, kendini ve ötekini ta nımlarken “adımlarımızı yere daima hafif basmayı”(3) öğreniyoruz. Kendi sınırlarımızın ötesinde başka ses ler, başka bedenler, başka dünyalar olduğunu keşfetmeye başlıyoruz. Mültecilik bizi birleştiren tek ortak kimlik olmak üzere. Tufandan sonra hayatta kalacak ilk ve gerçek insanın hakikaten ve acilen neye ihtiyacı ola cak? “Sürgündeki kişi bilir ki seküler ve olumsal bir dünyada evler daima geçicidir. Bizleri bildik toprakların güvenliğine kapatan sınırlar aynı zamanda birer hapishane olabilirler. Ve zaten bunlar genellikle akla ya da zorunluluğa dayanmayan zeminlerde savunulur. Çünkü sürgündekiler sınırları aşar ve düşünce ile deneyim önündeki engelleri parçalarlar”(4). 1220 Kasım tarihlerinde, TÜYAP’ta gerçekleşecek ARTİST 2016, bu yıl sizleri, ortak deneyimimiz olarak göçmenlik üzerine düşünmeye davet ediyor. Liberal demokrasinin vaatlerinden ve ekosistemden >> 44 10 Kasım 2016 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle