06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sosyal hicvin acıklı hali... Günümüzün önemli öykü yazarlarından George Saunders, yarattığı abartılı dünya ile bize doğruyu görme şansı verenlerden. “Pastoralya”daki öyküleri, yarattığı gerçeklik dünyasından hareketle çarpık düzen hakkında gizlenen doğruları ortaya çıkartıyor. T heodor Adorno Minima Moralia adlı eserinde gerçeklik için şöyle bir tanım verir: “Dolaysız olarak yaşamın gerçeğini deneyimlemek için yabancılaştırılmış biçimi üzerinde düşünmek gerekir.” Abartıyı bugün artık gerçekliğe ulaşmanın bir aracı olarak algılıyoruz çünkü hiciv yoluyla bir yansımasını görüyoruz gerçekliğin. Günümüzün önemli öykü yazarlarından George Saunders, yarattığı abartılı dünya ile bize doğruyu görme şansı verenlerden. Pastoralya’daki öyküleri, Adorno’nun bu sözlerini doğrular nitelikte. Kendi içinde yarattığı gerçeklik dünyasından yola çıkarak çarpık düzen hakkında gizlenen doğruları ortaya çıkartıyor. Aslında Saunders’in öyküleri basit bir dille toplumun en basit insanlarını anlatır, buna rağmen Pastoralya 2000’de yayımlandığında, şok etkisi yaratmıştı okurlarda. Pastoralya, bir tema parkta geçer. Ziyaretçilerin bir doğa tarihi müzesine, hayvanat bahçesine ya da Disneyland gibi bir eğlence parkına girer gibi bilet alıp gezdiği bir tema park burası. Parkın bir yerinde mağara insanlarının anlatıldığı bölümde Neandertal türü canlandıran bir çift konmuştur. Adını bilmediğimiz anlatıcı, Janet adında elli yaşlarında bir kadınla mağara insanını temsil eden bir yaşam sergiler. Ziyaretçilerin mağaradan içeri başlarını uzatıp onların nasıl yaşadıklarını görmeleri için hiç rollerinden çıkmadan gerçekçi bir şekilde mağara insanı gibi davranırlar. Dil bilmeyen, avcıtoplayıcı, gelişmemiş Neandertal rolünü inandırıcı kılmak için birbirleriyle İngilizce konuşmaları yasaktır. Kendilerini ifade etmek için el kol hareketleri kullanır, yüzlerini değiştirmek için alınlık takar, havada yakaladıkları küçük böcekleri yer gibi yaparlar. Görevleri bellidir; Büyük Kovuk denilen mağaranın bölümüne her gün bir keçi konur, bunun derisini çakmaktaşıyla yüzer sonra şişe geçirip, ilkel yöntemle yaktıkları ateşte pişirip yerler. Geri kalan zamanlarında da keçinin kanıyla resimyazılar yaparlar. Fakat bu düzen, günlerdir ziyaretçi uğramadığı için bozulmaya başlar. “Çömelmiş oturuyorum ve insanların başlarını içeri uzatmalarını bekliyorum. Kimse başını uzatmayalı on üç gün oldu (…) Eskiden, başlarını içeri uzatan birileri varken yaptığımız işi seviyorduk. Gerçekten yüreğimizi koyuyorduk ortaya. Homurdanarak küçük kavgalar ediyorduk.” Yine de yakınmamaları gerektiğini düşünüyorlar, kendilerinden daha zor durumda olanlar var. Örneğin öncü göçmen rolündekiler kendileri kapan kurup tavşan avlamak zorundalar, gösterilerinin bir parçası hayvan öldürmek olanlardan biri olmadıkları için kendilerini şanslı sayılıyorlar. “Yani durumumuz oldukça iyi. Eski günlerdeki kadar iyi değil, ama çok kötü de değil” diye açıklıyor durumlarını. Saunders’in kahramanları, düzen tarafından ruhları emilen kişilerdir. İşini kaybetmemek, karnını doyurmak, ailesine destek olmak, hasta çocuğunun tedavisini düşünmek gibi korkuları vardır. Bunları söyledikten sonra hemen eklemek gereken bir şey, Saunders’in dünyası iç kapatıcı olmaktan uzak, bir kara mizahtır. Hatta edebiyat tarihinin distopya örneklerini çağrıştıran havasına rağmen, komedidir. Distopyalarda görmeye alışık olduğumuz totaliter baskı düzeni ve bireylerin çaresizlik duygusu Saunders’ın öykülerinin de temelini oluşturur fakat onun anlattığı baskı ortamı çoğunlukla mecazidir. Neandertal rolü oynayan karakterlerinde, herhangi bir işte çalışan insanı görürüz. İşini kaybetmemek için rolüne sadık kalan, kendi mantığına uymasa da bazı kurallara uyan, kısacası, her okurun kendisini bulacağı sıradan insanlardır. Durum sıradışı olsa da, yaşam gerçekleri çok tanıdıktır. “Yukarıda” birilerinden emir alırlar, onların gözüne girmeye çalışırlar. İş arkadaşı görevini yerine getirmediğinde şikâyet ederler, bir gözleri alacakları promosyonlardadır. Bu promosyon taze kesilmiş bir keçi olsa da altında yatan anlam farklı değildir. İşten çıkarılacak personel olduğu haberi ispiyonculuğu başlatır. Ve sonunda işten atılan “diğeri” olduğunda bir rahatlama olur. HİCİV USTASI Saunders’e özgü hiciv sadece ‘Pastoralya’ öyküsünde değil, yazarın tüm öykülerinde hissettirir kendini. Striptiz yapan bir erkekte, televizyonda ölen çocuklarını anlatanların realityshow’larında, hep abartılı durumlar olsa da aslında kapitalist düzenin çarpık işleyişinin örnekleridir verdiği. Disneyland’de bütün gününü Pamuk Prenses ya da Mickey Mouse olarak geçiren, hayatını bununla kazanan insanların gerçekliğine bir bakış atar, elbette bu gerçek bir durum değildir fakat sonuçta kendi gerçekliğini yaratır. Bir noktada rol olarak yapılan şey, hayatın ta kendisi olmaya başladığında sosyal hiciv acıklı bir hal alır. Öykülerdeki karakterlerin bir ortak özelliği, eğitimsiz olmaları, net düşünememeleri, kaptırdıkları rollerden çıkamamalarıdır. Gibi yapmak ile yapmak arasındaki farkı anlayamazlar çoğunlukla. Okuma yazma bilmeyenler, gelişmemiş bir dil kullananlar, kendilerini doğru ifade edemeyen toplumun en alt tabakasını anlatır. Buna karşın modern yaşamın gereçlerini kullanırlar, örneğin faks makinesi Neandertallerin yaşadığı mağarada tam bir tezat yaratır. George Saunders, yazar Jennifer Egan ile yaptığı bir söyleşide yazma serüvenini ve nasıl dilden yola çıkarak bazen bir sözcüğün izinden giderek yazdığını anlatmış. Yazmayı insanın doğasını anlama süreci olarak gördüğünü, kendisiyle çelişen zihnin arayışının edebiyatın özünde olduğunu söylüyor. “Sadece edebiyatın yapabileceği bir şey varsa, bize insanlığın temel eğilimlerini göstermektir ve bu eğilimlerin sonunda acıya neden olduğunu anlamamızı sağlamasıdır.” Hayvanat bahçelerinde kötü bir hüzün olur; bunu en çok çocuklar hisseder. Yaşam alanları yok edilmiş hayvanlar tutsak edilmiş, aşağılanarak sergilenirler. George Saunders’in anlattığı tam da bu hüzündür. n 4 10 Kasım 2016 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle