02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

¥ kurmaları gerektiğini anlatan bu kitap, bedensel, duygusal ya da zihinsel yolla iletişimin, çocukların gelişimini olumlu yönde etkileyeceğini dile getiriyor. Yeni Başlayanlar İçin Osmanlı Tarihi/ Ayhan Buz/ İyi İnsanlar Yay./ 464 s. Sadrazamları, olayları, antlaşmaları, savaşları ana hatlarıyla özetleyen; haritalarla, gravürlerle anlatıyı destekleyen ve kaynakçasıyla ileri okumalara yardımcı olan bu kitap, saltanat ile hilafetin birleşmesi, Lâle Devri, Tanzimat Fermanı, ilk mason locası, ıslahat çabaları, Ermeni Meselesi, Sarıkamış faciası, Çanakkale Zaferi, 31 Mart Vakası, Rumi takvim süreci gibi, imparatorluğu derinden etkilemiş pek çok konu, sebepleri ve sonuçlarıyla açımlanıyor. Yer yer padişah eşlerine, analarına; sadrazamlara, vezirlere; Osmanlı maliyesi ve sosyal kurumlarına da değiniliyor. Emperyalizmin Türkiye’ye Girişi/ Orhan Kurmuş/ Yordam Kitap/ 304 s. “Emperyalizmin Türkiye’ye Girişi”, Türkiye kaderi üzerinde belirleyici etkide bulunan, emperyalizme bağımlılığın tarihsel köklerine eğiliyor. Dr. Orhan Kurmuş’un İngiltere’de gerçekleştirdiği arşiv çalışmasıyla elde ettiği veri ve bulgular ışığında oluşturduğu yapıtı, Osmanlı tarihinin pek çok yönüne ışık tutuyor. İngiliz sermayesiyle birlikte, İngiliz emperyalizminin Türkiye’ye girme sürecini inceliyor ve emperyalizmin yörüngesinde, Türkiye’nin kapitalist gelişme sürecinin ilk döneminin ana çizgilerini ortaya koyuyor. Toprağın Sancısı/ Sabri Özer/ Logos Yay. 336 s. Bu kitapta, İstiklâl Savaşı’nın ardından, yoksulluklar içinde kalkınma ve aydınlanma devinimi sürerken, “Köy Enstitüsü” olgusunun yeri görülüyor. Sabri Özer, bu kurumların öğrencisi olarak özellikle kapatılma sürecindeki karalamaları, acıları, kıyımları; genç bir köy öğretmeninin bakış açısıyla enstitülerin köylere götürdüğü eğitim ışığını, üretim ve imece coşkusunu; günümüzde ulusal sorun haline dönüştürülen olayların geçmişine değin izlerini, toplumun saplantılarını, aşkları, tazeliğini yitirmemiş anılar bütünlüğünde sunuyor. Küreselleşmenin Krizi/ Hazırlayan: A. Freeman, B. Kagarlitsky/ Çeviren: İbrahim Yıldız, Bahar Kara/ Yordam Kitap/ 344 s. 2000’li yılların başında kriz aşamasına giren ‘küreselleşme’ hakkında, bunun geçici bir kriz olmadığı, uygulamalardan değil, küreselleşme sürecinin kendisinden kaynaklandığı ve küreselleşmecilerin bu zorlukları aşabileceklerine dair bir belirtinin de olmadığı söylendi. Bu olgulardan bazı sonuçlara göre küreselleşme, sadece adaletsiz değil aynı zamanda sürdürülemez de olabilirdi. Pek çok kişi, yeni olayların küreselleşmenin sonunu yakınlaştırdığını düşünürken bazıları küreselleşmenin aslında hiç var olmadığını öne sürüyordu. Gerçek ne olursa olsun, küresel adalet ve barış hareketleri, tarihin yeni bir safhasıyla karşı karşıyaydı ve kendilerini bekleyen görevlerin derin bir analizini yapmalıydılar. Bu kitap, kendileri de küreselleşme karşıtı hareketler içinde yer alan bir grup yazar tarafından, bu ihtiyacı gözeterek, bugün dünyada neler olup bittiğini inceden inceye tahlil etmek, ‘küreselleşme’ diye bir şeCUMHURİYET KİTAP SAYI 949 yin olup olmadığını, neden ve ne ölçüde başarısızlığa uğradığını, sonuçlarının neler olduğunu, bu sürecin nereye doğru evrildiğini ve bütün bunların küresel adalet arayanlar için ne gibi olanaklar ve zorluklar sunduğunu ortaya koymak amaçlı oluşturulmuş. Bungalov 2/ Danielle Steel/ Çeviren: Nazan Sabuncu/ Remzi Kitabevi/ 318 s. Sıcak bir temmuz günü gelen bir telefon, Tanya Harris’in hayatını değiştirir. Bir zamanlar eşi ve çocuklarına ayırdığı yoğun zaman nedeniyle gerçekleştiremediği hayali gerçek olur: Önemli bir Hollywood filmi için senaryo yazması önerilir. Tanya Harris için bu geri çevrilemeyecek bir fırsattır. Tanya, Beverly Hills Oteli’ndeki bungalovuna yerleştiğinde, kendini Hollywood’un göz kamaştırıcı ışıltısı içinde bulur. Ancak ailesinden uzak kalmanın da hüznünü yaşar. Danielle Steel, Bungalov 2’de okuru, bir kadının iç dünyasına ve Hollywood’un ötesine, Tanya’nın gerçek evini, dünyadaki gerçek yerini arama serüvenine taşıyor. Evet, Boyun Eğmeden Anlaşmaya Varmak/ Roger Fisher, William Ury/ Bruce Patton/ Çeviren: Fatma Güven Burakreis/ İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları/ 226 s. “Evet, Boyun Eğmeden Anlaşmaya Varmak”, insanları problemden ayrı tutmayı, pozisyonlara değil menfaatlara odaklanmayı, her iki tarafı da memnun edecek seçenekleri beraber çalışarak bulmayı ve daha güçlü olan, oyunu kurallara göre oynamayı reddeden veya ‘çirkin taktiklerden’ yararlanmak isteyenlere karşı tutum alınacağını anlatan bu kitap, Harvard Müzakere Projesi grubunun müzakere, iş sorunları ve milletlerarası alandaki uyuşmazlık çözüm yollarına ilişkin çalışmalarına dayanıyor. Biz Hayır DiyoruzMetis Seçkileri 13/ Eduardo Galeona/ Hazırlayan ve Çeviren: Bülent Kale/ Metis Yayınları/ 196 s. Uruguaylı yazar Eduardo Galeano, Latin Amerika’da militan gazeteciliğin önde gelen isimlerinden. Bu seçkide, gazeteciliğin edebiyatın bir alt kolu değil, aksine, en etkililerinden biri olduğunu savunan Galeano’nun yirmi altı yazısı yer alıyor: Che, Zidane, Salgado, Evo Morales, Latin Amerika edebiyatı, yazarın işlevi, televizyon, beden, işkence, sürgün, Şili, Küba, Bolivya, ABD, emekçiler, eşcinseller, beyazlar, siyahlar, yerliler, Latin Amerika... Edebiyatın hakkıyla kullanıldığında, gazeteciliği nasıl etkili kılacağını gösteren politik metinler. Gelecek Ağacı/ Berrin Taş/ İnsancıl Yayınları/ 48 s. “Birbirimize/ baka baka/ yaşlanıyoruz/ aynı toprakta/ yan yana/ aşk/ o senin şakıyan sesindir/ yoklukta cıvıldayan kanarya/ sabah sevecenliği küskün papatyaya/ aşk/ o senin ellerindir/ iri adımlarla geceyi öğüten/ sözlerindir/ birbirimize/ baka baka/ yaşlanıyoruz/ aynı toprakta/ yan yana/ aşk/ o senin sıkılmış yumruğundur/ her gündoğumunda/ yeniden filizlenen/ gelecek ağacındır/ aşk o senin kavgandır/ birbirimize/ baka baka/ yaşlanıyoruz/ dallarımız ötelere uzanıyor” Berrin Taş’ın yeni şiirleri, okurun karşısına çıkıyor. Sapak/ Cengiz Gündoğdu/ İnsancıl Yayınları/ 128 s. “İnsan kimdir, insanca yaşamak nedir? İnsan, tarihin, toplumsal ilişkilerin var ettiği yüzbinlerce yıllık birikimin ürünüdür. İnsanca yaşamaksa, yaşanılan çağda yaratılan bütün ürünlerden, bütün değerlerden insanın eksiksiz bir şekilde yararlanması demektir. Çünkü yeryüzünde görüp görmediğimiz, bilip bilmediğimiz bütün ürünler, bütün değerler, bir tek insanın, bir tek sınıfın değil bütün insanlarındır. Çalışan, üreten, doğayı değiştiren bütün insanların.” “Sapak”, Türk ulusunun, Batılı saldırgan sömürgeci uluslara karşı verdiği insan olma savaşının sonrasını, 19231927 yıllarını anlatıyor. Umut Mekânları/ David Harvey/Çeviren: Zeynep Gambetti/ Metis Yayınları/ 364 s. Ütopyacı hareketler, adil toplum ve daha iyi yaşam koşulları için mücadele veriyorlar. David Harvey, bu yapıtında, tarihsel ve coğrafi bir bakış açısıyla, bu hareketlerin başarısızlıklarının altında yatan sebepleri ve ütopyaları ortaya çıkaran fikirlerin geçerliliğini sorguluyor. ABD’deki Baltimore şehrini model olarak aldığı, mevcut kentsel ortamın betimlemesini sunarken, ‘alternatif yok’ diyenlere karşı ütopyacı hayal gücüne başvurmanın kaçınılmazlığını vurguluyor. Uzamsal ve zamansal ütopyaların artılarını eksilerini değerlendirdikten sonra, ‘diyalektik ütopyacılık’ adını verdiği yeni bir ütopyacı düşüncenin genel hatlarını çizen Harvey, daha eşitlikçi ve doğayla barışık yaşamayı mümkün kılacak tasarımlara dikkat çekiyor. Hep İle Hiç Arasında/ Ahmet Necdet/ Artshop Yayıncılık/ 48 s. “Havada, suda ve yerde,/ Biliyorum artık yoksun./ Ne var ki ben yok desemde,/ Her şeyde ne kadar çoksun!/ Gübet koyunda bir gemi,/ Bak, geceyi kuşanıyor./ Onun ürkünç imgelemi/ Aşk olmuş, ben de kanıyor.” Ahmet Necdet’in kitap olarak hiç yayımlanmamış, dergilerde yer alan şiirleri ile son şiirlerinden oluşan “Hep İle Hiç Arasında”nın son bölümünde de Ahmet Necdet ve şiiri üzerine yazılmış kısa yazılar yer alıyor. Ahmet Necdet’in hazırladığı, içinde François Villon’dan Henri Pichette’e kadar kırk bir Fransız şairden Türkçe’ye çevrilmiş şiirlerin yer aldığı “Seninle Bir Yastıkta Fransız Aşk Şiirleri Antolojisi” adlı kitap da yine Artshop Yayıncılık tarafından okurla buluşturuluyor. Geleceğin Haritası/ Deniz Ülke Arıboğan/ Profil Yayıncılık/ 208 s. İnsanların birçoğu geleceği düşünmektense günü yaşamayı, hatta geçmişi hatırlamayı tercih ederler. Geçmiş bir müdahale gerektirmez, yalnızca olmuş bitmiş olanın genel bir değerlendirmesine izin verir. Gelecek kazanmak ise bambaşka bir vizyon gerektirir. Gelecek, özünde bir kayboluş halidir ve bilgelik gerektirir. Bilge geleceğin koşullarını da öngörebilen ve onları inşa edebilen kişidir. Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan geleceğin bir haritasını çiziyor. Sadece mevcut olanla yetinmeyerek geleceğe dair vizyon belirliyor. Dış politikadan iç politikaya, AB mevzuatından ABD ile ilişkilere kadar Türkiye ve dünyada son yıllarda meydana gelen önemli olaylara stratejik bir bakış açısı getiriyor. ¥ SAYFA 35
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle