23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Turgut Özakman ile üçlemenin ilk kitabı ‘DirilişÇanakkale 1915’ üzerine... ‘Tarihini bilen yenilmez’ ugünlerde yeni bir Turgut Özakman yapıtının keyfine varıyoruz hep birlikte. “DirilişÇanakkale 1915” adlı romanıyla okurlarla son hızla buluştu/buluşuyor Turgut Özakman. “Şu Çılgın Türkler” gibi “DirilişÇanakkale 1915” de Bilgi Yayınevi tarafından yayımlandı. Özakman ile müthiş yoğun temposu içinde (ki bu bizi ayrıca sevindiriyor) bu söyleşiyi yapabildiğimiz için çok mutluyuz. Öncelikle belirtelim ki bu, bir askeri tarih kitabı değil. Çanakkale’yi bir bütün olarak anlatabilmek umuduyla cepheyi, cephe gerisini ve karşı cepheyi anlatmaya, Çanakkale’yi bir bütün olarak yansıtmaya özen göstermiş Özakman. Askeri tarihlere özgü gerçekliği, doğruluğu koruyarak, herkesin, özellikle gençlerin okumasını istediği belgesel bir roman olduğunu belirtiyor “DirilişÇanakkale 1915”in. Yapıtta neler yok ki? Milli Mücadele’ye, milli egemenliğe ve milli istiklale giden yol nasıl açıldı sorusunun geniş açılımlı yanıtları… Kadınların hukuk zaferi… Türk mucizesi... Meczup, dinci, ırkçı malum yaklaşımların emeline neden ve iyi ki de ulaşamadığı?.. Tarihi sulandıran, çarpıtan, kimi zaman tersine çeviren bu çabanın, tek hedefinin yalnız Çanakkale Savaşı değil, Milli Mücadele’yi ve Cumhuriyet zaferini de farklı anlatmaya uğraştığına dikkat çekiyor Özakman. Ve eğitim düzeyimizin de gittikçe düştüğüne, bunun tehlikelerini görenlerin sayısının da sanıldığının aksine az olmadığına da… “Kaldı ki binlerce gerçeği örtbas etmek, yozlaştırmak mümkün değil. Bin yalancı bir araya gelse, bir minik gerçeği bile yok edemez. Gerçek kendini korur, bir yerden fışkırır. Çok çabalıyorlar ama gerçeği yok edemiyorlar, müsamereler, müsamere nitelikli romanlar, tarihler (!) yazıyorlar, fısıldıyorlar, gerçeğe ihanet ediyorlar. Ama Atatürk’ü, milli bilinci, duyguyu, tarih bilincini, yurtseverliği yok edemiyorlar” diyor bu nedenle. Barbar Sevres anlayışının yılmadığını artık neredeyse küçücük çocuklar bile biliyor. Bize düşen de bu: “Yılmamak”... Turgut Özakman’ın söylediği gibi çok dikkatli durmalı, saflarımızı sıkılaştırmalı, tarih dersimize çalışmalıyız. Yoksa… Tarih yinelenir. Kitabın önemli bir vurgusu da milliyetçilik üzerine… Türk milliyetçiliğinin özellikle emperyalizme karşı bir yurtseverlik tepkisi olarak doğduğunu ifade ediyor yazar. Fransız kaynaklı, Almanya’da Nazizme, İtalya’da faşizme dönen bencil, ırkçı, yayılmacı milliyetçilikle de bir ilgisi olmadığına dikkat çekiyor. Turgut Özakman’la “DirilişÇanakkale 1915”i konuştuk. B Ë Gamze AKDEMİR iriliş’in izleği, kaynakların seçimini nasıl yaptığınızdan bahsederek başlamak isterim söyleşimize? Kaynakları ilke olarak alan ve kavram taraması yaparak belirledim. Komşu ve yardımcı kaynaklara da başvurdum. Şunu da belirteyim, o dönemi kavramak için incelemeyi gerekli gördüğüm bütün belgeleri, sözgelimi makalelerin çoğunu kaynakçaya almadım. Bu özeni, Çanakkale Savaşı’nın üstünkörü bir bilgiyle anlaşılamayacağını, yazılamayacağını anladığım için gösterdim. Diriliş bir üçlemenin ilk kitabı… Evet. İkinci kitap, daha önce yayımlanmış olan “Şu Çılgın Türkler”. Üçüncü kitap “Cumhuriyet” olacak. 2009 Ekim’ine yetiştirmeyi umuyorum. “Diriliş”te, tarihte dikkatten kaçmış bazı olaylar da ön planda.. Çanakkale anlatılırken genel olarak yalnız cephe anlatılır. Cephe gerisi de, karşı cephe de önemli. Cephe anlatılırken, askeri tarihlerdeki bazı ayrıntılar SAYFA 14 ‘D dikkatten kaçmış, üzerinde durulmamış. Oysa o ayrıntılarda insanlarımız var. Satır aralarına sıkışmış olaylar var. Birleşip zaferi oluşturacak olan parçacıklar var. Çanakkale’yi bir bütün olarak anlatabilmek umuduyla cepheyi, bu insanları ve ayrıntıları, cephe gerisini ve karşı cepheyi anlatmaya, Çanakkale’yi bir bütün olarak yansıtmaya çalıştım. YENİ TÜRKİYE’NİN ÖNSÖZÜ Salt bir askeri tarih kitabı olarak algılanmamalı yani. Askeri tarih yalnız savaşlardan söz açar. Genel olarak kahramanların adlarını bile vermez. Savaş çok ayrıntılı olarak incelenir, çözümlenir. Sayılar öne çıkar. Çanakkale ile ilgili resmi askeri tarih üç büyük cilt. Ayrıca deniz, hava ve ikmal konularında da ayrı ciltler var. Bu kitapları ancak uzmanlar ve meraklılar okur. Ben askeri tarihlere özgü gerçekliği, doğruluğu koruyarak, herkesin, özellikle gençlerin okumasını istediğim belgesel bir roman yazmak istedim. Çanakkale ruhunu nitelerken ‘diri lişti’, ‘yeni Türkiye’nin önsözüydü’ diyorsunuz kitabınızda... Çanakkale Savaşı’nın zihinlerde ve yüreklerde en önemli özelliğini açarsak... Osmanlı tarihinin ilk 300 yılı yükseliş, ikinci 300 yılı gerileme ve çöküş dönemidir. Yenilgiler, geri kalışlar, sorunlar, acılar ile dolu olan son 300 yılı Balkan Savaşı noktaladı. Bozguna uğradık. Ordu ezildi, dağıldı, esir oldu, kaçtı. Türlü utanç verici olaylar yaşandı. Ordu ve onun gerisindeki, onu yapan devlet, yönetim eskimişti, çağdışıydı. Devleti ve toplumu yenilemek gerekiyordu. Ama yöneticiler genel bir iyileştirme yapmayı başaracak kimseler değillerdi. Buna yürek ister zaten. Orduyu iyileştirmeyi öne aldılar. Bu sırada emperyalizme ve Osmanlı Devleti’ni oluşturan çeşitli milletlerin ırkçılıklarına karşı, son olarak Türklerde de, milliyetçilik düşünce ve duygusu doğdu, genişledi. Milliyetçiliğin olumlu, olumsuz her türü oluşuverdi. Duygudan düşünceye, düşünceden bilince doğru gelişti. Türk tarihi incelenmeye başladı. Anadolu keşfedildi. Türkler Osmanlı Devleti’nin tarihin den çok daha geniş, eski bir tarihleri olduğunu, bir kalabalık, cemaat, ümmet değil, bir millet olduklarını, Osmanlı Devleti’ni kurduklarını öğrendiler. Bu büyük bir uyanış yarattı, bir diriliş oldu. Bu olay halkı, yönetimi, aydınları, okulu, kışlayı çok etkiledi. İki yıl önce Balkan bozgununu yaşamış olan Türkiye dikildi, emperyalizme kafa tuttu ve onu yendi. Milli Mücadele’ye, milli egemenliğe ve milli istiklale giden yol açıldı. DÜNYANIN TÜRK’E ÇARPIK BAKIŞI Çanakkale hakkında yaklaşımlar özellikle son zamanlarda ‘çeşitleniyor’ maalesef. Meczup, dinci, ırkçı, söz konusu bu yaklaşımlar neden emeline ve iyi ki de ulaşamıyor? Tarihi sulandıran, çarpıtan, kimi zaman tersine çeviren bu çabanın, tek hedefi yalnız Çanakkale Savaşı değil, Milli Mücadele’yi ve Cumhuriyet zaferini de farklı anlatmaya uğraşıyor. Eğitim düzeyimiz de gittikçe düşüyor. Bunun tehlikelerini görenler az değil. Kaldı ki binlerce gerçeği örtbas etmek, ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 949
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle