03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ÇOCUKGENÇLİK Bayram Havası... aharı şenliklerle, festivallerle karşılıyoruz. Büyük küçük herkesin yüreğinde bayram havası estiriyor Nisan ayı. Andersen’in doğum günü ve Dünya Çocuk Kitapları Günü ile başlayan Nisan’ın ilk günleri, Kütüphaneler Haftası etkinlikleriyle, bahar şenlikleriyle, tiyatro ve film festivalleriyle daha da renklendi. Ardından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını merhabaladık. Cumhuriyet çocuklarından gelen mektupları taşımaktan belki postacılar yorulmuştur ama biz okumaktan hiç yorulmadık; bize yazmaya devam edin sevgili gençler ve çocuklar... Nesli Özüm Yücel, Doğa Esen, Elif Gökben Keser, Saba Esen ve Selin Ayaz’ın Bodrum’dan gelen mektubunu sizinle paylaşmak istiyoruz. B Ë Nilay YILMAZ “Biz Bodrum’da yaşayan beş kafadar sınıf arkadaşıyız. Bitez Gülümser Mehmet Danacı İlköğretim Okulu 2. sınıf öğrenci leriyiz. Okulda derslerimizde çok başarılıyız, özel hayatımızda da çok aktifiz. Beş arkadaş haftasonları da beraber vakit geçirmeyi çok severiz. Bodrum’da yaşadığımız için de çok şanslıyız, evlerimiz genelde bahçeli olduğu için koşup oynayabildiğimiz birçok oyun alanlarımız var. Fotoğrafta da görüldüğü gibi ağaca çıkmayı da çok seviyoruz, Nisan ayını 23 Nisan’dan dolayı daha da çok seviyoruz. Biz Atatürk çocuklarıyız, Atatürk’ün eseriyiz. Cumhuriyet ağacımızı koruyacağız, yaşatacağız. Al bayrağımızın renginde kırmızı kıyafetlerimizle ağacın en tepesine ulaşmaya çalışıyoruz. Umarız o da bizi görüyordur. Atatürk’e ayrıca bu günü çocuklara armağan ettiği için çok çok çok teşekkür ederiz. İlhan Dedemize de geçmiş olsun. Bodrum’dan sımsıcak sevgilerimizle...” “Okuma!” bölümü, “Çanakkale’nin İsimsiz Kahramanları”yla tarih odaklı öyküleri ağırlıyor. Bu hafta Renk Sihirbazı Füsün İyicil ile söyleşiyoruz. İzmir Tüyap Kitap Fuarı başladı. Umutlarımıza umut eklendi... Kitapla, sevinçle ve bahar havasıyla dolsun yüreklerimiz... (iletişim:[email protected]) OKUMA! şiiriyle o diker! “Çanakkale Şehitlerine” adını verdiği şiirden dizeler, “Tarih ve İnsan” dizisi kitaplarının arka kapağında selamlıyor okuru, böylece değerbilirlik örneği de verilmiş oluyor. “Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor/ Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!” Sanatçıların dilinden anlatılan tarihe belki de en çok çocuk ve gençlerin gereksinimi var. İsmail Bilgin, Çanakkale’yi Mustafa Kemal’siz anlatmaya çalışanlara inat, Mustafa Kemal ile başlıyor kitaplarına. Çanakkale’nin İsimsiz Kahramanları isimli kitabında dünya tarihinin akışını değiştiren, tarihin en kanlı savaşlarından biri olan Çanakkale’nin isimsiz kahramanlarıyla tanıştırıyor çocuk okurunu. Celal İbrahim, Koca Seyit, Saka Hüseyin, Ezineli Yahya Çavuş, Akşehirli Mustafa Çavuş, Elazığlı Hasan Onbaşı ve niceleri… Çanakkale destanını yazanlar, “Çanakkale geçilmez!” diyen onlar… Her biri bir kahramandır, her birinin bir hikâyesi vardır. İsmail Bilgin onların dünyasını on beş ayrı öyküde anlatmış, çocukların ilgiyle okuyabilmesi için, gereksiz süslerden arındırılmış bir dil kullanmış. Dr. Melike Günyüz’ün editörlüğünde başarılı bir dizi ortaya çıkarılmış. Yakın tarihe ışık tutan bu öyküleri çocuklarda tarih bilinci oluşturmak açısından önemsiyorum. İspanyol filozof José Ortega y Gasset der ki; “İnsan kendi başından geçen şeydir, kendi yaptığı şeydir. Başına başka şeyler de gelmiş olabilirdi, başka şeyler de yapmış olabilirdi, ama gerçekten başına gelmiş olan, gerçekten yaptığı şeyler işte burada, ardı sıra sürüklediği kaçınılmaz bir deneyimler dizisi… Bu yüzdendir ki insanın olabileceği şeylere sınır koymanın anlamı yoktur. Olanaklarının, doğası bulunmayanlara özgü sınırsızlığında, bizi yanıltabilecek, önceden belirlenmiş bir veri olarak, bir tek değişmez çizgi vardır: Geçmiş. Yaptığı yaşam deneyimleri insanın geleceğini daraltır. İlerde ne ola Tarih ve Çocuk Ë Mavisel YENER “İnsan kendi başından geçen şeydir…” anakkale’nin İsimsiz Kahramanları, Kurtuluşa Koşanlar, Çanakkale İçinde Vurdular Beni, Kurtuluş Savaşı Hikâyeleri, Tarihimizi Yazanlar Erdem Yayınları’nın “Tarih ve İnsan” dizisinden çıkan kitaplar. İsmail Bilgin’in bu konuda daha önce de yayımlanmış pek çok yapıtı var. Çocukların tarih bilincine sahip olabilmeleri, zamanı “tarihsel zaman” olarak kavrayabilmeleri ile olasıdır. Çocukların tarihi ezberleyerek not alınacak bir “ders” olarak görmelerine yönelik değil, tarihin anlamını, ereğini sorguladıkları bir sisteme gereksinim olduğu ortada. Onların dünyaya bakışını değiştirecek bir tarih bilincinin oluşmasında ders kitapları dışındaki kaynaklar önemli rol oynuyor. Turgut Özakman’ın, Şu Çılgın Türkler ve Diriliş isimli yapıtlarında gençlerin tarihi edebiyat tadı alarak ne denli keyifle okuduğunun tanığıyız hepimiz. Dikkat çekmek istediğim bir nokta Özakman’ın sözcüklerinde can buluyor, düşündürüyor, “erk”in sanatçıya bakış açısını ortaya koyuyor: “Çanakkale Savaşı’nın halka daha güzel anlatılması, gelecek kuşaklara sanatın büyük gücüyle aktarılması için bir sanatçılar kurulunun Çanakkale’yi ziyaret etmesi düşünülmüştü. Bu yararlı düşünce hızla gerçek oldu, on yedi yazar, şair, besteci ve ressamdan oluşan bir kurul oluşturuldu. Sanatçılara haki renkli keten giysiler yaptırılmış, gezinin rahat geçmesi için her türlü önlem alınmıştı.” (Diriliş/ s. 439) Çanakkale’ye davet edilenler arasında Ömer Seyfettin, Mehmet Emin, Hamdullah Suphi gibi sanatçılar vardır. Mehmet Akif Ersoy o sırada Almanya’dadır ama aklı ve yüreği Çanakkale’dedir. Çanakkale şehitleri için ilk anıtı da bir Ç cağını bilmesek de, ne olmayacağını biliriz. Geçmişi göz önüne alarak yaşarız biz.” Geçmişi yorumlamak, geleceği biçimlendirmek ancak tarih bilinciyle olanaklıdır. Tarih bilinci, çocuğun/gencin tarihsel sürece bilinçle katılma olanağı anlamına da gelir. İsmail Bilgin, Çanakkale’nin İsimsiz Kahramanları adlı kitaba Bombacı Mehmet Çavuş’un öyküsünü de almış. Bombacı Mehmet Çavuş düşmanın attığı bombaları patlamadan alıp yine düşmana atan bir kahramanın, “hastaneden kurtulup da savaşa hâlâ katılamadığı” için özür dileyecek kadar büyük bir yüreğin adı. Onun hastane kâtibine yazdırdığı mektubu aktarayım. Kimi kaynakta “sağ elimi kaybettim” yerine “sağ kolumu kaybettim” biçiminde yazılmıştır bu mektup. Ben Erdem Yayınları’nda çıkan biçimiyle aktarıyorum. “Komutanım, sağ elimi kaybettim, zararı yok; sol elim var. Onunla da pekâlâ iş görebilirim. Beni üzen şey, yaramın kapanmamasından dolayı kıt’ama katılamamam ve düşmanla çarpışamamam. Hastaneden kurtularak halen harbe iştirak edemediğim için beni mazur görünüz, affediniz muhterem komutanım.” (s, 101). Tarih üzerine düşünmek, aynı zamanda insan üzerine düşünmek demektir. Çocuk edebiyatında “insan”ın halleri üzerine tartışmalar açabilen metinler çocuklar için ne denli keyifli okumalar getirirse, tarih odaklı öyküler de bu denli keyifli olabilir. Yeter ki kurgu ve dil ve kitabın görsel malzemesi çocuğa göre belirlenmiş olsun. Küreselleşme gibi bir kavramın sorgulamadan kabullenilmeye ve genel geçer kılınmaya çalışıldığı günümüz dünyasında, tarih bilincinin çocuk ve gençler açısından varoluşsal bir önemi vardır. Diriliş’in sonunda Turgut Özakman der ki: “Dirliğin, birliğin, dilin, benliğin, tarihin, yurdun, adın bir kez giderse, bir daha hiçbiri geri dönmez.” Cumhuriyet tarihimizi usta yazarların bakış açısından çocuk ve gençlere sunmak hepimizin sorumluluğu! ? * “Çanakkale’nin İsimsiz Kahramanları”Tarih ve İnsan Dizisi/ İsmail Bilgin/ Resimleyen: Şenol Kirpikçioğlu/ Erdem Yayınları / 192 s. / (9+ yaş) www.maviselyener.com Hazırlayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. CUMHURİYET KİTAP SAYI 949 SAYFA 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle