03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KİTAPÇI Alice Harikalar Diyarında Levis Carroll / Çeviri: Sinan Ezber/ İş Bankası K. Yayınları/ Basım yılı: 2006 / 118s. / 8–12 Bir istatistik yapılsa, “Alice Harikalar Diyarında” adlı eserin, onlarca yayınevi tarafından defalarca basıldığı görülebilir. Hele “100 Temel Eser” listesinde olan kitaplar, Türkiye’nin 81 ilinde, kimi, listenin yayımlanmasıyla birlikte türeyen yüzlerce yayıncı tarafından basılmıştır. İşte bu noktada, İş Bankası’nın 100 Temel Eser listesindeki kitaplara ait yayınlarının değeri ve önemi ortaya çıkıyor. 2008’de 2. baskısını yapan “Alis Harikalar Diyarında” kapağında şöyle yazıyor: “Orijinal Dilden, Kısaltılmamış Çeviri”. Bandrol alma zorunluluğundan kaçmak için, bırakın 118 sayfalık kitapları, 200, 300 hatta 400 sayfalık kitapların budana budana 96 sayfaya indirilerek basıldığı bir ortamda, edebiyat tadı verebilecek klasik bir eser bulmak gerçekten zor. Hele “orijinal” dilden çeviri kitapları bulmak daha da zor. Çünkü yıllardır dilden dile çevrilen kitapların orijinalinden uzaklaştığı, kimi kez Türkçe’den Türkçe’ye aktarılarak çeviri yapıldığı varsayılan kitaplardaki edebiyat yoksunluğu düşünülürse... “Alis Harikalar Diyarında”, konuşan bir tavşanın peşinden kendisini tavşan yuvasının deliğinden aşağıya bırakan Alice adlı kızın, olağanüstü olaylar zincirini başlatarak okurlara hayal dünyasından sunduğu harika bir şölen... Yediği kurabiyeler, mantarlar, ya da içtikleri, Alice’in parmak kadar küçülmesine ya da ağaçlara yukarıdan bakacak kadar uzamasına neden olur. Alice, kurallarını bilmediği bir dünyadadır; nereye gideceğini, ne yapacağını bilmeden, konuşan hayvanlar, canlı iskambil kâğıtları gibi ilginç tiplerle tanışır. Alice’in yönünü bulmak için onlardan yardım alması mümkün mü? “‘Lütfen söyler misin bana, burada ne yana gidebilirim?’ ‘Bu, gitmek istediğin yere bağlı,’ dedi Kedi. ‘Neresi olursa olsun, önemi yok,’ dedi Alice. ‘O zaman ne yana gitsen olur,’ dedi Kedi. Alice, Sözünü açıklamak amacıyla, ‘Yeter ki bir yere varayım,’ diye ekledi. ‘Tabii, varırsın,’ dedi Kedi, ‘Yürümekten yılmazsan, bir yere varırsın elbet.’” Gülümseyen Kedi, Beyaz Tavşan, Şapkacı, Düşes, Domuz Bebek, Ejder, Yalancı Kaplumbağa, Kral, Kraliçe ve diğer renkli tiplerin, unutulmaz birer masal kahramanı olarak bugüne kadar yüzlerce kitaba esin kaynağı olduğu kuşkusuz. Ece ile Arda / Çanakkale’de Derman Bayladı / Resimler: Hilmi Şimşek/ Bulut Yayınları / Basım yılı: 2006 / 112s. / 9+ “Ece ile Arda”, tarihle mitolojinin harmanlandığı ilginç bir kitap serisi. Dizinin 5 kitabı için seçilen konular: Herkül, İstanbul, Çanakkale, Peri Bacaları ve Bizans. Mitoloji ve tarih uzmanı olan dayıları Serkan Bey her kitapta yeğenlerini gezdirirken, onları Anadolu kültür ve uygarlığı üzerine bilinen ve bilinmeyen ilginç söylencelerle tanıştırır. Dizinin yaratıcısı Bayladı, İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ni ve İÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji ve Klasik Filoloji bölümlerini bitirmiş. Halen araştırma ve çeviri çalışmaları yapıyor, aynı zamanda profesyonel turist rehberi olarak çalışıyor. Dizinin “Çanakkale’de” kitabında, Ece ile Arda’nın anneleri Çiçek hanım da katılıyor geziye. Ne de olsa Çanakkale hayranıdır Çiçek Hanım, onsuz elbette olmaz bu gezi... Kilit Bahir Kalesi, Alçıtepe Müzesi ve Çanakkale Şehitler Anıtı ile başlayan gezi, Eceabat’a geçişle Aynalı Çarşı’da biter. Bu süreç içinde Serkan Bey, kardeşine ve SAYFA 24 A. Akal, M. Yener, Ç. Gündeş, N. Yılmaz yeğenlerine Çanakkale ile ilgili söylenceleri de tatlı tatlı, bir masal gibi aktarır; ilginç sorularıyla çocukların tarih bilgilerini sınarken, bir yandan bu bilgileri pekiştirir. Ezgi’nin Söyledikleri H.Hüseyin Yalvaç / Resimler: Süleyman Bilgin / Sone Yayınları / Basım yılı: 2007 / 63s. / 7+ Kandırıcı Televizyon: “Televizyonda reklâmlar / nedense bizlere dönük / canım hepsini almak istiyor ama / annem babam işçi / canım televizyon seyretmek istemiyor.” Ezgi, küçük bir çocuk ama neyin ne olduğunu nerdeyse büyükler kadar biliyor. “Babam işsiz ve alkolik / annem çaresiz / bizi mi soruyorsunuz / ailesi böyle olanın / çocukları nasıl olur / bilirsiniz.” Kitap üç bölümden oluşuyor. Ev Şiirlerim, Bizim Mahalle ve Diğer İnsanlar. Ezgi’nin söylediği toplam 47 şiir yer alıyor kitapta. Bakın ne düşü var Ezgi’nin: “Düşüme girenler / hep büyükler / düşüne girmiyorum onların / yaşıtlarımın olduğu / düşler istiyorum.” Timsahlar Adası Thomas Brezina / Çeviri: Elif Argıllı / Beyaz Balina Yayınları / 2007 / 155 s. /811 Hangi yazarın biyografisinde ayakkabı numarası ya da kilosu vardır? Sevdiği kitaplar, yemekler, renkler, çiçekler? Yanıt: Thomas Brezina’nın!.. Yaşamını Viyana ve İngiltere’de sürdüren yazar, ülkemizde çocuklar ve gençler için yazdığı serüven romanlarıyla ünlü. Üçlü, dörtlü, beşli gruplaşan çocuk kahramanların serüvenleri, farklı yaş grupları için diziler oluşturuyor ve bu diziler, belli bir ülke ile sınırlı kalmayıp dünyanın herhangi bir ülkesinde geçebiliyor. “Define Avcısı Üç Afacan” dizisi de bu serüven gruplarından biri. Bu kez üç afacan, üçüz kardeşlerdir. Biri kız, ikisi erkek üçüzlerin babaları, dünyaca ünlü bir sihirbazdır ve gösterileri için değişik ülkelerden davet almaktadır. Çocukların annesi yıllar önce öldüğünden, baba iş gezilerine çocuklarını da götürmektedir. Elbette, okulların dan geri kalmamaları için her seferinde tuttuğu özel bir öğretmenin eşliğinde... Bu kitapta çocuklar, Korsan John Gümüşel’in hazinesinin peşine düşerler. Amcaları Sylvester onlara korsan kaptanla ilgili önemli bilgiler verir. Babalarıyla Florida’ya giden çocuklar, korsanın hazinesinin gömüldüğü yere çok yakın bir yerde kalacaklardır. Amcaları, bilgisayarda yazışarak tanıştığı arkadaşının, çocukların ziyaretini beklediğini söyler. Korsan Gümüşel’in hazinesinin yerini gösteren harita ondadır, ama kendisi evden çıkamadığından, serüven meraklısı çocukların yardımına ihtiyacı vardır. Ancak, haritanın ve hazinenin peşinde başkaları da vardır... Van Gogh’un Sihirli Dünyası Metin Yazarı: J.Jorda / Eğitsel Faliyetler: Cales Torrent Pages / Çeviri: Kazım Uğur Kızılaslan/ Salyangoz Yayınları / Basım yılı: 2007 / 34s. / 7+ Sıra dışı bir ressamı anlatan sıra dışı bir kitap! Üstelik bir değil, üç kitap var böyle. Diğerleri, Dali’nin Sihirli Dünyası ve Picasso’nun Sihirli Dünyası. “Bir nesne görüp onu beğenmek, onu düşünmek, tüm dikkatini ona vermek ve sonra da ‘Onun öyle bir resmini çizeceğim ki, aynısının tıpkısı olacak,’ diyebilmek çok hoş bir duygu.” Böyle diyor Van Gogh ve küçük büyük bütün okurlarını, çılgın sarı ve büyülü mavinin dünyasına davet ediyor. “Yürüyebildiğin kadar yürümeye ve doğayı sevmeye gayret et; sanatı anlamanın gerçek yolu bundan geçer... Doğayı gerçekten sevenler, onun her köşesinde ve her adımında bir güzellik keşfedeceklerdir.” Van Gogh’un sözleri de, resimleri gibi büyülüyor insanı. Kitap, usta bir sanatçıya yaraşır özenle hazırlanmış. Kâğıdı, baskısı, grafiği, seçilen puntosu, resimleriyle olağanüstü. Yalnız küçüklere değil, her yaşta okura seslenebilen az sayıda kitaptan biri. Van Gogh üzerine aklınıza gelen soruların yanıtlarını arıyorsanız, kitabın sayfalarında gezinmek yeter. Yanıtsız kalan sorular da üretebiliyorsanız eğer, usta sanatçı, sizin de hayal gücünüzün kapılarını ardına kadar açabilmiş demektir... Van Gogh’un yaşamı boyunca bir tek tablo bile satamamış olması şaşırtıcı, değil mi? Kendisi, en çok hangi tablosunu severdi acaba? Ya odası, derli toplu muydu? Yoksa dağınık bir sanatçı mıydı Van Gogh? Onun hakkında bilmediğiniz her şey... Muhteşem tabloların eşliğinde, sanatla dansa hazır olun. Masal Dükkânı Naz Ferniba – Özgül Çiçek / Resimler: Gülinaz Şafak / Erdem Yayınları / 2007 / 208 s. /7+ 30 gün ve 30 masal… Birbiri içine ilginç bir kurguyla geçen, hem bağımsız, hem bağlı masallar. Nasıl mı? 1.gün Sezen, Kaan ve Fetih adlı üç kardeş masal dinleyerek uyumak için, Masal Dükkânı’na giderler ve masal isterler. Nine der ki, “Bu dükkândaki masallar çok özeldir. Sadece iyilik yapmak için alınabilirler.” O zaman çocuklar, masalı ayağı incinen kedi için istediklerini söylerler ve masalın karşılığı olarak ceplerindeki tek elmayı nineye verirler. Nine onlara, “Balonlarım Var” adlı masalı anlatır. Masal, Soley adlı kedinin ayağını nasıl incittiğini anlatır.2.gün çocuklar dükkãna tekrar gittiklerinde, yolda gördükleri tavşan için masal isterler. Sezen adlı tavşan, kulakları kısa olduğu için çok üzülmektedir. Nine, kavanozdan bir masal verirken, masal için beyaz bir balon ister. Çocuklar balonu verir ve masalı alır. “Kısa Kulaklı Puki” adlı masal, kısa kulaklı olsa da çok hızlı koşabilen bir tavşanı anlatır. 3. gün üç kardeş sahilde küçük bir yengeç görürler. Yengeç kıskaçlarından birini kaybettiği için üzgündür. Çocuklar ona yardım etmek için, hemen Masal Dükkânına koşarlar ve yeni bir masal alırlar. Masalın adı, “Uşi’nin Kıskaçları”dır ve kıskacını kaybeden bir yengeci anlatmaktadır. Yeni bir masal için çocuklar her gün dükkâna giderler ve masallar böylece birbiri ardına sürer gider. Çocukların, iki farklı şeyin birbiriyle olan ilişkisini kurabilme yeteneğini geliştirmelerini destekleyen kitabın son sayfaları, “Çoklu Zekâ Teorisine göre Hazırlanmış Etkinlikler” bölümüne ayrılmış. Boyama, bulmaca, sayıları birleştirmece, harf oyunu, bitki yetiştirme… Ne ararsanız var. 12 ayı temsil eden 12 kitaplık bir dizinin 6. kitabı bu. Masallar ise, bir aydaki günleri temsil ediyor. ? Aytül AKAL Dünya Çocuklarına Merhaba Sevgili yazarlar ve yayınevleri, dünya dillerine çevrilmiş çocuk ve gençlik kitaplarınızı bize de haber verir misiniz? (iletişim: [email protected]) “Kolo la chevre” Vedat Dalokay, Fransızca’ya çeviren: Alfred Delpeyrat, Ecole des Loisirs, 2000, 112 sayfa “... Kolo benim çocukluk anılarımdır. Tüm malzemesi, Kolo ve tekesi, Şako, hayın kurt, Deliçay, Gulo Dayı, pireler ve türküler gerçektir. Olaylar da gerçek: Kolo’nun bir kova dolusu süt vermesi, sürünün deliçay’ın ötesine geçmesi, Koloların kaybolduğu yerde Üçpınar’ın doğması... Olmaz demeyin, ben öyle anımsıyorum ve de öyle olmasını istiyorum. Üstelik düş karışmamış ham gerçeğinin pek öyle tadı yoktur...” ? (Sunuş’tan) CUMHURİYET KİTAP SAYI 949 Kolo Vedat Dolakay, Resimleyen: Şekip Davaz, Mavibulut Yayınları, 1998, 64 s. Sister Shako and Kolo the Goat: Memories of My Childhood in Turkey. Vedat Dalokay, İngilizce çeviri: Güner Ener. New York, Lothrop Lee and Shepard, 1994, 96 sayfa
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle