Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? fermanı yazanlara, Menderes’e, De mirel’e, Sunay’a, Gülhane’ye varır. “Tüfekliler”, 50. yılda devletin adını duymayanlar, karnı ekmek görmez, dili dişi dönmez, kumlar, çakıllar, akrepler, yılanlar içinde sürünenlerin destanı. Ağa yaratma, oy toplama yolları... Derik’ten, Mardin’den, DP’den AP’ye, Ankara’ya, İstanbul’a uzanan yollar... Devletin hükümete, hükümetin partiye, partinin ağaya dönüşmesi gerçeği, acısı... Yalın Ses Yayınları, Ümit Kaftancıoğlu’nun “Dönemeç” adlı yapıtını da okuyucuya sundu. Leylâ Erbil’de Etik ve Estetik/ Yayına Hazırlayan: Süha Oğuzertem/ Kanat Yay./ 294 s. “Leylâ Erbil’de Etik ve Estetik”, Leylâ Erbil’in edebiyattaki ellinci yılı nedeniyle Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Merkezi ile Türkiye Yazarlar Sendikası tarafından düzenlenen, 21 Ocak 2006’da İstanbul’da gerçekleştirilen “Tuhaf Bir Yazar: Leylâ Erbil’de Etik ve Estetik” başlıklı sempozyumda sunulan bildirilerden ve iletilen mesajlardan oluşuyor. Dayan Yüreğim/ İsmail Hakkı Oğuz/ Gita Yayınları/ 556 s. İsmail Hakkı Oğuz bu kitabında, topçu subayı ve kurmay subay sıfatıyla ortaya koyduğu çalışmalarının ardından, hukukçu kimliğiyle yerli ve yabancı birçok özel sektör kuruluşundaki uzun yıllar çalışmasının ardından, bugünlere nasıl gelindiğini, neler yaşandığını, toplumun aldığı yaraları saptayarak gerçek kurtuluşun yollarını arıyor. Dil Devrimi ve Sonuçları/ Tahsin Yücel/ Can Yay./ 248 s. “Gerçekten de, dilimizin özleştirilmesine karşı çıkan kişilerin görüşlerini ayrıntılarıyla inceleyip dilbilimsel verilerle, tarihsel ve güncel olgularla karşılaştırdıktan sonra, genel bir yargıya varmak gerekirse, söyleyebileceğimiz ilk şey, bunların dilbilimsel veCUMHURİYET KİTAP SAYI rileri hiç mi hiç önemsemedikleri, önemsemek şöyle dursun, neredeyse yok saydıkları, böylece tutarlı sonuçlara götürecek yolları önceden kapattıklarıdır.” Tahsin Yücel’in, ilk kez 1968 yılında “Dil Devrimi” adıyla yayımladığı “Dil Devrimi ve Sonuçları”, Yücel’in 2000 yılında Cumhuriyet gazetesi tarafından okurlara armağan edilen küçük kitabı “Türkçe’nin Kurtuluş Savaşı” ile birlikte sunuluyor bu kez okura. Katalina Sultan/ Cervantes/ Çeviren: Ertuğrul Önalp/ Mevsimsiz Yayınları/ 128 s. “Cervantes’in usta yazarlık anlayışı ve yaşama derinlikli bakışıyla biçimlenmiş bu oyunda, dramatik nedensellikle birbirine bağlanan olaylar dizisi, adeta epizodik bir yapı içine yerleştirilmiştir... Karmaşık karakterleri, yoruma açık durumları ve tematik içeriğiyle yaşamın çeşitliliğine, insan doğasının karmaşıklığına, gerçeğin sürekli değişen yüzüne ışık tutan bu oyunun başka dillere çevrilmesi, kültürel çeşitlilik üzerine kurulmuş bir oyunun yazılma niyetini anlamlandıracağı için de önemlidir” diyor Yrd. Doç. Dr. Tülin Sağlam. Bu kitapta Cervantes’in kaleme aldığı üç perdelik bir oyun yer alıyor. Müzik Yazılarım/ M. Halim Spatar/ Pan Yayıncılık/ 198 s. “O gün iki ders üst üste, hem de sınıfta beden dersi yapacaktık. Biraz içimiz daralmamış değildi hani. Koca iki ders. Bir de baktık ki, hoca ceketpantolon giymiş, kravat takmış bir halde kapıdan giriyor! Bir elinde gramofon var, öbür koltuğunun altında mukavva bir kutu; belli ki içinde plaklar var. Hepimiz ayağa kalktık, ‘Günaydın!’ diye bizleri selamlayarak yürüdü, doğruca öğretmen kürsüsüne gitti; gramofonu ve plak kutusunu kürsünün üstüne koydu. Geçip oturdu. Gözleriyle bizleri süzdükten sonra: ‘Çocuklar, bugün ders yapamıyoruz. Şimdi her zamankinden değişik, ama çok değerli bir şey yapacağız. Size plak dinleteceğim.’” Yazar ve çevirmen kimliğiyle bilinen M. Halim Spatar’ın çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmış müzik yazılarının derlendiği bu kitapta, Mahmut Ragıp Gazimihal’den Hans Eisler’e, Ruhi Su’dan John Cage’e kadar geniş bir yelpaze sunuluyor. ? 903 SAYFA 37