Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekiler Cinnet, Panik ve Çöküş/ Charles P. Kindleberger/ Çeviren: Halil Tunalı/ İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay./ 342 s. Charles P. Kindleberger’in “Cinnet, Panik ve Çöküş” adlı yapıtı ilk kez 1978’de yayımlandı. Yazar, “kökü kurumayan döngüler” diye tanımladığı mali krizleri açıklarken; öncelikle bu konuda genel bir tanımlamaya gitmenin zor olduğunu, ancak spekülasyona yol açan koşullarla birlikte parasal boyutlarda kredinin genişlemesi ve mali sıkıntılarla başlayıp, panik ve ardından çöküşle birlikte tamamlanan kriz modelinin analizlerle çıkarsamalara arkaplan sağladığına dikkat çekiyor. Kitabın ilk basımı, genellikle II. Dünya Savaşı öncesinde yaşanan krizleri ele alıyordu. Ekim 1887’de Kara Pazartesi diye bilinen borsa krizinden sonra, bu gelişmeleri de içine alan ve 18801893 arasındaki döneme ilişkin araştırmayı de içeren çalışma, 1989’da ikinci kez basıldı. Ocak 1990’da patlak veren ve 90’lı yıllarda süren Japon krizi ise üçüncü baskının yapılmasına neden oldu. Yazarın ölümünden önce yapılan son baskı olan “Cinnet, Panik ve Çöküş”te ise, Meksika’da ve Doğu Asya’daki krizlerin ortaya çıkardığı sorunlara da yer veriliyor. Charles Bukowski ve Beat Kuşağı/ Derleyen: Şenol Erdoğan/ Çeviren: Artemis Günebakanlı/ Altıkırkbeş Yayın/ 120 s. Bu kitap, iki ayrı ekol olarak ele alınabilecek ama Amerikan yeraltı edebiyatı çatısında bir araya gelen bu iki tür, Bukowski ve Beat Edebiyatı arasındaki aynılıklar ve ayrılıklar üzerine kurulu kısa bir metin. Beat’lerden Punk’a, Punk’tan Bukowski’ye Amerika’nın yeraltına açılan bir kapı. Kadife Kutudaki Hayalet/ Joe Hill/ Çeviren: Pınar Öcal/ Altın Kitaplar/ 350 s. Judas huzursuz bir ruh tarafından sürekli rahatsız edildiği söylenen bir ölünün siyah takım elbisesini, korkmadan bin dolara satın alır. O zaten tüm yaşamı boyunca hayaletlerle başa çıkmaya alışıktır: Tacizci babası, umursamadan terk ettiği sevgilileri, ihanet ettiği arkadaşları... Bir tane daha hayaletin ona ne zararı olurdu ki? Ne var ki, kargo şirketinin kapısına getirdiği siyah kalp şeklindeki kutunun içindeki sanal ya da söz gelimi iyi huylu bir hayalet değildir. Bu gerçek bir hayalettir. Siyah takım elbisenin sahibi bir anda her yerde görünmeye başlar: Yatak odasının kapı arkasında, elden geçirilmiş eski Mustang arabanın içinde, pencerenin dışında, televizyon ekranının içinden Judas’a bakıp bekler... Siyah takım elbiseli hayaletin kemikli elindeki zincirin ucunda ise iki tarafı jilet gibi keskin bir bıçak sallanmaktadır... Son Trabzon İmparatorluğu/ William Miller/ Heyamola Yayınları/ 94 s. “Trabzon’un, bağımsız olmasa da uzun bir geçmişi vardır. Eusebius’a göre M.Ö. 756’da kurulduğunda, Roma’dan üç yıl ve Bizans’tan da neredeyse bir yüzyıl daha eskiydi. ‘On binler’le birlikte Trabzon’u ziyaret eden Xenophon, onun Sinop’un bir kolonisi olduğunu, Sinop’un da bir Atina yerleşim merkezi olan Milet’in kolonisi olduğunu anlatır. Bessarion ve Kritoboulos gibi daha geç yazarlar da, ‘masa gibi şehrin’ Atinalı kökenine gururla atıfta bulunamazlar. Tither, Epaminondas’ın Arkadia şehirlerini yeni Megalopolis’te bir araya getirdiğinde, diğer bir ‘masa şehrin’, Arkadia Trapezuntines’in halkının buraya göç ettiğini ileri sürmüştür.” Bu kitapta, Trabzon İmparatorluğu üzerine bir inceleme sunuluyor. ? SAYFA 32 CUMHURİYET KİTAP SAYI 903