Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekiler Kuzgunun Şarkısı/ Neslihan Acu/ Epsilon Yayınları/ 308 s. “Kuzgunun Şarkısı” bir varoluş öyküsü. Roman kahramanı ‘hayalci, uydurukçu ve huysuz Asu’, bilincinin izlerini sürmeye ta 1923 yılından, atalarının toprakları Girit’ten başlıyor. Oradan İstanbul’un bir kenar mahallesinde ve Marmara Denizi’nin ortasında, masmavi bir adada geçen çocukluk ve ilk gençlik yıllarına, 60’ların sonlarına ve 70’lere götürüyor okuru. Girit göçmeni aile bireylerinin trajikomik öyküleri roman kahramanının sarkastik diliyle anlatılırken, arka planda ‘göç’ kavramına, ‘büyük aile’ye ve yetişkinlerin çelişkili dünyalarına dair görüntüler oluşuyor. Olaylar, Anılar ve Gerçekler/ Necati Zincirkıran/ Epsilon Yayınları/ 432 s. “Genel Yayın Müdürlüğü, gazetecilikte en önemli yerdir ve zirvedir. Buraya ulaşmak elbette kolay değildir. Geçmişte çok iyi bir muhabirlik süreci yaşamayan, büyük olayların içinde pişmemiş bir gazeteci, zirveye çıktığında ne yapılması gerektiğini bilmez hatta şaşırıp kalır. Necati Zincirkıran, gazetecilik mesleğine bir Beyoğlu muhabiri olarak adım attı. Ortadoğu muhabirliği yaptı, büyük olayları izledi... Hürriyet ve Günaydın gazeteleri, en parlak devrini O’nun zamanında yaşadı. Bu kitap, böyle bir Genel Yayın Müdürü’nün kitabıdır...” diyor Kemal Kınacı. Batı Diye Diye/ Daniela Dahn/ Çeviren: Yılmaz Onay/ Yordam Kitap/ 224 s. İki Almanya’nın birleştirilmesinin yüzeyde yarattığı şamata çoktan bitti; şimdilerde dipten yükselen hayal kırıklığı konuşuluyor. Doğu Almanya’nın eski yurttaşları yeni düzeni kabullenmekte zorlanıyor ve hoşnutsuzluklarını artık gizlemiyorlar. Batılılar “doğu inadı” adını veriyorlar buna. Onlara kalırsa, “geçmişin hesabını görme işini bloke eden, geçmişte olanları nostaljiyle güzelleştiren ve böylece merakı ve açıklığı engelleyen bir aldatma manevrası” ile karşı karşıyalar. Ne var ki, geçmişin hesabını vermeye, pişmanlık duymaya ve itiraf etmeye zorlananlar sadece Doğulular. Batı yargıçları çıkarıyor, Doğu ise sanıkları. Batı, son olanağına dek verdiği söylüyor. Doğu ise elinde avucunda ne varsa; eskiden kamuya ait olan işletmeler, oteller, şatolar, arazi ve sayısız taşınmazın sonuna dek (ç)alındığı görüşünde. Berlin doğumlu yazar Daniela Dahn, bu kitabında iflah olmaz bir ideolojik “zararlı kalıntı”, hatta “demokrasiyi hak etmemiş” olmayı da göze alarak, kendinde ve başkalarında biriken rahatsızlıkların izini sürüyor: Açıklayarak, polemiğe girerek, “demokrasi, insan hakları” gibi içi boşalan kavramları sorgulayarak... SAYFA 34 Osmanlı İmparatorluğu Tarihi (İki Kitap)/ Robert Mantran/ Çeviren: Server Tanilli/ Alkım Yayınları/ 968 s. XIV. yüzyılın başlarında, Anadolu’da, Bizans ile Selçukluların yıkıntıları üzerinde kurulan Osmanlı İmparatorluğu, iki buçuk yüzyıl boyunca, Viyana kapılarından Yemen’e, Cezayir’den Irak’a değin yayılır. Bu geniş alanda, sultanın otoritesi tartışılmayı kabul etmez. Ne var ki, Müslüman yasası olan şeriatın yanı sıra, boyun eğdirilmiş halkların geleneklerini de korumaya çabalayan bir siyasal sistem yerleşir. Osmanlı büyüklüğünün simgesi olan Kanuni Sultan Süleyman’ın uzun saltanatından sonra, çatlaklar belirir devlette ve karışıklıklar sarar eyaletleri. XIX. yüzyıldaki o ağır gerileyişin başlangıcıdır bu ilk kargaşalar. Öyle olunca da, birçok yönetici reformlara girişecektir... Osmanlılar, XIX, yüzyıl boyunca sürdürdükleri savaşların hemen hemen hepsini yitireceklerdir ve imparatorluk, topraklarının parça parça elinden çıktığını görecektir; öte yandan, kaynaklarının büyük bir bölümünün Batı ortaklıklarının denetimine geçmesi, ülkenin bağımlı hale gelmesine yol açacaktır. Bu kitapta Robert Mantran, Osmanlı İmparatorluğu tarihini ele alıyor. Evsiz Ülke Hikâyeleri/ Ahmet Tulgar/ Everest Yayınları/ 88 s. “Onları 80’li yılların ortasında, koğuş sessizleştiğinde, herkes ranzasına, çekildiğinde, koğuşun ‘oturma odası’nda küçücük harflerle yazıyor, sonra bu dosya kâğıtlarını katlayıp saklıyordum. Ama her defasında, her operasyonda askerler yatağın altında, temiz çamaşırların arasında, olmadık yerlerde buluyor ve incelemek üzere götürüyorlardı. Asla geri gelmeyeceklerini, çoktan yırtılıp atılmış olduklarını bildiğim için bu kâğıtların, hafızamda geri çağırıyor bu yazdıklarımı ve yeniden kâğıda döküyordum. Elbette her defasında da biraz değişmiş oluyorlardı. Ancak sivil cezaevine nakledildiğimde son şekillerini aldılar. Birer kopyasını Murat Belge’ye yolladım, övgü dolu bir cevap alınca da cesaretim arttı. Tahliye olduktan bir buçuk yıl sonra kitap olarak çıktı hikâyelerim. 1989 Şubatı’nda. 18 yıl olmuş.” Bu kitap, Ahmet Tulgar’ın öykülerinden oluşan ilk kitabının yeniden basımı. Everest Yayınları, Tulgar’ın denemelerinden oluşan “Ben Onlardan Biriyim” adlı kitabını da okura sundu. Seçme Hikâyeler/ Ömer Seyfettin/ Özgür Yayınları/ 164 s. Ömer Seyfettin’in hikâyeleri modern Türk hikâyeciliğinin öncüsü olmuş fikir ve edebiyat hayatında derin izler bırakmıştır. Ömer Seyfettin, Osmanlı Devletinin yıkılarak yerine milli bir devlet kurulma çalışmalarının başlatıldığı bir dönemde yaşamış ve umutların tükendiği bu dönemde yazmış olduğu yapıtları, özellikle de hikâyeleriyle millete umut kaynağı olmuştur. Seyfettin, hikâyelerinde günlük hayatı ve özellikle de tarihi olayları konu edinmiştir. Yazarın bu hikâyeleri, yaşanan savaşlar sırasında halka ve askerlere moral veren, mücadele duygusu aşılayan, destansı bir ruh taşır. Bu kitapta yazarın hikâyelerinden bir seçme yer alıyor. Ankara’da Irak Savaşları/ Fikret Bilâ/ Güncel Yay./ 336 s. Kitapta, ABD’nin Irak’ı işgali öncesinde Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz’in başkanlığındaki bir heyetle, Başbakanlık Müsteşarlığı arasında yapılan gizli görüşmelerin tam metni yer alıyor. MİT kaynaklı belgede dönemin İngiltere Büyükelçisiyle AB’den Michael Leigh, Türkiye’nin konumunu değerlendiriyor. Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Büyükanıt’la Dışişleri Bakanı İsmail Cem arasındaki “gizli” ibareli toplantı belgesi, Irak işgali sonrası ortaya çıkabilecek sonuçları içeren değişik senaryoları kapsıyor. 26 Eylül 2002 tarihli “gizli” belgede MGK’da Başbakanlık ve Dışişlerinin görüşleri tartışılıyor. 15 Ekim 2002 tarihinde ABD, TC Genelkurmay Başkanlığı’na taleplerini iletiyor ve Genelkurmay alacağı stratejik kararları bildiriyor ve ABD ile Türkiye, Irak konusunda “gizli” nitelikteki anlaşmaya imza atıyorlar. Yastığın Soğuk Yüzü/ Belén Gopegui/ Çeviren: Bülent Kale/ Alef Yayınevi/ 244 s. Mayıs 2003... Avrupa’nın kıyısındaki İspanya, bir yandan ekonomik ve toplumsal sorunlarını görece çözmüş olmanın verdiği sükuneti yaşarken, öte yandan ABD’nin Irak’ı işgalinin hemen arifesindeki tüm dünya gibi huzursuz bir bekleyiş içinde. Laura Bahía, Madrid’de Kübalı ajan. Küba dışında faaliyet gösteren gizli bir devrimci örgüte üye, genç ve güzel bir kadın. ABD’li Philip Hull, Madrid’de siyasi ataşe. Ülkesinin Latin Amerika operasyonlarında görev almış, tecrübeli, emekliliğine gün sayan üst düzey bir diplomat. ABD hükumeti Kübalı muhalifleri satın almaya yönelik bir girişim içindedir. Hull, Kübalı ajanlarla yapılan gizli bir anlaşmada aracı olmayı kabul ederek amansız bir çıkmaza girer. Güzel gen ajanın ortaya çıkmasıyla kendi şüpheci, bireyci ama bazen yüce gönüllü de olmayı bilen kişiliğinden şüphe etmeye başlar. Madrid’i ve bütün dünyayı bekleyen o çok sıcak günlerde, iki düşman kampa ait olan kadınla erkek arasında imkânsız bir aşk doğarken Amerika’nın çevirdiği kirli dolaplara ve Küba Devrimi’nin çeşitli veçhelerine dair bir başka hikâye de yavaş yavaş gözler önüne serilir. Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş/ José Saramago/ Çeviren: M. Necati Kutlu/ Merkez Kitaplar/ 206 s. Adı bilinmeyen bir ülkede, dünya kuruldu kurulalı görülmemiş bir olay gerçekleşir: Ölüm, o güne kadar yerine getirdiği görevinden vazgeçer, hiç kimse ölmez olur. Bir anda ülkeye ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 905