25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? anımsatması, Trakya insanını çocukluğuna götürmeye yetiyor. Ceylan köyünün ozanı, aydınlatıcısı, ilk Türkçe ezanın köyünde okunuşundan onurlanıyor; ama güzel, umut veren ışık, 1946’dan sonra söndürülmeye başlanıyor, ne diyor Başaran o yıllar için: “Evet, ben Kepirliyim, Lüleburgazlıyım. Bel kırıcılığın egemen olduğu dönemde, ben de acılar çektim. Çocukluğumda bana bir düş kadar güzel görünen kasabamdan geçip köyüme gitmem zorlaştı. Kamburun hanına gelen taligacı Kalpazan Recep beni görünce, yanındaki adamın kulağına eğilip: ‘Komüniste bak komüniste’ diyordu… Ama hepsi geçti. Yunan işgalinde de ‘Yunancılar’ çıkmamış mıydı?Bilge Kepirana, Burgazana hoş görülüdür.” (s.39) HER GÜZEL ETKİNLİKTE VAR Trakya’da nerede güzel bir etkinlik varsa, Mehmet Başaran da orada. Kırklareli Şiir Günleri’nde, Kakava Şenlikleri’nde, Sabahattin Ali Kültür ve Sanat Günleri’nde vb. Trakya’nın neresinde bir ozan, bir yazar, ses getiriyorsa, onun yanında Mehmet Başaran. Kimler için yazılar yazdığına bir bakıyoruz: Trakya’nın Vahit Lütfü Salcı Dedesi, Hasan Akarsu, Cahit Irgat, Tuncel Kurtiz, Uluğ Turanlıoğlu, Niyazi Akıncıoğlu, Hatun Birsen Başaran, Necdet Tezcan, Süreyya Eryaşar, A. Nazmi Üstündağ, Oğuz Peltek, Ali Coşkun Yanardağoğlu, Ahmet Uzun, Kamil Tomruk, Erdoğan Kantürer, Hasan Özkan (Saz Hasan), İsmail Gümüş vb. Kepirtepe Dünya Şiir Günü Ormanı, en çok etkilendiği olaylardan biri. Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak’ın özverili çalışmaları sonucunda, Kepir toprağına beş yüz çam fidanı dikilmesi, oradaki bırakılmışlığa, sessizliğe bir tepki. Aynı gün Karamusul köyünden geçen Ergene Nehri’nin acıklı durumu görülüyor, bir otobüsle İstanbul’dan gelen TYS’nin ozanları, yazarları, Prof. Necdet Kültür Merkezi’nde bir şiir dinletisi sunuyorlar. “Lirine yeni bir düzen veren Orpheus”da onlarla şiir okuyor elbet. Başaran, bir başka yıl, çağrılı olarak gittiği Kırklareli’nde, Sabahattin Ali’yi anarken, bu anmayı, “şaşılası bir olay” olarak değerlendiriyor; çünkü Kırklareli, öldürüldüğü yer olarak Sabahattin Ali’yi bağrına basıyor. Yaşadığı yerlerin de onu sahiplenmesi gerektiğini anımsıyoruz. “İnsan olmak dokunuyor haysiyetime” diyen Sabahattin Ali, “Enstitüleri gördükten sonra insan olmak onur veriyor bana” diyen yazarımız. Kırklareli, Kepirtepe aydınlığıyla ışırken, karanlığın beyleri boş durmuyor 1950’den sonra. “Köyleri Kalkındırma Derneği” adı altında, Köy Enstitülü öğretmenleri örgütleyip gizli işler yaptıklarını ve Rusya Büyük Elçiliği’yle sözde ilişki kurduklarını öne sürerek tutuklayıp süründürüyorlar. Bunların arasında kimler yok ki: Ozan Niyazi Akıncıoğlu, Keşan Önder gazetesi sahibi Feyzullah Aktan, Hasan Özkan, Doç. İbrahim Yasa, Doç. Cavit Orhan Tütengil, Mehmet Başaran, Hamdi İlker, Halil Basutçu, Hasan Bilecikli, Emrullah Öztürk vb. tam 46 eğitimci. Sonunda hepsi aklanıp çektikleriyle kalıyorlar. Mehmet Başaran’ı “40. Sanat Yılı”nda Edirne kenti onurlandırıyor. Yıl 1993. Uluğ Turanlıoğlu, Süreyya Eryaşar, Necdet Tezcan ve KöyKoop Başkanı Erdoğan Kantürer, bu etkinlikte önemli görevler üstleniyorlar. Damla dergisi, Başaran için özel sayı hazırlıyor. İstanbul’dan Başaran’la birlikte Vedat Günyol, Sami Karaören, İsa Çelik, Kemal Özer, Konur Ertop, Öner Yağcı geliyorlar. Ben de Tekirdağ’dan katılıp Başaran’ın şiirlerini tanıtan kısa bir konuşma yaptığımı anımsıyorum. Kültür Bakanı Fikri Sağlar, Başaran’ın 40. Sanat Yılı’nı kutluyor. Başaran’ın eşi Hatun Birsen de Köy Enstitülü, tepeden tırnağa insan, özverili bir aydınlanma savaşımcısıydı. Başaran, onu tanıtırken, 1 Mart 1996’da akciğer kanseri tanısı konulduktan sonraki onbir aylık yaşam savaşımını da anlatıyor. Onun tuttuğu kanser günlüğünün ölümünden sonra “Canevimde Mor Isırgan” adıyla yayımlandığını biliyoruz. Mehmet Başaran, Trakya’daki her güzel etkinlikte bulunuyor. Ziya Gökalp Mülayim’in Kırklareli’nde verdiği “Atatürk ve Kooperatifçilik” konulu konferansa katılıyor. Ziya Gökalp Mülayim, öldürülen bilim insanı Ümit Doğanay’la birlikte “Toprak Reformu Yasası”nı hazırladıklarını ve “Toprak işleyenin su kullananın” sözünün kendilerine ait olduğunu söylüyor. Trakya’da “yaşam imececisi” Mehmet Başaran çok, bunlardan birisi de Köy Koop Başkanı Erdoğan Kantürer. Emin Türk Eliçin Ödülü’nü alan Kantürer, “halkıyla omuz omuza, yaşamı bir güzel imeceye dönüştürmenin” ödülünü alıyor böylece. Boyalı basının görmezden geldiği nice önemli etkinlikler yapılıyor yurdumuzda. Başaran, basına da tepki göstermekte haklı. Trakya’nın önemli öykücüsü İsmail Gümüş niçin unutuluyor? “Boşnak Türküsü”, “Deli Balkan Yeli” değil mi İsmail Gümüş? Melih Cevdet Anday’ın övgüyle söz ettiği yazarımız için ne güzel söylüyor Başaran: “Deli Balkan yelinin savurduğu bir insan harmanı. Istıranca koynunda. Rumeli teknesinin güzel hamuru.” (s.186) “Damarlarında Istıranca rüzgârları dolaşan” ozan, yazar Mehmet Başaran, “Trakya Rüzgârı”yla karşılıyor bizi. Trakya’nın, yurdumuzun tüm değerlerine sahip çıkarak onları onurlandırıyor, insana değer veriyor, yaşamımızı güzelleştiriyor. O, “Bir koca çınardı Edirne’de Uluğ Turanlıoğlu” derken, biz de onun için “Trakya’nın, Türkiye’nin, Dünyanın ulu çınarı Başaran” demeyi görev biliyoruz. ? Trakya Rüzgârı/ Mehmet Başaran/ İleri Yayınları/ 2007. KİTAP SAYI ? SAYFA 24 CUMHURİYET 905
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle