26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cevat ÇAPAN Şiir Atlası Jeremy Cronin/ Şiirler/ Çeviren: İlyas Tunç ‘Hepimiz bu kadarız işte’ Güney Afrikalı politikacı, öğretim görevlisi ve şair, Jeremy Cronin, 1949 yılında doğdu. Cape Town, Randebosch’ta orta sınıf bir Roman Katolik ailede büyüdü. İlk gençlik yıllarında papazlığa adım atmayı düşünmüştü. 1968’de Güney Afrika Deniz Kuvvetleri’ndeki bir yıllık askerlik hizmetinden sonra, Cape Town Üniversitesi’nde öğrenim bursu kazandı. Üniversitede Radikal Öğrenci Derneği’nin üyesi oldu. Ardından, Güney Afrika Komünist Partisi’ne (SACP) katıldı. 1970’li yılların başlangıcında, Fransa’ya gitti. Dönüşünde okuduğu üniversitenin felsefe bölümünde dersler vermeye başladı. Jeremy Cronin’in SACP’deki çalışmaları, Güney Afrika Devlet Güvenliği Bürosu’nun dikkatini çekti. Terorizm ve İç Güvenlik Yasaları’na karşı gelmekten 1976 Eylülü’nde tutuklandı. Afrika Ulusal Kongresi ve SACP üyeleriyle gizli ittifak kurmak, bu örgütler adına broşürler dağıtmakla suçlanıyordu. Cronin, bütün suçlamaları reddetti. Yedi yıl hüküm giyerek cezasını Pretoria’da çekti. Karısı, o hapishanedeyken beyin tümöründen öldü. Hapisten çıktıktan sonra, Birleşik Demokratik Cephe’yle (UDF) çalışmaya başladı. Ama 1980’li yılların sonlarında güvenlik güçlerinin artan tacizleri onu ve karısını Güney Afrika’dan terk etmeye zorladı. Londra’ya yerleşti, sonra ANC ve SACP dayanışması için Joe Slovo’yla sıkı bir şekilde çalıştığı Zambiya’nın Lusaka kentine geçti. Halen SACP’nin genel sekreteri, aynı zamanda bir milletvekilidir. Cronin’in ilk kitabı, Inside (İçerde), şair hapisten çıktıktan sonra, 1984’te yayımlandı. AKINTILAR TERSİNE ÇEVİRDİ Bir ticaret rüzgarı seziyorum ıslak parmağımda Akıntılar, diyoruz, tersine çevirdi Sömürge gemimizi, kusursuz dünyamızı, yatırım güvenliğimizi, kıpırtılarımızı, risk arzumuzu İtiraf ediyoruz ki, küresel rekabetin gerisinde kalanlar olacak, Suskunlar, rezil edilmişler, kazazedeler olacak kekeme ateşlerini besleyen Gözetleme kulemizden karaya oturmuş görüntüleri küçülecek usul usul çok geçmeden SAYFA 30 Bir duman lekesi olana kadar güney ufuklarındaki Bağlanıyorken şimdi biz yelken açıyorken, yol alıyorken küreselliğe Şişiyor duygusal yelkenlerimiz yadsımanın rüzgârlarıyla BOMBALI MEKTUP TERORİSTİ GENEL AF İSTİYOR Kimiz biz? Biz, tekdüze bir sesle konuşan Dilekçe sahibini dinleyenleriz Yüklü tahıl ambarlarıyla birlikte Gümbürdeyen bir yaz İkindisinden geçerek Çavuş Goosen tarafından çağrıldım, Şaşırtmadı beni, Eğer hazırlayabilsem, istenirdi benden, bir başka paket. Büyük bir zarf vardı masasının üzerinde. Beton ambarlar kadar kocaman, Kırsal kasabalarımızın gökyüzü Sınırlarına egemen, imkânsız istekleriyle Oylumları genişlemiş: SNOWFLAKE. Şaşırtmadı beni, eğitildim, Eğitildim, eğitildim Bir saldırı hazırlamak üzere Adresi yazılı, postada Bekletilmiş bir paket gibi Görünüyordu bana Çoluk çocuk, kurtarsın, diye canını Açtırmamıştım onlara Rica etmem istendi Çavuş Raven’dan Sıkıştırması için parçayı zarfa Sordum, dönünce daha sonra Eğer şiir, bir varlıkla, onun adı Arasındaki uçurum ağrısını Giderme girişimiyse, o zaman, karşışiir olur, bu, Sancı olur, boşluk olur, Tam orada, yukarda Gümbürdeyen bir Afrika yazının ortasında Kıpırtısız, hantal bir ambarın tepesindeki Yazı olur: SNOWFLAKE. SNOWFLAKE Sordum ona: Bu zarfın bir bomba Olduğunu, açarsam öleceğimi mi Söylüyorsun bana? Evet, dedi. Öyleyse, Dedim, al, götür onu İstemiyorum burada. Bunlar, yağ tulumu, gülümseyen, ezberinden Mimikler yapan dilekçe sahibinden “Al, götür”e yazılanlardı. KİTAP SAYI ? CUMHURİYET 905
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle