22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bir kent için kavgaya girişmek, kendimiz için kavgaya girişmek değil midir aynı zamanda?Tarık Dursun K.'nin Gâvur İzmir Güzel Izmir'i, hem kendi değişiminin hem de kentindeki değişimleri sorgulayışının aktarımı. adınları kırmak kolaydır, çünkü çabuk kırılırlar. "Onlar sevdiklerine karşı direncmcz, dayatmaz ve kırtlmaya henıen boyıın eğerler. Bcrckct çok sürmez bu. Sevdiği bir kişi iseniz dııyduğu kırgınlık, bağışlanıaya dönü şiir./Düşünün kentler dc öyle yapmazlar mı? "Kaç kente gittiniz? kaç kentte ve nerelerinde kaldınız, yine kaç kenttc ne kadar süreyle yaşa dınız...? "Kadınlar (.) bir şeyi açıklamak istcrlerse, açıklarlar. Istemi yorlarsa, ısrarınız boşunadır. O zaman size, sizin de inanmaya can atrığınız yalanları söylerlcr. Yalan olduğunu çok iyi bilirsiniz, (akat gerçekle yer değiştir mesi sizi mutlu edeceğindcn, o yalana içtenlikle inanırsınız. "Kentler dc yalan söyler, kentler de sizi aldatır. Ama yine de o kenti scversiniz; tıpkı bir kadını sever gibi, öyle değil mi?" "Kadınlar hep sevecekler..." "Durmadan sevecekler, sevecekler ve sevdiklerine karşı her zaman hoşgörülü olacaklar, bağış layacaklar; çcktiklcrini, kırgmlıklannı, dargmlıklarını, küskünlüklcrini unutacaklar.' "Kimi za man da hiçbir karşıhk beklcmcden, hiçbir şey ummadan, hiçbir önyargıya kapılmadan." Tıpkı kentler gibi... Tarık Dursun K. son kitabı Gâvur İzmir Güzel tzmir'dc (Dünya, 2004, s.46, 91) böyle diyor. Kadtnlarla kosutluk kurarak da alıyor denebilir Tarık Dursun K., kcntleri, Izmir'i. Kentler de kadınlar gibi özverili, kucaklayıcı, bağışlayıcı, ama bir o kadar da kırılgan, narin dcğil mi? Bir yaşamöyküsü eşliğinde "gâvur kent'i tanıyoruz. Değişmeceli anlamıyla "gâvur" sözcüğü havalara uçumyor bizi. Bir yandan yakıcı özlem duyuyoruz an an yıkilsa da yaşayadurduğunıuz kente, öte yandan tutkıı üzerine tutku durma düğümleı atılıyor, çentikler kazınıyor yüreğimizde. M. Sadık Aslankara hatta ağlamaklı kılıyor da." (88, 89) BİR KENTİ ŞEVMEK, BİR KENTE BAGLANMAK... Tarık Dursun K., her kentli gibi , kentle ilişkisini dönüştürerek yansıtıyor. Böyle olunca sıradan bir kent anlatımı, aktarımı olmaktan çıkıyor metinler... I ler biri birer öyküye dönüşüyor, ki milcri denemeyle, günlükle kol kola giriyor. Hatta bu arada kent manifestosu halinde bir tarih, coğrafya, uygarlık adası oluyor. Gâvur tzmir Güzel tzmir, yazarının sunduğu dil şöleniyle de dikkati çckiyor. Öylc bir dil ki bu; toprağa serilmiş çıçckli, böcekli çimen gibi... Izmir'i, yakamozlanan körfezi,yıldız kümclcri bezeli gökyüzüyfe seyrettiriyor bize yazar. Içerdiği dil büyüsüyle de yazınımıza armağan olarak aiınabilir yapıt! Çocukluğun, ilk aşkların, delikaıılı günlerin, bağlaıımışlık duygularının, tutsaklığın kitabı söylencelerin eşlik cttiği bir dille sürüyor hep! Çünkü bütün bun ları, en güzel dıldc yaratıyor ya zar! "Nerede olursanız olun; ister Bostanlı'da ve yüzünü bcton bir caddeye dönmüş bir apartmanın ikinci katlnda, ister Levent'te bahçeli bir dubleks evde, ister Şar Dağı'nın tepcsindeki Şapka Popov'un saçakları karlı buzlıı bir otelinde; geniz yakan ham petrol kokulu, izmir taklidi Baku'de ya da Tiflis'ten geçerek Türkiye'ye giren Aras kıyisinda ki crguvan ağaçlı bir parkta olun; bulııtunuz gelir ve sizi bulur. Mutluysanız, seviyorsanız, bir sevcniniz de varsa eğer... Yağmur yağar. Size, sizin için ve kenlin yalnızca sizin var olduğu nuz yakasma yağar." (100) Hiç kuşkuyok, bir tzmir yiiceltmesi bu! Izmir'i sevmeye doyamamak ötesinde kıskançlıkla sahiplcnmek onu, hatta tapınmak ona neredeyse! Kendilik duygusunun dönüş türülerek yazınsallaştırıldıfiı çok az kitap var edebiyatımızda. Bundan böyle Tarık Dursun K.'nin yapıtı da bunlar arasında kcndine özgü yer tutacak, belli! Döniiştürümdeki bu özellik, ustalık, gii zellik nedeniyle ciddi bir İzmir belgeseli olarak alınması olası Gâvur İzmir Güzel Izmir'in. Kent monografüerinde görülebilecek birebir aktarımlarla çıkmıyor çünkü yapıt karşımıza. tlcridc Izmir'i tanımak isteyenler, diyclim Izmir'i kâğıt üzerinde yeniden kurmaya girişen ler, ilk ağızda Tarık Dursun K.'nin bu kitabına el uzatacaklar, bir tanıklık kitabı olarak. Herhangi İzmir yangınında ilk kıırtarılacaklardan biri de bu öyleyse! Bugünden tezi yok bir kez daha çalın kapısını kentinizin! Ama kapısını çalın derken "centrum"lu, "welcoıne"Iı, "go odby"lı yanlarından girin dcnıi yorıım ona, böyle yaparsanız bulamayabilirsiniz yolunu onıın, dahası bildiğiniz yolu bile yitirebilirsiniz. Bana sorarsanız rııhuna girmeye çalışrn kentin, bir kadın rııhuna dokunurcasına, göz göze gelircesine onunla. Saçlarınızda delne yaprakları, kır menekşele ri, ellerinizde badem, erguvan dalları, iizerinde arıların koşuş tuğu, kolunuzda da Gâvur tzmir Güzel tzmir... Kentinizin o kent, kadınınızın o kadın olduğunu göreceksiniz! Kente, kadınsız girilmez baylar! • K İ T A P Kitaplar Adası Kenti sevmek, bir kadını sever gibi... sevgisi, bunu yurt düzeyinde solumak! Tartk Dursun K., bu kitabıyla yalnız Izmir'i, Mustafa Kemal'in 1930'larda devrettiği özgür, başı dik, alnı açık toplumunu sevdirmiyor yalnız, yatu sıra kentlilik bilinci yönünde yoğuruyor da bizi. Bu nedenle yurt, yurttaşlık kitabı da Gâvur İzmir, Güzel tzmir! Kitabın girişindc daha diyor yazar: "... Gerçek tarih insanı ye nilcr; yaşadığı gününün değerini açıklar ona." (11) Tarık Dursun K., bu çerçeve de Izmir'i İzmir yapan ekinsel öğelerin tümüne de, insanların yeme içnıelerinden giyim kuşam larına, otıırup kalkmalarından çarşı nazar alışverişlerinc, sanat etkinliklerine katılışlarından ya sam biçimlcrine, kent haritasının kıvrımlanması yönünde, tüm ayrıntılarıyla yer açıyor yapıtında. Tarihinden, coğrafyasından, söylenlerinden, elcinlerinden gcçerek Izmir'i anlatıyor bize... BİR KENT İÇİN KAVGAYA GİRİŞMEK... Bir kent için kavgaya girişmek, kendimiz için kavgaya girişmek dcğil midir aynı zaman da? Tarık Dursun K.'nin Gâvur Izmir Güzel Izmir'i, hem kendi değişiminin hem dc kentindeki değişimleri sorgulayışının aktarımı bir bakıma. Gençlik yıllarına bir göz atalım mı? "Sıradanlığı kabul etmeyecek tim; hırslıydtm bcn, tutkuluydum, düşseverdim. Kendimce dcğil, kendime değil, herkese; eğriye doğruya, güzele çirkinc, gencine ihtiyanna, kadına erkeğe, okumuşa okumamışa yeni, bilinmedik tanınmadık; içine girdiklerinde önce yadırgayacakları, ama sonra sonra hoşlanıp mudaka mutlu olacakları, yeni baştan biçimlenip yeni baştan kişilenecek leri bir dünya ku racaktım." (45) Oysa yitirilmiş gibidir kent. Bur nu sızlar Tarık Dursun K.'nin, bin hüzünle özler tzmir'ini. Sözgelimi Kadifekale'nin eteklerine serilmiş Alireis Mahallesi'ni: "Alireis Mahallesi'ndcki cvimiz bir avuçluk, bir çıkmaz sokak içindeydi: Bahçeli ve iki katlı. Taraçası, zeytinliklerin üstünden denize ba kıyordu." (9)) "Ne bulurum da giderim her seferinde o Alireis Mahallesi'ne? Kimscyi bulamayacağunı, kim seyle karşılaşmayacağımı bilirim elbet." "Dağıldık bız. Herbirimiz, birbirimizden habersiz bir başka yerdeyiz artık. Yeni kaygılar, yeni umutlar, yeni umarsızlıklar, yeni yenilgiler, yeni yitik lerle bir aradayız." "Bir süre dururuın o çıkmaz sokakta. Bir şey lcri aranırım; bulamayacağımı, göremeyeceğimi, kavuşamayacağımı bile bile üstelik. Bu, acı ve rir yürcğimc. Burnumu çekerim. Ellerimi uzatıp çok geçmişi, o çok geçmişten kalmış neyi bulur sam, bulabilirsem tutup scvmek, bagrıma basmak isterim." (26) Çünkü "Yaşamak. gerçekte ta nımaktır: Dünyayı dünya yapan ne varsa, eksiksiz ve tümiiyle üs telik." (32) Bu kaygıdan olsa gerek, Tarık Dursun K., çocukluğundan, ilk gençliğinden başla yıp çeşitli dönemlcrdcn gcçcrek yüreğinde taşıyıp bugünlere gctirdiği arkadaşlarını, koınşuları nı, ailesini, ıızak yakın akrabalarını anımsamadan etlemez. Iz mir'i izmir yapan her ne varsa tek tek iizerinde durur bunların... Caddelerin, sokakların, bu sokaklardaki çcşmelerin, mesleklerin, otellerin, lokantalann daha nelerüı nelerin... Bunların arasında, ilkokuldaki öğretmeni de vardır I'arık Dursun K.'nin: "İlk öğrnetmenim Atiye Hanım, sağ mısınız acaba? Beni hatırlayacak mısınız ki? 106, Dursun Tarık Kakınç. Alireis Mahallesi'nden. Kana'nın sıra arkadaşı. Öğlenleri Kızılay'dan yemek yi yen. Solak. Sağ clini kuUanmayı size borçlu.Diş fırçasını da." (58) Izmir'in artık bir daha karşıla K Cîavıır izmir Güzel İzmir T«nv mntM UT BİR KENTE BAKMAK... Tarık Dursun K.'nin zamana, çağa tanıklığinın manifestosu olarak aiınabilir kitap. Peki ne kadarı anı bunun? Nc kadarı kent günlüğü, kentlilik düşüncesi doğrultusunda çocııkluğa bak mak, kentlilik bilinci açısından yurtta olup bitenleri gözden ge çirmek? Bana sorarsanız, birbirinin içinden geçilerek çıkllan bir yolçuluk bu! ()tesinde cumhuriyet almanağı, İzmir özelinden kalkılarak tüm yurdu kapsayan bir büyük dönüştürüm; yurttaşlık bilinci doğrultusunda sergilenen kent SAYFA 44 şılamayacak bu insanlarını Tarık Dursun K.'nin Gâvur izmir Güzel lzmir'inde tek tek tanıyıp ycrli yerine oturtabilmek olası! Bunlar arasında "Bahar yağmurlarıyla çıldırmış dağ otlarını ellerinde kör bıçaklarla toplamaya çıkan kadınlar" da (69) söz konusu, düşünün artık. Neden böylc olmuştur, pul pul dökülmüştür kentler peki? Oysa "4O'lı yülaruı sonları ile '5()'li yılların başlannda tzmir, gerçekten kendi başına bir kültür yaratma çabasında(dır)." (54) Yazar, bu konuda düşünceler üretmeye girişir enikonu; "...O gcçmiş zaman insanlarının ömür törpüledikleri kentler, hcnüz kentlilıklerinden çıkarıl mamışlardı. Düzen ycrli ycrindeydi, kentliler kendi, insanlan da insan. / Sonra nasıl olduysa oldu, ülke bir erozyona uğradı." "Kentler, aslında hoşgörülüdür. Kendisine geç gelenleri geri çe virmez. Çevirmediği gibi, aralarından seçıne ya da ayıklama da yapmaz. Büyümede kötülcsmc telirtisi, (belki inanmayacaksınız ama) önce ekmcklerde başlar. Yani önce ekmekJcr bozulur, onu kenlin çirkinleş mesi izlcr." (64, 65) "Bir mekânı yaşanır, hatta çekilir kılaıı, gerçekte o me kân(l)a (.) ilişkili birikim yüklü yaşantılardır." "Göç, ne iç göç dış göçe, ne dış göç iç göçe benzemcz." "insanlan bile (benzer olmalarına karşılık) başkadır. Havası, suyu, hatta ekmeği bile başkadır. / En önemlisi, sizi bu yeni yerde ayakta tutacak bir geçmişimizin bir anılar toplamının olmamasıdır." (84) Düşlerinden öte sığınacak bir yer bulamaz Tarık Dıır sun K.: "Derler ki; bir kenti (sahidcn) kent yapan gerçi yazılı tarihtir, fakat onu süsleyip piisleyerek geçmiş zaman düşleri arasında asıl yaşatanı, söylencelerdir, o söylencelerin bize vardırdığı düş gerçekleridir." "Biliyorum, geri ye dönüşsüz bir dünyada yaşıyorıız; bereket, yine de pek çok 'eski', eski tzmir'de kar şınıza çıkıp sizi şaşırtabiliyor, C U M H U R İ Y E T S AY I 7 90
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle