Katalog

geçişerek kurtılabilcndir. Utopya, bır düij'iin dcjjil, gcrceğin söyleıımesi yasak lanmış "yü/üncü adı'dır. Ianrıs.ıl aşkta erivışin "F,nclHakk"ı N. Kııyuııaıı şi iriııde seküler ılünyaılakı bızlcnn, bızde eriyışımizle hcpimiz'inc clöniî^tiiriıIıııcsı olanık kurulıııus. gibidir. Bir bakıma Na mık Kuyıımcıı'nun s,iir kitapları, tek bir aşk divaııının lıagmanları olanık görüle bilir. Seııiavi olarulan, .sekülcre; mistik ılildcn, nıodern şiiıin tliline; döngüsel za ıııandan, diinya halklarının dircnmcci yü rüyüşlerinc içkin bir zanıan anlayışına ta şman, bambaşka bir tasavvutun ıçınde scrpilir gibidir bu sjiir. Bir kuşun ııçuşun dan, dalgaların patlayışından, sevgılinin reninden, sıılarına tuUıııaınayan halık laı'dan, scvişılıneyen evlerde solan çicek YENI YAYINLAR Savaş felakettir, kıyamettir... Hele Doksan Uç Harbi... Göğsünde atlar koşturan n Ismail Mert BAŞAT amık Kuytımnı şiiri, ışıklı bir dünyaya dugrıı aknıakta ısrar eden bir ortaklaşamn şiiridir. Yatağınclan kaydırılıp tersine akltılan vc kirlenen nehirlerin sıılarına karşı dircncn bir ortaklaşanın, zoııklayan nabzında kıırıılıır şiirı. 197071 Yangınınm genzine eıiştiği ı,ocuk, delikanlıllğa el degdiğinde 1980'lcrın yangmının orta yerindedir. Saklambac oyunlaıında bile gizlcnemcyen'dir (); çiçek kııruimak istemiyorum / varsın uçıırtnıaıi) olnıasın / kâj^ırtan gemilcr yüzdürmem artık, divcrck sc(,'i)ii^ vc ortaya iürıniiştüj kcndisini. Artık, öldiiıiilcn, işkcTicchanflerdc yokcdilcn, asılaıı, lıapscdilcıı Eylül (,locııkları'ndan birisidir ( ) da. Nc kı bir vandan kıyım, bir yaııdan dch^ctiıı ıiflcsıylc loplumun kanına kanştırılan korkıı, birliklc örgülcdiklcri scilcri soldııınıakla, scytfltnifkte, ıızaklaştırmakradır. Namık'ın şiiri tam da bu yarılmada "kalınak" ycrinc dircn nn'nin, "hiiziin" ycrinc özlcm'in damarlarını gcliijtiımcyc koyulur. I layatın söz lüğüııdc ne kadar sözcük varsa, sudan atcşc, gi^cktcn nclıire, ipcktcn (,cligc, ölünıı.' ve a^ka, tiiııı sözcüklcrin arasında akan, özlcmcnin vc diıcıııııcniıı imgclcri diı artık. Ikınlar biiyük bir aşk imgcsini kuracaklar ve onıın çatısı altında varolacaklardır. Namık Kuyumcıı insanı insanla, insanı doğa ilc, dogadaki ncsncleri birbirlcriylc vc tümünii ılc bclle^imizlc bııluştııran bir dünya kurmu^ vc bu düıı yanın gczginliğine yazılmıştır lıundan liöylc. Hıı ncdcnlc dc bircyscl yaijamında olsuıı, ^iirindc olsun, gündelik hayatın hiç bir limanında mültcci olmayacaklır. Cıc/ginliğindc, di)gru bcllctilen hcr şeyin tersinden okunabıldij^ı bir dünya atlasıdır ccbindcki. N lcr'den,... sözedildiğinde bilc, onlardan sözetmenin telaijmda dcğildir. Bilir ki, sözcükler de yetersiz ve orospudur artık; bu şür onLin icindir; ve sözcükler agrısından kanayacaktır. Imgeler taşır mı diyorıım / çağcıl acıların yükütıü: söylenilmcsı gerekeııler ancak bu büyük aşk imgesinin kurdııgıı çatınm altından soylencbilecek tir. Namık'ın alttan akan sesi ise, bu aşka özlemlc, dircnçle yürüyüşte hcp birlikte ülmaınızda ısrar eden bir sestir. Şiirini anlatıya, betimlcmeyc, dil dclormasyunlarına, ya da slogancılıga yenik diişiirmcdcn ve imge ya^munına u^ratmadan kurıııası ise, bu ^iiri mudern şiirin gereklerınc doğrıı taşımıştır. Bana göre, sözcük ekonomisinc dikkat ettikçe ve bu ekonomide geometrik bir optimizasyon saglayabildikçe, ijiiri daha da kazanacaktır. HÜZÜNLÜ İNSAN Dircncn insan, ydrulmayan vc insanla rın ugralıldığı acılar kur^ısiııda lıüzne ka pılmayan insan dcmck dcğildir. Anıa bir abdal kadar.bir âjjik gibi çileyi sırtlayabilen, vazgeçmeyen vc kendisini yenilcycrck vc gülümseycrck, yeniden! diycbilen dir. Tek düşiirüldüğünde bile sıılara yaslanıp, kcndi gölgesindcn büyüyebileııdir. l^tc / bir rüzgâıa tutunmaya calışırım / yaslanmaya bir yağmııra, diycn Namık'ın kimi dizclcri üzcriıulen, böyle bir gezinti.. Oysa yüreginıiz kamrtıyordur bcdenimizi / ihtilalimız / kanlı bir ayaklanmadıı kcndimize // ayrılıgı öğretemediğim kendime savaşlar açtım / ordularım silahsız g(izleri ıslaktı / yine de hep bana yürüdiiler // gıdişlerin yay olcluğıı ycrde / ken dimc saplanan ok'um // sesini gökyüzü ne düşürcn kıışların / kavmindcn olup kibirsiz / oklaınp kanayan kanatlanmla ııçmasını da öğrcndım // kim anlar gö^sütnü da^labam lıüznümle / ağlamaklı bııruklııklar neyin çözümü / tekil kızgınlığimız / ve suskuyla paylaşılan kahır / biliriz ki / yağmuru bulutlar başlatır gökV'üzündc // lotograltaki yüzümün mevsimlcrinılc / konakla hclc bir yol / ayaza csir diişmüij / agianıaklı çizgileı ıııi göre ceksin / ilkyaz çogaltımında gülüşlcr mi / Çag'rılar yükseliyor ya^amın ormanından / maviliklere vıırgun dalların çağrısı / vıırıılan ceylan scslcri geliyor / büyük adıınlarla düşülmeli o yollara / varsın tckrarın deliliğinı / duvarlara yazsııı rüzgârlar / isleyen kcndi içinıle kırsın kalcmini // sonsuzluk / gülümscycn vağmur tancsindc / ko^abilmektir biraz // yarım kalan la/.e önıür / gcl biıliktc yakalım / ıımııt kandillcrmın lıtıllcrinı // ya^aını güzcllcs,tircn ne varsa ku^anınalıyım / sevgidcn koruganlar çogaltıp bunca çiı kinliğc / bir "merlıaba"yla baijlamalıyını hcr ^eyc yeniden // Ki, / yangınlara yabancl degiltlir kabilcm / hep yanarlar aşk için /. • 7 90 Gözüm Yaşı Tuna Selidir Şimdi SELMA FINDIKLI Bir yanda Kafkasya'yı öte yanda Rumeli'yi saran bu korkunç yangın Osmanlı Devleti'nin sonunu hazırlarken binlerce insanı yerinden, kökünden söküp bilmedikleri yerlere sürükler...O diyar Osmanlı toprağı olsa bile, gelenlere yabanodır... Saraybosnalı gümüş ustası Firuz Ağa ile ailesi de acı yellerin Anadolu'ya sürüklediği solgun yapraklar gibidir... Önce sultan şehri istanbul olur yeni yurtları, sonra da Bursa... Geldikleri memlekete, Saraybosna'ya çok benzeyen Bursa... EYLÜL COCUKLARI Mitoslardan, masallardan, ycryüzünün Uırkülcriııdcıı vc ^iiılcrindcn gcçer. Di ıcmncnin köklcrinı arar. Damarlarını bir yandan Pronıctlıcus'ün lükcıııııck bil mcz tckil dırcnc inc, bir vandan Spartaküs'ün çogulla^ıp çiçcklcncn diıcııcine lıaglar. ınsanın tck diişiin'ilılii^ündc bilc dırcncbilcccftini sczinlcr. Eyliil Çocukla n'ııın duman cdilcn ortaklaşmasına "ycnilgi" olarak konulan kocaman noklamn, zanuuılaı vc mckânlar boyunca örgiilcııi'n çok daha bıivıık bir oıtakla^anm sc rin nclcsindc kiİLİik lıiı viıgüle döniiştü jii\ni\ ;\vnmsar. Bu Re/.^inlikkTİn toplamıııda, kimi zaıııan donüşrüriilüp içscllc^tirilcmcmiş bazı ctkilcnişlcr görülsc bilc, şiiriııdc süıcklilik taşıyan cizgün scsinı kıırmavı başarır. () ışıklı dünyaya, o ya^aının bülün alanlarının, ncsnclcrinin vc (ilgulaıının silkdcncrck kurulacağı ycni bir dünyaya ılair biı a^k halının scsıdir bu Aşk, özlcmcklc vc dircnmcklc içicc C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A YI SAYFA 17