Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ları Gümüş...", film oynatıcıh^ından cmckli olunca kendini onulmaz bir boşluğıın içinde bulan Dikran'ın hikâyesidir. Ömrü sinema makines.inin başında lilnı sökiip takmak, kopan fılmleri yapıştırmakla geçmiştir. fşinc âşık bu adam, sonunda kendi filmlerini yapmak ı<,ın çarşı pazar dolaşır, konularmı tasar ladığı rilmlcrin sahnelerıni hayalinde canlandırır, gözlcmlcr, kaydeder zilıni nc. Aslında hepimizin hayatından damıtılmış "küçıık hikâyclcrdir" aynı zanıaıı da bunlaı. Bu arada başına olmadık ışlcr gelir. Sonra da bu hikâyclcrikcndincc filmİLri klarncti ışli^ınde, kendi gibi birer tutunamayan olan mutcvazı scyircilcrinc aktarır. Böylece, her giin yeni lenmcktı*, bu sayedc hayata tutunabilmcktc, yalnızlığını biraz da olsa paylaşa bileeeği insanlar arasında hem de kendi sinemasını yapabildigi i(,in mutlu; ycni uınutlar çoğaltmaktadır. YALNIZLIKTAN KURTULMAK Yalnızlık cn büyük belasıdır insanların. Kurtulınak için ne mi yaparlarr1 Kendilerı gibi yalnızları bulduklan için, bölünecek yeıdc inadına çoğalır yalnızlıkları. Birbırlerinı sevcrler clbct, ta ki; cn büyük yalnızlık ölüm ayırana kadar. I layatın pisligi, acımasızlıgı, yanında güzcl yanlarını da es gcçıneyen hikâyeler bunlar: tnsanı sevmeyi, aogayı, hayvanları, denizi suvmcyi, paylaşmayı bilen in sanlurın hikâyeleri. Sevgisizligın, ncfrctın, şiddctin karşısında buniJan, çikmaza düşen; takat yine de yaşama arzusuyla dolu sıradan insanlar; henıen yanımız da biliveren, vapıırda, minibüstc yan yana oturdııgumuz, otobüsün askılarını ararken ellerine dcğdiğimi/, küfürleşti ğinıiz... tnsanın insana vcrebilcceği cn güzel hediye olan sevgi, bir sarı mendilde, bir yavru kedinin gözlerindc somutlaşır. Hayatı fazla ciddiye alnıayan, inceden alay eden, bugünü, hatta ânı yaşamayı meslck cdinmiş insanlar da bıılu ruz bu hikâyelerde. Bazcn yaşadığımız olaylann düş mü gerçek mi oldıığunu ayırt etmektc zorlanınz. Bazcn dc "Kcşke rüya olsa bütün bunlar" dediğimiz de olur, "Sürpriz Yumurtlar" hikâyesindc olduğu gibi. Zih nimizin bize oyun oynadığını düşündüğümüz bir anda gerçeği tüm çıplaklı^iyla etimizde duyarız.Yaşadığımız sıkıntıların kaynagını bilcmcyiz çoğu zaman, Çağuıuzın insanı gitgide, hayattan daha az zevk almakta, mutsuzlaşmaktadır. Dünyanın globalleşmesiyle birlikte, önceden çok uzağında oldıığunu sandıgı problcmlcri birdenbire kendi içinde, etinde hisseden insan çaresizdir. Kaçacak, saklanacak ycr kalmamıştır. Irak'ta, Afganistan'da, Irlanda'da patlayan bombalar artık sofralarımızda, yatak odalanmızın içinde, bir kafede yorgunluk çayı içcrken ya da masa başında <,alı şırken içiınizde, yüreğimizde patlamaktadır. Dünyanın çılgınlıgından, insanların scvgisizliğinden, kaba sabalığından bunalan bircy, bir dünya yaratıp kendini oraya hapsetmekte, mutsuzluğıınu insanlardan kaçıp kendi içinc kapanarak ycncbilcceğini sanmaktadır. Basit, sıradan, sorıımluluk getirmeyen, kafa yormayı gcrektirmcyen uğraşlarla avunma ya çalışmaktadır. Hangimizın unutamadığı çocukluk anılarınıız yoktur? 1 langimiz o günlere bir yolculıık yapmak istemeyiz? Büke'nin hikâyelerinin bazısında da, ço cukltığun sevınçlı, hiizıınlü hatta gülünç yüzünü görürüz. Abnıet Büke, Izmır Postası'nın Adamlan'nda insan ümrünün çeşitli ev relerini, her birini kendine has handikapları, çalkantıları, pişmanlıkları, acı tatlı olaylarıyla, kısacası insanın türlii hallcrini bütün çıplaklığıyla gözler önüne scriyor. îçimize ayna tutuyor ki; söy lenmedik söz kalmasın. • Ahmet Buke. Izmlr Postası'nın Adamian'nda, Içlmlze ayna tutuyor kl; söylenmedik söz kalmasın. adlı bir kızla kesişmiştir bir şekilde. Hcrkesc kardeşi dıyc tanıtmıştır onu. Sonunda Zeliha'ya âşık olur. l'akat raconda "kardcşım" dedigi bir kıza kötü gözle bakmak yoktur. Hatta düşüncesi bile yanlış, dahası kırlidir. "Ben günahkârım, olmayacak bir aşka düştüm, ken dime bile anlatamıyorum,' diycrck açıklayacaktır içine düştüğü pis durumu. Bocalar, fakat bir çıkış bıılamaz. Cıüçsüzlüğünün, çaresizliginin sebebiymiş gibi, sevdiği kadının penceresine kurşun sıkar; şiddct uygular. Son kertede şiddetin namlusu kendine dönecektir... ANA TEMA: ÖLÜM... I lemcn hemen biitün hikâyclcrde ölüm ana tcmadır. Çekmeden, çektirme den, kolayca ölüvcrir insanlar. Rakıya buz almaya gider gibi... Kimisi de sırra kadem basar ki; öliimden acıdır. Onlar yaşarken de kiınse farkında dcglldir za ten... Ihtiyaç duydıığumıızda çagırdıgımız, sonra unuttuğumuz... Kiminin ba şucıında bir kedi bulunur son nefesini verirken, kiminin klarnct vcya tütün sansı bir ınendil... ( Miimlerı bir acınma, dövünmc duygusuyla değil, sevgiylc, dosdukla paylaşılan anların buruk bir sevinçle hatırlanacagı döniim noktası olarak kabul etmemiz gerektiğini göriiriiz. lzınir Postası 'nın Adamları'yla tarihte bir yolculuğa çıkıyoruz zaman zatnan. Bu öylc kcyilli bir yolculıık olmayacak tır fakat. Siyasi entrikaJarla dolu çalkantılı bir döncmde, acılı, sancılı bir kuşağın var olma mücadclcsınin şiddet baglamında cl alındıgı bu lıikâycde ("Yüz Elli lkiliklcr") aynı safta ycr alan iki dava adammın arasmda gelişen dostluk anlalılnuıktadır. Kendi menfaatlarından başka bir şcy düşünmeyen cgemcn güç lcrin, kirli işlerinin üstiinü örtmek için ilcrici, yurtscvcr insanları, vatan haini yaltası altında, yinc kendisi gibi ikiyiizlü işbirlik^ilcrine kırdırdı^ı o günlerde, askcri darbccilerin dar ağaçlarında sallandırılan vicdanlardır aynı zamanda. Rejimlcr yıkılır, diktalürler bir giin devrilir; asıl sorgulanmak istencn şııdur: tnan(,ları uğrunda canlarını vcrcn o insanlar (ilericiler, yıırtscvcrlcr) boşuna mı öldülcr.'' Onların nıücadclebi kalanların yii rckleıindc, belleklerindc bir tortıı bırakabilmİ!} midir? Ölünı bir son ınudıır? \ layatın dönüşen, ılöniiştürcn; dönüştururkcn yıkan, bozan yiizü. Yitirdikle riınizin ycrini ba^ka bir şeyle doldurmaya ı;alışırken bir türlii ycrli yerine oturmayan parçalar. Ritim bozulmaya göı sün bir kez; biitün oıkestra birbirinc gırer, sazlardan çıkan zavallı bir gürültüdür sadccc. Hayatın ritmi bozuldıığıın da insan nasıl bocalar, ncrcyc gideceğini, ncrede duracağını bilcmetlen dııraklar arasında dolaşır dıırur. Hcp yanlıjj adrcslcr vcrir danıştığı insanlar. "KanatC U M H U R İ Y E T K İ T A P ARSLANOGLU tzmir Postası'nın \âamlan/Ahmet Büke /Kanat Kitap/ 136 i. 790 irhoki www.irhaki.com.tr SAYFA 21 S AYI