Katalog

Osman Atasoy dünya gezilerîni anlatıyor Uzaklar"da îçinde ^ıiıyanlara Uzaklar ce$mjd&«He>. "Oynamayı Mralnn^Mr an önceyolacıkın glderken de ya şey dört dortiuk dersenlz hlcblr zaman yola çıkamayacaksınızl" dlye uyaran Sadun Boroyta Kısmette. demck. Önemli olanın tekne boyutu dcğil cmniyet, sağlamlık ve tecriibe oldu^ıı, daha da önemlisi çagıran sese kulak vermek olduğu demek. Kitaba dönüyorıız. ()sman ve Zuhal evliliklcrinin dördüncü yıldönümünü, yola çıkışlarmdan birkaç hafta sonra, tthaka adasında kutluyorlar. Onlar ^erete kadehlerinı lokuştururken, rahatsız etmeden teknedcn vc kitaptan muzipce kacıyorum. Telcmakhos'u bulmalıyım, babasının yolda olduğunu mııştulamalı, anacıftl Penelope'ye artık ağlaınaıııasmı söylenıeliyim. Sabah olmadan kitaba vc tckncye gcri dönerim. Akdeniz bitmeden, okyanusa çıkmadan Uzaklar'a rahat yok. Akdeniz bo yunca sıkıntı bitmiyor. I lavanın, dcnızın, teknenin vcrdigı sıkıntılar dcftil, insanlaOsman, Zuhal ve Deniz rın vcrdiği sıkıntılaı bıınlaı Cebclitank'a girişimizi engelleyen, kraldan çok krakı Atasoyun beş senelik lspanyol görevliye Osman'la beıaber gezilerinde; Deniz sunturlu bir "iltilat" da biz cderek ora bebekten uzakdoğu'ya, dan uzaklaşıyoruz. Bayragımızı gorenlcrin aklına "uyusjturucu" de Hint Okyanusu'na, gemi gelmesi, kitabın sayfaları kelimesinintaaa arasından trafiğinde yaşanan yüreğimize işliyor. Uzaklar'ın göndcıine yabantı bir ülkenin bayrağını çekıvertehlikelerden mek birçok sorunu çozeeekken OsKızıldeniz'e, Türkiyeye man'ın vc Zulıal'in düşünceleri şöyle: dönüşe kadar birçok "Bir parça rahat u£runa, o bayra^ı ayakta tutabilmek için canlarını veımi^ ^ehit konu anlatılıyor. lerin anısına saygısızlık etmış olıırdıık." "Uzaklar / Atasoylar'ın Kitabın sayfalarında ilerledikçe biı ^e Dünya Seyahati" renkli yi tark ediyoısunu/ Bu kitap aslında iç içe iki seyahati anlatıyor. Ba^tan sona bir fotoğrafları, özenli birinin içine geçmi^ iki seyahati. Kolayoa baskısıyla "uzakların gördüğiiniiz (ya da gördüğuniızu sandıgınız) seyahal, harita üzerinden biı yolıı çağrısına" kulak takip ediyor. Yanınıza büyiik bir atlas kabartan herkesin alarak kitapıaki yolculııkları, rotayı, ül kütüphanesinde keleri, koylaıl, geçitleıi, slglıklaıı, aılal.ırı takip ederek kitabı okuyabılirsıniz. Bu bulunması gereken 600 aslında Uzaklar'ın gerçck seyahati degil. sayfalık bir hazine. Işyerinde, öğle tatilinde, okıılda, otobüste, cvdc ayaküstü okurkeıı kitap size bu seyalıatini gosteriyor Ama gerçek seya"Bt< kitap içindc uzakların çafrı hat, dünya harıtasından dcgil, kitaptaki \ını duyatılara adanmı^tır," insanların içindeıı basjlayıp, okyanus üze rindc kara görmeden yol alıp, sızin ıçınızdc son bulan bir rota tutuyor. Bu da n çetin KENT ikinci seyahat, bu da asıl seyahat! Bu ikinci seyahati okumak biraz zahmetli. zaklar, Atasoylar'ın Dünya Seîtina gerektiriyoı. Satır aralarından in yahati kitabı bu tümleyle başlısanla ilgili, insana dair özleri tck tck yor. Yani daha ilk cümlede koayıklamak, mcdeniyete dair aldalıcı kıl lumuzu kanadımızı kırarak. Bir çıklardan sıyırmak gerekiyor. Ama işte o türlü bırakıp gidemediğİmiz küçük hazaman kitap tadına varılıyor ancak. yatlarınıızı yüzümüze çarparak. Cesaretsizligımızi, gcç kalmışlığımızı, bizi çağıİNSAN PORTRELERİ ran sese kulakJarımızı nasıl kapatıp dııymazhktan geldiğimizi bizc göstererek Örneğin haritada bulunduğunuz nok başlıyor . "Yaşryormuşçulıık" oyununu tanın yanında Mesina yazıyor diyelım. Tekneyi kontrole jandarmalar gelıyorlar, nasıl da ciddi ciddi gerçck "yaşamak" sonra Lipari adalarına gitmek üzere ora sandıgımızı, bu oyunda aslında en küçük dan ayrılınıyor. İşte bu birincı seyahat roldcki figüran olduğ'umuzu, kendimiz Ama o haritadaki harflerin şchrinde, si için değil de başkaları için yaşadığımızı, zin tekjıenizi arayan jandarma komutanı tokat gibi çarpıyor iştc. Ve kalan 600 saynın mahcup ıfadesi de var. Türk ismiyle ta boyunca gözleriniz kitap sayfalarında, uyuşturucu kelimesinin yan yaııa gelme siz Uzaklar'ın pcşinde okyanuslarda doacısı içinizi kanatırken, karşınızda görelaşırken; gönlünüz, yüreğiniz, aklınız hep vini yapmak zorunda kalan, mahcup bir kendi dünyanızda, kendinizle hcsaplaşıkomutan var. Yani o altı adet harften yor. "Bu kitap içinde uzakların çağrısını oluşan harita noktasında, karşılıklı "induyanlara adanmıştır". Bu cümleyle başsanlar", insana ait hassaslıklar var. Mesi lıyor Uzaklar... na'da öğrenilen, çiğ balıkla hazırlanan 24 Ağustos 1992 Japon yemegi, Türkiye'deki gazetcciniıı Kendi minik, gönlü kocaman Uzaklar elinde "açlıktan çiğ balık yiyorlar" haline Sığacık'ın küçük balıkçı limanından birdönüşüyor mcscla. Mesina gözüniızde kaç dostun el sallaması eşlığinde yola çıhâlâ bu paragratın ilk cümlesindeki Me kıyor. Seneler siirccck yolculuk için Atasina mı? Buyrun, işte bu da ikinci seyasoylar hcr şeyi elden geçirmişler. Ama hat. Bir kere bu rotadan okuyun, bitirir daha yolun başında Kuşadası'ndan çıkışbitirmez öbür rotadan bir daha. ta vc Mikonos Limanı'nda minik tekne, son kalan işleri de onlara hatırlatıyor, Tadını alınca, kitaptan sürekli insan sanki motorumda vc şaftımda biraz ağrı portreleri ayıklamaya başlıyorsunuz. Osvar, oraya da bakın ondan sonra bu uzun man'ın flüt "tobisi" olduğunu, bunuıı yola çıkalım dercesine uyarıyor iki kcz. nasıl uluştuğunu giilerek okurken, Vene(^.ıkan sorunlar Atasoylar'ın canını sıksa züela'da karşısına hobisi flüt yapmak da, dalıa yolun ba^ıntlaykcn bunların orolan birinin, hcm de bir Türk'ün, Ah taya çıkması aslında ıyı bir şey. met'in çıktığını okumak şaşırtıyor, guldürüyor, düşündürüyoı insanı. Ahmet Tekne icin minik ya da ki'n,ük kelime yol hediyesi olarak bılın bakalım ne verıleri ici boş sıfatlar deftıl, çıınku Uzakyor Uzaklar'ar1 Bir kucak dolusu llüt! lar'ın su hattı 6.5 metreden dalıa kısa. lkı Dünyayla bağmız kopmıış lierecede gülne nü demek? Bu koca kora fırtınalara, mekten helak olmuşsunuz vc birdcn bir uzun uzun yollara, büyiik büyiik hedefle çarpma sesi duyup dikkat kesiliyorsu re gilmek icin, boyıın öneminin olmadığı :akları U SAYFA 18 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AYI 775