Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SÖZDEN YAZIYA
SÜHEYL BATUM
Bu Gidiş Gidiş Değil,
Bu Rejim Demokrasi Değil
Ah sevgili dostlar, ah! Bu gidişin tüm bulguları uzun
zaman önce ortaya dökülmeye başlamıştı. Hatırlayın
Deniz Som, papaz Niemöller’den alınan; “Önce
sosyalistleri topladılar, sesimi çıkarmadım, çünkü
sosyalist değildim. Sonra sendikacıları topladılar, sesimi
çıkarmadım, çünkü sendikacı değildim. Sonra Yahudileri
topladılar, yine sesimi çıkarmadım, çünkü Yahudi
değildim. Sonra beni almaya geldiler, artık sesini
çıkaracak kimse kalmamıştı” sözlerini yazıyordu.
Ve bizler, acaba “Hitler faşizmi ya da bir sivil dikta
rejimi bizde gerçekleşebilir mi”, yoksa “abartıyor muyuz”
diye tartışırken iş buraya vardı. Bir baktık, Başbakan’ın
YARSAV için söylediklerine gelmişiz. “12 Eylül’de evet
çıkarsa sizi halledeceğim” sözüne. Ve de “yargıda
birden fazla dernek, sendika olmaz, tek bir tane
kurar, yargıçlar orada örgütlenir” demesine.
Hatta karşı çıkıp; “Sayın Başbakan, bu söylediğiniz
dernekleşme modeli, zaten ancak faşist rejimlerde olur,
devletin kurduğu korporasyonlar ya da resmi meslek
birlikleri, faşist modelin örneğidir” diyenlere de çok
kızanlar bile oldu; “Ne var canım, biz işadamıyız, zaten
YARSAV biraz sert çıkıyor. Canım karşılarındaki de bir
Başbakan”. Gerçekten de böyle söyleyenler olmadı mı?
Olsun canım, zaten Hitler faşizmi ya da dikta rejimi
bize çok uzaktı. Değil mi ya!
Ve sonunda, Başbakan’ın dünya demokrasi(!)
tarihine geçecek sözüne geldi sıra. TÜSİAD’a,
işadamlarına söylediği söz. Hani “Evet oyu
vereceğinizi söylemezseniz, karışmam, bitaraf olan
bertaraf olur” sözü. Biz tam “dünyada tek bir
demokraside bile, bir Başbakan, işadamlarına,
derneklere böyle bir söz etmez. Edemez” diye
düşünürken daha kötüsü de geldi.
Medyanın yüzde 90’ı, sözüm ona liberal aydınların
yüzde 90’ı, bu sözü duymazdan geldiler. Duyamadılar,
anlayamadılar. Hem de “tevil etmeye, çevirmeye çalışan
Başbakan’ın deyimi ile silahşorlarından”, yandaşlardan
söz etmiyorum. Tarafsız medyanın yüzde doksanı
diyorum.
Acaba Hitler Almanyası’nda papaz Niemöller’in
söyledikleri, Türkiye’de çoktan gerçek mi olmuştu?
Acaba Hitler faşizmi ya da sivil dikta rejimi yerleşmişti
de, birileri mi farkında değildi?
Gerçi ilk olarak telefonları dinleyerek işe
başlamışlardı. Hatta ilk önce “telefonların tümünü
dinlemek için” bir yasa değişikliği yapmışlardı. Polis
Vazife ve Salahiyetleri hakkında kanun görüşülürken bir
anda bir önerge getirdiler. Kimler mi? Şimdi Adalet
Bakanı olan Sadullah Ergin ve arkadaşları. Önerge
okundu, komisyon katıldı, hükümet katıldı, toplam
görüşülme süresi 2 dakika. Ve hop! Tüm Türkiye’nin
telefonları dinlenmeye başladı. Hepimizin telefonları,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı dahil herkesin. Hem de
Başbakan’ın tek başına seçtiği arkadaşı tarafından.
Ama çoğumuz görmezden geldik. Ya da şöyle dedik;
“ne var canım, dinlenenlerin bir suçu vardır herhalde,
üstelik bize ne, biz işadamıyız, gazeteciyiz”. Sonra
Kuddusi Okkır öldü, hem de yargıçların, savcıların,
doktorların gözü önünde. Olsun, yine görmezden geldik;
“biz Ergenekon’cu değildik ya”! Hem de ne gerek vardı
şimdi ihale alma olanağı varken Başbakan ile ters
düşmeye.
Sonra Başbakan esip gürledi, gazete ve televizyon
patronlarına kızdı; “bana bakın” dedi. “Ya benim
beğenmediğim adamları atın ya da bir daha yanıma
gelmeyin”. Biz yine görmezden geldik. “Bize ne yahu,
hem zaten ben iktidarı çok seviyorum, Başbakan çok
güzel yürüyor”. Hatırlayın ünlü işadamı, (gerçi 2002’den
sonra Allah yürü ya kulum demişti ama olsun, eskiden
de TÜSİAD üyesiydi ya) ne diyordu? “Allahım” diyordu.
“Ben bu adama âşığım.”
Ve görmezden gelmeye devam ettik. Tabii bu
görmezden gelmeyi, “iktidarın silahşorları” için
söylemiyorum. Başbakan yanağından makas alan
sözde gazeteciler için de. Onlar zorunlu idi, haklı idi.
Onlar her şeylerini bu iktidara borçlu idi. Yerlerini,
makamlarını, paralarını, her şeylerini.
Ama ah işadamları, TÜSİAD üyeleri, TOBB üyeleri,
sizler tüm bu olup biteni görmezden geldiniz, sizler
görmezden gelince, sizin aranızdan televizyon, gazete
sahibi olanlar hiç görmediler. “Ne var canım, Başbakan
ile ters düşülür mü?” Aynen böyle yaptılar. Bu süreç
aynen böyle işledi.
Bir bölümümüz ise olup biteni gördü; “Hitler
faşizmine doğru gidiyoruz” dediler. Diğerleri bunu
eleştirdi. Sonra iktidar daha da kızdı, kızdığını
doğrudan cezalandırmaya başladı. Hatırlayın! Örneğin
Ruhat Mengi’nin programı yayından kaldırıldı. Kolay
mı yahu, Başbakan’ın ve iktidarın çok kızdığı bir
programı yapıyorsun, hem de reyting rekorları
kırıyorsun. Ama onu da görmezden geldik. “Bize ne
yahu, biz gazeteci değiliz, bir de zaten Başbakan ile iyi
geçinmemiz elzem, biz işadamıyız!” Ve acaba bu
ülkede artık karşı çıkacak olanın kalmadığı bir
döneme mi geldik? Göreceğiz, 12 Eylül’de göreceğiz.
Türk halkının sadece görmezden gelenlerden, bundan
çıkar elde edenlerden oluşup olmadığını göreceğiz.
İnşallah “birileri” de ders alacaktır.
Isõ ve nem artõşõ psikolojik sorunlarõ tetikliyor. Uzmanlarõn
önerisi vücudun kaybettiği su ve tuz dengesini yeniden kurmak
Sinirleri gevşetin
SİBEL BAHÇETEPE
Sõcaklarõn artmasõ ruh sağlõğõmõzõ da
olumsuz etkiliyor. Psikiyatrlar, aşõrõ
sõcaklarõn duygu-durum bozukluklarõna, ani
öfke patlamalarõna neden olabileceğini
belirterek “Sıcak havalarda vücudun sıvı
dengesi bozulduğu için aşırı öfke
durumları görülebiliyor. Sıvı ve tuz
dengesini korumak için bol sıvı alınması,
mineralli içeceklerin içilmesi
gerekmektedir” dediler.
Psikiyatr Muzaffer Uyar, õsõ ve nem
artõşõnõn birçok psikolojik sorunu beraberinde
getirdiğini belirterek “Isı artışı terleme,
solunumun hızlanması ve güçleşmesi, kalp
atış hızının artması gibi bazı fizyolojik
belirtilere neden olur. Endişe, anksiyete
bozuklukları yaşayanlar ve panik atağı
olanlarda zaten rahatsızlık verici düzeyde
bulunmaktadır. Bu nedenle ısı artışı ile
birlikte bu iki psikiyatrik bozuklukta bir
artış görülebilir” dedi.
Öfke patlamaları
Uyar, sõcaklar ile birlikte manik depresif
bozukluğun da otaya çõktõğõnõ anõmsatarak
şöyle devam etti: “Manik bozukluğun bazı
türleri ve yaz aylarında alevlenen şizofreni
benzeri bozukluklar halk arasında cinnet
olarak adlandırılır. Sıcakların artmasıyla
birlikte öfke ve tahrip davranışlarında bir
artış yaşanmaktadır. Bunu en açık olarak,
ülkemizde yaz bastırınca artan trafik
kazaları ve trafik kavgalarında
gözlemleyebiliriz. Yine yaz aylarında alkol
kullanımında artış ve buna bağlı
psikolojik sorunlar da artar. Yazla
tetiklenen psikiyatrik sorunları olan
bireylerin dikkatli olmaları gerekir.
Toplumsal anlamda yaz öfkeleri trafik
sorunları, öğrenci şiddet davranışlarında
artış gibi konuların istatistiksel
çalışmalarla daha iyi belirlenmesi ve
önlem alınması gerekmektedir.”
Psikiyatr Mustafa Güveli ise “Isı ile
birlikte ortaya çıkan metabolik
değişiklikler kişilerde ani öfke
patlamalarına neden olur. Aşırı sıcaklarda
bol sıvı alınarak metabolik değişikliğin
önüne geçilebilir. Aşırı sıcaklarda
mümkünse fazla dışarı çıkılmamalı, bol
sıvı alınmalı, terle birlikte kaybedilen tuz
oranının dengelenmesi için mineralli
içecekler tüketilmeli, tuz dengesi
korunmalıdır” uyarõsõnda bulundu.
27 AĞUSTOS 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA
SAĞLIK 9
Sağlık
alanında
çözümsüzlük
nedenleri
Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
Yurdumuzda sağlık alanındaki
sorunlar azalmıyor. Yanılmıyorsam
bugün 145 üniversite 56 tıp
fakültesine sahibiz. Bu
üniversitelerde iyi bir eğitim
verildiğini iddia edebilir miyiz? Tıp
fakültelerinde acaba nasıl bir tıp
eğitimi ve uzmanlık eğitimi
veriliyor? Araştırmalar hangi
düzeyde? İyi bir inceleme var mı bu
konuda? TUBA raporu bilimin her
noktasında önemli eksikler
olduğunu, üniversitelerimizin
bilimin gereklerini yerine
getiremediklerini söylüyor.
Hastalarına çare arayan aile
bireylerine, dernek üyelerimize
güçlüklerimizi, geri kalmışlığımızı
anlatamıyorum. Tedavisi bugün
için mümkün olmayan binlerce
hastalık var. Hastaların bir bölümü
sizler niçin bunları bulmak için
çabalamıyorsunuz diye bize
eleştiride bulunuyorlar. Bakanlığa
başvurup kurullar toplanmasına yol
açıyorlar. Yeni tedavi çalışma ve
araştırmalarının en iyi donatıma
sahip dünyanın belli merkezlerinde
yapılabildiğini söylüyorum ve
elbette bizim de kendi
imkânlarımızla çalışmamız
gerektiğini ancak bu imkânların
bizde sınırlı olduğunu ekliyorum.
Onlara, tedavi olanaklarını umutla
beklerken bugün yapılacak en
doğru şeyin iyi bir bakım ve yaşam
kalitesini yükseltmek çabaları
olduğunu anlatmak zor oluyor. İlle
de acele şifa arayışı içindeler. Öte
yandan onları yanıltan türlü çeşitli
aldatmaca süregeliyor. Yıllardır
onurla bilim savunuculuğu yapan
Bilim Teknoloji dergisi 20 Ağustos
sayısında iki genç meslektaşımın
makalesi ile birlikte bu konuyu
işliyordu. TV’lerde hem de profesör
unvanlı kişilerden Multipl Skleroz
için haşlanmış buğday, maydanoz,
limon suyu, unutkanlık için havuç
suyu, tiroid hastalıkları için dere
otu, siyah kuru karanfil, nefes
darlığı için keçi boynuzu,
gençleşme için limon suyu
maydanoz karışımı tavsiyelerini
dinliyorum. Hele TRT’de iki
profesörün “Bütün hastalıkların
tedavileri için şifreler Kuranı
kerim’de mevcuttur mesele bu
şifreleri çözmekten ibarettir”
fetvası büyük umutlar (!) yaratmış
olmalı. Eşitlikten, bilim ve
aydınlanmadan uzak
yoksunluklar içindeki bir toplum
yaratıldı, yazık ki sorunlarımızı
kolay kolay aşamayacağız.
coskunoz@superonline.com
‘Ölümlere salgın
demek için erken’
MANİSA (Cumhuriyet)
- Manisa Tabip Odasõ
Yönetim Kurulu, Manisa
Devlet Hastanesi’nde altõ
kişinin yaşamõnõ yitirmesine
neden olan hastalõğõn “salgõn”
olarak değerlendirilmesi için
erken olduğunu bildirdi.
Açõklamada hastaneye ateş,
kan põhtõlaşmasõ
(trombositopeni), bilinç
değişikliği ve döküntü
şikâyetiyle başvuran 16
hastadan 6’sõnõn yaşamõnõ
yitirdiği anõmsatõlarak “Eliza
testlerinin ardõndan elektron
mikroskobik
değerlendirmeler, sorunun
nihai olarak tanõmlanmasõna
katkõ sağlayacaktõr. Alõnan
numuneler õşõğõnda şu ana
kadar bu ölüm olgularõnõn
ortak bir neden veya ajandan
kaynaklandõğõ hakkõnda kesin
kanõt bulunamamõştõr” denildi.
Şeker çocuklar
‘destan’ı sergiledi
İstanbul Haber Servisi -
Çocuk ve Adolesan
Diyabetikler Derneği
tarafõndan İstanbul
Üniversitesi Enez Sosyal
Tesisleri’nde bu yõl 18’incisi
düzenlenen Diyabetik
Çocuklar Kampõ, bu sene
100’den fazla “şeker çocuğu”
ağõrladõ. Aygaz’õn
sponsorluğunda
gerçekleştirilen kampõn son
gününde çocuklar kamp
boyunca edindikleri hünerleri
sergilediler. “Kavak Yelleri”
dizisinin oyuncularõndan
Kadir Kandemir ve Sevrin
Uysal Kandemir’in yönettiği,
Nâzõm Hikmet’in “Kuvayi
Milliye Destanõ”nõ hayranlõk
uyandõracak şekilde sahneye
koyan çocuklar, ayrõca bale ve
dans gösterisi yaptõ.
Kanada ve İsveçli bilimciler, laboratuvar ortamında geliştirdikleri sentetik korneayı hastanın
gözüne yerleştirdiler ve yeniden görmesini sağladılar. Gözün
dış kısmını kaplayan ince bir film tabakası olan kornea,
travma, enfeksiyon gibi nedenlerle tahrip olabiliyor ve
görmenin kaybolmasına yol açabiliyor. Görme özelliği, organ
nakli ile yeniden kazandırılabiliyor. Ancak ilk kez, organ
nakline gerek duyulmadan, bio-sentetik kornea, hastalar
üzerinde denendi ve başarıya ulaşıldı. Science Translational
Medicine adlı tıp dergisinde yayımlanan çalışmaya göre insan
kollajeni ile üretilen sentetik madde göze yerleştirildi ve iki yıl
içerisinde, korneanın tüm işlevlerini yerine getirebilecek duruma dönüştü. (AA)
Sentetik
kornea
Aklını kullan vücudunu koru
İstanbul Haber Servisi - Türk
Nöroşirürji Derneği -TND (Beyin
ve Sinir Cerrahları Bilimsel ve
Mesleki Örgütü) “Önce Düşün”
Kurulu, yaz aylarında kazaların
arttığına ve bunların da kafa,
omurilik yaralanmaları, kalıcı
sakatlıklar ve ölümlere yol
açtığına dikkati çekti. TND,
“Önce Düşün, Vücudunu
Korumak İçin Aklını Kullan!”
sloganıyla başlattığı
kampanyayla, yurttaşları daha
dikkatli araç kullanmaya,
emniyet kemeri takmaya, kask
giymeye, yüzme bilmeyenleri
denize girerken can yeleği
bulundurmaya çağırdı.
T.C. MALATYA 7. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI
SAYI: 2006/708
SATILMASINA KARAR VERİLEN GAYRİMENKULÜN CİNSİ, KIYMETİ, ADEDİ, EVSAFI:
Mahalle Ada Parsel Niteliği Kıymeti Satış Saati
1- KOYUNOĞLU 4024 3 A Blok 4. Kat 9 Nolu Mesken 50.000,00 TL 14.20-14.30
2- KOYUNOĞLU 4025 1 Zemin Kat 1 Nolu Dükkân 35.000,00 TL 14.40-14.50
3- KOYUNOĞLU 69 178 D Blok Zemin Kat 2 Nolu Mesken 48.000,00 TL 15.00-15.10
4- KOYUNOĞLU 1260 7 1. Kat 6 Nolu Mesken 50.400,00 TL 15.20-15.30
1- Koyunoğlu Mahallesi tapunun 4024 ada 3 parseline kayõtlõ 1.289,00 m2 alanlõ arsa üzerinde bulunan sitede A Blok 4. Kat 9 Nolu meskendir. Mülkiyeti SS Adafi Eğriceget Yapõ Kooperatifi’ne aittir. Taşõn-
mazõn adresi Zaviye Mah T.Temelli Cad. İhramcõ Sok. Erkuş Sitesi A Blok K:4 No:9’da bulunmaktadõr. Taşõnmaz Malatya Belediyesi imar hudutlarõ içerisinde her türlü altyapõ hizmetlerinden faydalanmakta olup,
imarõ bitişik nizam beş kat inşaat yapmaya elverişli olup, halihazõr durumu Bodrum+Zemin+4 normal katlõ merkezi sistem kaloriferli sitenin 4. katõnda bulunmaktadõr. Taşõnmaz brüt 100m2 alanlõ olup, üç oda bir
salon, iki balkon, mutfak, banyo, lavabo, WC, antre, holden oluşmakta olup õslak alanlar seramik kaplõ, oda ve salon tabanlarõ PVC, parke duvarlar saten boyalõ, kapõ ve pencere doğramalarõ ahşap yağlõboyalõ, an-
tre ve mutfak dolaplõ kaloriferli mesken olup taşõnmazõn muhammen bedeli 50.000,00 TL’dir. KDV oranõ %1’dir. Satõş Saati: 14.20-14.30 arasõ.
2- Koyunoğlu Mahallesi tapunun 4025 ada 1 parseline kayõtlõ . 1.514.00m2 alanlõ arsa üzerinde bulunan sitenin B Blok Zemin Kat 1/30 arsa paylõ 1 Nolu dükkândõr. Mülkiyeti dosyamõz borçlusu S.S.Adafi Er-
giceget Konut Yapõ Koop.’a aitken Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Hâkimliği’nin 30/12/2009 tarih ve 2007/139 E. 209/642 K. sayõlõ kararõ ile dosyamõz haczi ile birlikte Mahmut Nedim Samanlõoğlu adõna
tescil edilmiştir. Gayrimenkulün tapu kaydõ üzerinde dosyamõz haczi devam etmektedir. Taşõnmazõn adresi Zaviye Mah T.Temelli Cad. 11. Sokak Eğriceket Yapõ Koop. Sedir Sitesi Samanlõoğlu Apt No:25/l Ma-
latya adresindedir. Taşõnmaz Malatya Belediyesi imar hudutlarõ içerisinde her türlü altyapõ hizmetlerinden faydalanmakta olup, imarõ bitişik nizam dört kat inşaat yapmaya elverişli olup halihazõr durumu bod-
rum+zemin+3 normal katlõ merkezi sistem kaloriferli sitenin zemin katõnda bulunmaktadõr. Taşõnmaz brüt 70m2 alanlõ olup dükkândõr. Ve WC lavabosu mevcuttur. Yerler karomozaik kaplõ, duvarlar ve tavanlar
plastik badanalõ, dõş cephesi demir doğrama camekân yağlõboyalõ olup taşõnmazõn muhammen bedeli 35.000,00 TL’dir. KDV oranõ %18’dir. Satõş saati: 14.40-14.50 arasõ.
3- Koyunoğlu Mahallesi tapunun 69 ada 178 parseline kayõtlõ 1.833.00m2 alanlõ arsa üzerinde bulunan sitenin D Blok Zemin Kat 1/28 arsa paylõ 2 Nolu meskendir. Mülkiyeti SS Eğriceket Yapõ Kooperatifi’ne
aittir. Taşõnmaz Zaviye Mah. T.Temelli Caddesi 12 Sokak Mehteroğlu Sitesi Gül Apt D Blok No:24/2 de bulunmaktadõr. Taşõnmaz Malatya Belediyesi imar hudutlarõ içerisinde her türlü altyapõ hizmetlerinden
faydalanmakta olup, imarõ bitişik nizam dürt kat inşaat yapmaya elverişli olup halihazõr durumu bodrum+zemin+3 katlõ merkezi sistem kaloriferli sitenin zemin katõnda bulunmaktadõr. Taşõnmaz Brüt 120.00m2
olup üç oda, bir salon, iki balkon, mutfak, banyo lavabo, WC antre holden oluşmakta olup õslak alanlar seramik kaplõ oda ve salon tabanlarõ PVC parke kaplõ, duvarlar saten boyalõ kaloriferli mesken olup antre ve
mutfak dolaplõdõr. Taşõnmazõn muhammen bedeli 48.000,00 TL’dir. KDV oranõ %1’dir. Satõş Saati: 15.00-15.10 arasõ.
4- Koyunoğlu Mahallesi tapunun 1260 ada 7 parseline kayõtlõ 634.00m2 alanlõ arsa üzerinde bulunan sitenin 1. Kat: 1/12 arsa paylõ 6 Nolu meskendir. Mülkiyeti dosyamõz borçlusu S.S.Adafi Ergiceget Konut
Yapõ Koop.’a aitken dosyamõz borcu ile birlikte mahkeme kararõ ile Fatma Culum adõna tescil edilmiştir. (Gayrimenkulün tapu kaydõ üzerinde dosyamõz haczi devam etmektedir.) Taşõnmaz Malatya Merkez Za-
viye Mah. T.Temelli Cad 7. Sok No: 14/6 da bulunmaktadõr. Taşõnmaz Malatya Belediyesi imar hudutlarõ içerisinde her türlü altyapõ hizmetlerinden faydalanmakta olup, imarõ bahçeli nizam dört kat inşaat yap-
maya elverişli olup halihazõr durumu bodrum+zemin+3normal katlõ merkezi sistem kaloriferli sitenin 1. katõnda bulunmaktadõr. Taşõnmaz brüt 120.00m2 olup, üç oda, bir salon, iki balkon, mutfak, banyo lavabo
wc, antre holden oluşmakta olup õslak alanlar seramik kaplõ oda ve salon tabanlarõ PVC parke kaplõ, duvarlar saten boyalõ, kapõ ve pencere doğramalarõ ahşap yağlõboyalõ, antre ve mutfak dolaplõ kaloriferli mes-
ken olup taşõnmazõn muhammen bedeli 50.400,00 TL’dir. KDV oranõ %1’dir. Satõş saati: 15.20-15.30 arasõ.
Satõş Şartlarõ: 1- Satõş 05/10/2010 gün yukarõda belirtilen saatlerde Malatya 7. İcra Müdürlüğü’nde açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa
alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla 15/10/2010 günü aynõ yer ve aynõ saatlerce ikinci artõrma-
ya çõkartõlacaktõr. Bu artõrmada rüçhanlõ alacaklõlarõn alacağõnõ ve satõş giderlerini geçmesi şartõ ile en çok arttõrana ihale olunur. Şu kadar ki, artõrma bedelinin malõn tahmih edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve
satõş isteyenin alacağõra rüçhanõ olan alacaklarõnõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecek-
tir. 2- Artõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinden
10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflarõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. KDV alõcõya aittir. 3- İpotek sahibi alacaklõlara diğer ilgilile-
rin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olma-
dõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr. 4- Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İİK.’nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasõndaki farktan ve %10 faizden alõcõ ve kefil-
leri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerin tahsil edilecektir. 5- Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örne-
ği gönderilebilir. 6- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/708 ESAS sayõlõ dosya numarasõyla müdürlüğümüze başvurmala-
rõ ilan olunur. 16/08/2010 (İc. İf. K. 126)(*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 58765)