Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
O
_J
O
C/0
Q_
HAYVANLAR DAİNSANLAR GİBİ DÜŞÜNÜYOR, HİSSEDİYOR, KAYGI i
Hayvan aklı deyip g
Son yıllara kadar hayvanların insanlardakine benzer zihinsel bir yapıya sahip ol-
duğu kabul edilmiyordu. Oysa son yapılan çalışmalara göre hayvanlarda da acı
çekiyor, empati besleyebiliyor, ölüleri için yastutuyor ve zor durumda kalanla-
ra karşılık beklemeden yardım ediyor. Dolayısıyla insan ve hayvanlar arasındaki
uçurum giderek kapanıyor.
B
iz insanların hayvanlarla ilişkileri farklı çtkar he-
saplanna dayanır. Hayvanlar dostumuzdur; geçim
kanığımızdır, malıtmzdır; ailcmizin bir ferdidir; iş-
çimizdir; evimizin eğlencesidir; yok edilmesi gereken ha-
şerelerdir. Onlara bayılırız; kafese tıkarız; istismar ede-
riz. Tabi bir de pişirip yeriz.
Bütün bunları yaparken tek bir gerekçemiz vardır:.
Hayvanlar bize aittir; onlara istediğimizi yaparız, çün-
kü bizim gibi acı çekmezler; düşünmezlcr. Ölüm kaygıları
yoktur. Eşleşirler ama aralannda aşk yoktur. Kısaca hay-
vanlarda bizde olduğu gibi bir bilinç bulunmaz . Rene
Descarces bir zamanlar "Hayvanların bizim gibi ko-
nuşmuyor olmalannın nedeni, gerekli organlara sahip
olmanıalan değil, düşüncelerinin olmamasıdır" diyerek
bu gerekçeyi savunmuş.
HAYVANLARLA ÎLGÎLÎ
YANILGILAR
Ancak zamanla hayvanlarla aramızda inşa ettiğimiz
setler birer birer yıkılıyor. Alec kullanan tek hayvan in-
sandır. Peki alet yapan karga ve şempanzelere ne diye-
ceksiniz?. Empati ve el açıkhğı gibi özelliklerin yalnızca
insanlara özgü olduğu iddiası bugiin ölüleri için yas tu-
tan filler, zor durumda kalan sürü üyelerine yardım eli
uzatan maymunlarla birlikte geçerliliğini yitirmiş du-
rumda. Ya insanların neşelenebilen, gelecek kavramı-
na sahip oian tek hayvan olduğu iddiası? Bu da
İngiltere'de son yapılan bir araştırma ile yıkıldı.
Konforlu bir ortamda yetiştirilen do-
muzlann iyimserlik ve ncşelenme » * >
konusunda insanlardan hı^ de <**, , A? *
geri kalmadığı kanıtlandı
Konuşma yeteneği
insanların elinde ka-
lan son kale de
idi. O da
Kanzi
ile birlikte yıkıldı. Kanzi adlı 29 yaşındaki bonoboya doğ-
duğu andan itibaren konuşma yeteneği kazandırılma-
ya ugraşıldı. Kanzi bugün sözcük kartları yardımıyla is-
teklerini dile getirebilecek düzeye geldi..
Bütün bunlar hayvanlara farklı bir gözle bakmamızı
sağlıyor. Princeton Üniversitesi'nden biyo-etikçi Peter
Singer 1975 yılında kaleme aldığı "Hayvanların
Kurtuluşu" isimli kitabı ile bugün hayvan hakları ola-
rak bilinen hareketin temelini atmış oldu. Singer,
hayvanların da acı çektiğine inanıyordu ve insanların
kendilerine yapılmasını istemedikleri acı veren müda-
halelerin hayvanlara da yapılmaması gerektiğini savu-
nuyordu. Bu görüş o dönemde herkes tarafından kabul
görmese de son yapılan araştırmalardan elde edilen so-
nuçlar Singer'i haklı çıkartıyor. Bugün bilim insanları
hayvanların da acı çektiğini kanıtlamak için beyinle-
rinin incelenmesinin yeterli bulmuyor; akıllarından ne
geçtiğinin de bilinmesi gerektiğini söylüyor.
BİLİNÇLİYARATIKLAR
Hayvan zekâsmı anlamaya çalışan bilim insanları
çok sayıda engelle karşı karşıya. İlk başta insan olma-
yan yaratıkların bilinci olup olmadığı konusunda bile
bir görüş birliği yok. İnsanlar yunusların ve şempanze-
lerin bir farkındalığa saliip olduğunu kabul ediyorlar; ke-
di ve köpeklerde de bu tür bir zekânın olmasına da kar-
şı çıkmıyorlar. Peki fareler için ne demeli? Ya sinekler?
Bunların aklından hiçbir şey geçmiyor mu? Basit bir hay-
vanm sahip olduğu minicik beyin, ancak temel vücut
işlevlerini kontrol altında tutabilir. Sistem oto-
pilota bağlanmış, yol alabiliyorsa, bilinç için
gerekli olan nöron sinapslan-
na ne gerck var?
Bu soru katıksız bir söva-
nizm eğilimi taşıyor. "Belli
bir eşiğin altında öznel bir
deneyimin olmaması
çok büyük bir olası-
lık" diye konuşan Northwestern Üniversitcsi'nden bi-
lişsel psikolog Dedre Gentner, "Bir hamamböceğinin kö-
tü şeylerden kaçmasının ve iyi şeylere doğru koşması-
nın altında bir takım içscl reflekslerden başka bir şey ara-
mak gerekli mi acaba?" diye soruyor.
Ne var ki bazı türlere ilişkin sahip oldumuz önyar-
gılar, bu eşiğin nerede başlaması gerektiği konusunda
belirsizlik yaratıyor. Örneğin mantıksal olarak bir ha-
mamböceğinin sahip olduğu zekânın bir kelebekten ferk-
lı olmaması lâzım. Ama hamamböceğine karşı besle-
diğimiz tiksinti bunu kabul etmemizi engelliyor. Yine
de çok sayıda bilim insanı bilincin bir çeşit bilişsel reo-
stat (elektrik akımının şiddetini azaltıp çoğaltmada kul-
lanılan aygıt) tarafından kontrol edildiğini kabul edi-
yor. Bu da şu anlama geliyor: Bilinç insanlarda ve yük-
sek hayvanlarda en parlak tşığını verirken, basit hay-
vanlara inildikçe ıjığı sönükleşiyor.
"Memelilerde bilinci reddetmek büyük biryanılgı-
dır" diye konuşan Harvard Üniversitesi'nden psikolog
Steven Pinker, "Kuşlar ve diğcr memeliler de büyük bir
olasılıkla bilinç sahibidir. En aşağılara indiğimizde, mid-
yc ve örümceklere gelince, kesin bir bir şey söyleyemi-
yoruz" diyor.
BEYÎN-VÜCUTORANI
Var olduklannın bilincinde olan hayvanlar arasında
zekâ giderek azalan bir seyir izler. Özellikle beyin bo-
yutunun belirleyici olduğu düşünülür. Bu bağlamda in-
sanlar kendilerinin en üst sırada yer aldıklarını düşü-
29 yaşındaki Kanzi adındaki bonobo
doğduğu andan itibaren konuşma
yeteneğini kazanması için eğitildi.
Bugün Kanzi üzerinde resim ve yazı
bulunan kartlar yardımıyla ihtiyaçlarını
dile getirme yeteneğine sahip.
nürler. İnsan beyni büy
ğında-. Fakat yunusların 1
kabilir. Kaldı ki katil balir
dır -5.600 gr-. Fakat ins
küçüktür. Beynin vücut ağırlı
olduğunda ise durum değijir.
rayı Etrüsk sivrifaresine (Suı
gerekir. Çünkü bu küçük yaı
lığında olmasına karşm vüı
nin sahibidir.
GELİŞMİŞDÜŞÜN^
BEYNİN YAPISI
Beynin boyutları ile zeki
ilişki olmasına karşm, beynit
ha fazla bilgi verir. Yüksek di
gesinde işlem görür. Pek çok
lüm, beynin en fazla evrim j
dır. Memeliler serebral kortd
doğal üyeleridir! Burada kuralj
kortcks kısmı ne kadar 1
dar zekidir. Ancak yaratıcı z
lirleyicisi bu değildir. Alet k
alalım. İnsan alet kullanımı
neldir. Bunları amatör kat
munlar izler. Susamurlarını
tarak, karınlarının üzerinde
rın kabuğunu taşla kırarak
mcleri, ne kadar basit görür
bir tür alet kullanmaktır.
serebral korteksin bir marife|
ler (karga, kuzgun, saksağan f
sayan ötücü kuşlar) alet yapırl
şındaki türlerin hepsinden ı
cerikli?
Kargalar bu konuda dest|
rumdaiar. Plastik bir tüpün i
kartmak için düz teli bükürj
kargalar.. İçi yarı yarıya su ı
içindeki suyu içmek için 1
rak suyun seviyesini yüksel
kuzgunlar... Bu son deneyde i
vanın su seviyesini hızlı bi
seltmek için ilk önce en iri
sidir.
Serebral kortcksi olınay
beccrileri sergilemesi, bir old
lunan bazal ganglia sayesinıj
beyin bölgesidir. Memelilerı
fazla bileşenleri varsa da ku
şur. Ancak MIT ve Kudüs'te|
birlikte yürüttüğü bir çalış
pılı bazal ganglionun birden
dı.
TOPLUHALDEYAİ
Kargagillerde ve diğer h
lirleyicisi beyinleri değildir. U
da zekâlannı etkiler. Hayvanl
toplu halde yaşamaktan dal|
da olduğunda gibi tek başın;