19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
O _J O C/0 Q_ HAYVANLAR DAİNSANLAR GİBİ DÜŞÜNÜYOR, HİSSEDİYOR, KAYGI i Hayvan aklı deyip g Son yıllara kadar hayvanların insanlardakine benzer zihinsel bir yapıya sahip ol- duğu kabul edilmiyordu. Oysa son yapılan çalışmalara göre hayvanlarda da acı çekiyor, empati besleyebiliyor, ölüleri için yastutuyor ve zor durumda kalanla- ra karşılık beklemeden yardım ediyor. Dolayısıyla insan ve hayvanlar arasındaki uçurum giderek kapanıyor. B iz insanların hayvanlarla ilişkileri farklı çtkar he- saplanna dayanır. Hayvanlar dostumuzdur; geçim kanığımızdır, malıtmzdır; ailcmizin bir ferdidir; iş- çimizdir; evimizin eğlencesidir; yok edilmesi gereken ha- şerelerdir. Onlara bayılırız; kafese tıkarız; istismar ede- riz. Tabi bir de pişirip yeriz. Bütün bunları yaparken tek bir gerekçemiz vardır:. Hayvanlar bize aittir; onlara istediğimizi yaparız, çün- kü bizim gibi acı çekmezler; düşünmezlcr. Ölüm kaygıları yoktur. Eşleşirler ama aralannda aşk yoktur. Kısaca hay- vanlarda bizde olduğu gibi bir bilinç bulunmaz . Rene Descarces bir zamanlar "Hayvanların bizim gibi ko- nuşmuyor olmalannın nedeni, gerekli organlara sahip olmanıalan değil, düşüncelerinin olmamasıdır" diyerek bu gerekçeyi savunmuş. HAYVANLARLA ÎLGÎLÎ YANILGILAR Ancak zamanla hayvanlarla aramızda inşa ettiğimiz setler birer birer yıkılıyor. Alec kullanan tek hayvan in- sandır. Peki alet yapan karga ve şempanzelere ne diye- ceksiniz?. Empati ve el açıkhğı gibi özelliklerin yalnızca insanlara özgü olduğu iddiası bugiin ölüleri için yas tu- tan filler, zor durumda kalan sürü üyelerine yardım eli uzatan maymunlarla birlikte geçerliliğini yitirmiş du- rumda. Ya insanların neşelenebilen, gelecek kavramı- na sahip oian tek hayvan olduğu iddiası? Bu da İngiltere'de son yapılan bir araştırma ile yıkıldı. Konforlu bir ortamda yetiştirilen do- muzlann iyimserlik ve ncşelenme » * > konusunda insanlardan hı^ de <**, , A? * geri kalmadığı kanıtlandı Konuşma yeteneği insanların elinde ka- lan son kale de idi. O da Kanzi ile birlikte yıkıldı. Kanzi adlı 29 yaşındaki bonoboya doğ- duğu andan itibaren konuşma yeteneği kazandırılma- ya ugraşıldı. Kanzi bugün sözcük kartları yardımıyla is- teklerini dile getirebilecek düzeye geldi.. Bütün bunlar hayvanlara farklı bir gözle bakmamızı sağlıyor. Princeton Üniversitesi'nden biyo-etikçi Peter Singer 1975 yılında kaleme aldığı "Hayvanların Kurtuluşu" isimli kitabı ile bugün hayvan hakları ola- rak bilinen hareketin temelini atmış oldu. Singer, hayvanların da acı çektiğine inanıyordu ve insanların kendilerine yapılmasını istemedikleri acı veren müda- halelerin hayvanlara da yapılmaması gerektiğini savu- nuyordu. Bu görüş o dönemde herkes tarafından kabul görmese de son yapılan araştırmalardan elde edilen so- nuçlar Singer'i haklı çıkartıyor. Bugün bilim insanları hayvanların da acı çektiğini kanıtlamak için beyinle- rinin incelenmesinin yeterli bulmuyor; akıllarından ne geçtiğinin de bilinmesi gerektiğini söylüyor. BİLİNÇLİYARATIKLAR Hayvan zekâsmı anlamaya çalışan bilim insanları çok sayıda engelle karşı karşıya. İlk başta insan olma- yan yaratıkların bilinci olup olmadığı konusunda bile bir görüş birliği yok. İnsanlar yunusların ve şempanze- lerin bir farkındalığa saliip olduğunu kabul ediyorlar; ke- di ve köpeklerde de bu tür bir zekânın olmasına da kar- şı çıkmıyorlar. Peki fareler için ne demeli? Ya sinekler? Bunların aklından hiçbir şey geçmiyor mu? Basit bir hay- vanm sahip olduğu minicik beyin, ancak temel vücut işlevlerini kontrol altında tutabilir. Sistem oto- pilota bağlanmış, yol alabiliyorsa, bilinç için gerekli olan nöron sinapslan- na ne gerck var? Bu soru katıksız bir söva- nizm eğilimi taşıyor. "Belli bir eşiğin altında öznel bir deneyimin olmaması çok büyük bir olası- lık" diye konuşan Northwestern Üniversitcsi'nden bi- lişsel psikolog Dedre Gentner, "Bir hamamböceğinin kö- tü şeylerden kaçmasının ve iyi şeylere doğru koşması- nın altında bir takım içscl reflekslerden başka bir şey ara- mak gerekli mi acaba?" diye soruyor. Ne var ki bazı türlere ilişkin sahip oldumuz önyar- gılar, bu eşiğin nerede başlaması gerektiği konusunda belirsizlik yaratıyor. Örneğin mantıksal olarak bir ha- mamböceğinin sahip olduğu zekânın bir kelebekten ferk- lı olmaması lâzım. Ama hamamböceğine karşı besle- diğimiz tiksinti bunu kabul etmemizi engelliyor. Yine de çok sayıda bilim insanı bilincin bir çeşit bilişsel reo- stat (elektrik akımının şiddetini azaltıp çoğaltmada kul- lanılan aygıt) tarafından kontrol edildiğini kabul edi- yor. Bu da şu anlama geliyor: Bilinç insanlarda ve yük- sek hayvanlarda en parlak tşığını verirken, basit hay- vanlara inildikçe ıjığı sönükleşiyor. "Memelilerde bilinci reddetmek büyük biryanılgı- dır" diye konuşan Harvard Üniversitesi'nden psikolog Steven Pinker, "Kuşlar ve diğcr memeliler de büyük bir olasılıkla bilinç sahibidir. En aşağılara indiğimizde, mid- yc ve örümceklere gelince, kesin bir bir şey söyleyemi- yoruz" diyor. BEYÎN-VÜCUTORANI Var olduklannın bilincinde olan hayvanlar arasında zekâ giderek azalan bir seyir izler. Özellikle beyin bo- yutunun belirleyici olduğu düşünülür. Bu bağlamda in- sanlar kendilerinin en üst sırada yer aldıklarını düşü- 29 yaşındaki Kanzi adındaki bonobo doğduğu andan itibaren konuşma yeteneğini kazanması için eğitildi. Bugün Kanzi üzerinde resim ve yazı bulunan kartlar yardımıyla ihtiyaçlarını dile getirme yeteneğine sahip. nürler. İnsan beyni büy ğında-. Fakat yunusların 1 kabilir. Kaldı ki katil balir dır -5.600 gr-. Fakat ins küçüktür. Beynin vücut ağırlı olduğunda ise durum değijir. rayı Etrüsk sivrifaresine (Suı gerekir. Çünkü bu küçük yaı lığında olmasına karşm vüı nin sahibidir. GELİŞMİŞDÜŞÜN^ BEYNİN YAPISI Beynin boyutları ile zeki ilişki olmasına karşm, beynit ha fazla bilgi verir. Yüksek di gesinde işlem görür. Pek çok lüm, beynin en fazla evrim j dır. Memeliler serebral kortd doğal üyeleridir! Burada kuralj kortcks kısmı ne kadar 1 dar zekidir. Ancak yaratıcı z lirleyicisi bu değildir. Alet k alalım. İnsan alet kullanımı neldir. Bunları amatör kat munlar izler. Susamurlarını tarak, karınlarının üzerinde rın kabuğunu taşla kırarak mcleri, ne kadar basit görür bir tür alet kullanmaktır. serebral korteksin bir marife| ler (karga, kuzgun, saksağan f sayan ötücü kuşlar) alet yapırl şındaki türlerin hepsinden ı cerikli? Kargalar bu konuda dest| rumdaiar. Plastik bir tüpün i kartmak için düz teli bükürj kargalar.. İçi yarı yarıya su ı içindeki suyu içmek için 1 rak suyun seviyesini yüksel kuzgunlar... Bu son deneyde i vanın su seviyesini hızlı bi seltmek için ilk önce en iri sidir. Serebral kortcksi olınay beccrileri sergilemesi, bir old lunan bazal ganglia sayesinıj beyin bölgesidir. Memelilerı fazla bileşenleri varsa da ku şur. Ancak MIT ve Kudüs'te| birlikte yürüttüğü bir çalış pılı bazal ganglionun birden dı. TOPLUHALDEYAİ Kargagillerde ve diğer h lirleyicisi beyinleri değildir. U da zekâlannı etkiler. Hayvanl toplu halde yaşamaktan dal| da olduğunda gibi tek başın;
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle