19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B Dekor ve hazırlıklar için 110 kilometre kablo, 727 metre truss kullanıldı. 60 ton ağırlığındaki trusslar iki adet büyük vinç yardımıyla 15 deneyimli dağcı tarafından 15 günde asıldı. Gece için salonun mevcut 154 adet aydınlatmasına toplam 600 adet ışık ve robot eklendi. Toplamda 3 milyon watt elektrik kaynağı kullanılacak. 924 sanatçının sahne alacağı açılış gecesi için toplam 118 saat prova yapıldı. İmaj’ın yönetimindeki 85 dakikalık 2010 FIBA Dünya Şampiyonası Açılış Gecesi, 18 adet kamera aracılığıyla Şafak Bakkalbaşıoğlu’nun canlı yayın yönetmenliği ile Avrupa, Orta Doğu, Asya, Afrika, Amerika ve Avustralya dahil olmak üzere toplam 172 ülke televizyonu tarafından da eşzamanlı olarak canlı yayınlanacak. Prodüksiyonda toplam 1236 kişi çalışıyor. C BASKETBOL İMTİYAZ SAHİBİ: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ: İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ: Arif Kızılyalın SORUMLU MÜDÜR: Güray Öz EK KOORDİNASYON: Can İşbakan GÖRSEL YÖNETMEN: Ersin Öztekin YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 Şişli 34381 İstanbul BASKI: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu 34580 Esenyurt / İstanbul CUMHURİYET REKLAM: Telefon (0212) 251 98 74. GENEL MÜDÜR: Özlem Ayden, GENEL MÜDÜR YARDIMCISI: Nazende Pal, REKLAM KOORDİNATÖRÜ: Neşe Yazıcı, REKLAM MÜDÜRÜ: Onur Çeliköz, REZERVASYON YÖNETMENİ: Onur Tunalı D ünya basketbolunun zirvesindeki ulusal takımlar Türkiye’de bir araya gelirken, ‘Dev Buluşma’nın perdesi hafızalardan silinmeyecek bir törenle açılacak. Sinan Erdem Spor Salonu’nda bu akşam saat 21.25’te başlayacak ve NTV’nin naklen yayınlayacağı açılış törenine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak ve FIBA Dünya Başkanı Bob Elphinston gibi önemli isimler katılacak. 60 yıllık FIBA Dünya Şampiyonaları tarihinde eşi benzeri olmayan şölen, 172 ülke televizyonundan eşzamanlı olarak canlı yayınlanacak. Gecenin en büyük sürprizi ise ülkemize ilk kez gelen dünyaca ünlü Cirque du Soleil şov ekibi olacak. Semazen gösterisi ve Mehteran Takımı ile renklenecek açılış gecesinde Sezen Aksu, Fatih Erkoç, Müslüm Gürses, Yunanistan’ın güçlü sesi Harris Alexiou ve İtalyan tenor Alessandro Safina’nın yanı sıra Anadolu Ateşi dans topluluğunun da dev prodüksiyonu Troya ile sahne alacak. Bu unutulmaz gece Türkiye’nin girişimleriyle dünyada ilk kez başlatılan Children of the World (Dünya Çocukları 2010) projesi kapsamında 110 ülkeden 300 çocuğun dünya bayrakları eşliğinde seslendirecekleri FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası şarkısıyla sona erecek. Ya Bir, Ya Üç, ya da... D ünya Basketbol Şampiyonası yarın başlıyor. İlk gün rahatız çünkü biz bu Fildişi Sahili’ni kolaylıkla yeneriz. Sonra... Ah! İşte ondan sonrası karışık. Rusya zorlu rakip. Bize de hayli ters gelen bir basketbol stilleri var. Bakalım ne olacak? Bir gün aradan sonra oynayacağımız Yunanistan maçı ise, birçok kişiye göre (Türkiye için) bu şampiyonanın en önemli maçı sayılıyor ama bence gerçek maçlar bu turdan sonra başlar. Yani.. Sabırlı olmak gerekir. Akıllı olmak gerekir. Hani.. Deseniz ki: “Yunanistan’ı yenip gurupta ikinci mi olmak istersin yoksa onlara yenilip üçüncü mü olalım?” Benim seçimim yenilgi olurdu. Eğer grubumu birinci bitiremiyorsam ikinciliği zevkle başkasına bırakırdım...Yok hayır! Misafirperverlik filan yapmıyoruz. Yalnızca basit bir hesaptı bizimkisi... Bizim grubun ikincisi, D grubunun üçüncüsü ile oynar. İyi güzel ama orayı geçerse, 9 Eylül İstanbul’un kurtuluş gününde İstanbul’da karşısına kim çıkar biliyor musunuz? ABD! Kim ister çeyrek finalde şampiyonluğun en büyük adayıyla karşılaşmayı? Bu nedenle.. Bence.. ‘Ortada kuyu var yandan geç’ yapıp, birinci olamıyorsak üçüncülüğe kaçalım... Son topa kadar destek Elbette ki kolay değildir bu işler. Oradan yırtayım derken bir şanssızlık olup dördüncülüğe düşersen; yandı gülüm keten helva! İlk turda karşına İspanya gelir ki... Bitersin! Çünkü aynı takıma iki kez aynı oyunu oynayamazsın. Adamların 2001 yılından kalma bir alacakları var bizden. Bu kez onu tahsil edip giderler... Şampiyonaya yenilgi hesapları ile başlamanın bir anlamı yoktu elbette ama bu ince hayali hesapları yaparak bir konuya dikkat çekmek istedik. Böyle şampiyonalarda sabırlı olmalıyız! Unutmayalım son Avrupa Şampiyonası’na fırtına gibi başlamıştık ama sonra fısladık. Bu kez de tam tersi olabilir. İşler kötü başlasa bile sonunda şampiyonluğa uzanabiliriz. Sabır, sabır, sabır... Bugüne kadar biz hep sabrettik. Şimdi hep birlikte, sabırla, takımımızı son maçının son topuna kadar desteklemeliyiz. Sonrası kolay... HAVA ATIŞI ANADOLU ATEŞİ’NDEN POSTERDEKİ YILDIZLAR 16 . Dünya Basketbol Şampiyonası yarın başlayacak. Bu dev organizasyon öncesinde en önemli eksiklik olarak ulusal takımların kadrosuna katılmayan yıldız isimler gösteriliyor. En son İran’lı Nikhah’ın da eklendiği listede, Almanya’dan Nowitzki, Avustralya’dan Bogut, Arjantin’den Ginobili, Brezilya’dan Nene, Çin’den Yao Ming, Yunanistan’dan Papaloukas, Fransa’dan Parker, Litvanya’dan Siskauskas Jasikevicius, Lavrinovic kardeşler, Porto Riko’dan Ayuso, Sırbistan’dan Milicic, Rakocevic, Stojakovic, İspanya’dan Pau Gasol, Türkiye’den Mehmet Okur ve ABD’den Kobe Bryant, LeBron James, Dwayne Wade, Chris Bosh, Dwight Howard, Carmelo Anthony, Deron Williams, Chris Paul, Carlos Boozer ve Rajon Rondo gibi isimler de yer alıyor. y o r u m A H M E T K U R T B asketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel’in dediği gibi, “Bizim jenerasyonun çıplak gözle bir daha göremeyeceği” bir organizasyona ev sahipliği yapıyor Türkiye... Evet, şaka da değil, rüya da... Yaklaşık 15 gün potayla yatacağız, topla kalkacağız... “Amerika yenildi mi, İspanya birinci mi olur, Arjantin sürprize imza atar mı, Yunanistan’ı yener miyiz?”i konuşacağız... Maçların başlamasına 24 saat kala bakıyorum, her şey dört dörtlük. İstanbul, Ankara, İzmir ve Kayseri’deki salonlar hava atışının yapılmasını bekliyor. Parkeler gıcır, koltuklar tertemiz, güvenlik şeritleri çekilmiş, yeme-içme alanları modern hale getirilmiş, gönüllü ordusundan, otellere, ulaşımdan, güvenliği galiba eksiğimiz yok. Geçenlerde TBF’nin ağır toplarından Ali Özsoy’la konuşuyorduk, yanımızda da değerli dostumuz Murat Murathanoğlu vardı... “İnanılır gibi değil, o salonları nasıl bitirdik, organizasyonu nasıl çözdük ben de şaşırdım ama Türkiye’deki pozitif insan gücü hiçbir ülkede yok, umuyorum çocuklar da başarılı olacak ama!” dedi Özsoy. Bundan önceki Dünya Şampiyonaları’nın açılış törenleri ‘kıytırık’ otellerin lobilerinde gerçekleşirken Türkiye’deki Dünya Şampiyonası’nın açılışının olimpiyatları aratmayacak bir havada yapılacağına getirdi sözü. Yine Dünya Şampiyonası sonrası 213 FIBA üyesinden 161’inin katılacağı Dünya Birliği toplantısından söz etti. Yavaş yavaş Türkiye’nin yolunu tutan konukların özellikle İstanbul’daki otellere hayran kaldığına değindi. Ana sponsorlardan BEKO’nun, ÜLKER’in, TURKCELL’in, GARANTİ BANKASI’nın olayı nasıl bir sosyal sorumluluk projesi olarak gördüğünü anlattı. Gerçekten de gurur duymamak elde değil. Öyle ya, dünyanın 1 numaralı spor organizasyonu olimpiyat ise ikinci sırada Futbol Dünya Kupası var ise, Dünya Basketbol Şampiyonası da üçüncü büyük spor olayıdır. Ve dev ölçekli 40-50 ülkenin bu tip organizasyonları düzenlemek için birbiriyle yarıştığını düşünürsek, bizim jenerasyon ne yazık ki çıplak gözle bir daha Türkiye’de ikinci bir Dünya Şampiyonası izleyemeyecek... Neyse, işin bir de sportif yönü var. Türkiye, 2004 yılından bu yana salonu, oteli, organizasyonu, canlı yayınları, ağırlaması, açılışı, kapanışı derken üzerine düşeni yerine getirdi... Sakatlık bel büktü Ne var ki, konu parke üzerindeki mücadeleye geldiğinde galiba kazın bacağı öyle değil. Öncelikle ‘baş antrenörümüz’ Bogdan Tanjevic’in oyunlara 8 ay kala yakalandığı hastalık 12 Dev Adam’ın belini büktü. Tanjevic’in olmadığı dönemi İzic’le neredeyse ‘boş’ geçen ulusal takım, NBA’deki gururumuz Mehmet Okur’un sakatlanması, ardından oyun kurucu Engin Atsür’ün sezonu kapatması ile iyice güç kaybına uğradı. Almanya’daki turnuvada 3’te sıfır çekilmesi, Ankara’daki turnuvada da son 30 saniyede 5 sayılık avantajın korunamayıp Arjantin maçının kaybedilmesi, sanırım ilgili ilgisiz herkesi endişelendirdi. Öyle ya, Rusya, Yunanistan gibi takımların bulunduğu bir grupta dördüncü olup tur atlayarak, C Grubu’nun ilk iki sırasındaki İspanya-Litvanya ikilisinden birine çarpılmak sanırım, ‘tribüne çıkmakla’ eşdeğer... Ve ev sahibi de ilk turda giderse, gerçekten bu ülkenin siyasetçisinden sporcusuna, sponsorundan seyircisine harcadığı emeğe çok yazık olur... y o r u m A R İ F K I Z I L Y A L I N Biz Hazırız Ya 12 Dev Adam!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle