25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sağlık Kalp Hastahklarmda Yenilikler - 2010 Yılı Kalp hastalığı denilince genelde anlaşılan, kalp damar hastalığıdır. Koroner damarlar denilen bu da- marlar tıkandığında kalp krizi olur. Kalp krizi veya benzer dummlar, 40 yaş üzeri ölümlerin yarısına yakmini oluşturmaktadir. Dr. Genco Yücel, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı K 'oroner damar ]iroblemlerin önlenmesinde ilaç tedavile- ri hüyükönem kazanırken tedavide ilaveten by-pass ceı- •.rahisi ve koroner stent girişimleri sıkça kullanılıyor. Teknolojinin son 20 yıldaki ciddi karkılan ile koroner damar has- tası hirçok lıasra günden giine gelişen stent teknolojisi ile teda- vi edilebiliyor. Ba:ı zaafları olsa da bu rcknoloji, insanlnrın çabuk konfor- lu tedavilerine yarduncı oluyor ve açık kalp ameliyatına gerek kalmadan, sorunların halledilmesini sağlayabiliyor. 20 seneden fa:la kullanılan stent teknolojisinde, son 7-8 senede ilaç kaplı steııtlere geçildi. Metal bir kafes olarak düs,ünebileceğimiz stentlerde farklı metal ve farklı ilaçkullanımlarıyla daha iyi so- nuçlar almıyor. Damara metal bir kafes yerleştinnenin teorik ba- zı riskleri yü:ünden, vücutta birkaç hafta içinde eriyecek şeker gibi bir maddeden yapılan biyo stentler ü:erinde çalışmalar sü- riiyor. Yakın :amanda metal stentlerin ycrine bu tip stentlerin geçeceğini tahmin ediyorunı. KALP DAMAR DIŞIPROBLEMLERDE YENİLİKLER Sık rastlanan aritmi problemlerinin kontrolü için ilaçlarm yanmda takılabilen kalp pili ben:eri, defibrilatör dediğimiz ci- ha:ların kullanımı artıyor ve teknolojileri iyileşiyor. Aritmilerde, bunların kökünden ortadan kaldırılmasına yönelik anjio ben:eri yöntemle kasıktan girip kalpte aritmiyi ya- ratan elektrik kısa devrenin bulunup yakılmasına elektrofizyo- lojik test ve ablasyon diyoru:, teknolojinin gelişimi ile her tür aritmide bnşarılı sonuçlar alınmakta. En sık görülen aritmi olan atrial fibrilasyon konusunda ba- şarı yeni sağlanıyor. Bu aritmide sorun, kalpten beyne pıhtı git- mesi ile felç geçirme durumudur. Buna karşm en önemli silah, aynı zaınanda fare :ehiri de olan bir kan sulandırıcı ilaçtır. Bu ilacı her hasta güvenle kullanamıyor. Bu yüzden yeni ilaçlar ge- liştiriliyor, ayrıca pıhtınm kalpte oluştuğu apendiks denen ya- pıyı tıkayan cihazlar üzerinde duruluyor. Bazı araştırmalara gö- re bu cihazlar kan sulandırıcı ilaç.lara gore daha faydalı. Kullanımı zor olan ve özellikle yaşlı insanlarda kendisi felç ya- pabilen ilaç yerine, pıhtı kaynağtnı tıkayarak ilaç gerekliliğini ortadan kaldırmak konsepti çok yekicidir ve gelecekte daha çok kullanılacağa benzer. - Kapak hastalıklarında yeni Seçenekler neler? On yıllardır kalp kapak hastalıklarında tedavi, ağırlıklı ola- rak cerrahi müdahele ile yapıldı. Günümüze gelene dek son de- rece başarılı sonuçlarla uygulanan bu tedaviler, hemen her za- man î^in göğüs kafesinin açılıp kalp kapağmın değiştirilmesi ve- ya onarılmasını içermekteydi. Bu açtk kalp cerrahisi dışında de- ncnen ilaç tedavileri, kateterler veya balonlar kullanarak yapı- lan daha küijük girişimler ise, istenen sonucu veremcdiler. Sadece, mitral kapak dediğimiz kalbin dört kapağmdan birinin darlığı- nı balonla günü birlik bir işlemle açarak başarıyla tedavi edile- bildi. • - Cerrahi müdaheleler başanlı ise niye başka yollar ara- nıyor? Cerrahi miidahelelerin başarısına karşın, ameliyat ihtiyacı olan ba:ı hastalar açık kalp ameliyatına almamıyor. Yüksek risk- leri veya ileri yaşları sebebiyle, ameliyata alınamayan bu hasta- lar da, ilaçların da altematif olamaması sebebiyle çaresiz kalıyorlar. ' Çaresiz bu hastalara ne tip çareler sunulabiliyor? Bilindiği üzere kalpte 4 kapak var, ve bunlar kalbin içinde kan akışını, yani trafiği düzenliyorlar. Her kapak açılıp kapanarak iş göıür; problem dendiğinde, ya açılaınıyorlardır, daralmışlar- dır ya da kapanamıyorlardır yani kaçak problemi vardır. Kapaklardan mitral kapağm daralmasmın balonla tedavi edi- lehileceğinden bahsetmiştim. Bu kapağm kaçağı ise çok sık rast- lanan yıllar içinde kalbin yapısını bozabilen bir anormalliktir. Tedavisi ise açık kalp ameliyatı ile bajanyla yapılabiliyor; bu so- nınun tedavisinde iyi sonuçlar alınan ilk yeni girişim ise, klip ta- kılmasıdır. Eski Amerikan kovboy fılmlerindc açjlır kapanır iki kapılı bar kapılarını düjiinün, bu iki kapının birbirleri ile aynı hizaya gelmediğini düşünün. İki kapıyı ortalarından birbirlerine iple ve dikisje bağlayarak tuturduğumuzu düşiinün. Dikişin iistü ve al- tı ise açılabilmeye devam etsin. Buna benzer bir yöntemle gö- ğus kafesi açılmadan kapaktaki kaçaklar tedavi edilmeye çalışı- lıyor. Son iki senedir başanlı sonuçların bildirildiği mitraclip yön- temine ilaveten, bar kapısını menteşelerinden geçen iplerle sı- karak, sanki bir çöp torbasının ağzını büzcrek kapatırmışcasına çvılışan başka sistemler de gelişme aşamasında. ' Ülkemizde uygulanan teknikler var mı? Aort kapağınm darlığı durumlarında uygulanan kısaca TA- Dr. Genco Yı VI dediğimiz, anjiovari bir yöntemle eski aort kapağının içine yenisini yerleştiriyoıuz. Aort kapak darlığı çoğunlukla yajlı in- san hastalığıdır ve jikâyet yaratmaya başladıkran sonnı çok teh- likelidir. Açık kalp ameliyatı yaş ilerledikç<; tehlikeli olmaya baş- ladığı için, bu ameliyatm gerektiği hastaların % 50'dan fazlası ame- liyat olamıyor. Son 5-7 yıldır dünyada \ r e son 1 senedir de ülkemizde ilk ola- rak hastanemizde ııyguladığımı: bu teknik, çaresizlere ç.ıre su- nan çok şık bir yöntemdir. Ameliyat olması riskli bulunan has- talara anjiyo laboratuvarında, narkoz verilmeden, anjiyoya benzer bir işlemle bu kapak girişimi yapılabiliyor. Hastalar 24 sa- atte ayağa kalkıp, 5 günde taburcu olabiliyor. - Bu yaklaşrmlar açık kalp ameliyatının yerini alacak mı? Eminim bu yazıyı okuyan bir insanın aklına hemen "Yeni yön- temlerle kapak takılsın. Ertesi gün işime, evime döneyim," de- mek geliyor. Günümüzde yıllar içinde gelişmiş başanlı açık kalp ameliyarlarmın yanmda henüz emeklemı; döneminde olan bu ye- ni girijimlere bakarak, bunu siiylemek çıik erken. Ancak dün- yada bu tekniklerin kullanılma oranlarındaki artışa bakarak, me*- lektaşlarımm ileride bunun gerçekleşebileceğini hissettiklerini görüyorum. Bir yıl önce dünyada toplam 2000 hasta bu yolla ame- liyat edilmişken son bir yılda bu sayı 10.000'leri aştı. ' Başka kapak girişimleri konusunda ilerlemeler var mı? Aort ve mitral kapak dışında kalbin kirli kan tarafı olan sağ tarafta bulunan pulmoner vc tıiküspid kapakta, teknoloji bu hız- la çalışmıyor. Ancak her iki kapak probleminde de çok yeni tek- nolojik ilerlemeler görüyoruz. Örneğin, daha ziyade gençyaşlarda olan kalp rahatsızlığı ve ameliyatları takiben tckrar açık kalp ame- liyatı gereken bazı hastalarda, pulmoner kapağm da basit bir iş- lemle değiştirilnıesine yönelik işlemler, yine kasıktan girerek ya- pılabilmekte. Teknoloji işin içine girince, bütün sorunlarda yeni çareler ortaya çjkanlacaktır. Ülkemizde yakın gelecekte burada bahsi ge- çen bütün bu müdahelelerin hastalara daha yoğun sunulacağı- nı düşünüyorum. •r> Baştarafı 8. sayfadan e- Embriyonik pluripotent kök hücrelerin canlılara verilmesi sonrasında tümör oluşturma riskleri henüz çözümlenmedi. Bu önemli riskin varlığı nedeniyle, hücrelerin öncül hücrelere fark- hlaştırılarak uygulanmaları üzerinde araştınnalar devam et- mektedir. f- Farklı yaş, cinsiyet ve etnik kökenli vericilerden toplanan kök hücrelerde çok farklı "molekühr kimlikkr" bulunmaktadır. Erişkin, mezenkimal, embriyonik ve kordon kanı kök hücrele- rinin ve vericilerin moleküler özelliklerinin standardizasyonu dün- yada çuk yeni başlatılan bir süreçtir. Bu konudaki bilgilerimiz he- nüz başlangıç aşamasındadır. 6. Günümüzde etkinliği ispatlanmamış "kök hücre tedavi- /en" konusunda, hastalara ücret karşılığı "kök /lücre/er'' verilmek üzere bir pazar oluşturulduğunu, bilim insanları olarak kaygıyla izlemekteyiz. İlaca yanıtsız veya ileri dönem bazı hastalıklarda, yüksek ücretler karşılığmda, bilimsel tcnıeli Rösterilmemiş kök hücre tedavileri önerilerek, hasta ve ailelerinin ümitleri istismar edilebilmektedir. Öyle ki, bazı hastalar "kök hücre tedavi rurir- mf' adı altında, farklı ülkelere etkinliği bilimsel olarak kanıt- lanmamış ve etik denetim altında olmayan "kök hücre teduvi- leri" almak üzere, büyük mali ödemeler ve zorluklar ile seyahat ediyorlar. 7. Embriyonik kök hücrelerin laboratuvar şartlarmda araş- tınnaları üzerindeki kısıtlamanm kaldırılması, ülkemizde bu alan- da yapılacak özgün çalışmalara büyük bir kolaylık sağlayacaktır. 8. Ülkemizde, kapsamlı kök hücre araştıımalarının yapıla- bileceği "MükemmelliyctMerkezlcn'nin kurulması ve gelişti- rilmeleri desteklenmelidir. SonuçOlarak: Kök hücre biyolojisi ve özelikleri konulanndaki bilimsel araştırmalar henüz başlangıç aşamasındadır. Kök hüc- relerin temel bilimlerdeki araştırmalardan elde edilecek sonuç- lannın güvenirliği, zararsız oldukları ve etkinlikleri yeterince or- taya çıkarıldıktan sonra, etik ilkelere bağlı kalmak ve çok a: sa- yıda hastayla başlamak kaydıyla, insanlarda klinik araştınnalarda denenmeleri temel ilke olmalıdır. Hastaların ve ailelerin ısrarları ile doğal beklentileri, hiçbir zaman kök hücre araştırmaları ve insanlara uygulamalarındaki bilimsel ve etik hatalann yapılmasını hakh gösteremez. "Helsinki Deklerasyonu" ve "Nuremberg Kodu"i\c güvence altına aldığı- mız hasta hakları ve etik kuralları her araştırma ve klinik uygu- lamada vazgeçilmez önceliklerimizdir. Kamuoyunun bilgilerine saygıyla sunuyoruz. Türkiye Bilimler Akademisi Kök Hücre Çnlışma Grubu: Profesörler. Mutlu Arat (Bilim Ünv. Tip Fak. Hematobji Bilim Dalı); Mera/ Beksaç (Ankara Ünv. Tip Fak. Hemacoloji Bilim Dalı), Alp Can (Ankara Ünv. Tip Fak. Histobji ve Embriyolcji Anahilim Dalı; TurgayDalkaıa (Hacettepe Ünv. Tip Fak. Nörobji Anabilim Dalı); Y. MuıatElçin (Ankara Ünv. Fen Fak. Ve Biyotcknoloji Enstitüsü);Dicle Güç (Hacettepe Ünv. Onkobji Enscitüsü); YücelKanpolat (Türkiye BilimlerAkademisi Başkanı) Emin Kansu (Yüriitücü) (Hacettepe Ünv. Onkoloji Enstitüsü); IşınsuKuzu (Ankara Ünv. Tip Fak. PatolojiAnabilim Dalı); Tayfun Özçelik (Bilkent Ünv. Moleküler Biyoloji ve Genctik Bölümü); ŞevketRuacan (KCH,- Üniversitesi Tip Fak. Dekanı); Aslıhan Tohm (Boğaziçi Ünv. Fen Edebiyar Fak. Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü); Duygu Uçkan (Hacettepe Ünv. Tip Fak. Pediatrik Hematobji Üniresi) Kayııaklar 1) 1SSCR Guidclines for the Clinical Translaıiun of Stenı Cells; www.isscr.org/clinical_trans/pdfs/lSSCRGLClinicalTrans.pdf , Decembcr 3 2008. 2) ISSCR Patient Handbuok on Stem Cell Therapies.; www.isscr.ors/clinical_tran5/pdfs/ISSCRPatientHandbüok.pdf,2008. 3) ISSCR Report Patients Be\vare:Commerciali:ed Stem Cell Treatments on the Web. Cell Stem Cell 7:43-49July 2,2010. 4) www.dn.serlonkarsrenu.ells.orR 5) Final Report on the National Academies Human Embryonic Stem Cell Research Advisnry Committee and 2010 Amendments to the National Academies Guidelines for Human Embryonic Stem Cell Research. National Research Council and Institute üf Medicine of the National Academies, The National Academies Press, Washington,D.C.,2010. 6) www.iiiha.pov.rr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle