22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
POLITIK BİLIM g Aykut Göker http:/www.inovasyon.org;hagokerSttmai1.com Mevcut dünya sistemini sorgulayan eleştirel yaklaşımları önemsiyorum. Hele de bu eleştiri modern sanayi kapitaliz- minin beşiğiolan ülkenin birbilim kuruluşundan yükselmişse... 'Yeni Bir Manifesto'(2) 'STEPSCentre'ın hazırladığı "Yenilikçilik, Sürdürülebiliriik, Kalkınma" konulu 'Manifesto'nun özü konusunda fikir verebilmek için geçen haf- ta aktardığım bölümde yeralan şu cümlelerin dikkatinizi çektiğinisanı- yorum: "Bizim görüşümüzün merkezinde, kabullenilen tek yönlü biryarışta kim önde, kim arkada, bunu gösteren ve basitçe, değişim ölçek ve hı- zıyla tanımlanan ilerleme anlayışından kopuş vardır. Bu tür bir ilerleme anlayışı yerine dikkatler, bilimsel, teknolojik ve bununla ilintilikurumsai değişimin başka pek çok seçeneğiüzerine odaklanmalıdır. Kısacası ye- ni bir politika ve yenilikçilik anlayışına gereksinmemiz var. Bu, bilim ve teknoloji yanlısı ya da karşıtı olmak değil; gerçek seçeneklerle uğraş- mak meselesidir: Hangi bilim? Hangi teknoloji? Kimin yenilikçiliği? Ve ne tür değişim? Diğer bir deyişle, yenilikçiliğin, daha fazla toplumsal ada- let sağlayacak, daha farklı, çok daha âdil dağılmış biçimlerine gerek- sinmemiz var..." Bu cümlelerin benim için ayrı bir anlamı var; çünkü ben de, Manifesto'yu hazırlayan araştırmacılann 'görüş olarak koptuklarını'söy- ledikleri o 'ilerleme anlayışını' simgeleyen uluslararası yarışı sıkça di- le getirip, kendi ülkemin bu yanştaki konumuna dikkatleri çekmeye ça- lışıyorum. Bunun son ö'rneği, Niçin Eleştiriyorum? (4)" başlıklı yazım- dı(CBT,13Ağustos). Yaşadığımız kriz sürecinde çokça ömeğinigördüğümüz, mevcutdün- ya sisteminisorgulayan eleştirel yaklaşımları önemsediğimibaştan sö'y- lemeliyim. Hele de bu eleştiri modern sanayi kapitalizminin beşiği olan ülkenin birbilim kuruluşundan yükselmişse... Manifesto'da sözü edilen bilim, teknoloji ve özellikle de yenilikçilik- teki yarışta, ülkelerin, 'kim önde' 'kim arkada', bunu ilerleme kıstası ola- rak alıp, bilim, teknoloji ve yenilikçiliktekistratejilerini de buna göre be- lirliyorolmaları meselesine gelince... Söz konusu yarışın ana nedeni, bu- nun arka planında sürüp giden dünya pazarlarındaki rekabet üstünlü- ğü yanşı değil midir? Rekabet üstünlüğü yarışındaysa ana motifin top- lumsal fayda yaratmaktan çok, elde edilen ekonomik faydayı büyütmek -giderek daha çok kâr etmek- olduğunu, kuşkusuz hepimiz biliyoruz. Bilim, teknoloji ve yenilikçiliktekiyetkinliklerine dayanarak rekabet üstünlüğünü ellerinde tutanların bu üstünlükten azami ekonomik fay- dayı sağlayabilmek için istedikleri tek şey, rekabetserbestisinin/ser- bestticaretin bütün dünyada tek iktisadinorm olarak egemen kılınması ve bunun bir dünya düzeni olarak sürdürülebilmesidir; herhalde bu da biliniyor. Manifesto'da da altı çizilen, dünyadakiARGEharcamalarının en bü- yük kaleminin askerîuygulamalarla ilintili olması da zaten, önemli ölçüde bu düzenin sürdürülebilmesiyle ilgilidir ve bu harcamaların neredeyse tamamı rekabet üstünlüğüne sahip ülkelere aittir. Askeri alandaki tek- noloji üstünlükleri onların gelecek güvencesidir. Peki, kendisinibu "kutsal"rekabetkavramı üzerine inşa etmiş, var- lığını ve gelişimini rekabet üstünlüğü yanşına bağlamış; önde koşanla- rın askerigüçleriyle de bunu güvence altına almış birsistemde, asılbu temel anlayışta köklü bir değişiklik yapmadan bilim, teknoloji ve yeni- likçilikte bugün gördüğümüz yanş yerine insanlık için çok daha aklîbir seçeneği neye dayanarak hâkim kılacağız? Manifesto'da yapılan akla çağrıda, bunun için ilerisürülen gerekçe açık: Sistem böyle giderse, görülen o ki, sürdürülemeyecek. Önce ka- pitalistsistemin bütünüyle egemen olmaya çalıştığı Gezegen çökecek! Mevcutsistemin ardındakigüçler bu toptan yok oluş tehdidine kar- şı aklın yoluna yönelebilirler mi? Bilemem. Bir ihtimal yönelirlerse, hiç şüphemiz olmasın, aklın emrine verilecek en etkin araç yine bilim, tek- noloji ve yenilikçilik olacakiır. Ve belki de o zaman, mahvına neden ol- duğumuz gezegenigeri kazanabilmek için, bilim, teknoloji ve yenilikçi- likte bugünkünden çok daha hızlı bir yanş olacaktır. Bugünkü yarışta geride kalanların o zaman da vayhaline... BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? Suyun Bilmediğimiz Özellikleri «9 Su her yerde- dünya yüzeyinde yaklaşık 1,386 milyon kilometre küp (332,5 milyon mil küp) su bulunuyor. Ancak, şişe sular katıldığında bile, bu- nun yalnızca % 1 kadarının temiz ve ulaşılabilir ni- telikte olduğu belirtiliyor. © "Temiz" kavramı göreceli bir kavram olabi- lir. 2009 yıhndan önce ABD'de gişe suların E.ko- li'den arındırılması zorunluluğu yoktu. © Aslına bakarsanız, suda E.koli olması o kadar da kötü bir durum değil. 1999'da A.B.D'deki Doğal Kaynakları Koruma Konseyi belli bir marka kaynak suyunun bir sanayi bölgesinde zararlı atıkların dö- küldüğü bir atık alamndan geldiğini ortaya koydu. • İçiniz rahat olsun! Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki yeni Su Geri Kazanım Sistemi uzay adamlannın ter ve idrarlarının %93'ünü ye- niden içme suyuna dönüştürebiliyor. © Kuzey Irak'taki Kürt köylerinde suyun mik- roplardan arındırılması için NASA sisteminin ta- şınabilir bir biçiminden yararlanılıyor. • Buz, bol miktarda boş alan içeren, tetrahed- ral yapıda bir molekiiller bileşimidir. Bu yüzden suda yüzer. • Buz eridikten sonra bile bu tetrahedronların bir bölümü hemen her zaman 100 molekül genişliğinde minik buz küple- ri olarak kalır. Öyle ki, sıcak- lığı ne olursa olsun, her bardak su buzludur. • Bir kapta hidrojen ile oksi- jeni karıştırmak ve bir kıvılcımla ateşlemek suretiyle kendi suyunuzu üre- tebilirsiniz. Ne yazık ki, Hindenburg faciasına yol formül budur. • Bilim insanlarının hidrojen ve oksijenden enerji üretmeye yarayan daha az patlayıcı bir yön- temleri var. Hidrojen moleküllerinden elektronla- rı çıkartıp, buna çok sayıda elektronlara sahip ok- sijen molekülleri eklemeniz yeterli. Böylelikle bir elektrik akımı elde etmiş olursunuz. C İşini bilen bahçıvanlar bitkilerin gündüz su- lanmaması gerektiğini bilirler. Yaprakların üzerine ilişen damlacıklar minik birer büyüteç işlevi göre- rek, güneş ışığını çekerler ve bitkilerin yanmasına neden olurlar. • Derinizin üzerindeki tüyler de su damlacık- larını tutarlar. Tüylü bir ba- cak güneşte tüysüz bacak- tan çok daha hızlı yanar. • Kısır d ö n g ü Stratosferdeki su atmosferde- ki ısınmaya katkıda bulu- nur. Bu da rro- pikal siklonla- rın şiddetini arttırarak stratosfere daha fazla suyun dolmasına ne- den olur. • Son on yılda ısınma hızının daha düşük ol- ması stratosferdeki su düzeyinin %10 oranında azalmasından kaynaklanıyor olabilir. Nedeni: Bilinmiyor. • Doktorların birçoğu hastalanna günde sekiz bardak su içmelerini önerseler de, bu öncriyi des- tekleyen bilimsel bir kanıt yok. • Bu yanlış bilgilendirme, 1945 yılında, Amerikalıların besinlerden aldıklan her bir kalori başına yaklaşık 1 mili- litre su tükettikleri yönünde bir raporun yayımlanmış ol- masmdan kaynaklanıyor ola- bilir. Çünkü, sözü edilen mik- tar günde 8-10 fincan suya denk düşüyor. Ne var ki, aynı raporda sözü edilen miktarda suyun büyük bir bölümünün besinlerden geldiği de ekle- niyor. İnsanlar muhtemclcn bu minik aynntıyı gözden kaçırıyorlar. C Bedenin gereksindiğinden daha fazla su içmek "su zehirlenmesine" yol açabilir. Bu da beyin ve ak- ciğerde ölümcül ödemlere neden olabilir. Kimi ama- tör maratoncularun bu yüzden yaşamlarını yitir- dikleri biliniyor. • Oregon Eyalet Üniversitesi araştırmacılan ok- yanusun dibinde geniş su havzaları olduğunu orta- ya koydu. Öyle ki, okyanuslann altındaki suyun mik- tarı okyanuslardaki sudan çok daha fazla olabilir. • Su olmasaydı, okyanus kabuğu dünya kabu- ğunun içine çökemez, levha tektoniği gibi bir du- rumdan söz edilemezdi. Bu durumda gezegenimiz de bir olasıhkla Venüs gezegeni gibi sıcak ve durağan olurdu. • Sulaklık ölçeğinin öteki ucunda, kı- zıl bir cüce yıldızın çevresinde dönen GJ 1214b gezegeni hemen hemen tümden su olabilir. • Elde edilen son bulgular 4,5 milyar yıl önce güneş sistemi oluşurken kuyrukluyıl- dızların sıvı çekirdekleri olduğuna işaret edi- yor. Gerçekten öyle ise, yaşam bir kuyruk- luyıldızda bajlamış olabilir. Rita Urgan, Kaynak: Discovery
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle