Katalog

ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlõk Müs- teşar Yardõmcõsõ iken önceki ay MİT Müsteşar Yardõmcõ- lõğõ’na atanan Dr. Hakan Fi- dan’õn yaş haddinden emek- li olan MİT Müsteşarõ Emre Taner’in yerine getirilmesi, dikkatleri Fidan’õn üzerine çevirdi. Fidan, sõrasõyla Türk Silahlõ Kuvvetleri’nde astsubay, bü- yükelçilik siyasi ve ekonomik danõşmanlõğõ, Türk İşbirliği ve Kalkõnma İdaresi Baş- kanlõğõ, Başbakanlõk Müsteşar Yardõmcõlõ- ğõ ve MİT Müsteşar Yardõmcõlõğõ görevle- rinde bulundu. Başbakanlõk’taki görevi esnasõnda özel temsilcilik görevinde bulundu. Bu görevlere paralel olarak Uluslararasõ Atom Enerjisi Ajansõ Yöne- tim Kurulu Üyeliği, BM Kal- kõnma İşbirliği Platformu Da- nõşma Kurulu Üyeliği, Ahmet Yesevi Türk-Kazak Üniver- sitesi Mütevelli Heyet Üye- liği, Yunus Emre Vakfõ Yö- netim Kurulu Üyeliği ve OYAK Genel Kurul Üyeliği yaptõ. Almanya’da bulunan NATO Süratli Reaksiyon Kolordusu İstihbarat ve Ha- rekât Başkanlõğõ’nda görev- lendirildi. Akademik tahsili- nin tamamõnõ TSK’de ta- mamladõ. Yurtdõşõ görevi es- nasõnda University of Mary- land University College’den, siyaset ve yönetim bilimi ala- nõnda lisans dereceleri, yurda döndükten sonra Bilkent Üni- versitesi Uluslararasõ İlişkiler Bölümü’nden yüksek lisans ve doktora dereceleri aldõ. ‘Kürt sorununu bilmiyor’ Başbakan Erdoğan’a çok yakõn bir isim olduğu belirtilen Fidan hak- kõnda ilk kapsamlõ yazõ Gülen cemaati- nin yayõn organõ To- day’s Zaman’da Em- rullah Uslu tarafõn- dan kaleme alõnmõş- tõ. Uslu, Fidan’õn tek zayõf noktasõnõn “Kürt so- rununu” bilmemesi olduğu- nu belirtmiş, buna karşõlõk “Uluslararası tecrübesiyle MİT’in dönüşümüne kat- kıda bulunacağını, iç istih- baratı jandarma ve polis bi- rimlerine bırakıp, Irak, Af- ganistan, İran, Orta Asya ve Afrika gibi uluslararası are- nada kuruma kritik bir rol kazandıracağını, bu sebep- lerle çok iyi bir atama ola- cağını” anlatmõştõ. CMYB C M Y B 27 MAYIS 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 İstanbul Haber Servisi- “Biz- lik, Ötekilik ve Ayrımcılık: Ka- muoyundaki Algılar ve Eğilim- ler” başlõklõ araştõrmanõn sonuç- larõna göre, Türkiye’de yaşayan kişiler için en önemli kimlik “TC Vatandaşlığı”. Araş- tõrmaya göre, toplumun yüzde 72’si, “homo- seksüellerin, cinsel yönelimlerini açık edemeyecekleri” düşüncesini savu- nurken yüzde 59’luk oran da “ateistlerin kendilerini giz- lemeleri ge- rektiği” düşün- cesinde. Araş- tõrma, kimlikle- re karşõ ayrõm- cõlõğõn özel alanda en fazla “komşular”, ka- musal alanda ise “polis ve asker gi- bi güvenlik güçle- ri” tarafõndan yapõl- dõğõnõ ortaya koydu. En önemli kimlik TC vatandaşlığı Açõk Toplum Vakfõ ile Bo- ğaziçi Üniversitesi’nin (BÜ) 15 Şubat- 15 Nisan tarihlerinde ortak yürüttüğü “Bizlik, Ötekilik ve Ayrımcılık: Kamuoyundaki Al- gılar ve Eğilimler” başlõklõ araş- tõrma sonuçlandõ. 18 yaş üzeri 1811 örneklem üzerinde, 18 ilin merkez ve çevre köy ve mahalle- lerinde yapõlan anketin sonuçlarõ, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bi- limi ve Uluslararasõ İlişkiler Bö- lümü Öğretim Üyesi Prof. Hakan Yılmaz’õn sunumuyla Tak- sim’deki Larespark Otel’de dün düzenlenen basõn toplantõsõnda açõklandõ. Araştõrmanõn sonuçla- rõ, Türkiye’de yaşayan kişiler için en önemli kimliklerin sõrasõyla “vatandaşlık”, “Türk ulusunun mensubu olmak”, “dindar bir Müslüman olmak”, “çağdaş bir Müslüman olmak”, “etnik dil ve kültür” olduğunu ortaya koydu. Araştõrma kapsamõnda örnek- lemlere sorulan “Türk kimliği ve etnik kimlikler arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz” soru- suna yüzde 66’lõk oran “etnik bir dilim ve kültürüm yoktur, ta- mamen Türk dili ve kültürü içe- risinde yaşıyorum” yanõtõnõ ve- rirken yüzde 20’lik oran da “Ha- ya- tımda birinci sı- rada Türk dili ve kültürü gelir; etnik dilim ve kültürüm benim için ikinci sı- radadır” yanõtõnõ verdi. Araştõrmada, yüzde 82’lik ora- nõn “dininin gelenek ve göre- neklerine, giyim kuşam ve dav- ranış kurallarına uyduğunu” söylediği belirlenirken yüzde 37 ise mensup olduğu dinin ku- ral, adet ve geleneklerine uyma- sõ halinde ödüllendirileceği dü- şüncesinde. Yüzde 59 “kimliğimi gizlerim” diyor Araştõrmanõn diğer bölümünde ise “öteki”nin haklarõnõn savu- nulup savunulmadõğõ sorusu ma- saya yatõrõldõ. Bu bölümde yüzde 72 gibi büyük bir oran, homo- seksüellerin, başkalarõndan fark- lõ cinsel yönelimlerini açõk ede- meyecekleri düşüncesini savu- nurken yüzde 59’luk oran da “ateistlerin kendilerini gizlemeleri gerekti- ği” düşüncesinde. Araştõrma kapsa- mõndaki “Kim- lik baskısı al- tında nasıl davranırsı- nız?” soru- suna yüzde 59, “beni zor du- rumda bı- rakacak or- tamlara gir- memeye çalı- şırım ve girdi- ğimde sessiz kalı- rım” yanõtõnõ verir- ken yalnõzca yüzde 30’luk oran “dışlanmayı gö- ze alarak kimliğimi açık ede- rim” diyor. Araştõrma, kimlikle- re karşõ ayrõmcõlõğõn sõrasõyla komşular, çalõştõğõ yerdeki patron ve diğer çalõşanlar, arkadaş ve dostlar ile esnaf tarafõndan yapõl- dõğõnõ ortaya koyarken kamusal alanda ayrõmcõlõğõ en çok polis ve asker gibi güvenlik güçlerinin yaptõğõna inanõlõyor. İstanbul Haber Servisi - “Türkiye’de Toplumsal Eşitsizlik Raporu -2009” raporu “Türk toplu- munda yükselmeyi hak etmeyenlerin yükseldiği” algõsõ oluştuğunu ortaya koydu. “Günümüzdeki demokrasinin tatmin edici olup olmadığı” sorusuna ise katõlõmcõlarõn yüz- de 28’i “memnunum”, yüzde 50’si ise “memnun değilim” yanõtõ verdi. Sabancõ Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Ali Çarkoğlu ile Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu’nun hazõr- ladõğõ araştõrmada, Araştõrma sonuçlarõ toplumun önem- li kesiminin “gelir dağılımının” adaletli olmadõğõna inan- dõğõnõ da ortaya koydu. Katõlõm- cõlarõn yüzde 18.7’si “Hak et- tiğimden çok da- ha az kazanıyo- rum”, yüzde 23.8’i “hak ettiğimden daha az kazanıyorum”, yüzde 15.5’i “Hak ettiğim kadar kazanıyorum”, yüzde 0.6’sõ “hak ettiğimden daha fazla kazanıyorum”, yüz- de 0,1’i de “hak ettiğimden çok daha fazla kazanı- yorum” şeklinde cevapladõ. Gelir dağõlõmõnõn düzeltilmesinde siyasi iktidara bü- yük rol düştüğü konusunda görüşbirliğinde olan ka- tõlõmcõlarõn yüzde 90’õ, “hükümet bireyler ara- sındaki gelir farklarını azaltmaktan sorum- lu”, yüzde 91’i “hükümet işsizlere geçine- cekleri kadar gelir temin etmek zorun- da”, yüzde 75’i ise “hükümet yok- sullara daha fazla yardımda bu- lunmalı” yanõtõ verdi. Demokrasiden memnun değil TÜRKİYETOPLUMSALEŞİTSİZLİKRAPORU Açõk Toplum Vakfõ ve BÜ’nün ortak yürüttüğü ‘Bizlik, Ötekilik ve Arõmcõlõk’ araştõrmasõ sonuçlandõ Toplum hoşgörüsüz Sonuçlarını değerlendiren Prof. Hakan Yılmaz, benzer bir anketin en son 2005’te yapıldığın anımsa- tarak, o tarihten bu yana hak ve özgürlükler konu- sunda ilerleme kaydedilmediğini söyledi. “Toplumda, farklı kimlikler konusunda tehdit algısının yaygın” olduğunu ifade eden Prof. Yılmaz, “Türkiye, mo- dernleşme yolunda bir toplum ancak haklar ko- nusunda bir uzlaşma söz konusu değil. Şa- yet söz konusu sorunlar çözülmezse ke- mikleşebilir, Türkiye bir anlamda yol ayrımında” dedi. ‘Hak ve özgürlüklerde ilerleme yok’ ‘SINIR’DA ÖLÜMÜ İNCELEDİ Komisyon sonuca ulaşamadı AYŞE SAYIN ANKARA - TBMM İnsan Haklarõnõ İn- celeme Komisyonu, İran sõnõrõna 2 kilomet- re uzaklõktaki Van-Çaldõran Hangedik köyü kõrsalõnda 15 yaşõndaki Mehmet Nuri Tan- çoban’õn öldürülme nedenini yerinde ince- ledi ancak sonuca ulaşamadõ. Komisyon ra- porunda, askeri yetkililerle, yurttaşlarõn söy- leminin birbirini tutmadõğõna dikkat çekildi. Komisyon, 31 Mart 2010 tarihinde 184 No’lu hudut taşõ ile Çaldõran ilçesi Hange- diği köyü arasõnda kaçakçõlõk yapan bir gruba askerlerin müdahale etmesi sonu- cunda Tançoban’õn olay yerinde ölümünü araştõrdõ. Askeri yetkililerle yurttaşlarõn söylemlerinin birbirini tutmadõğõ kaydedilen raporda, “Askerler, kaçakçıların askerle- rin ateş etmediklerini bildiklerinden at- larını askerlerin üzerine sürerek ellerin- de bulunan sopalar ve kırbaçlar ile de za- rar verip kaçmayı denediklerini, bu sırada sanık askerin üzerine doğru bir atın sü- rülmesinden dolayı askerin yere düştüğü, bu düşme esnasında yaşanan arbedede si- lahın ateş alarak ileride atın üzerinde olan Mehmet Nuri’ye isabet ederek olay ye- rinde vefat ettiğini belirtmektedirler” görüşüne yer verildi. Raporda, yurttaşlarõn ise askerlerin kendilerini görünce “dur” ih- tarõ yapmadan ateş ettiğini, Tançoban’õn da vurularak attan düştüğü iddiasõnda bulu- nulduğuna dikkat çekildi. Tançoban’õn cesedinin Adli Tõp’a sevke- dilmesi sõrasõnda yaşanan bir olayõn yanlõş an- laşõlmalara sebebiyet verip infial doğurabi- lecek nitelikte olduğu belirtilen raporda, şöyle denildi: “O da cesedin Adli Tıp’a sev- ki için araca konulduktan sonra İlçe Jan- darma Komutanlığı’na götürülüp bir sü- re orada bekletilmesidir.” Erdoğan’a yakõnlõğõyla bilinen yeni MİT müsteşarõnõ Gülen cemaati yayõn organõ övmüştü Fidan’õn dikkat çeken yükselişi Erhan Göksel toprağa verildi ABD’de emboli (kan pıhtılaşması) sonucu yaşamını yitiren işadamı Er- han Göksel için dün Kocatepe Camisi’nde öğle namazının ardından ce- naze namazı kılındı. Cenaze törenine, eski CHP milletvekili Yılmaz Bal- ta, Aydın Kösen ve Mehmet Tahir Samanlı, BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, AKP Mersin Milletve- kili Kürşad Tüzmen, DP Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, İstanbul Ba- ğımsız Milletvekili Ahmet Tan, eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin, eski başbakan yardımcılarından Murat Karayalçın, eski bakanlardan Yaşar Okuyan, Ali Coşkun, Ufuk Söylemez, Rüştü Kazım Yücelen ve Halil Şıv- gın ile “Ergenekon” davasında yargılanan Prof. Dr. Yalçın Küçük ve çok sayıda kişi katıldı. Erhan Göksel’in eşi Güler ve annesi Sebahat Göksel ile çocukları Sinan ve Berk Göksel taziyeleri kabul etti.Göksel’in cenazesi Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi. (NECATİ SAVAŞ) MURAT KONUŞ’UN ÖLÜMÜ Yedi polise müebbet istemi PATLAMA GERGİNLİK YARATTI Özalp’ta esnaf kepenk açmadı HÜLYA KESKİN Laleli esnafõna ait kuryeden 1 milyon 200 bin dolarõn gasp edilmesine yönelik, 7 Ocak’ta bir gasp çetesine yönelik düzenlenen operasyonda gözaltõna alõnan Murat Konuş’un “işkence so- nucu ölümüne neden olmak” iddiasõyla biri başkomiser, yedi polis hakkõnda “ağırlaştırıl- mış müebbet hapis cezası istemiyle” dava açõldõ. İstanbul Cumhuriyet Savcõsõ Abdülaziz Özatlan, Gayrettepe Gasp Büro Amirliği’nde görevli başkomiser Oktay Kapsız ve İstanbul Emniyet Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği’nde görevli polis memurlarõ Ramazan Adıgüzel, Murat Ertürk, Abdülcelil Karadağ, Gürbüz Kurnaz, Osman Ölker ve Yalçın Beşikçi hakkõnda dava açtõ. Maktul Ko- nuş’un polise direnmesi üzerine etkisiz hale getirildiğinin belirtildiği iddianamede, Ko- nuş’un yere düştüğü ve ellerinin kelepçelene- rek saat 08.12 sõralarõnda Gasp Büro Amirli- ği’ne getirildiği ifade edildi. Maktul Konuş’un saat 10.55 sõralarõnda battaniye içerisinde polis memurlarõ tarafõndan Asayiş Şube Müdürlüğü binasõndan çõkarõldõğõnõn anlatõldõğõ iddianame- de, Konuş’un saat 11.03’te hastaneye götürüldü- ğü, saat 11.45’te ise hastanede öldüğü kaydedil- di. Adli Tõp Kurumu’nun raporunda, Konuş’un kaburgalarõnda kõrõklarõn tespit edildiği, ölümü- nün “künt kafa travmasına bağlı beyin kana- ması” sonucu meydana geldiği ifade edildi. Ta- nõk Cemil Budak ifadesinde, aynõ operasyonda gözaltõna alõndõğõnõ, konulduğu odada Konuş’un burnundan kan geldiğini ve yüzünün sol tarafõn- da şişkinlik olduğunu savundu. Budak, komser Kapsõz’õn maktule tokat attõğõnõ söyledi. Budak, maktulün “Niçin vuruyorsun?” diye sormasõ üzerine, Kapsõz ve üç polisin, Konuş’u 5-6 daki- ka tekmelediğini ileri sürdü. AKMAN SORUSUNA YANIT YOK AYŞE SAYIN ANKARA - Radyo Televizyon Üst Kurulu, “modern çöpçatanlık” kurumu haline gelen “izdivaç” programlarõna ceza yağdõrdõ. Millet- vekillerinin sorularõnõ yanõtlayan Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç, eski RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õn malvarlõğõ ile ilgili sorularõ ise yanõtsõz bõraktõ. TBMM Genel Kurulu’nda, önceki gün Tun- celi Bağõmsõz Millevtekili Kamer Genç, Arõnç’a Akman’õn RTÜK üyesi seçilmesinden sonra Ankara Etimesgut’ta, 37 bin 290, Alaca- atlõ’da 16 bin, Polatlõ’da 13 bin 650, 13 bin 250 ve 79 bin 300 metrekare olmak üzere 3 parça, İstanbul Sarõyer’de 9 bin 451, Kadõköy’de 1467 metrekare arsa aldõğõ, 2004’te Ankara Yenima- halle’de 16 bin, Keçiören’de 422’şer metrekare 2 ayrõ arsa sattõğõ iddialarõnõn doğru olup olma- dõğõnõ sordu. Arõnç ise RTÜK Yasasõ uyarõnca, üyelerin her yõl TBMM’ye mal bildirimi zorun- luluğu bulunduğunu anõmsatmakla yetindi. Meclis’te milletvekillerinin en çok yakõndõğõ konulardan biri ise çoğunlukla sunucularõnõn isimleriyle anõlan “evlilik programlarından” oldu. Arõnç’õn verdiği bilgiye göre, bu prog- ramlardan “Esra Erol’la İzdivaç” isimli prog- rama üç kez uyarõ, “Zuhal Topal’la İzdivaç” isimli programa iki kez uyarõ, “Su Gibi” isimli programa dört kez uyarõ, iki kez program dur- durma, bir kez idari para cezasõ ve “Desti İzdi- vaç” isimli programa dört kez uyarõ, bir kez program durdurma cezasõ verildi. DİYABAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Van’õn Özalp ilçesinde Orgeneral Mustafa Muğlalõ Kõşlasõ’nõn yanõnda meydana gelen patlamada yaşamõnõ yitiren 13 yaşõndaki Oğuzcan Akyü- rek toprağa verildi. Patlamada yaralanan Yu- nus Yaman, (13) bir askerin bulunduklarõ yere bomba attõğõnõ ileri sürüldü. Fõrat Haber Ajan- sõ (ANF), patlamada yaralanan Yunus Ya- man’õn “Arkadaşlarla birlikte oturmuştuk. Aniden bir askerin nizamiyeden çıktığını gördüm. Bize doğru bir şey fırlattı” dediğini belirtti. Özalp Belediye Başkanõ Murat Dur- maz da ANF’ye yaptõğõ açõklamada “Olayla ilgili çok ciddi bir tanık var. Bir askerin ço- cuklara doğru yaklaştığını, patlama sonrası ise kaçtığını belirtiyor. Bu ifade tutanaklara da geçti” diye konuştu. Esnaf dün kepenk aç- mazken kalabalõk bir grup kaymakamlõk, ilçe emniyet müdürlüğü ve BDP ilçe başkanlõğõ önünde toplandõ. İlçede geniş güvenlik önlem- leri alõndõ. Sağlõk Bakanlõğõ Teftiş Kurulu’nun olayla ilgili soruşturma başlattõğõ bildirildi. ‘İzdivaç’lara ceza yağdı