14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
O K U R L A R A jflJhmet Oktay'tn Emperya- lizm, Roman ve Eleştiri adlı çalışması yayimlandı. Kitap, ustantn 1950'lerde Mavi der- gisinde yazmayı başladtğı ve günümüze kadar uzanan ede- biyat yazılanm bir araya geti- riyor. Kitapta özellikle 1980 sonrası entelektüel yaşamtn bir eleştirel envanterini veri- yor Oktay. 12 Eylül darbesi sonrasmda piyasa ekonomisi ve küreselleşme söylemi ege- men kılınarak, kültürel ala- mn büyük ölçüde yeni sağ ideoloji çevresinde üretilJiği ve homojenleştirildiğini imli- yor. Kültürel bir haz alma aracı olmakla birlikte ideolo- jik yaptnın içinde ideoloji de ürettiği için romanın, aynı zamanda postmodem estetik anlaytsımn aksine toplumsal düzlemde politik mücadele- nin ya da daha yerinde kav- ramıyla stnıf tnücadelesinin de bir araa oldug'unu ifade ediyor. Bu ortamda ne yazık ki Türk romanının vicdamm yitirdiğjni, sessizlestiğini ve meydamn empoze edilen he- donist kültüre nasıl eklem- lendig'ini irdeliyor. Salt ya- zınsalmış gibi görünen eği- limlerin dünyadaki kimi ge- lişmelerle ilintili oldug'una, küresel kapitalizmin kültürel yönelimleri göz b'nünde bu- lundurulmadan anlaşılama- yacağtna dikkat çekiyor. Ok- tay ile Emperyalizm, Roman ve Eleştiri'yi konustuk. Aydtn Şimşek bugüne dek tnsan Haklart Derneği Şiir Ödülü, Behçet Aysan Şiir Ödülü gibipek çok ödül ka- zandı. Adalar Kitabı, Şim- şek'in Ceyhun AtufKansu Şiir Ödülü'nü kazandığı dos- yasının aynı adla kitaplaştı- rılmış hali. Şimşek'le ödül kazanan kitabı üzerine söy- lestik. Ali Teoman'in anlalısı Cafe Esperanza, hayali bir mckân olan Cafe Esperanza'da farklı kültürlerden gelmiş üç arka- dasın var olus, sanat. hayat ve özellikle de "umut" üzeri- ne yapttkları sohbetler üzeri- ne kurulmus. Yazar. bu anla- tıda kullandığı Türkçeyle de dikkat çekiyor. Anlntı. ilkin Fransızca olarak bastldt. Şim- di ise yaztldığt dildc, yani Türkçede. Bol kitaplı günler... TURHANGÜNAY e-posta: [email protected] [email protected] Murat Yalçın'dan Aşkımumya' ve ima Kılavuzu1 Öyküye açılan çekmeceler • MÜgeKARAHAN Murat Yalçın'ın hi- kâyeden çok şiire çalan öykülerinin bir kısmı bir kitap halinde derli toplu olarak yayımlandı. Bu yeni kitabın, ya- zarın Aşkımumya ve İma Kılavuzu ad- lı öykü kitaplarının bir arada basımı ol- duğu söylenebilir. Murat Yalçın'ın öyküleri yoğun düsünme anlannın. düsünce bl- çlmlerinin sonrasmda etrafa saçı- lan ve zarar gelmesin diye derte- nip toplanmayan savruk ya da bulanık cümlelerle örülmüs. Y alçın'ın öykülerinin şiire yakınlığı- nm nedenini, en bilindik ifadeyle, yazdıklannın şiirselliği ya da şaira- neliğine bağlamak veya öykünün şiirle ilişkisi bağlamında anlatmak kolaycılık olur. Çünkü aslında Murat Yalçın'ın yazdık- I lannı bir yere yerleştirmek ya da onlara ad vermek zor ve aslında bir gereklilik de değil. Ancak Murat Yalçın'ın bir hikâye anlatıcı- sından çok, bir söz dizicisi olduğu söylenebilir ba- na kahrsa. Çünkü bir dize gibi çıkıyor genelde cümleler. Bilinçsizce, bilincin en bulandc olduğu anda, anlatıcınm uykuya en yakın olduğu, kafası- nın en çok karıştığı, hatıraların en yoğunlaştığı an- da beliriyor sanki. Satırlara düşenler seyreltilemediği için şiir diye arulmaz belki de. Bu cümleler hikâyeleştirilemedi- ğinden öykü olarak seslenmeyebilir kimi okura ve arada bir yerde -okurun dimağmda- uçuşur. Bu öykülerin ardı arkası okurun zihninde tamamla- nır; okur zaten kendisi de zaman zaman kapılır bu türden düşünce akışlanna. O nedenle herkes bilir uyku öncesi bungunluğunu ve herkes eski eş- yaları kanştırırken toz yutmuştur biraz. Metinlerde, bir iç sesin heyecanlı anlatımı ve bi- lincin bulanık akışı vardır. Işte kimi zaman dışa vuru- lan sadece akıldan geçenler olur, sözgelimi, İma Kûavu- zu adlı öyküde iç ses(ler), dış sesler olarak öykü kişileriyle birlikte girer metne. İma Kı- lavuzu adlı öykü yoldaki iki kişinin belki de iki eski dos- tun sohbet kıvamına geleme- yen -sohbet öncesi- diyalog- larından oluşur. Anlatıcı yoktur bu öyküde. Yalnızca iki öykü kişisi "gidecekleri yer" olan Lüllüz Kaya üzeri- ne konuşur; belki de derinle- şecek bir sohbete girmek üzere hazirlık yapıyorlardır ve okurun da kafasını boşal- nrlar. Çünkü onların ritmik diyalogu sohbet kıvamına gelmek üzereyken okuyanlar da bu iki öykü kişisinin gide- ceği yere gitmek isteyecektir, meraklanacaktır: "Hikâye şu: Civar köylerdeki evler hep taş... Bu 'Lüllüz Kaya' denilen yerden almışlar: Ka- yalıkları dinamitleyip parça- lamışlar, balyozlarla kırıp ta- şımışlar (...) Lüllüz Kaya ka- lan parça (...) Dedimya, ya- macı dönüyorsun, karşına çı- kıveriyor. Şaşırıyorsun. Tanı- dık biri", selam veresi geliyor insanın, görür görmez." Bu hikâyeyle birlikte yolculuk esas olarak başlarken yazarın öyküsü sona gelir ve yolun hikâyesi okurun kendisine kalır bir iç ses, bir dü- şünce olarak. Murat Yalçın'ın öyküleri yoğun düşünme anla- rının, düşünce biçimlerinin sonrasmda etrafa saçı- lan ve zarar gelmesin diye fazla derlenip toplan- mayan savruk ya da bulanık cümlelerle örülmüş, derinlikli ve akıcıdır. Tam da bu nedenle, Yal- çm'm yazdıkları arasında okuyanı bulunduğu yere mıhlayan öyküler muhakkak bulunacaktır her okur için. Örneğin, "Sinir Ötesi" adlı öyküde uyku önce- sinin ya da sonrasının düşünceleri karşımıza çıkar ve bu nedenle bulanık ama yoğundur. "Sinir Öte- si" adlı öykü, kişinin aslında kendiyle ne çok baş başa olduğunun ya da bazen yanı başındakinden nasıl hızla uzaklaşabildiğinin bir işareti. Sınınn ötesine geçerkenki tedirginliğin hikâyesi bu öykü aynı zamanda. Kendi kendimize düşünürken ken- dimizi kaybettiğimiz anların, uykusuzlukla gelen sinir bozukluklarının hikâyesi: "Lambayı kapatıp birbirlerine iyi geceler dileyeli iki saati geçmişti, duvar saatindeki fosforlu akreple yelkovana bakı- lırsa. 'Uyudu galiba,' dedi içinden, nasıl da uyu- yuverdiğine şaşarak (...) Tam sırtmı dönüp uyu- mayı deneyecekken, her şeyi sezen kadının tok bir sesle 'Tedirginsin!' demesine şaşırdı." PARÇALI. HİKÂYESİZ ÖYKÜLER Sonra düşüncelerin, işlerin kanşmasi: "Uykusu- nu, uykusuzluğunu bölen 'Tedirginsin !'i geçip uy- kuya varmak istiyordu. Bir ara, kadının uykusun- da konuşmuş olabileceğini düşündü, üstüne eğilse de. Öyleyse rüyasındaki 'tedirgin' kimdi? Uykuda söylediyse çok tedirgindi. Birisiyle hesaplaşıyor- du. Ertesi gün fırsat yaratıp 'Bu gece çok tedirgin- din...' demeye karar verdi." Düşünceler geceye dolandıkça akışı değişir, anlatıcı olan uyumamış adam uykuya giremedikçe bambaşka bir doku- nuşla iç dünyasından çıkmayı deneyecektir yanm- dakini uyandırarak... Bir diğer öyküdeyse bir konsolun çekmeceleriy- le başkahklara açılır, düşüncelerini çeşitlendirir anlatıcı; önce kendi iç sesi ya da düşüncesine yo- ğunlaşıp sonra yavaş yavaş ama aniden dışarı firla- mak için: "Kerpiç duvarlı, san tüylü bir ev (...) Kapı açıldığında, 112un, loş koridora yolluk olan güneş, yapay bir dekorun sıkıntısını yayıyor. Kori- dorun ucunda devasa bir konsol... Cilası mat, ki- mi yerleri göz göz, eleksi, toz egemen bir sün- ger... Bir saat: Konsolun üstünde, duruyor. Her şey 'duruyor', yanm ay pencerinin renkli kuşağm- da, boşlukta titreşen toz, toz kralhğı..." " Konsol"un hikâyesindeki bu eksilyli cümleler şiire daha bir yakınlaşır ve bu cümleler devasa konsolun her bir çekmecesi açıldıkça devam cder, her bir çekmece farklı bir mısra ya da kıta olur açılmca: "Beşinci çekmece: Pirinç kulp benek be- nek... Bir 45'lik... Örümcek ağları dalga dalga köşelerde... Dilindebölükpörçükşarkılar. Göz- bebeklerinde küpler çatladı, sır dağıldı. Yüreği acıdı, ağu sürülmüşçesine." Çekmeceler kâğıtlara açılır sonra, bundan son- rasmdaysa yeni öykülere girer okur. Bu parçalı, hikâyesiz öyküler farklı parçalanyla mutlaka yer eder akhnda, kendi uykusuzluğunu düşünür oku- yan. Kendi iki kişüik, bir gecelik yalnızhğmı ve sessizliğini ya da kendi çekmecelerini düşünür; içinde eski sinema biletleri, tatil yerlerindeki plaj- lardan toplanmış birkaç şekilli taş, illa ki durmuş bir saat, ıvır zıvırla birkaç eski ajanda, düğmeler, çerçöp..." Aşkımumya, İma Kılavuzu/ Murat Yalçın/ Yapı Kredi Yayınlartl 186 s. KİTAP Imtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına llhan SelçukOGenel Yayın Yönetmeni: Ibrahim YıldızO Yayın Yönetmeni: Turhan Günay 0 So- rumlu Müdür Miyase llknurOGörsel Yönetmen: Dilek AkıskalıOYayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. 0 Idare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2,34381 Şişli- Istanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0(212) 343 72 64 0 Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt - ISTANBUL 0 Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: özlem Ayden/ Reklam Mü- dürü: Eylem ÇevikOTel: 0 (212) 25198 74-75-0 (212) 343 72 740Yerel süreli yayın 0 Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 5 8 SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle