14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
nedenle zaman zaman büyük ut- ku ve tutkularla çıktığımız, büyük hayal kırıklıklanyla döndüğümüz, ya- ra aldığımız bir yol galiba. O nedenle bir şair için değü ama, genel anlanıda her insan için aşk, kırgınlıklar ve ütopyalar arasında süregiden bir ça- tışma olsa gerek ve bu çatışmada ne zaman kırgınlıklarımız olacağını, ne zaman ütopyalann peşine düşeceğimi- zi, şairin de şiirin de bilmesi, bulması pek mümkün gözükmüyor. Oyleyse diyebiliriz ki, Adalar Kitahinda "Aşk Adası" da, hâlâ yolda olan bir adamın ya da yolda olan bir insanın ayak izle- ri. Şair için aşk kavramı, sanınm, yo- lun yolcusuna çoğu zaman kıydığı bir durumu işaret ediyor. - Susmalar Kitabı, Sesler Kitabı ve Adalar Kitabı... "Kitabı" adı altmda süregetirdiğiniz çahşmalannız, yeni bir boyuta doğru yeniden e\ r rilecek mi? Susmalar'ı, Sesler'i ve Adalar'ı birbirine bağlayan dilin, bu dildegiz- lenen-şifrelenen anlamlann nedenleri üzerine bir şey söylemek ister misi- niz? Sanırım ben bir süredir tematik ça- hşmanın keyfini yaşıyorum. Gündelik hayatın sözcüklerini alıp, onları işleye- rek yeni çağrışımlar, kavramlar oluş- turmanın çok da şiirsel bir yanı var. Bir süredir bunu keşfettim. Susmalar Kitabı'nda susmanın estetiği üzerine bir dil inşa ederek, susmanın politik direnci üzerine şiirsel bir derinleşme edindim. Sonrasındaysa susma edimi- nin karşıtı olan ses ve seslenmelere yöneldim ve ortaya Sesler Kitabı çıktı. Her iki kitapta da yine toplumsal ha- yata, dış dünyaya bir yöneliş var. Ada- lar Kitabı ise bir dosya olarak uzun süredir üzerinde çalıştığım çok lirik bir yapıya sahip şiirlerden oluşuyor- du. Ceyhun Atuf Kansu adına konan kurumsal bir ödüle layık görülmesin- den de çok mutluyum. Adalar Kitabı daha çok içeriye, içeriden bakan şiir- lerden oluşuyor. Hem bireysel tarihi- me odaklanan şiirler hem de tarih bi- lincine yaslanan bir dille sorumluluk- tan kaçmayan şiirler. Dahası ise, "Adalar" şiirleri, bir yanıyla da o ta- rihselciliği güncele taşınıa çabamı da içeriyor diye düşünüyorum. -OKUMAZ YAZARLAR TOPLULUĞUNDAN AYRIŞIYORUM" - Çoğu şair ve yazar, yazmak için belirli kriterler isrer, sessizlik, yalnız- lık gibi. Sizin de böyle kriterleriniz var mi? Yazarken bir taslak, düzeltme gibi aşamalardan geçiyormu şiirleri- niz? - Bence bir şair, kendisini oluşturan şairlerle de anılmalıdır ve böylesi de anlamkdır. Bu nedenle sorunuzu, be- ni besleyen şairlerin, şiirlerin şiir serü- venime olan katkıları açısından baka- rak yanıtlamak isterim. Hiçbir şair, şiir tarihini kendisiyle başlatamayaca- gına göre, her şair kendisinden önceki birikimin içerisine doğmuş oluyor. Bu durum her şairi, büyük bir kuşatma altında tutuyor; bu, şairin bir bakıma çaresizliğini imleyen bir durumdur. Diğer yanıyla da, büyük dil birikimi içerisinde olgunlaşmasını, bir gelene- ğe-geleceğe bağlanmasını sağlıyor. Dolayısıyla bir sarmalla karşı karşıya- yız. Yazarken hem sizden önce yazıl- mış birikimin içerisine doğuyorsunuz, hem de o birikimden koparak, kendi yalnızlık halleriniz içinden kendinize özgü şiir dilini kurma çabanız oluyor. Böyle olunca, onlara ne kadar yalnız, kendince, kendi atmosferinin içinden yazıyorlar desek de, şairler de kendi- lerinde diğer şairleri getiriyor. Ben de şiirimi kurarken, kalemimi tutan benden önceki şairler yer yer beni zorluyor, onlann etkisini hissedi- yorum üstümde. Bundan kurtulabil- mek için de mutlak onları bilmem ge- rekiyor. îşte bu hesaplaşmayı belki at- mosfer olarak, mekân olarak tanımla- mak gerekirse, bir yalmzlıktan, bir sessizlikten, bir yahtılmışbktan yana kullanıldığında, benden önceki yazar- ların kalemimin ucunu tutarak, kendi iradeleri, istekleri doğrultusunda gö- türmelerine engel olabiliyorum. Bu bakımdan benim için atmosfer, şiirin atmosferi, aslında benden önce yaz- mış, bende varlığını sürdüren şairler- den kurtulma sürecidir. - Aydın Şimşek yazın dünyamızda şiirlerinin yanında, şiir-sanat üzerine düşünceleriyle de ilgi çekiyor, bilini- yor. Sanat ve lktidar, Yaratıcı Yazar- lık ve Deneysel Düşünme, Estetik ve Mücadele Estetiği, Fütürizm, Calvi- no'yu Niçin Okumah? gibi düzyazı kitaplarınız da var. Düzyazüarınız şii- rinizden çalmıyor mu? - Böyle bir tehlike hep var. Dağlarca demişti sanırım "şiir kuma kaldırmaz" diye. Şiirden eksiltir mi diye çok dü- şündüm. Ama kesin bir karar verme- dim açıkçası. Bunda türler arasındaki disiplinlerin gevşeyerek, hem içerik hem de biçim yönünden birbirlerine yaklaşmasının etkisi olsa gerek. Artık şiirsel metinlerden bahsediyoruz ya da düzyazı şiirlerden. Bir başka olum- lu katkısı da, bu tür çalışmalara soyu- nulduğunda çok ciddi okumalar, araş- tırmalar yapmak gerekiyor. Böylelikle okuma kültürü giderek güçleniyor ve edebiyatımızda, daha özelde de şiiri- mizde giderek çoğalan "okumaz ya- zarlar" topluluğundan ayrışma olana- ğı ediniyorsunuz. - Adalar Kitabı'ndaki şiirler çok et- kileyici, çok özeî seslenişlere sahip. Lirik ve sarsıcı, bir o kadar da düşün- dürücü seslenişler. Ada şiirleri bilinen sanatsal-politik kimliğinizi nasıl etki- leyecek? - Bir şairin politik kimliğini oluştu- ran şeylerin sanatsal duruşuna da, metnine de etki edeceğini biliyoruz. Ama bu konuda öylesine çok dene- yim yaşadık ki, artık estetik bakımdan yararlı bir metinle, politik bakımdan yararlı bir metni birbirinden ayıracak kriterleri içkinleştiriyoruz. Hem poli- tik bir varhk ve duruş haline sahip olunup, hem de estetik bir dizge ku- rulabilir. Hatta estetik dizge -ki söz konusu olan şiirse- daha belirgin ola- rak dil içi bir örgülenme, örgütlenme- dir. Bu bakımdan da, politikanın ar- gümanları sanatsal olanı kavrayama- yacağı gibi, açıklayamaz da. Ama sa- natsal olanın politik olana açık etkisi, onu inceltmesi, sahicileştirmesi ve in- sancıllaştırmasıdır. Ada şiirleri, daha ilk sözcüğünden başlayarak insanı amaç alan bir bütünlüktür. Bu bağ- lamda da lirizminden vc şiirselliğin- den politik alan için ödün vermeden kurvddu ve bunun da öncelikle şiirin gereği olduğunu ısrarla bilmek gereki- yor. • 20. yüzyıla damgasını vuran bir ideolojinin yaratıcısı: Karl Marx. Ve usta biyografi yazan Jacques Atto/rnin tarafsız bir duruşla hazırladığı kapsamh, çokyönlü bir biyografi. )ACQUES ATTAU KARL MAR Çevirenler: Martı Şahin Melike Işık Durmaz Büyük boy, 432 Sayfa Hiçbir yazarın ondan daha çok okuru olmadı. Hiçbir devrimciye ondan daha fazla umut bağlanmadı. Hiçbir ideolojiye onunki kadar şerh düşülmedi. 20. yüzyıl dünyasında hiçbir insanın adı onun kadar anılıp, onunki kadar etkili olmadı. Jacques Attali'nin Karl Marx biyografisi benzerlerinden oldukça farklı. Bir yanda Karl Marx, öte yanda zekâsı, engin bilgisi ve "Marksist olmayan" tavrıyla Attali... Ama sonuçta ortaya çıkan eser, her türlü polemiğin ötesinde, son derece sevgi dolu, son derece insani ve kavrayışlı bir Karl Marx biyografisi. Adalar Kitabı/ Aydın guru/ 72 s. n- TURKUVAZ KİTAP iiifciTturkuvazkitap.com.tr I www.turkuvazkitap.com.tr Barbaros Bulvarı No: 153 Kat: 8 Balmumcu - Beşiktaş İstanbul Tel: 0212 354 30 00 I Faks: 0212 288 50 67 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1058 SAYFA 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle