14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 27 MAYIS 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Medya Çağında Demokrasi Rüzgârları [email protected] Medya çağında, emperyal tekellerin elindeki medya gücüyle, bütün dünyada, demokrasinin beşiği, birikimi, örgütlenmeleri güçlü olan ülkelerde bile gerçek demokrasinin işlediğinden söz etme lüksümüz yok. Bilimsel teknolojik devrimlerle çatışan insan hakları aleyhine büyük geriye gidiş, yoksullaşma, yoksunlaşma, ağır insan hakları ihlalleri, kanlı çıkar çatışmalarının ekseninde elbette medya gücü ile insanın kendi çıkarlarına yabancılaştırılması, gerçekle sanalın yer değiştirilmesinin etkisi büyük. Geçmişte feodalizm, krallıklar, padişahlıklar, diktatörlükler eliyle zulüm düzeni, günümüzde bireyin kendine, çıkarlarına yabancılaştırılması, güdülenmesi, haklarını savunacağı sınıfsal örgütlerinden koparılması, medyatik yönlendirmelerle sağlanıyor. Güçlü neoliberal rüzgârlarla ülkemiz için öngörülen model, biçilen roller için, medyatik güdüleme yetmemiştir; ülkemiz insanının Cumhuriyet birikimleri üstüne 1961 Anayasası, 63 yasaları ile eklediği sol, sosyal devlet, sendikal haklar, meslek örgütlenmeleri birikimini kırmak için, 12 Mart yetmemiş, 12 Eylül darbesi eklenmiştir. Yeri gelmişken siyasal İslam, AKP iktidar kadrolarının askeri darbelere karşı durma medyatik vitrinlerine, bunun üzerinden siyaset yapmalarına karşın, 12 Mart-12 Eylül ile barışık olduklarının, 12 Mart ve 12 Eylül darbecilerinin 27 Mayıs’ı reddetmelerinin ortak kimlik reflekslerini sorgulamak gerek... 27 Mayıs’ın askeri darbe olmasına karşın, 1961 Anayasası, 63 yasaları ile Türkiye’nin sosyal devlet, sol, çağdaş demokrasi, ideolojik çıkar örgütlenmelerine kapı açmış olması ile ilişkisi olabilir mi? 12 Mart-12 Eylül’ün Türkiye’de gerçek demokrasi, solu silindir gibi ezmek, neoliberalizmin Türkiye’ye biçtiği dona uygun, örgütsüz, kavram kargaşası içinde teslim alınmış toplum yaratma tuzağı hafife alınabilir mi? Irk ve din ayırımcılığı tuzağında siyasal toplumsal örgütlenmelerle Türkiye’nin hızla yoksullaştırılıp, yoksunlaştırılması, istenen emperyal projelere biat eden iktidarlara teslim edilmesi projeleri yok sayılabilir mi? 12 Eylül yasaklı düzeni ile neoliberal rüzgârlar batağında siyasal partilerden, sendikalara, meslek örgütlerine uzanan halkada, toplumsal örgütlenmelerimizde demokrasinin d’sinin işlemediği bir düzende, geriye sürüklenişte dur durak yok. Yine de Türkiye’nin geçmiş toplumsal birikimleri, kazanılmış refleksleri hafife alınacak gibi değil. Zengin kuzey dünyasında halk zorlandıkça, toplumsal patlamaların havası, gerçekleştirilen lider, iktidar değişiklikleri ile anılıyor. Günümüzde “değişim” kavramının kutsanmasının nedeni bu. Neoliberalizm, kapitalizmin kaçınılmaz krizlerinde sistem değişimin sihirli anahtarına sarılıyor. Yoksul güney dünyasında sanal demokrasi, diktatörlükler kadar vahşi sivil iktidarlar eliyle işletilebiliyor. Yüz binleri sokağa döken renkli sivil darbeler, sandık oyunları, güdülemesinin ardından kirli emperyal çıkarlar eliyle kirlenme çok daha hızlı, acımasız yaşandığından umutlar çabuk tükenip, parlak liderler kirli sivil diktatörlerle dönüşüveriyor. Ukrayna, en son Kırgızistan örneği modeller bizde geçerli olmuyor. Örneğin neoliberalizmin en güçlü iktidarı Özalizm, 12 Eylül’e yaslanmışken iki dönem iktidarda kalabildi. Geçmişin sendikal örgütlülük güçlerinin eseri olmasa da belleği taze kamu işçilerinin bahar eylemleri, Zonguldak madenci direnişi, yaz eylemleri ile uçtu gitti. Çalışanların yıllar içinde gaspedilmiş, kazanılmış haklarının önemli bir kısmını geri vermiş olarak... Neoliberal rüzgârlar, medya gücünün güdülemesinde dünya başka yerlere kaymayı sürdürüyor. Türkiye de kendi koşulları içinde başka yerlere sürükleniyor.. Ecevit koalisyon hükümetinin deprem, ekonomik krizle çok ağır vurulduğu, sermayenin güçlü iktidar arayışlarının halkın özlemleri olarak pazarlandığını atlamadan, son darbe olarak ABD’nin Irak işgali, Ortadoğu projelerine karşı durduğu için son darbe ile düşürüldüğünü görmek gerek. AKP’nin, Erdoğan liderliğinin aynı eksende gökten zembille inercesine, tam da Erdoğan’ın son değerlendirmesi “medya manşetleri” ile iktidar yapıldığını da... Elbette toplumsal refleksler yok olmuyor. Dönemin koşulları içinde demokrasi rüzgârlarının estirilmesinin yolları bulunuyor. Bu rüzgârlar tek tek algılanamasa, güçlü estirilemese de birbirlerine eklemleniyor... TEKEL direnişi, Zonguldak gelişmeleri, CHP’de Kılıçdaroğlu yönetimi rüzgârlarını böyle okumak gerek.. TOBB Başkanõ, Anadolu’da en çok şikâyet edilen konunun vergi cezalarõyla ilgili olduğunu kaydetti ve eleştirdi: Denetimde terör estiriliyor Ekonomi Servisi - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanõ Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’yi olumsuz etkileyecek noktalardan bi- rinin ihracat performansõnõn ithalat per- formansõnõn altõnda kalmasõ olduğu- na dikkati çekerek, “Türkiye sana- yisinin ara malını ithal etmeye baş- ladı. Bu tehlikeli” dedi. Türkiye’de yapmasõ gereken yapõsal reformlara değinen Hisarcõklõoğlu, Anadolu’da en çok şikâyet edilen konunun vergi de- netiminde terör estirilerek kesilen ce- zalar olduğunu belirtti. Hisarcõklõoğlu, Dõş Ekonomik İliş- kiler Kurulu’nca (DEİK) Güney Af- rika Cumhuriyeti Devlet Başkan Yar- dõmcõsõ Kgalema Motlanthe onuru- na düzenlenen çalõşma yemeğinden önce Anadolu Aslanlarõ İşadamlarõ Derneği toplantõsõna katõldõ. TOBB ve DEİK Başkanõ Hisarcõklõoğlu, ko- nuşmasõnõ şöyle sürdürdü: “2010’un ilk 3 ayında ihracatımız 2 milyar dolar artarken ithalatımız 9.5 mil- yar dolar artmış. İthalat nereden kaynaklanıyor? Toplam ihracatı- mız enerji hariç yüzde 5 artarken toplam ithalatımız enerji hariç yüz- de 37 artmış. İthalattaki artış ne- reden kaynaklanıyor? Sanayide kullanılan işlenmiş maddeler yüz- de 44... Türkiye aslında sanayisinin ara malını ithal etmeye başladı. Bunun imalatı Türkiye’de var mıy- dı? Vardı. Maalesef bu tesisleri kaybediyoruz, bunun yerine sana- yi ara malı ithal etmeye başladık. Türkiye, önümüzdeki dönemde ya- tırım teşvik politikalarını yaparken işsiz insanlara iş bulmak istiyorsa, refah düzeyini arttırmak istiyorsa sanayide kullanılan ithalat ara ma- lı artışını önleyecek, kendi tesisle- rini çalıştıracak formülü ortaya koyması lazım. Eğer bunu ortaya koymazsa önümüzdeki dönemde işimiz zorlaşacak.” Türkiye’nin yapmasõ gereken ya- põsal reformlara da değinen Hisarcõk- lõoğlu şöyle devam etti: “İstanbul’da iki farklı mahke- mede aynı davada farklı sonuç alı- nıyorsa burada bir problem var. Onun için gerekli kanunun çıkma- sı lazım. Vergi sisteminin yenilen- mesine ihtiyaç var. Anadolu’yu ge- zerken en çok şikâyet şu; ‘Bir de- netim geliyor, bir memur benim ge- leceğimle oynayabiliyor. Maliye Bakanlõğõ’ndan mukteza al- mõşõm. Denetim elemanõ geliyor, ben bunu tanõmõyorum, sana ceza yazõ- yorum diyor. Ben yazarõm sen git mahkemede düzelt diyor.’ Eğer ben mahkemede aklandıysam bana ce- za yazan da cezasını görmesi lazım. Kafasının estiği gibi ‘Ben istediğim terörü estiririm, sen git hakkõnõ ara.’ Türkiye’de en haklı dava 2 senede bitiyor. Her şeyin adalet üzerine ku- rulması lazım.” Vergi sistemi yenilenmesi gerektiğini belirten TOBB Başkanõ, denetimde keyfi uygulamalar olabildiğine dikkat çekti. Hisarcõklõoğlu “Ben terörü estiririm, sen git hakkõnõ ara anlayõşõ adil değil” dedi. ŞİMŞEK: STANDARTLARI İYİLEŞTİRİYORUZ Maliye Bakanõ Mehmet Şimşek, TBMM’ye sevk edilen ve çeşitli kanunlarda değişiklik öngören Maliye Tasa- rõsõ ile mükellef haklarõnõ korumaya ve denetim stan- dartlarõnõ iyileştirmeye yönelik devrim niteliğinde adõmlar atõldõğõnõ bildirdi. Türkiye-Kuveyt KEK top- lantõlarõ için Kuveyt’te bulunan Bakan Şimşek, AA’nõn sorusu üzerine “Eskiden bir denetim elemanõ bir şirke- te gider, defterlerini alõr ve uzunca bir süre incelemeye tabi tutardõ. Bu da mükellefte sõkõntõ yaratõyordu. Şimdi buna sõnõr getiriyoruz. Eskiden Maliye Bakanlõğõ’nõn çõkardõğõ tebliğlere, sirkülerlere, resmi görüşlere rağ- men, denetim elemanlarõ rapor yazabiliyordu. Şimdi tebliğ ve sirkülerler bağlayõcõ olacak. Denetim eleman- larõ bunlara aykõrõ rapor düzenleyemeyecek” dedi. Seçim psikolojisi reformlarõn önüne geçmemeli Ekonomi Servisi - İş Bankasõ Genel Müdürü Ersin Özince, Türkiye’ye ilişkin siyasi tereddüt taşõyanlara ka- tõlmadõğõnõ kaydederek, “Seçim de olsa burada bir tereddüt doğuraca- ğını düşünmem. Ancak sürekli seçim psikolojisinde olmak ve seçime en- deksli yaşamak Türk toplumunun her açıdan çok ihtiyacı olduğu re- formları da erteletmemelidir. Benim endişem bu. Siyasi gündem bunu en- gellememeli” dedi. Yassõ Çelik İthalat, İhracat ve Sa- nayiciler Derneği’nin (YİSAD) top- lantõsõ sonrasõnda gazetecilerin soru- larõnõ yanõtlayan Özince, Avrupa ve ABD’de henüz tartõşõlan sermaye ku- rallarõ zorlaştõrõldõkça gelişmiş ülkele- rin bankalarõnõn risk azaltmalarõnõn gerekebileceğini, bunun da Türkiye’ye yatõrõmcõ olarak girme iştahlarõnõ olum- suz etkileyebileceğini kaydetti. Özin- ce, Avrupa’daki krizin Türkiye’yi et- kileyecek seviyede büyümesi halinde bu durumun sadece İş Bankasõ’nõ de- ğil, herkesi etkileyebileceğini ifade etti. Türkiye’nin büyüme potansiyeli yüksek bir piyasa olduğunu belirten Özince, bankanõn Balkanlar’da, Türk cumhuriyetlerinde, Rusya’da ya da Ortadoğu’da çok fazla sermaye ge- rektirmeyecek yatõrõmlar peşinde ola- bileceğini söyledi. İşsizliğin Türkiye gibi nüfusu genç olan bir ülkede önemli sorun olduğu- nun altõnõ çizen Özince, “İstihdam ko- nusunda daha çok eksiğimiz var. Çok daha iyi olmamız lazım. Özel- likle de katma değerli alanlarda is- tihdam imkânlarını açmamız lazım. Ama çuvaldızı ken- dimize de batırıp hepimiz üstümüze düşeni yapmalıyız. Biz İş Bankası öze- linde bu yıl 1500 ci- varında istihdam sağ- lamayı öngö- rüyoruz” diye ko- nuştu. Milli Piyango açõk eksiltme yoluyla satõlacak Ekonomi Servisi - Özelleştirme portföyünde yer alan Milli Piyango İdaresi’ne ait şans oyunlarõnõn satõ- şõ için yasa değişikliğine gidildi ve özelleştirme yöntemi değiştirilerek fi- yat düşürme yarõşõ diye bilinen “açık eksiltme” yöntemine karar verildi. Milli Piyango İdaresi Genel Mü- dürlüğü’nün Kuruluş ve Görevleri Hakkõnda Kanun Hükmünde Ka- rarname’nin ek ikinci maddesini de- ğiştiren ‘Torba Yasa Tasarısı’, TBMM Başkanlõğõ’na önceki akşam sunuldu. Buna göre, şans oyunlarõ- nõn düzenlenmesiyle ilgili belirlenen iş ve hizmetler özel hukuk sözleş- meleriyle Türk Ticaret Kanunu hü- kümlerine göre kurulmuş anonim şir- ketlere yaptõrabilecek. Açõk eksilt- meye, yazõlõ olarak sunulan mali tek- liflerdeki en düşük pay yüzdesi tavan alõnmak suretiyle başlanacak. Ek- siltmeye, tek istekli kalõncaya kadar devam edilecek. Ekonomi Servisi - Migros 1.5 milyon TL bütçe ile çocuklarõ şid- detten uzaklaştõrmak ve onlara birlik, beraberlik ruhunu aşõlamak için ha- rekete geçti. Şirket, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfõ (TEGV) ile yü- rüttüğü “Genç Formalar Projesi” ile bir yõlda 80 takõm kurarak futbol aracõlõğõyla çocuklarõn “fair play” ru- hunu öğrenmelerini destekledi. Pro- jeyle 3 bin çocuğa ulaşõlmasõ hedef- lenirken 2009’da 6 eğitim parkõnda başlayan ve yõl içinde toplam 9 par- ka yayõlan proje, haziranda Türkiye çapõnda 11 TEGV parkõna ulaşmõş olacak. Proje, TEGV Başkanõ Cengiz So- lakoğlu ve Migros Yönetim Kurulu Başkanõ Bülend Özaydınlı’nõn ka- tõlõmõyla tanõtõldõ. Solakoğlu, “Baş- ta çocuklara el uzatmayı sosyal so- rumluluk olarak görmüştük. An- cak bunun sosyal bir zorunluluk ol- duğunu görüyoruz. 15 yılda 1 mil- yon çocuğa el uzatmışız. Savunma harcamalarının eğitim harcama- larını geçtiği ülkemizde her şeyin devletten beklenmeyeceğini gör- dük” dedi. Özaydõnlõ da, “Türkiye parlamentodan futbol sahalarına, evlerden sokaklara kadar her or- tamda bir anlayışsızlık, kavga ve sevgisizlik sergiliyor. Bunun önü- ne geçmeliyiz” yorumunu yaptõ. Orta ve Güneydoğu Avrupa’da 16 ülkede 27 bin kilometrelik optik fiber ağõ ile hizmet veren Invitel’i alan Türk Telekom’un anlaşmasõ Türkiye’yi Ortadoğu ile Avrupa arasõnda karadan ses ve data köprüsü haline getirecek. Ekonomi Servisi - Türk Telekom Genel Müdürü Paul Doany, Türk Telekom Grubu’nun Invitel International satõn almasõyla aynõ hedeflere karadan ulaşacak daha kaliteli ve güvenilir bir hatta sahip olduğunu belirterek, “Bu da Türkiye’nin dünya telekom piyasasındaki stratejik önemini arttıracak” dedi. Paul Doany, satõn almaya ilişkin olarak AA muhabirinin sorularõnõ yanõtladõ. Orta ve Güneydoğu Avrupa’da 16 ülkede 27 bin kilometrelik optik fiber ağõ ile hizmet veren toptan data ve kapasite servis sağlayõcõlarõ arasõnda yer alan Invitel International’õn hisselerinin yüzde 100’ünü 221 milyon Avro karşõlõğõnda satõn alõmõna ilişkin anlaşmayõ geçen hafta imzalayan Türk Telekom, bu alõm için yaklaşõk 197 milyon Avro ödeyecek. Anlaşma, Türkiye’nin Ortadoğu ile Avrupa arasõnda karadan ses ve data köprüsü haline gelmesi açõsõndan önem taşõrken, Türk Telekom içinse Avrupa ve küresel pazara atõlan güçlü bir adõmõ oluşturuyor. Doany, “Türkiye’nin tıpkı boru hatlarında olduğu gibi telekomünikasyon alanında da bulunduğu coğrafi bölgede merkez ülke haline gelmesi ve İstanbul’un gelecek nesil bölgesel hizmetler için potansiyel bir hub olma potansiyelinin güçlendirilmesi açısından önemli bir fırsat sunuyor. İstanbul, bu alanda Frankfurt’a rakip olacak” dedi. Turkmall’dan Gürcistan’a yatõrõm GÜLŞAH DURAK BATUM - Turkmall tarafõndan Batum’da yapõlacak olan Forum Batumi Alõşveriş ve Yaşam Merkezi’nin temeli Gürcistan Cum- hurbaşkanõ Mihail Saakaşvili tarafõndan tö- renle atõldõ. 120 milyon dolarlõk yatõrõmla ta- mamlanacak olan Forum Batumi’nin 2012 yõ- lõnda bitirilmesi planlanõyor. Turkmall Üst Yöneticisi Levent Eyüboğ- lu, Gürcistan’da 500 milyon dolar tutarõnda toplam 7 alõşveriş merkezi yapmayõ planla- dõklarõnõ belirterek Forum Batumi’nin bu pro- jelerin ilk ayağõ olduğunu kaydetti. Eyüboğlu, ikisi Libya’da, biri Çin’de ol- mak üzere 500 milyon dolar tutarõnda 3 pro- jenin devam ettiğini, 1 milyar dolar tuta- rõndaki 8 projenin de geliştirilme aşamasõnda olduğunu belirterek, yurtiçinde ve dõşõnda 50’şer alõşveriş merkezine ulaşmayõ hedef- lediklerini söyledi. Saakaşvili de Forum Batumi’nin Gürcistan ekonomisine avantaj sağlayacağõnõ ifade ederek, Trabzon ya da başka yerlere alõşve- riş yapmak için gidenlerin bundan böyle ken- di ülkelerinde bu fõrsatõ bulacağõnõ söyledi. Ekonomi Servisi - The Green Park Oteller Gru- bu, İstanbul Taksim, Merter, Bostancõ ve Kocae- li Kartepe Kayak Merkezi’ndeki dağ otelinin ar- dõndan, Pendik’teki 5 yõldõzlõ kongre otelini hiz- mete açtõ. 150 milyon dolarlõk yatõrõm yapõlan otel- de 1000 kişiye istihdam sağlanacak. 538 odasõ, 55 toplantõ ve organizasyon mekânõ ile hizmet veren otelin 1700 kişi kapasiteli odi- toryumu da bulunuyor. The Green Park Hotels & Resorts Yönetim Ku- rulu Başkanõ Adil Üstündağ, “10-15 Nisan’da ya- pılan Dünya Ralli Şampiyonası’na sponsor ol- duk. Bu olay, hizmet kalitemizin ispatı oldu. İs- tanbul’da kongre turizminde ciddi bir eksikli- ğe çözüm ürettik. Birkaç aya kadar Ankara’da da bir otelimizi hizmete açacağız. Ayrıca bu yıl içerisinde Yunanis- tan’a da bir otel yatırımı- mız olacak” dedi. 150 milyon dolar yatõrõmla 1000 kişiye iş verecek İstanbul’u telekom merkezi yapacak Türk Telekom Genel Müdürü Doany: Türkiye, doğusundaki ülkeleri Avrupa’ya karadan fiber hatla bağlayan üs olacak Saakaşvili ve Turkmall yöneticileri, Forum Batumi Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nin temelini sembolik olarak kazık çakarak attı. TEGV ile Migros çocuklara el verdi ‘Genç Formalar Projesi’ ile futbol aracılığıyla çocukların okul dışı vakitlerini centilmenlik, dostluk ve sağlıklı yaşam üçge- ninde geçirmeleri hedefleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle