22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
TEKEL tütün işçisinin efsanevi Kõzõlay direnişi, belki tütün-sigara ve içkideki özelleştirme sürecini geri çevirmedi; ama bu sürecin bir gayri-millileştirme ve talandan ibaret oldu- ğunu tüm topluma gösterdi. Aynõ zamanda, özelleştirmelerde bir istihdam hedefi gözet- meyerek anayasanõn sosyal devlet ilkesine te- melden zõt düşen ve üstelik çalõşanlarõ bir de 4/C gibi ne iş ne de sosyal güvencesi olmayan bir eğre- ti statüye mahkûm eden iktidarõn emek karşõtõ yü- zünü de ele verdi. Bu bakõmdan TEKEL tütün iş- çilerinin direnişi hem kendileri, hem özelleştir- me sõrasõnõ bekleyen KİT çalõşanlarõ hem de tüm toplum için bir ders niteliğinde oldu. İktidarõn ise bu dersi ancak ilk seçim sonuçlarõna bakarak alabileceği anlaşõlõyor. Aslõnda bu dersi 1980’lerin sonlarõnda Cum- huriyet Dergi’nin kapağõnda yayõmlanan çok anlamlõ karikatürüyle İsmail Gül- geç çok erkenden vermeye çalõşmõş- tõ. Bu karikatürde, atõnõn üzerindeki Amerikan kovboyu kemendini ha- vada savururken bir ağacõn dibin- de sigarasõna tütün sarmaya çalõşan kasketli Türk köylüsünü hedef alõ- yordu. Bu köylünün Türkiye’yi aşarak tüm çevre ülkelerdeki hem tütün üreticisini hem de tüketicisi- ni simgelediğini düşünebilirdiniz. Özelleştirmeler sonucunda sadece yabancõ menşeli tü- tün ve sigara piyasaya hâkim olmakla kalmayacak, TEKEL’in hem içki hem de tütün bölümleri gerçekten ulusötesi Amerikan/İngiliz tekellerinin eline geçecekti. Tütün/sigara konusunda Türkiye’de gelişmiş ül- kelerin ulusötesi tütün tekellerinin çõkarõna düzenle- meler yapmasõ yeni değildi. Birinci Özal hüküme- tinden itibaren bu alanda ülke ve toplum çõkarlarõnõ tamamen göz ardõ eden tavizler dönemi açõlmõştõ ve Gülgeç’in karikatürü de tam bu zamanlarda ortaya çõk- mõştõ. Süreci özetleyelim: 1984 yõlõnda sigara ithalat yasağõ kaldõrõldõ. Gerekçe yabancõ sigara kaçağõyla mücadeleydi. Sigara itha- latõ arttõ. Tütün köylüsü ve işçisi tepki vermedi; hat- ta önemli bölümü oyunu ANAP’a verdi. 1989 yõlõnda tütün ithalatõ serbest bõrakõldõ. Sonuç: Tütün ithalatõ hõzla artarak 1999’da Türkiye tütün üre- timinin beşte birine ulaştõ. Bu ithalatõn yaklaşõk yüzde 80’i TEKEL’ce gerçekleştirildi. Sigara üreti- mi için kullanõlan işlenmiş yerli yaprak tütün mikta- rõ geriledi. Köylü ve işçinin oyu ağõrlõkla özelleştir- meci sağ partilere gitmeye devam etti. 1989-92 sürecinde yabancõ sigaralarõn yabancõ or- taklõ özel sektörce dahilde üretilmesine olanak sağ- landõ. Sonuç: Türkiye’de üretilen sigara içinde ithal tütünün payõ, 1989 yõlõnda yüzde 6.7’den 1999 yõ- lõnda yüzde 40’a ulaştõ. TEKEL de yabancõ tütüne da- yalõ “Tekel 2000”, “2001” gibi sigara üretimine gi- rişti. Sigara bağõmlõlõğõndan daha koyu bir dõşa ba- ğõmlõlõk toplumu uyuşturdu. Amerikan tipi tütünün daha fazla bağõmlõlõk yara- tõcõ özelliği nedeniyle, iç tüketimde 1990’larda çok hõzlõ bir artõş görüldü. Buna rağmen TEKEL’in yur- tiçi sigara arzõndaki payõ azalarak 1999 yõlõnda yüz- de 70’e geriledi. Ulusötesi tekellerin iştahõ TE- KEL’in yüzde 70’lik pazar payõndaydõ. IMF’ye 9 Ara- lõk 1999’de verilen niyet mektubunda tarõmda tüm des- tekleme kurumlarõnõn özelleştirilmesi veya tasfiye- si niyeti Türkiye’ye dikte ettirilmişti. Döviz çõpasõ- na dayalõ ekonomik programõn beklenen çöküşü üze- rine acze düşürülen 57. hükümete dayatmalarõ kabul ettirmek kolaylaştõ. Türkiye’de tütüncülüğü bitiren, tütün/sigara ve alkollü içkilerde devlet tekeline son veren, TEKEL’in parçalanarak özelleştirilmesinin önündeki yasal engelleri kaldõran 4685 sayõlõ Tütün Yasasõ bu gelişmelerin bir sonucu olarak 20.06.2001 tarihinde TBMM’de kabul edildi. Tütün çiftçisi ve iş- çisi hâlâ olan bitenin tam farkõnda değildi. Ama Ankara’da Cumhurbaşkanõ Ahmet Necdet Sezer vardõ; 6 Temmuz 2001’de Türkiye için bir kez daha tarihi bir karar verdi ve bu kanunu onaylama- yarak TBMM’ye geri gönderdi. Özelleştirme pas- tasõna gözünü dikmiş medya pat- ronlarõnõn IMF programõ lehine sõnõr tanõmaz tarafgirliği 7 Temmuz’da basõna yansõdõ: Hürriyet’ten Özkök yazõsõna “Adım adım kolektif intihar” başlõğõnõ atar- ken, Milliyet gazetesinin birinci sayfa- da bilmem kaç punto manşeti, “Ve Sezer tüy dikti” gibi nezih bir başlõk taşõyordu. Başbakan Ecevit ve bakanlarõ, Sayõn Sezer’e ateş püskürüyordu. Meclis’in bu dönemdeki mu- halif partileri, Saadet Partisi ve AKP ile DYP iç- tenliksiz muhalefetlerini sergiliyor, AKP’li Arınç’õn bugünlerde tekrar medyaya yansõyan kof kõşkõrtmacõlõğõ sadece iktidarõ yõpratmayõ amaçlõyordu. Bir sermaye partisi olan AKP, tam da bu dönemde, yani 2001 yõlõnda TES-İŞ’in merkez binasõnda kuruluş çalõşmalarõnõ yapõ- yordu! İşçi sõnõfõnõn kafasõnõn karõştõrõlmasõ, sõ- nõf reflekslerinin köreltilmesi için bütün koşullar 12 Eylül’den bu yana bir araya getirilmişti. Meclis dõşõndaki tüm sol/yurtsever bağõmsõz çev- relerden, Cumhuriyet gazetesinden, bu arada bu dönemin Meclis dõşõnda kalmõş kitle par- tisi CHP saflarõndan ve sendikalardan yük- selen uyarõlara/tepkilere kulak asan olmu- yor ve veto edilen kanun Meclis’ten hiçbir değişikliğe uğramadan geçiriliyordu. Prof. Dr. OĞUZ OYAN CMYB C M Y B 1 NİSAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK 7emek@cumhuriyet.com.tr GÖRÜŞ ATİLLA ÖZSEVER 4 Konfederasyon Ayak Sürüyor! TEKEL işçilerinin eylemi, bugün yeniden başlıyor. Tek Gıda-İş Sendikası, 1000 işçinin 1 Nisan akşamı Türk- İş Genel Merkezi önünde bir gece sabahlayıp ertesi gün eylem takvimini açıklayacağını bildirdi. Edinilen bilgiye göre, her ay başı oturma eylemi birer gün, işçi sayısı da biner arttırılarak eylem sürdürülecek. Yani 1-2 Mayıs’ta iki bin kişi, 1, 2, 3 Haziran’da üç bin kişi oturma eylemi yapacak. Eylem yedi ay bu şekilde devam edecek. Peki, konfederasyonlar ne yapıyor? Türk-İş, DİSK, Türkiye Kamu-Sen ve KESK genel başkanları 22 Şubat 2010’da TEKEL işçilerinin mücadelesini desteklemek amacıyla 12 maddeden oluşan ortak bir karara imza attı. Güvencesiz çalışmaya olanak sağlayan 4/C statüsünün iptali başta olmak üzere kıdem tazminatı, asgari ücret, işsizlik, sağlıktaki katkı payını da kapsayan bir dizi konuda AKP’yi uyardılar. Ortak açıklamada, “Öncelikli istemlerin karşılanmaması ve bu etkinliklerin hükümet nezdinde bir sonuç vermesi halinde 26 Mayıs 2010’da dört konfederasyon ve üye sendikaların genel bir eylem yapacağı” karar altına alındı. Yine aynı karar metninde, 26 Mayıs’a kadar emek kesiminin talepleriyle ilgili çalışanları ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla sempozyum, konferans, yürüyüş, miting ve benzeri eylemlerin ortaklaşa hayata geçirileceği vurgulandı. 22 Şubat’tan beri altı haftaya yakın bir süre geçti, ortak bir panel, sempozyum ve miting düzenlenmedi. 1 Mayıs geliyor, henüz bu İşçi Bayramı’nın ortak bir şekilde kutlanacağına dair bir çalışma yok. İstanbul’da Türk-İş’e bağlı sendikaların bir miting talebi var, genel merkezden henüz bir yanıt gelmiş değil. Özellikle 1 Mayıs’ın güçlü ve geniş bir katılımla kutlanması, ardından gelecek 26 Mayıs genel grevi için önemli bir gösterge olacak. Ancak dört konfederasyonda ciddi bir çalışma, ortak bir hareket gözükmüyor. Genel grev, genel eylem ciddi konular, çok iyi hazırlanmak gerekir. Yunanistan’daki emek örgütleri bu anlamda hayatı durduruyor, hükümeti ve kamuoyunu etkiliyor. TEKEL işçisi, Ankara’da 78 gün önemli bir direniş gösterdi, emek kesimindeki ölü toprağını silkeledi, dört konfederasyonun ortak tavır almasını sağladı. Ancak şimdi görev, diğer sendikalarda, üst örgütlerde... 78 günlük direniş sonucunda ne gibi kazanımlar elde edildi, hükümete gerçek anlamda geri adım attırılabildi mi, bu sürecin daha kalıcı kazanımlara yol açması için ne yapmalı, nasıl hareket edilmeli? Öncelikle dört konfederasyonun samimi ve inançlı olması gerekiyor. 4 Şubat 2010’da pek etkili olmayan bir genel eylemin benzeri 26 Mayıs’ta da olursa, 1 Mayıs görkemli bir şekilde kutlanmazsa 78 günlük direniş ne işe yarayacak? Tekrar belirtelim, şimdi görev dört konfederasyona düşüyor… Valiliğin izin vermeyeceğini açõklamasõna karşõn Türkel, işçilerin konfederasyona gideceğini söyledi BİLGİ’DE SENDİKALAŞMA DİSK’ebağlõSosyal-İşsendikasõ,Bil- giÜniversitesi’ndeörgütlenmeyebaş- ladõ.Sendikadanyapõlanaçõklamada, sayõlarõ32’yibulanveyaklaşõk10bin 500 öğretim elemanõ çalõşmakta olan vakõf üniversitelerinin 17 No’lu “Ti- caret,büro,eğitimvegüzelsanatlar” işkolunda yer aldõğõ hatõrlatõlarak, örgütlenme çalõşmalarõnõn başladõğõ belirtildi. Açõklamada,“İstanbulBilgiÜniver- sitesi’ndegörevyapanakademik,idari vedestekpersonel,hemkendilerininhem demesaiarkadaşlarõnõnhaklarõnavege- leceklerinesahipçõkarak,takdireşayan birdayanõşmaörneğisergilemekte;da- yanõşmanõn bilgisini, bilginin dayanõş- masõnõ üretmektedir” ifadesi yer aldõ. TÜRK-İŞ ÇALIŞANINA ZAM Türk-İşçalõşanlarõnõnörgüt- lüolduğuTez-Koop-İşSendikasõ ile yürütülen toplusözleşmesi imzalandõ. Sözleşmeyle, çalõ- şanlardan eğitim ve kõdem du- rumunagöreoluşturulanücret skalasõnda kendi pozisyonlarõ- na karşõlõk gelen ücreti alama- yanlarõn ücretlerinde kademe- li bir iyileştirmeye gidildi. Bununardõndantoplusözleş- menin birinci ve ikinci altõ ay- larõndaücretleryüzde5’erart- tõrõlacak. İkinci yõl da ücretlere 2010 enflasyonunun yüzde 25 fazlasõ uygulanacak. Ayrõcaheray100lirasosyal, yõllõk300liragiyim,yõllõk300li- rayakacakyardõmõvebayram- larda harçlõk verilecek. Çalõ- şanlar,yõlda4defaaylõkücret- leri tutarõnda ikramiye alacak. Ayçin: 26 Mayıs için yeterli hazırlık yok Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, 1 Nisan’da TE- KEL işçileriyle olacaklarını belirterek önce 1 Nisan’ı, sonra 1 Mayıs’ı güçlü kılmak gerektiğini söyledi. Ay- çin, dört konfederasyonun aldığı 26 Mayıs genel ey- lemine ilişkin bir hazırlık yapmadıklarını be- lirterek 1 Mayıs’a yönelik hazırlık- larını sürdürdüklerini ve 1 Mayıs’ın 26 Mayıs genel eylem gününün altya- pısını oluşturacağını söyledi. Ayçin, bu nedenle 1 Mayıs’ın çok önemli olduğu- nu vurgulayarak “TEKEL eyleminden sonra 1 Mayıs’ın o dire- nişi bir adım öne götüren ya- pıda olması gerekiyor. Şimdilik 1 Mayıs’ı hedefleyen bir çalışma içindeyiz” dedi. Genel eylemle ilgili “Konfederasyonlardan talimat gel- di ya da gelmedi” şeklindeki yaklaşımların ipe un ser- mek anlamına geldiğini vurgulayan Ayçin, 1 Nisan’ın TEKEL işçilerinin ortalama 1000 işçiyle 1 gece ka- lacağı bir tarih olduğunu ve ilk etapta 1 Nisan’ı güç- lü kılmak gerektiğini ifade etti. 4 Şubat genel eyleminin başarısızlık sebebini süre azlığı değil, konfederas- yonlar ara- sında netlik o l m a m a s ı olarak değer- lendiren Ayçin, kendilerine yö- nelik eleştirileri de “Otobüsler çalışır, şal- terler inmezse, vapurlar yü- zerse kusura bakmayın uçaklar da uçar. Haberleşme, iletişim, telekom, bankacılık, sis- temleri, santrallar cayır cayır çalışacak, sonra da uçaklar uçtu diyeceksiniz” şeklinde yanıtladı. Pakette toplusözleşme tuzağõ MURAT KIŞLALI ANKARA - AKP’nin ana- yasa paketinde yer alan ve ba- zõ sendikalarca olumlu görü- len değişikliklerden “kamu görevlisine toplusözleşme hakkı getirilmesi”, son sözü söyleyecek Uzlaştõrma Ku- rulu’nun yapõsõnõn yasayla belirlenecek olmasõ nedeniy- le kamu görevlisinin bir işine yaramayacak. Uzlaştõrma Ku- rulu’nu yasayla istediği gibi şekillendirebilecek olan hü- kümet, yine son sözü kendisi söyleyerek kamu görevlile- rinin grev hakkõnõ engelleye- cek. Paketteki “aynı anda ve işkolunda birden fazla sen- dikaya üye olunabilmesi” hakkõ ise muhalif sendikalarõn üyelerinin hükümete yakõn sendikaya da üye olmasõnõ sağlayarak muhalif sendikalarõ zayõflatacak. KESK de “Tas- lak kamu emekçileri yö- nünden kabul edilemez” de- ğerlendirmesinde bulundu. AKP’nin “Türkiye Cum- huriyeti Anayasası’nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Ya- pılması Hakkında Kanun Teklifi”nde, çalõşma hayatõna ilişkin 5, 6, 7 ve 13. maddeler yer alõyor. Söz konusu mad- delerden 6. madde memurlar ve diğer kamu görevlilerine top- lusözleşme yapma hakkõ ve- rirken, toplusözleşmede çõka- cak uyuşmazlõkta son sözü Uzlaştõrma Kurulu’na bõrakõ- yor. Yapõlan değişiklik olum- lu gibi gözükmesine karşõn, değişikliğinde “Uzlaştırma Kurulu’nun teşkili, çalışma usul ve esasları kanunla dü- zenlenir” hükmü getirildiği için, burada da son söz yine hü- kümette kalmõş oluyor. Türk Büro-Sen: Memur aldatõlõyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye Kamu-Sen Ge- nel Teşkilatlandõrma Sekreteri ve Türk Büro-Sen Genel Başkanõ Fahrettin Yokuş, “Değişiklik tasarısında yer alan toplusöz- leşme hakkı, grev ve siyasete katılma hakkı olmadan hiçbir şey ifade etmemektedir. Bu- rada memurlar aldatılmak- tadır” dedi. Yokuş, memurlarõn ekono- mik, sosyal ve siyasal alandaki haklarõnõn geliştirilmesi için top- lusözleşme, grev ve siyaset hak- kõnõ içeren, gerçek anlamda sen- dikal haklara ihtiyaç olduğunu kaydetti. Bu haklarõn, anayasa- nõn 90. maddesi gereği bir yasal düzenleme ile verilebileceğine işaret eden Yokuş; hükümetin, bu haklarõ hemen Meclis’e ge- tirip kanunlaştõrarak memurlarõ memnun etmesini istedi. Yokuş, “Anayasa değişikliği tasarı- sında yer alan toplusözleşme hakkı, grev ve siyasete katılma hakkı olmadan hiçbir şey ifa- de etmemektedir. Burada me- murlar aldatılmaktadır. Baş- bakan, 2004 yılında verdiği sö- zü tutmalıdır” dedi. Ankara’da 78 gün direndikten sonra çadõrlarõ kaldõran TEKEL iş- çisi bugün yeniden Türk-İş önün- de toplanacak. Daha önceki süreçte soğukta ve yağmurlu havada süs havuzuna atõlmaktan tazyikli su ve biber gazõ yemeye kadar bir dizi şiddete maruz kalmasõna karşõn di- renişini sürdüren işçilere, Ankara Valiliği eylem izini verilmeyece- ğini açõkladõ. Ancak daha önce de izin veril- memesine karşõn 78 gün çadõrla- rõnda direnişlerini sürdüren işçiler bu kez de Türk-İş önünde toplan- maya kararlõ. Yeni süreç ve izin konusunda so- rularõmõzõ yanõtlayan Tek Gõda- İş Başkanõ Mustafa Türkel, “Sen- dikalı işçilerin kendi konfede- rasyonlarına gitmesine nasıl bir engel konulabileceğini” sorarak, “Biz çeşitli bölgelerden gelen bi- nin üzerinde arkadaşla orada olacağız. Neler yaşanacağını hep beraber görürüz” dedi. Bugün saat 14.00’te Türk-İş önünde toplanacaklarõnõ, geceyi orada geçireceklerini ve ertesi gün de basõn açõklamasõ yaparak dağõ- lacaklarõnõ anlatan Türkel’in ver- diği bilgiye göre, çok hareketli bir süreç yaşanmayacak. Belirlenmiş olan yedi aylõk bir eylem takvimi var. Ancak gerek Anayasa Mah- kemesi gerekse Danõştay’da devam eden bir süreç söz konusu olduğu için onlarõn da sonuçlarõ beklene- cek. Mayõsta, 1 Mayõs ve kararõ dört konfederasyon tarafõndan çok önceden alõnmõş; 26 Mayõs genel eylem dõşõnda herhangi bir eylem yapõlmayacak. Her ay bir kez An- kara’ya gelinerek basõn açõklama- sõ yapõlacak. Eylem takvimi ay- rõntõlõ olarak 2 Nisan’daki basõn toplantõsõnda açõklanacak. Bugünkü eyleme çeşitli sivil toplum kuruluşlarõnõn yanõ sõra KESK’ten de önemli bir katõlõm bekleniyor. Yedi aylõk bir eylem takvimi yaptõklarõnõ ancak hukuk süreci de beklendiği için çok hõzlõ gitmeyeceklerini anlatan Tek Gõda-İş Sendikasõ Başkanõ Mustafa Türkel, nisan ayõnda bir gece kalacaklarõnõ, yarõn basõn açõklamasõ yapacaklarõnõ ve mayõsta da 1 Mayõs ve 26 Mayõs dõşõnda eylem planlamadõklarõnõ açõkladõ. TEKEL kaldõğõ yerden İncirlik’te protesto ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - İncirlik Üssü’nde işten çõkarmalarõn artmasõ üzerine önceki gün üs önün- de yapõlan eyleme katõlan Türk Harb-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Ahmet Kalfa, “Üye- lerimizi toplu işten çıkar- maların bir an önce sona er- dirilmesini istiyoruz” dedi. Türk-İş 4. Bölge Temsilci- si Edip Gülnar ve çok sayõ- da sendika temsilcisi İncirlik 10. Tanker Hava Üs Komu- tanlõğõ nizamiye kapõsõ önün- de toplanarak D-400 karayo- luna dek ellerinde pankart ve afişlerle yürüdü. “Müteahhit firma İncir- lik, Ankara ve İzmir’deki işyerlerinde çalışan üye- lerden 119’unu işten çı- karmak istiyor” diyen Kal- fa, işten çõkarma girişiminin, toplu iş sözleşmesinin 35. maddesinde belirtilen esas ve usullere aykõrõ olduğunu da vurguladõ. TEKEL İŞÇİSİNİN DİRENİŞİ ve TÜTÜNDE YENİ BAĞIMLILIK (1) İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- TEKEL ve TARİŞ işçileri, bugün İzmir’de yan yana yürüyecek. KESK İzmir Şubeler Platformu Dö- nem Sözcüsü Ramis Sağlam, Alsancak TEKEL Fabrikasõ‘nõn önünden TA- RİŞ Genel Müdürlüğüne kadar Türk-İş, DİSK, TMMOB ve KESK üyeleri- nin, ‘’TEKEL’den TARİŞ‘e dayanışma köprüsü’’ adõ altõnda yürü- yeceğini söyledi. TARİŞ Genel Müdürlüğü önündeki eylemlerini sürdüren işçilerin aileleri de Kemeraltõ çarşõsõ girişinde eylem yaptõ. atillaozsever@ttmail.com TEKELveTARİŞomuzomuza TEKEL için yapılan mitinge aralarında Tarık Akan ve Rutkay Aziz’in de bulunduğu çok sayıda kişi katılmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle